Geri Dön

Onkolojik rezeksiyon sonrası kemik defektlerinin Desellülerize Kemik Skaffoldu ile desteklenmiş Serbest Fibula Flebi ile onarımı

Reconstruction of bone defects after oncological resection with Free Fibula Flap supported with Decellularized Bone Scaffold

  1. Tez No: 844944
  2. Yazar: MEHMET FATİH ÇAMLI
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NUH EVİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 152

Özet

Giriş ve Amaç Kas-iskelet sistemi insan vücuduna hareket kabiliyeti sağlayan ana sistemdir. İskelet sistemini oluşturan kemik kaynaklı tümörlerin veya kemik invazyonu gösteren yumuşak doku tümörlerinin onkolojik rezeksiyonları sonrası oluşan defektlerin rekonstrüksiyonu güncel ve çok yönlü bir konudur. Ekstremite yerleşimli tümörlerin rezeksiyonu amacı ile ampütasyon yapılması ile başlayan süreç biyolojik (kemik greftleri, kemik flepleri ve kemikle entegrasyon sağlayabilecek materyaller) veya biyolojik olmayan (endoprotez, internal fiksatör vb. materyaller) yöntemlerin kullanımının yaygınlaşması, cerrahi öncesi neoadjuvan ve cerrahi sonrası adjuvan tedavilerin (kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi) gelişmesi ile bu tümörlerin tedavisinde uzuv koruyucu cerrahiler ön planda tercih edilmeye başlamıştır. Bu tedaviler arasında endoprotezle rekonstrüksiyon kolaylığı açısından, allogreftler ile rekonstrüksiyon hızı ve düşük ek deformiteler açısından avantajlı görülse de kemik flepleri ve özellikle fibula kemik flebi farklı modifikasyonlar ile kullanılabilmesi (çift namlulu, uc-uca, kemik grefti ile birlikte, kemik skaffoldu ile birlikte), eşlik eden cilt ve kas defektlerini eş zamanlı giderebilmesi, vaskülarizasyonunun korunması nedeniyle fizyolojik bir kemik iyileşmesi süreci sağlaması nedeniyle sağkalım ve fonksiyonellik açısından avantajlıdır. Uzun kemiklerin homeostazının sağlanmasında hormonal faktörlerin yanında en önemli faktörlerden biri kemiğin üzerine yüklenen mekanik strestir (Wolff yasası). Fibula kemik flebinin, alıcı bölgeye transferi sonrası, mekanik stres altında bırakıldığında bu homeostatik adaptasyonu gösterip hipertrofiye uğradığı birçok çalışmada gösterilmiştir. Bu nedenle fibula kemik flebi, alıcı kemik ile çap farkı gösterdiği durumlarda bile rekonstrüksiyon amaçlı kullanılabilir. Fibula flebinin hipertrofik adaptasyonu zaman için gelişen ve uzun süren bir süreçtir. 3 seneye kadar devam ettiği raporlanmıştır. Hastaların rekonstrüktif ameliyatlar sonrası erken fonksiyonel iyileşme göstermeleri ve sosyal hayata adaptasyonlarının sağlanması amacı ile Capanna ve ark. tarafından allogreft ile fibula flebinin kombine kullanımı tanımlanmıştır. Bu teknikte hastalık bulaşının önlenmesi amacı ile işlenmiş kemik allogreftler defekte yerleştirilen fibula flebi çevresine yerleştirilerek hem fonksiyonel iyileşmenin hızlandırılması hem de erken dönem fibula flebinin kırılma riskinin azaltılması amaçlanmıştır. Ancak ulaşım zorluğu, ek maliyet ve düşük mekanik yük taşıma kapasiteleri nedeniyle popülarize olamamıştır. Sıvı nitrojen ile işlenmiş kemik tümörlerinin devitalize olduğu ve proliferatif potansiyellerini kaybederek zaman içinde desellülerize oldukları Yamamato ve ark. tarafından gösterilmiştir. Bu teknik kullanılarak kişinin kendisinden çıkarılan tümörlü kemik doku işlem sonrası desellülerize kemik skaffoldu olarak rekonstrüktif cerrahilerde kullanılabilir. Bu çalışmanın amacı, onkolojik rezeksiyonlar sonrası oluşan kemik defektlerinde rezeke edilen tümörlü kemik dokunun sıvı nitrojen ile desellülerize edilmesiyle elde edilen kemik skaffoldu ile fibula flebinin kombine kullanımının onkolojik güvenirliğini, radyolojik ve fonksiyonel sonuçlarını, benzer defektlerin fibula flebi ile onarımı yapılan hastalar ve literatür ile karşılaştırarak değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem Bu çalışma Bezmialem Vakıf Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurulu 09.08.2023 tarihli ve 2023/239 numaralı onayı ile 1 Haziran 2010-1 Haziran 2022 tarihleri arasında Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ve Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı tarafından yapılmış olan onkolojik cerrahi sonrası oluşan femur ve tibia kemik defektlerinin tek başına fibula flebi (F) veya kemik skaffoldu ile desteklenmiş fibula flebi (FS) ile rekonstrüksiyonu sağlanan ve 12 aylık takip sürelerini tamamlayan hastaların retrospektif analizi ile yapıldı. Hastaların yaşları, cinsiyetleri, ek hastalıkları ve tıbbi geçmişleri kaydedildi. Hastaların sahip oldukları tümörlerin tipleri, lokalizasyonları, boyutları ve cerrahi öncesi neoadjuvan kemoterapinin veya radyoterapinin detayları araştırıldı. Uygulanan ameliyat tekniği, ameliyatta oluşan kemik defektinin boyutu, kullanılan fibula flebinin alındığı bacak, bilateral fibula kullanılıp kullanılmadığı, kemik skaffoldu ile kombine kullanım durumu, çift namlulu (double barrel) kullanılıp kullanılmadığı ameliyat notlarından ve dijital arşiv kayıtlarından araştırıldı. Cerrahi sonrası adjuvan kemoterapi ve radyoterapi tedavisi alma durumları, erken ve geç dönem komplikasyonları incelendi. Hastaların fonksiyonel iyileşmelerini değerlendirmek amacı ile cerrahi sonrası 3. ay, 6. ay ve 12. ayda değerlendirilen MSTS skorları not edildi. Cerrahi sonrası 3. ay, 6. ay ve 12. ayda çekilen anteroposterior ve lateral direkt grafiler üzerinden RUST skorlarının modifikasyonu kullanılarak yüzdelik kaynama skorları hesaplandı. Ayrıca cerrahi sonrası erken dönem ve 1. yılda aynı açıdan çekilen standardize direkt grafiler üzerinden de Boer ve Wood'un tanımladığı formül kullanılarak kemik hipertrofileri değerlendirildi. Çalışmadaki hastaların bilgileri Statistical Package for the Social Sciences version 23 (SPSS Inc, Chicago, IL) programı üzerinden kaydedildi ve tablolaştırıldı. Tanımlayıcı metotlar ile ortalamalar ve dağılımlar bulundu. Nominal verilerin karşılaştırılmasında bağımsız örnekler t-testi kullanıldı. Kategorik veriler ki-kare testi kullanılarak karşılaştırıldı. Sonuçlardan %95 güven aralığında, p

Özet (Çeviri)

Introduction and Aim The musculoskeletal system is the main system that provides mobility to the human body. Reconstruction of defects after oncological resection of bone tumors or soft tissue tumors with bone invasion is a current and multidimensional concept. The evolution of treatment process, which started with amputation for tumors located in the extremities, turned into limb-sparing surgery with the use of biological (bone grafts, bone flaps and materials that can integrate with bone) or non-biological (endoprosthesis, internal fixator, etc.) materials, improvements in neoadjuvant and adjuvant therapies (chemotherapy, radiotherapy, immunotherapy). Although endoprosthesis are favored for their ease of reconstruction and allografts for their speed of reconstruction and low additional comorbidities, bone flaps and especially fibula bone flaps are advantageous due their ability to be used with different modifications (double-barrel, end-to-end, with bone graft, with bone scaffold), to address simultaneous muscle and skin defects and to enable physiological bone healing process increasing survival and functionality of bone flap due to preservation of vascularization. One of the most important factors in ensuring homeostasis of long bones is the mechanical stress placed on the bone (Wolff's law) in addition to the hormonal factors. It has been shown in many studies that the fibula bone flap shows this homeostatic adaptation and undergo hypertrophy when placed under mechanical stress after its transfer to the recipient site. For this reason, the fibula bone flap can be used for reconstruction purposes even in cases where it differs in diameter from the recipient bone. Hypertrophic adaptation of the fibula flap is a long-lasting process that develops over time. It has been reported to continue for 3 years. In order to ensure early functional recovery of patients after reconstructive surgeries and their adaptation to social life, Capanna et al. described the combined use of allografts and fibula flap. In this technique, bone allografts are processed to prevent disease transmission and then placed around the fibula flap to reconstruct the defect, aiming to accelerate functional recovery and reduce the risk of early fibula flap fracture. However, the technique did not popularize due to transportation difficulties, additional costs and low mechanical load carrying capacities. Yamamato et al. reported that bone tumors treated with liquid nitrogen devitalized and decellularized over time, losing their proliferative potential. Using this technique, tumor tissue removed from the patient can be used in reconstructive surgeries as decellularized bone scaffold with liquid nitrogen application. The aim of this study is to evaluate the oncological safety, radiological and functional results of the combined use of bone scaffold obtained by decellularizing the resected tumor bone tissue with liquid nitrogen and fibula flap in bone defects formed after oncological resections, by comparing them with patients who had similar defects repaired with fibula flaps and the literature. Material and Methods This study was carried out with the approval of Bezmialem Vakıf University Non-Interventional Research Ethics Committee dated 09.08.2023 and numbered 2023/239. A retrospective analysis of patients treated by Bezmialem Vakıf University Faculty of Medicine Hospital, Department of Plastic, Reconstructive and Aesthetic Surgery and Department of Orthopedics and Traumatology, between 1 June 2010 and 1 June 2022, for oncological defects of femur and tibia and reconstructed with a fibula flap (F) alone or a fibula flap supported by a bone scaffold (FS) and completed a 12-month follow-up period. The patients' ages, gender, comorbidities, and medical history were recorded. The pathological types, localizations, sizes of the tumors the patients had, and details of neoadjuvant chemotherapy or radiotherapy treatment before surgery were investigated. The surgical technique applied, the size of the bone defect formed in the surgery, the leg from which the fibula flap was taken, whether bilateral fibula was used, whether it was used in combination with bone scaffold, whether a double barrel was used or not were investigated from the surgery notes and digital archive records. Postoperative adjuvant chemotherapy and radiotherapy treatment status, early and late term complications were examined. In order to evaluate the functional recovery of the patients, MSTS scores evaluated at the 3rd, 6th and 12th months after surgery were noted. Percent union scores were calculated using the modification of RUST scores on anteroposterior and lateral direct radiographs taken at the 3rd, 6th and 12th months after surgery. In addition, bone hypertrophies were evaluated using the formula defined by de Boer and Wood on standardized direct radiographs taken from the same angle in the early postoperative period and at the first year. The information of the patients in the study was recorded and tabulated using the Statistical Package for the Social Sciences version 23 (SPSS Inc, Chicago, IL) program. Means and distributions were found with descriptive methods. Independent samples t-test was used to compare nominal data. Categorical data were compared using the chi-squared test. Results with p

Benzer Tezler

  1. Ekstremite yerleşimli tümör rezeksiyonlari sonrasi oluşan kemik defektlerinin biyolojik rekonstrüksiyonu: Klinik ve radyolojik erken dönem sonuçlar

    Biological reconstruction of the bone defects with vascularized fibular graft after resections of extremity located bone tumors: clinical and radiological short-term results

    ONUR BAŞCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Ortopedi ve TravmatolojiMarmara Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT EROL

  2. Pelvis tümörlerinde internal hemipelvektomi sonrası masif hemipelvis allogreft ile rekonstrüksiyonun onkolojik ve fonksiyonel sonuçları

    Başlık çevirisi yok

    AHMET FEVZİ KEKEÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bakanlığı

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEDİİ ŞAFAK GÜNGÖR

  3. Proksimal humerusun primer ve metastatik tümörlerinin rezeksiyon sonrası tümör protezlerinin sonuçları

    The results of tumor prostheses afte rezektion in primary and metastatik proximal humerus tumors

    ERTUĞRUL ALLAHVERDİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Ortopedi ve TravmatolojiAnkara Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUSUF YILDIZ

  4. Omuz kuşağı yerleşimli kemik ve yumuşak doku malign tümörlerinin cerrahi tedavisi, onkolojik ve fonksiyonel sonuçlar

    Surgical treatment of bone and soft tissue malignant tumors of the shoulder girdle, oncological and functional results

    RECEP ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bakanlığı

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEDİİ ŞAFAK GÜNGÖR

  5. Hematopoetik kökenli primer malign kemik tümörlerinin cerrahi yönetimi ve klinik sonuçları

    Surgical management and clinical results of primary maligned bone tumors of hematopoetic origin

    ETHEM TOPTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜRAY TOĞRAL

    DR. ALİEKBER YAPAR