Geri Dön

Lezyon sferisitesinin mesane tümörlerinde kas invazyonu öngörmede VI-RADS skorlama sistemine katkısı

Contribution of lesion sphericity to the VI-RADS scoring system for predicting muscle invasion in bladder tumors

  1. Tez No: 843067
  2. Yazar: MAHMUT BİLAL DOĞAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NESRİN GÜNDÜZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 68

Özet

Mesane kanseri, tüm dünyada yüksek insidansı ve ölüm oranlarıyla dikkat çekmektedir. Tanı ve tedavi sürecinde en kritik faktörlerden biri, kas tabakasına olan invazyonudur. Bu hem tedavi seçeneklerini belirlemede hem de prognozu öngörmede belirleyici bir role sahiptir. Klasik olarak, detrüsör kas invazyonunun tespitinde histopatolojik inceleme altın standarttır. Multiparametrik mesane manyetik rezonans görüntüleme (mpMRG) ile elde edilen VI-RADS skorlaması, non-invaziv bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Bu çalışma, mpMRG ve VI-RADS skorlamasının, mesane kanserinde kas invazyonunu öngörme ve tedavi süreçlerine rehberlik etme potansiyelini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, tümör sferisitesi ile kas invazyonu arasındaki ilişki incelenerek, tedavi kararlarında yeni bir bakış açısı sunulması hedeflenmektedir. Çalışma prospektif, gözlemsel ve analitik bir kurguyla yürütülmüştür. Etik kurul onayının ardından hasta seçimi yapılmış, görüntüleme protokolü belirlenmiş, radyolojik değerlendirme kriterleri tespit edilmiş ve tümör sferisitesi ölçülmüştür. Mesane kanseri tanısıyla mpMRG yapılmış ve sistoskopik örnekleme yapılmış hastalar belirlenen dahil edilme ve dışlama kriterlerine göre seçilmiş, ardından VI-RADS kriterlerine göre skorlaması yapılmıştır. Radyolojik değerlendirme sonrası tümör sferisitesi ölçülmüş, veriler SPSS programı ile istatistiksel analize tabi tutulmuştur. Çalışma kapsamında 72 hasta değerlendirildi; bu hastaların yaş ortalaması 66,4 ± 10,7 yıl olarak belirlendi. Bunların 59'u erkek, 13'ü kadındı ve yaş aralığı 33 ila 89 arasındaydı. Histopatolojik sonuçlara göre tümörlerin %45,8'i Ta evresinde, %30,6'sı T1 evresinde bulundu. MRG bulgularına göre, tümör çapının ortanca değeri 1,9 cm (çeyrekler arası aralık: 1,3 – 3,1) ve en büyük tümör çapı 96 mm olarak saptandı. Tümör hacmi için ortanca değer 3,57 cm3'tür (çeyrekler arası aralık: 1,12 – 10,6). Mesane kanserinin kasa invazyonunu öngörmede sınır VI-RADS >2 olarak kabul edildiğinde duyarlılık %100, özgüllük %49,09 iken; VI-RADS >3 kabul edildiğinde duyarlılık %94,12, özgüllük %92,73 olmaktadır. Tümör sferisitesi ile kas invazyonu arasındaki ilişki değerlendirildiğinde; sferisite kat sayısı ile kas invazyonu arasında anlamlı bir ilişki saptandı. Tümör sferisite kat sayısı azaldıkça tümör sınırı düzensizleşmekte ve kas invazyon riski artmaktadır. Tümörün çapı ve hacmi ile kas invazyonu arasında da anlamlı bir ilişki belirlendi. Çalışmamızda, VI-RADS algoritmasının mesane kanserinin kas invazyonunu öngörme başarısı özellikle skoru 4 ve 5 olan tümörler için oldukça yüksek bulunmuştur. Tümör sferisitesinin kas invazyonu ile ilişkili olduğu ve VI-RADS skoruna entegre edilerek daha doğru tanı ve tedavi planlaması için kullanılabileceği saptanmıştır.

Özet (Çeviri)

Bladder cancer presents a global health concern due to its elevated incidence and mortality rates. The invasion of cancer cells into the muscle layer stands as a pivotal factor significantly impacting treatment planning, and prognosis prediction. Traditionally, histopathological examination serves as the gold standard for detecting detrusor muscle invasion. However, the emergence of VI-RADS scoring through multiparametric bladder magnetic resonance imaging (mpMRI) offers a non-invasive alternative. This study seeks to assess the potential of mpMRI and VI-RADS scoring in predicting muscle invasion in bladder cancer, aiming to guide treatment strategies. Additionally, it endeavors to introduce a novel perspective by exploring the correlation between tumor sphericity and muscle invasion. The study followed a prospective, observational, and analytical design. After securing ethics committee approval, patients were selected based on specific inclusion and exclusion criteria. Imaging protocols were established, radiological evaluation criteria were defined, and tumor sphericity was measured. Patients diagnosed with bladder cancer who underwent mpMRI and cystoscopy sampling were evaluated according to VI-RADS criteria. Radiological assessments were conducted, and statistical analyses were performed using the SPSS program. A total of 72 patients participated in the study, with an average age of 66.4 ± 10.7 years. Among these patients, 59 were male and 13 were female, ranging in age from 33 to 89 years. Histopathologically, 45.8% of tumors were identified at the Ta stage, while 30.6% were at the T1 stage. According to MRI findings, the median tumor diameter was 1,9 cm (IQR: 1,3 – 3,1), with the largest tumor measuring 96 mm. The median tumor volume was calculated as 3,57 cm3'tür (IQR: 1,12 – 10,6). Considering VI-RADS >2 as the threshold for predicting muscle invasion, the sensitivity was 100%, with a specificity of 49.09%. When VI-RADS >3 was adopted, the sensitivity was 94.12%, and specificity was 92.73%. Regarding the relationship between tumor sphericity and muscle invasion, a significant correlation was observed between the sphericity coefficient and muscle invasion. As the tumor sphericity coefficient decreased, the irregularity of tumor borders increased, correlating with heightened risk of muscle invasion. Furthermore, significant associations were found between tumor diameter, volume, and muscle invasion. Our study underscores the high efficacy of the VI-RADS algorithm in predicting muscle invasion in bladder cancer, particularly for tumors scoring 4 and 5. Moreover, we established an association between tumor sphericity and muscle invasion, suggesting its potential integration into the VI-RADS score for enhanced accuracy in diagnosis and treatment planning.

Benzer Tezler

  1. Federated learning and domain generalization in detecting periapical lesions

    Periapıkal lezyon tespitinde federe öğrenme ve alan genellemesi

    ÜLKÜ TUNCER KÜÇÜKTAŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Elektrik ve Elektronik MühendisliğiGazi Üniversitesi

    Elektrik-Elektronik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FIRAT HARDALAÇ

  2. Removal of hair artifacts in skin lesion images and its impact on skin cancer detection

    Cilt lezyon görüntülerinde kıl artifaktlarının giderilmesi ve cilt kanseri tespitine etkisi

    BERCESTE YILMAZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Elektrik ve Elektronik MühendisliğiAdana Alparslan Türkeş Bilim Ve Teknoloji Üniversitesi

    Elektrik-Elektronik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AMİRA TANDİROVİÇ GÜRSEL

  3. Screening of chickpea genotypes collected from Turkey against to the root lesion nematodes, Pratylenchus neglectus, Pratylenchus thornei and Ditylenchus dipsaci for resistance

    Bazı nohut çeşitlerinin kök yara nematodları (Pratylenchus thornei, Pratylenchus neglectus) ve soğan sak nematodu (Ditylenchus dipcasi)'na karşı dayanıklılıklarının belirlenmesi

    TOHID BEHMAND

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    ZiraatÇukurova Üniversitesi

    Bitki Koruma Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM HALİL ELEKCİOĞLU

  4. Endometriyal lezyon spektrumunda objektif risk tanımı için morfolojik ve moleküler verilerin birlikte kullanıldığı tanısal bir algoritma

    A diagnostic algorithm that uses morphologic and molecular data together for objective risk definition in endometrial lesion spectrum

    İSMAİL YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    PatolojiGATA

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. ŞÜKRÜ YILDIRIM

    PROF.DR. HÜSEYİN BALOĞLU

  5. Supratentoriyal lezyon cerrahisi uygulanan hastalarda desfluran izofluran ve remifentanil karşılaştırması

    The comparison of desflurane, isoflurane and pemifentanil in patients undergoing surgery for supratentorial lesions

    HASAN YAMALI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Anestezi ve ReanimasyonAnkara Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. DİLEK YÖRÜKOĞLU