Geri Dön

Discovering the public use potentials of city walls and their surroundings: The case of İstanbul Theodosian Walls

Kent surları ve çevresi kamusal kullanım potansiyellerinin keşfedilmesi: İstanbul Theodosius Surları örneği

  1. Tez No: 843938
  2. Yazar: BURCU SOYGÜZELOĞLU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMAİL EREN KÜRKÇÜOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 174

Özet

Sınır işlevi gören surlar ve kentler arasındaki iki yönlü ilişki, çoğunlukla surların akla gelen ilk anlamını oluşturan askeri ve savunma amacı üzerinden kurulmaktadır. Kent surları, savunma rolünün ya da güç ve tahakküm göstergesi olmanın yanı sıra, siyasi kurallar, sosyal kısıtlamalar ve düzenlemeler aracılığıyla sembolik olarak da algılanabilmektedir. Çok boyutlu yapıları ve biçimlendirici özellikleri ile surlar; iç-dış, kent-kır, kamusal-özel gibi karşıtlıklar yaratarak geçişi, mekânsal oluşumu, gündelik yaşamı ve toplumsal ilişkileri yönlendirdikleri gibi kendileri de bu yönlenmelere bağlı olarak fiziksel, morfolojik, sembolik, politik anlamlar kazanabilmekte, fonksiyonel olarak değişip dönüşebilmektedir. Bu nedenle, karşılıklı bir etkileşimden söz edilebilmektedir. Tarihsel boyunca çeşitli değişikliklere uğrayan surlar, aktif savunmayı işaret eden fiziksel anlamlarının, yalnızca anıtsal bir yapı olarak algılanmalarıyla simgesel bir anlama dönüşmesiyle birlikte işlevsel eskime sürecine girmiştir. Ulaşım olanaklarındaki gelişmeler, kentsel faaliyetlerin sur dışına doğru genişlemesi ihtiyacını beraberinde getirmiş ve bu değişimi takiben surlar, yıkım ve koruma ikilemi arasında kalmıştır. Yıkım sürecinde benimsenen imar faaliyetleri, ortadan kaldırılan surların yerine sokak, bulvar, meydan gibi yeni kamusal alanların oluşmasına neden olmuştur. Koruma sürecinde ise bütçe ve iş gücünün yetersizliği, uygunsuz fiziksel koşullar, parçacıl planlama yaklaşımlarının varlığı gibi sorunlar, surların yalnızca mimari bir kalıntı olarak varolmasına, çevresiyle birlikte ele alınamamasına sebep olmuştur. Günümüzde de devam eden bu sorunlar, muğlak durumda kalan surlar ve çevresinde oluşan tanımsız, istenmeyen, kayıp alanların bütüncül bir şekilde ele alınma gereksinimini ortaya koymaktadır. Bu noktada; surların kamusal kullanım değerleri göz önünde bulundurularak gündelik kent yaşamına entegre edilmesi, bu tezin temel kaygısı ve odak noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, sur ve çevre alanlardaki mevcut kullanım ve davranış desenlerinin kamusal kullanım potansiyeli açısından ne anlama geldiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda; çok kültürlü geçmişine bağlı olarak keşfedilmeyi bekleyen belirgin sorunlar ve potansiyeller sunması nedeniyle önemli bir kentsel alan yaratan İstanbul Theodosius Surları, örneklem alan olarak seçilmiştir. Araştırma problemlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla fiziksel, sosyal ve algısal boyutlar, kapsamlı bir kavramsal ve metodolojik çerçeve aracılığıyla makro ve mikro ölçek olmak üzere iki farklı ölçekte analiz edilmektedir. İlk olarak; kamusal alan ve kamusallık kavramlarına ilişkin literatür taraması yapılmış, kuramsal arkaplan sosyo-politik ve sosyo-mekânsal konjonktürler çerçevesinde özetlenmiştir. Surlara ilişkin farklı kamusallık durumlarını göstermek için kamusal mekanların çeşitli türleri ve özellikleri, erişim, oluşum, kullanım ve mülkiyet kriterleri dikkate alınarak ortaya koyulmuştur. Surların kentsel bağlamdaki olası anlamları, rolleri ve işlevleri tanımlanmış, bu rollerin dönüşümünde belirleyici olan nedenler ve tarihi olaylar süreç içerisinde incelenerek tartışılmıştır. Sonrasında, kavramsal tartışma sonucunda öne çıkan faktörler düşünülerek surların kamusal kullanımına ilişkin dünyadan seçilen 10 örnek incelenmiş, bu incelemeler kuramsal ve kavramsal arkaplana paralel olacak şekilde kategorize edilmiştir. Bunun sonucunda elde edilen 11 parametre ve 25 alt parametre, kavramsal çerçevenin temelini oluşturmaktadır. Niteliksel ve niceliksel yöntemleri birlikte kullanarak karma yöntem araştırması sunan bu çalışma, örneklem alan araştırmasını mekânsal ve algısal analiz olmak üzere iki aşamada gerçekleştirmektedir. Mekansal analizde, Theodosius surları ve çevresinin fiziksel ve sosyal ortamının anlaşılması amaçlanmaktadır. Öncelikle surlar makro ölçekte, Tarihi Yarımada çerçevesinde incelenmiş, bu bağlamda erişilebilir akslar ve bağlantılar, mekansal karakter bölgeleri, sürekli ögeler ve fonksiyonlar, tarihi işlevlerin bir aradalıkları ortaya koyulmuştur. Makro ölçekteki analizin çıktıları, mikro ölçekteki analize ilişkin odak alanlarının seçiminde girdi olarak kabul edilmektedir. Makro ölçekli analizlerden elde edilen çıktıların hem sur içi hem de sur içi bölgeler dikkate alınarak kategorize edilmesi ışığında Theodosius sur hattında mekansal ve fonksiyonel segmentasyon çıkarılmıştır. Daha sonra farklı kullanım desenleri sunan ve ileriye dönük kamusal potansiyeller barındıran odak alanları“Edirnekapı, Topkapı, Yedikule ve çevre alanları”olarak belirlenmiştir. Odak alanlarının seçiminde her segmentten bir alan seçilmesine önem verilmiştir. Mikro ölçekteki mekansal ve algısal analizde ise, yukarıda belirtilen üç odak alanı, fiziksel çevre, sosyal çevre ve kullanıcıların mekansal algıları ile ilgili olarak analiz edilmiş, temel veri toplama yöntemi olarak yerinde gözlem ve anket çalışması tercih edilmiştir. Araştırmacının gözlemlerine ve incelenen ek kaynaklara göre elde edilen veriler haritalama yöntemleri kullanılarak sunulmuştur. Bu üç alanda, kayıp ve atıl mekanların oluşumu ve kullanıcıların farklı davranış kalıpları ile mekanın yeniden üretilmesi durumlarına atıfta bulunarak kamusal kullanım potansiyelleri yorumlanmıştır. Algısal analiz ise, her odak alanında rastgele seçilen 30 katılımcı ile yapılan anket çalışmasına üzerinden temellenerek kullanıcıların surların kamusal kullanımına ilişkin algısını ölçmeyi amaçlamaktadır. Elde edilen veriler, ortalama algı değerlerinin karşılaştırmalı değerlendirilmesi ve korelasyon analizi ele alınarak değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda Tarihi Yarımada çerçevesinde gerçekleştirilen makro ölçekli analizler ışığında; Ayvansaray-Edirnekapı segmenti, sur dışında yer alan mezarlıklar ve pasif yeşil alanlar nedeniyle pasif bir sınır olma rolü üstlenirken Edirnekapı-Topkapı segmenti, ağırlıklı olarak Topkapı çevresindeki rekreatif açık alanların oluşturduğu rekreatif eşik özelliği ile ön plana çıkmaktadır. Çoğunlukla Edirnekapı ve Eğrikapı çevresinde, meydan oluşum potansiyelleri ile boş ve kullanılmayan alanların varlığından kaynaklanan potansiyel kamusal kullanımlar görülmektedir. Üçüncü segment olan Topkapı-Yedikule'de ise sur dışındaki bostanların etkisiyle üretim yoğunluklu işlevsel karakter öne çıkmaktadır. Edirnekapı, Topkapı ve Yedikule'de yapılan mikro ölçekli mekansal analizler sonucunda, sur çevresindeki kayıp boşlukların güvensiz bir ortam yarattığı üç odak alanda da kamusal kullanımı zayıflatan ortak bir sorun olarak görülmektedir. Atıl alanların ve hatta binaların varlığı, duvarın görünürlüğü ve algılanabilirliği ile çelişmekte, bu durum korelasyon analizinden elde edilen sonuçlar ile de doğrulanmaktadır. Öte yandan, kullanıcıların sosyal yönelimleri aracılığıyla eşik alanların oluşturulması da önemli bir potansiyel olarak değerlendirilmektedir. Özetle, elde edilen bulgular, odak alanların fiziksel ve sosyal çevre özelliklerine ve mekansal algı uyarıcılarını ne kadar barındırdıklarına göre değişmektedir. Bu bileşenler arasındaki bağlantılar, her alan özelinde değişse de kendi içlerinde benzerlikler de barındırmaktaadır. Bu nedenle, mevcut mevcut kamusal kullanımların anlamını ve mekansal analizlerde gözlemlenen olası kamusal kullanım potansiyellerini açıklamak için aralarındaki farklılık ve benzerlikleri araştırmak önemli görülmektedir.

Özet (Çeviri)

The relationship between city and walls as edges are established mostly with military and defensive goals as a major meaning of the walls. Besides playing defensive roles or being a indicator for power and dominance, the walls can be perceived symbolically through the political rules, social restrictions and regulations. Due to their multi-dimensional structure and formative feature, they can define the transition, spatial formation, daily life and social relations by creating oppositions, and be defined through them reciprocatively. Within the historical process, they have undergone several changes. With the transformation of their active defensive meaning into complete symbolic meaning as a monumental structure, city walls have started to experience functional obsolescence and some partial demolitions over time. Thus, city walls have become complex urban spaces with the effects of the dilemma between demolition interventions aiming to create public spaces in the place of the former walls and fragmental preservation alternatives causing undefined and undesirable areaas. At this point, integrating the city walls into daily urban life by considering their public use values emerges as a main concern and focus of this thesis. This study mainly aims to reveal what the existing patterns of uses and behaviors mean for public use potential of city walls and their surroundings. In line with this objective, Istanbul Theodosian Walls are selected as a significant case area since for offering particular problems and potentials waiting to be discovered regarding to their multi-cultural background. In order to provide a better understanding of the research problems, physical, social and perceptual dimensions are analyzed in different scales through extensive conceptual and methodological framework. At first, conceptual framework is generated through the literature review regarding the concepts of public space and city walls, and review on 10 examples of publicly used city walls from the world, and so 11 parameters and 25 sub-parameters determining the public use values of city walls are set forth. Within the methodological framework, the case study addressing qualitative and quantitative methods is conducted through two stages: spatial and perceptual analysis. The spatial analysis covers the macro scale referring the Historical Peninsula and micro scale referring the three focus areas -Edirnekapı Gate, Topkapı Gate, Yedikule Gate and their surroundings- selected for the in-depth analysis of the parameters and sub-parameters. The perceptual analysis, in other respects, aims to evaluate the spatial perception of users through questionnaire survey conducted with 30 randomly selected participants in focus area. The obtained data is evaluated by addressing comparative assessment of average perception values and correlation analysis. According to the findings acquired from the macro scale spatial analysis in Historical Peninsula, the wall line is divided into 3 segments regarding to prominent characteristics. Ayvansaray-Edirnekapı plays a role as passive edge due to the cemeteries and passive green areas in the extramural zone while Edirnekapı-Topkapı comes to the forefront with the recreative threshold characteristics formed by the recreative open areas mainly surrounding of Topkapı Gate. Topkapı-Yedikule as the third segment shows a tendency to be a productive edge with the effects of vegetable gardens gardens in the extramural zone. The inadequacy of public transportation services and misuses cause less public used in comparison to its potentials. As a result of the micro scale spatial analysis on Edirnekapı, Topkapı and Yedikule, formation of lost spaces in the surrounding of the walls, and their appropriation by homeless people are observed as a common problem weakining the public use in all the areas. The existence of the idle areas or even buildings conflicts with the visibility and perceptibility of the wall. On the other hand, formation of threshold spaces through social orientation of users is considered as a significant potential.

Benzer Tezler

  1. Enerji etkin tasarımda kentsel açık alanların potansiyellerinin değerlendirilmesi: Beşiktaş 4. Levent örneği

    Evaluation of potentials of urban open spaces in energy efficient design: The case of Besiktas 4. Levent

    AYŞE ERKEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Enerjiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZLEM ÖZÇEVİK

  2. Cami avlularına ilişkin mekân okumaları: Üsküdar Mihrimah Sultan ve Atik Valide külliyeleri örneği

    Space readings regarding mosque courtyards: A case study of Üsküdar Mihrimah Sultan and Atik Valide complexes

    ÖZLEM DELİKANLI GÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAYAHAN TÜRKANTOZ

  3. Kentsel Kayıp Mekânların İşlevlendirilmesi (İstanbul Köprü ve Viyadük Mekânları)

    Functioning Urban Lost Spaces (Bridge and Viaduct Spaces in İstanbul)

    MERVE ÖZÜBEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    MimarlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KUNTER MANİSA

  4. Zaman – mekân boyutuyla kentsel erişilebilirliğe yönelik analiz araçlarının belirlenmesi: Engelliler örneği

    Determining of analysis tools for urban accessibility with the time-space approach: The example of the people with disabilities

    OZAN ARİF KESİK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Bilişim Uygulamaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ARİF ÇAĞDAŞ AYDINOĞLU

  5. İstanbul-Paşaköy-B.Bakkalköy arası enerji nakil hattı kamulaştırma bilgi sistemi pilot çalışması

    Başlık çevirisi yok

    NURAY BAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GONCA COŞKUN