Geri Dön

Tekirdağ koşullarında farklı olgunlaşma süreli ayçiçeği çeşitlerinin F1 ve F2 generasyonlarında bazı morfolojik özellikleri ve verim unsurları üzerinde bir araştırma

A Research on some morphological characteristics and yield components of F1 and F2 generations of sunflower varieties, having different maturation times under Tekirdağ conditions

  1. Tez No: 84756
  2. Yazar: OKAN ESMER
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. A. CANAN SAĞLAM
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ziraat, Agriculture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

ÖZET 1997 yılında Tekirdağ ili, Muratlı ilçesine bağlı Ballıhoca Köyü'nde yapılan bu araştırmada P-6433, Sanbro, Süper 25, Istranca ve P-6482 ayçiçeği çeşitlerinin Fi ve F2 generasyonlarının bazı fenolojik özellikleri ile verim ve kalite unsurları belirlenmeye çalışılmıştır. Ekim; bölünmüş parseller deneme desenine göre gerçekleştirilmiştir. İncelemeler her parselden tesadüfen seçilen 15 bitki üzerinde yapılmıştır. Değerlendirmeler şu şekilde özetlenebilir; En erkenci çeşit Sanbro, en geçci çeşit ise P-6482 çeşidi olmuştur. Çeşitlerde en yüksek“Dışbükey”tohumlu yüzey şekline rastlanmıştır. Süper 25 çeşidi her iki generasyonda da bu özellik açısından %100 uniform bulunmuştur. Dallanma Fi generasyonlarında %2.6, F2 generasyonlarında %52.4 oranında görülmüştür. P-6433 (Fi) ve Süper 25 (Fi) dallanmayan uniform çeşitlerken, Fi generasyonlarında P-6482 (%5.3) ve F2 generasyonlarında ise P-6433 (%62.9) en çok dallanan çeşitlerdir. Dallanma tiplerinden ise en çok“Bir Ana Tablalı, Tamamen Dallanma”ve“Tepeden Dallanma”şekilleri oluştuğu, uniform dallanma şekillerinin oluştuğu görülmüştür.“Kısmen Aşağı Dönük”tabla duruş şekline en sık ve yüksek oranda rastlanmıştır (%66.1, Fi ve %66.0, F2). Çeşitler özellik bakımından uniform bulunmamışlardır.“En Az”tüylülük Süper 25 çeşidinde gözlenirken Parametresi-6482 çeşidi“Az Tüylülük”göstermiş ve her iki çeşitte generasyonlarda bu özellik açısından %100 uniform bulunmuştur.“En Fazla”tüylü çeşit ise P-6433 (F2) olmuştur. 16 ayrı divergens şekli saptanırken, 5/9 divergens şeklinin oram ve sıklığı en yüksek bulunmuştur (%34.3, Fi ve %41.3 F2). Fi generasyonlanm protein oranı daha yüksek bulunurken, en yüksek oranı P-6433 (%48, Fi) çeşidi göstermiştir. Yağ oranında generasyonlar arasında büyük fark gözlenmezken, en yağlı çeşidin Süper 25 (%44, Fi) olduğu saptanmıştır. Fi generasyonlarında yağ oranı ile tane verimi, sap verimi ve tabla çapı arasında bir paralellik görülmüştür.En yüksek kırılma indis değerini Istranca çeşidi gösterirken, incelenen özelliğin çeşitler ve generasyonlarda farkı önemsizdir. F2 generasyonlarının iyot sayıları daha yüksek bulunmuş, Istranca çeşidi (137.7, F2) ise en yüksek değere sahip olmuştur. İyot sayısı ile kırılma indisi arasında doğru orantı gözlenmiştir. Serbest yağ asitleri oranı, F2 generasyonlarında yükselmiş ve en yüksek değere P-6482 (%0.76, F2) çeşidinde rastlanmıştır. 10 ayrı yağ asidi saptanmıştır. Generasyonlarda en yüksek linoleik asit, ardından oleik asit yer almıştır. En yüksek lineolik asit P-6482 (%71.6, F2) çeşidinde, oleik asit ise Istranca (%21.9, Fi) çeşidinde görülmüştür. Linoleik asit ile oleik asit arasında ters orantı göstermişlerdir. F2 generasyonlarında; oleik asit ile gövde çapı ve tane verimi arasında, linoleik asit ile yan kök sayısı arasında bağlantı gözlenmiştir. Diğer yağ asitlerinde farklılıklar bulunmamıştır. Ayrıca, belli bir çeşidin tüm kalite özellikleri yönünden üstün olmadığı saptanmıştır. Bitki boylarının Fi generasyonlarında daha yüksek ve P-6433 çeşidinin (96.1 cm, Fi) en uzun boylu olduğu bulunmuştur. En büyük tabla çapı Süper 25 (13.3 cm, Fi) çeşidinde oluşmuş ve generasyonlar arasında 0.01 düzeyinde önemli fark saptanmıştır. Yaprak sayısı bakımından çeşitler, generasyonlar ve çeşit x generasyon interaksiyonu arasında fark oluşmazken, en çok yaprağa Süper 25'de (26.5 ad/bit., Fi) çeşidinde rastlanmıştır. Gövde çaplan Fi generasyonlarında daha kalın bulunmuş ve Süper 25 (1.67 cm, Fi) en kaim gövdeli çeşit olmuştur. En fazla sap verimine Süper 25 (335.17 kg/da, Fı)'de rastlanırken, generasyonlar arasında 0.01 düzeyinde önemli fark oluşmuştur. Yan kök sayısında çeşitler arasında 0.05, çeşit x generasyon interaksiyonunda 0.01 düzeyinde önemli fark saptanmıştır. Çeşitlerde P-6482 (64.6 adVbit), çeşit x generasyon interaksiyonunda ise P-6482 (67.2 ad/bit., F2) ve Sanbro (63.5 adftit, F2) çeşitleri en çok yan köke sahip bulunmuşlardır. Fi generasyonlarında köklerin daha ağır ve Süper 25 çeşidinin (12.43 g/bit.)'de en yüksek kök ağırlığına sahip olduğu saptanmıştır.En yüksek 1000 tane ağırlığını Süper 25 (Ort. 44.7 g) ve Sanbro (Ort. 40.3 g) çeşitleri gösterirken, çeşitler arasında 0.05, generasyonlar arasında da 0.01 düzeyinde önemli fark bulunmuştur. Tane veriminde generasyonlar arasında 0.01 düzeyinde önemli fark oluşurken, en yüksek tane verimini Süper 25 (267.59 kg/da, Fi) ve P-6482 (267.39 kg/da, Fi) çeşitleri göstermiştir. Tane verimi ile bitki boyu, tabla çapı, gövde çapı, sap verimi, kök ağırlığı ve bin tane ağırlığının olumlu ve 0.01 düzeyinde önemli ilişkileri saptanmıştır. Ayrıca tabla çapı ile kök ağırlığının tane verimini doğrudan, olumlu yönde ve yüksek düzeyde etkilediği bulunmuştur.

Özet (Çeviri)

SUMMARY This research which made in Balhhoca Villiage (in Muratlı Town and Tekirdağ City), 1997 was conducted to determine some morphologic and pheno logic characters with yield and yield components of P-6433, Sanbro, Süper 25, Istranca and P-6482 sunflower varieties' generations of Fi and F2. Sowing was according to split plots statical desing. Scorings and measurings were made for 15 plants per/parcel which selected randomly. Evaluations can summarize as follows: It was determined and the earliest cultivar is Sanbro and latest cultivar is P- 6482. The“Convex”head shape of grain side was found out as the highest value. As the following character, Süper 25 was 100% uniform in generations. Branching was determined in Fj generation 2.6% and F2 generation 52.4%.While P-6433 (Fi) and Süper 25 (Fi) were uniform of non-branching, P-6482 (5.3%, Fi) and P-6433 ( 62.9%, F2) were the most branched cultivars. The most branching types were found in assay,“Fully Branched with Central Head”and“ Top Branching”and also branching types were not uniform in cultivars. The head attitude type of“Half Turned Down”was determined higher percents and frequently in the research (66.1%, Fi and 66.0%, F2). But the cultivars were not found uniform as the following character.“Absent or Very Weak”hairiness cultivar was selected in Süper 25 and P-6482 cultivar was found as“Weak”hairiness. And both cultivars were 100% uniform as the following character.P-6433 cultivar was“Very Strong”hairiness. In assay, 16 different divergens (phyllotaxy) forms were determined. 5/9 divergens form was higher values and frequently (34.3 %, Fi and 41.3 %, F2). Protein percent was found higher in Fi generations than Fi's and the highest protein percent was 48 % in P-6433 (Fi). There was no oil percent differences between generations and the most fatty cultivar was determined Süper 25 (44%, Fı).Seed oil percent was corralated with head diameter, seed and stem yields in Fi generations. Istranca was showed the highest reflaction index and there were no differences among cultivars and generations as the following character.iyot values were found higher in F2 generations and the highest value was determined in Istranca (137.7, F2). Iyot value was correlated with reflaction index. Free Fat Acid (F.F.A.) percent were found higher in F2 generations and the highest F.F. A. percent was in P-6482 (0.76 %, F2). It was fixed 10 different F.F.A' s in assay. Linoleik acid value was the highest and oleik acid value was the second. The highest value was found from P-6482 (71.6 %, F2) for linoleik acid and from Istranca (21.9 %,F2) for oleik acid. Although Linoleik acid was dominant in F2 generations, oleik acid was dominant in Fi generations and there was a negative correlation between these acids. In F2 generations, Oleik acid was correlated with stem diameter and seed yield. On the other hand, Linoleik acid was correlated with lateral root number in F2 generations,too. There were no differences and corralations among other F.F.A. 's. It was determined that a known cultivar did not show all the quality characters. It was found that plant heights were higher in Fi generations and P-6433 (96.1 cm, Fi) was the highest cultivar. Süper 25 (13.3 cm, Fi) had the biggest head diameter and significant difference was found out at level 0.01 between generations. There were no differences related to leaf number between cultivars, generations and interaction of cultivar x generation and Süper 25 (26.5 leaf/plant, Fi) was the highest leaf number. In the research, stem diameters were thicker in Fi generations and Süper 25 's (1.67 cm, Fi) value was the thickest. While the highest stem yield was found in Süper 25 (335.17 kg/da) and significant difference was determined at level 0.01 between generations. It was found significant difference related to lateral root number among cultivars at level 0.05 and interaction of cultivar x generation at level 0.01. The highest lateral root numbers were obtained from P-6482 (64.6 root number/plant) for cultivars, from P-6482 (67.2 root number/plant, F2) and Sanbro (63.5 root number/plant, F2) for interaction of cultivar x generation. In the experiment, root weights were heavier in Fi generations and it was determined that Süper 25 (12.43 g/plant) had the heaviest root weight. While the highest 1000 seed weights were coincided with Süper 25 (average 44.7 g) and Sanbro (average 40.3 g) and significant difference was observed in cultivars at level 0.05 and in generations at level 0.01.It was found out significant difference in seed yield between generations at level 0.01. The highest seed yield was obtained from Süper 25 (267.59 kg/da, Fi) and P-6482 (267.39 kg/da). Among yield and yield components related to bilateral relationships, seed yield was corralated with plant height, head diameter, stem diameter, stem yield, root weight and 1000 seed weight, positivly at level 0.01. In addition, seed yield were effected from head diameter and root weight with directly, high percent and positivly.

Benzer Tezler

  1. Ekmeklik buğday genotiplerinin in vitro ve in vivo koşullarında kuraklığa dayanıklılık yönünden değerlendirilmesi

    Evaluations for drought resistance of bread wheat genotypes in vitro and in vivo conditions

    MELDA YALÇIN OKURSOY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    ZiraatTrakya Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. İSMET BAŞER

  2. Farklı olgunlaşma grubundaki melez mısır (Zea mays indentata Sturt.) çeşitlerinin verim ve morfolojik özellikleri yönünden değerlendirilmesi

    Evaluating of hybrid maize (Zea mays indentata Sturt.) varieties in different maturing group as to yield and morphological characeristics

    ELİŞAN ATAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    ZiraatNamık Kemal Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMET BAŞER

  3. Farklı kökenli cinmısır (Zea mays everta sturt.) çeşitlerinde verim ve kaliteye etkili başlıca karekterler üzerinde araştırmalar

    Başlık çevirisi yok

    SEVAL POYRAZ AKYÜREK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    ZiraatTrakya Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. TEMEL GENÇTAN

  4. Farklı dönemde uygulanan bitki gelişme düzenleyicilerinin ekmeklik buğdayda verim ve kalite üzerine etkisi

    The effect of plant growth regulators applied in different periods on yield and quality in bread wheat

    SELEN KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    ZiraatTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMET BAŞER

  5. Farklı tohumluk miktarları ve sıra arası mesafelerinin bazı anason (Pimpinella anisum L.) popülasyonlarının tarımsal ve kalite özelliklerine etkisi

    Di̇fferent row spaci̇ng and seedi̇ng rate of some ani̇se (Pi̇mpi̇nella ani̇sum L.) populati̇ons impact on agri̇cultural and quali̇ty features

    YUNUS BÜTÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    ZiraatNamık Kemal Üniversitesi

    Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SEVİYE YAVER