Geri Dön

Rat larenksi üzerinde kurkuminin radyoprotektif etkisinin değerlendirilmesi

Evaluation of the radioprotective effect of curcumin on rat larynx

  1. Tez No: 845414
  2. Yazar: FATMA CANER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. YUSUF ÇAĞDAŞ KUMBUL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Larinks, kurkumin, kanser, antioksidan, radyoterapi, radyoprotektif etki, Larynx, curcumin, cancer, antioxidant, radiotherapy, radioprotective effect
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Süleyman Demirel Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 88

Özet

Larenks kanseri; baş-boyun kanserleri içerisinde ikinci sıradadır. En sık görülen histopatolojik alt tipi skuamöz hücreli kanserdir. Etiyolojide en önemli risk faktörü sigaradır. Larenks kanseri tedavisinde cerrahi ve radyoterapi olmak üzere iki ana tedavi yöntemi vardır. Erken evre larenks kanserinde, cerrahiyi kabul etmeyen hastalarda, ameliyat şansını yitiren hastalarda ve operasyon sonrasında cerrahi sınırlarda tümör kalan hastalarda radyoterapi tedavi seçeneği olarak kullanılabilir. Kurkumin, Çin ve Hindistan'da yaygın olarak yetiştirilen, Zingiberaceae familyasına ait, sarıçiçekli ve büyük yapraklı 'Curcuma Longa' bitkisinin rizomlarından elde edilir. Kurkuminin, anti-inflamatuar, anti-oksidatif, radyoprotektif, kemoprotektif gibi birçok olumlu özelliği literatürde tanımlanmıştır. Ancak literatürde kurkuminin larenks dokusunda radyoprotektif bir özelliğe sahip olup olmadığını bildiren bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızda 40 adet Wistar Albino erkek rat gruplara randomize ve eşit şekilde dağıtılarak 4 grup oluşturulmuştur. Gruplar; RT (Grup 1), Kurkumin+DMSO+RT(Grup 2), DMSO+RT(Grup 3), Kurkumin+DMSO (Grup 4) olarak belirlenmiştir. Kurkumin ve DMSO, RT uygulamasından 5 gün önce başlanılarak intraperitoneal yoldan verilmiştir. RT alan grupların boyun bölgelerine tek doz 16 Gy X ışını uygulanmıştır. Radyoterapi sonrası 3. Günde tüm gruplar sakrifiye edilmiştir. Sakrifikasyon sonrasında ratların larenks dokuları çıkarılıp histopatolojik (ödem, hiperemi, psödostratifikasyon, nekroz, silyalarda kayıp, inflamasyon açısından) ve immünohistokimyasal (TNF- α) değerlendirme yapılmıştır. Histopatolojik parametreler yok – hafif – orta - şiddetli (0, 1 pozitif, 2 pozitif, 3 pozitif ) olarak değerlendirilmiştir. TNF- α ekspresyonun şiddeti ise 0-3 arasında skorlanmıştır (0= ekspresyon yok; 1=hafif ekspresyon; 2= orta şiddette ekspresyon; 3=şiddetli ekspresyon). Grupların verileri SPSS 24 programında istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda; kurkumin verilen Grup 2 ratlarında ödem, hiperemi, nekroz, psödostrafikasyon oluşumu ve TNF-α üretiminin Grup 1'e kıyasla istatistiksel açıdan anlamlı olacak şekilde azaldığı izlendi (p değerleri sırasıyla 0.001, 0.003, 0.004, 0.005, p: 0.009). Fakat inflamasyon ve silya kaybı parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p değerleri sırasıyla 0.091, 0.055). Grup 1 ve 3 arasındaki karşılaştırmalarda ise; ödem, hiperemi, psödostratifikasyon, silya kaybı, inflamasyon ve TNF-α üretimi açısından anlamlı fark yoktu (p değerleri sırasıyla: 0.091, 0.143, 0.164, 1.000, 0.130, 0.407). Nekroz parametresinde ise anlamlı olarak farklılık izlendi (p:0.004). Çalışmamızda histopatolojik olarak kurkuminin ödem, hiperemi, nekroz, psödostratifikasyon oluşuma karşı etkin bir radyoprotektan ajan olduğu gözlenmiştir. İmmünohistokimyasal olarak da kurkuminin TNF-α düzeylerinde azalmaya yol açtığı gösterilmiştir. Gıdalarda bulunan, toksisite potansiyeli az, maliyeti düşük olan kurkumin; larenks kanseri olup tedavi yöntemi olarak RT'yi seçen hastalarda radyoprotektan ajan olarak umut ışığı olabilir. Bu çalışma, gelecekte yapılacak olan çalışmalarla desteklenmelidir.

Özet (Çeviri)

Laryngeal cancer; ranks second among head and neck cancers. The most common histopathological subtype is squamous cell cancer. The most important risk factor in etiology is smoking. There are two main treatment methods for laryngeal cancer: surgery and radiotherapy. Radiotherapy can be used as a treatment option in early stage laryngeal cancer, in patients who do not accept surgery, in patients who lose their chance for surgery, and in patients with tumor remaining at the surgical margins after the operation. Curcumin is obtained from the rhizomes of the yellow-flowered and large-leaved 'Curcuma Longa' plant, which belongs to the Zingiberaceae family and is widely grown in China and India. Many positive properties of curcumin, such as anti-inflammatory, anti-oxidative, radioprotective and chemoprotective, have been described in the literature. However, there is no study in the literature reporting whether curcumin has a radioprotective property in laryngeal tissue. In our study, 40 Wistar Albino male rats were distributed randomly and equally to 4 groups. Groups; was determined as RT (Group 1), Curcumin+DMSO+RT (Group 2), DMSO+RT (Group 3), Curcumin+DMSO (Group 4). Curcumin and DMSO were administered intraperitoneally, starting 5 days before RT administration. A single dose of 16 Gy X-ray was applied to the neck regions of the groups receiving RT. All groups were sacrificed on the 3rd day after radiotherapy. After sacrification, the laryngeal tissues of the rats were removed and histopathological (in terms of edema, hyperemia, pseudostratification, necrosis, loss of cilia, inflammation) and immunohistochemical (TNF-α) evaluations were performed. Histopathological parameters were evaluated as none - mild - moderate - severe (0, 1 positive, 2 positive, 3 positive). The intensity of TNF-α expression was scored between 0 and 3 (0 = no expression; 1 = mild expression; 2 = moderate expression; 3 = severe expression). The data of the groups were analyzed statistically in the SPSS 24 program. As a result of the statistical analysis; It was observed that edema, hyperemia, necrosis, pseudostraphication formation and TNF-α production decreased statistically significantly in Group 2 rats given curcumin compared to Group 1 (p values 0.001, 0.003, 0.004, 0.005, p: 0.009, respectively). However, no statistically significant difference was observed in the parameters of inflammation and cilia loss (p values 0.091, 0.055, respectively). In comparisons between Groups 1 and 3; There was no significant difference in terms of edema, hyperemia, pseudostratification, cilia loss, inflammation and TNF-α production (p values: 0.091, 0.143, 0.164, 1.000, 0.130, 0.407, respectively). A significant difference was observed in the necrosis parameter (p:0.004). In our study, it was observed histopathologically that curcumin is an effective radioprotectant agent against edema, hyperemia, necrosis and pseudostratification formation. Immunohistochemically, it has been shown that curcumin causes a decrease in TNF-α levels. Curcumin, which is found in foods, has low toxicity potential and low cost; It may be a ray of hope as a radioprotectant agent in patients with laryngeal cancer who choose RT as a treatment method. This study should be supported by future studies.

Benzer Tezler

  1. Polikistik over sendromunun larenks mukozasına etkisinin hayvan modeli üzerinde histopatolojik olarak incelenmesi

    Histological evaluation of rat larynx in experimental polycystic ovary syndrome model

    İLDEM DEVECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bakanlığı

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL EGELİ

  2. Işınlanmış sıçan larenks mukozasında n-asetilsistein'in radyoprotektif ve antiinflamatuar etkilerinin histopatolojik ve biyokimyasal olarak değerlendirilmesi

    Histopathological and biochemical evaluation of the radioprotective and antiinflammatory effects of n-acetylcysteine in irradiated rat larynx mucosa

    MUSTAFA ESER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇİĞDEM TEPE KARACA

  3. Östrojen eksikliğinin larenks üzerine histopatolojik etkileri

    Histopathological effects of östrogen deficiency in larynx

    MEHMET SÜRMELİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bakanlığı

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL EGELİ

  4. Aloe vera'nın travmatize edilmiş rat vokal kordlarının iyileşmesi üzerine etkisi

    Effect of aloe vera on healing of traumatized rat vocal cords

    MEHMET ALİ KARSAVUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kulak Burun ve BoğazKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SAİME SAĞIROĞLU

  5. Biber gazı uygulamasının hava yolu üzerine histopatolojik etkisinin deneysel olarak araştırılması

    Histopathologic effect of pepper sprey on respiratory tract: An experimental study

    TAHİR TULGA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kulak Burun ve BoğazOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. SENEM ÇENGEL KURNAZ