Geri Dön

Çevresel belirsizliğin organizasyonel yenilik üzerine etkisinde bilgi yönetimi, organizasyonel öğrenme ve değişime açıklığın rolü: Türk işletmelerinde bir araştırma

The role of knowledge management, organizational learning and openness to change in the effect of environmental uncertainty on organizational innovation: A research in Turkish enterprises

  1. Tez No: 847975
  2. Yazar: TEOMAN ERDAĞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RECEP İBRAHİM PINAR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: İşletme, Business Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İşletme Yönetimi ve Organizasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 334

Özet

Günümüz işletmeleri çevreleriyle sürekli etkileşim halinde olan açık sistemlerdir. Bu kapsamda rakip işletmelerin yıkıcı rekabet stratejileri, yeni teknoloji, ürün ve süreçler geliştirmesi, hükümetlerin ve sektör otoritelerinin kararları, toplumsal bilinçlenmedeki artışa bağlı olarak talep ve beklentilerde farklılaşma ve küresel tedarik zincirinde yaşanan aksamalar gibi unsurlar organizasyonel faaliyetler ile yakından ilişkilidir. Bu unsurlarda yaşanan değişimin yönü öngörülebilir ve hızı düşük olduğunda organizasyonel faaliyetlere ilişkin kararlar yapılandırılmış rutin süreçlerden yararlanılarak alınmaktadır. Hızla değişen ve yönü kestirilemeyen bir çevrede ise tutarlı kararlar alabilmek için gereken bilgi miktarı artmakta ve yöneticilerin geleceğe ilişkin öngörüde bulunmaları zorlaşmaktadır. Bir diğer ifadeyle belirsiz çevrelerde karar alabilmek için doğruluğu teyit edilmiş büyük miktarda bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum organizasyon içerisinden bilgi edinilmesinin yanı sıra rakipler, tedarikçiler, müşteriler, dağıtıcılar gibi yakın çevre ile politik, ekonomik, yasal, teknolojik, sosyo-kültürel ve uluslararası çevre gibi uzak çevre unsurları hakkında düzenli bilgi toplanmasını gerektirmektedir. Bu nedenle organizasyonlar etkin bir bilgi yönetimi sistemine ihtiyaç duymaktadır. Bilgi, öncelikle bireylerin yeni öğrenmelerde bulunmasıyla değer kazanmakta, sonrasında gruplar arasında paylaşılarak üzerine yeni anlamlar yüklenmekte ve nihayetinde organizasyon düzeyinde yayılarak kurumsal hafızaya aktarılmaktadır. Çevreden toplanan bilginin yeniden yorumlanarak organizasyonel bir kaynak haline gelmesiyle çevre daha iyi anlamlandırılmaya başlanmaktadır. Organizasyonel öğrenme olarak tanımlanan bu faaliyet, böylece bilginin çevredeki belirsizliği azaltmasına aracılık etmektedir. Çevreden toplanan bilginin bir diğer önemli katkısı organizasyonun yenilik üretimine kaynak oluşturmasıdır. Bilgi miktarı arttıkça çevreyi anlamlandırma düzeyi artan organizasyon üyelerinin, fırsatları yakalamak ya da değişime uyum sağlamak üzere yenilik üretme eğilimleri artış göstermektedir. Yenilik üretiminin amacı yeni yöntemler, uygulamalar, teknikler ya da bakış açıları geliştirerek işletmenin performansını arttırmaktır. Özellikle belirsizliğin yüksek olduğu çevrelerde bir işletmenin yaşam süresini uzatabilmesi çoğunlukla yenilik üretme kapasitesiyle ilişkilidir. Etkin bir bilgi yönetimi sistemi yeni öğrenmeler için gerekli kaynağı sağlayarak hem organizasyonel öğrenmeye hem de yenilik üretimine destek olmaktadır. Öte yandan her bir yeni öğrenme faaliyeti organizasyonel süreçlerde değişim yaşanmasına anlamına gelmektedir. Dolayısıyla yenilik üretimi organizasyon üyelerinin bilgi yönetimi araçlarından etkin şekilde yararlanmalarını, organizasyonel öğrenme faaliyetlerine destek olmalarını ve organizasyonel değişim çabalarını benimsemelerini gerektirmektedir. Çünkü yeniliğin başlangıç noktası yaratıcı fikirlerdir ve içinde bulunulan durumdan memnun olmayan ya da mevcut durumu iyileştirerek olduğundan daha elverişli hale getirmek isteyen, bir diğer ifadeyle değişime açık kişiler tarafından üretilmektedir. Değişime açıklık, organizasyonun değişim çabalarına organizasyon üyelerinin katılma derecesini ifade etmektedir. Bununla birlikte insan doğası değişimin neden olacağı belirsizlikten kaçınmak için statükoyu desteklemeye meyillidir. Bu noktada yöneticilerin değişimin getirilerini açıkça anlatarak değişim için uygun ortamı tesis etmesi önem arz etmektedir. Yenilik kavramı bir anlamda mevcut durumun birtakım özelliklerinin değişime uğratılması ya da aslından tamamen farklı hale getirilmesi olduğundan değişim ile doğrudan ilişkilidir. Ancak tek başına değişim isteğinin organizasyona yayılması yenilik üretimi için yeterli gelmemekte, doğru yer ve zamanda doğru bilgilere ulaşabilen organizasyon üyelerinin, bireysel öğrenimlerini organizasyona kazandırmaları sonucunda ortaya çıkmaktadır. Kısacası çevresel belirsizlik, organizasyonları yenilik üretmeye iterken aynı zamanda bilgi yönetimi, organizasyonel öğrenme ve değişime açıklık konularına etkinlik kazandırmalarını gerektirmektedir.

Özet (Çeviri)

Today's organizations are open systems that constantly interact with their environment. In this context, factors such as disruptive competition strategies of newly entering organizations, competitors developing new technologies, products, and processes, decisions made by governments and sector authorities, differentiation in demand and expectations due to increased social awareness, and disruptions in the global supply chain are closely related to organizational activities. When the direction of change in these factors is predictable and the speed is low, decisions regarding organizational activities are made using structured routine processes. However, in a rapidly changing and unpredictable environment, the amount of information required to make consistent decisions increases, making it more difficult for managers to make predictions. In other words, making decisions in uncertain environments requires lots of verified knowledge. This situation requires regular information gathering from within the organization and from the microenvironment, such as competitors, suppliers, customers, and distributors, and macro-environmental factors, such as political, economic, legal, technological, socio-cultural, and international environments. Therefore, organizations need an effective knowledge management system. Information gains value primarily through individuals' new learning and then is shared among groups. Finally, it is spread at the organizational level with new meanings attached to it and stored in the memory. The environmental atmosphere becomes better understood as the information collected from the environment is reinterpreted and becomes a corporate resource. This activity, called organizational learning, thus helps reduce environmental uncertainty through knowledge. On the other hand, another significant contribution of the information collected from the environment is to provide a source for organizational innovation. As the amount of information increases, the tendency of organization members to seize opportunities or generate innovations to adapt to change rises as well. Innovation production aims to improve organizational performance by developing new methods, applications, techniques, or perspectives. Especially in environments where uncertainty is high, its lifespan is often associated with an organization's capacity for innovation ability. An effective knowledge management system provides the necessary resources for new learning, supporting organizational learning and innovation. However, each recent learning activity causes changes in organizational processes. Therefore, innovation production requires organization members to effectively utilize knowledge management tools, support organizational learning activities, and embrace corporate change efforts. The starting point of innovation is creative ideas produced by individuals who are dissatisfied with the current situation or want to improve it to a more favorable state. In other words, individuals who are open to change produce innovation. Openness to change indicates the degree to which organization members participate in the organization's change efforts. However, human nature tends to support the status quo to avoid the uncertainty that change may bring. At this point, it is essential for managers to clearly explain the benefits of change and establish a suitable environment for change. In a sense, innovation is the alteration or complete transformation of specific characteristics of the existing state, therefore directly related to change. However, more than the spread of the desire for change alone is required for innovation production; it emerges from individual learning of organization members who can access the correct information at the right time. In short, environmental uncertainty drives organizations to produce innovation and requires them to gain effectiveness in knowledge management, organizational learning, and openness to change.

Benzer Tezler

  1. Örgütsel dayanıklılık kapasitesi, yeşil yenilik, algılanan yeşil örgütsel davranış, çevresel belirsizlik ve sürdürülebilirlik performansı arasındaki ilişkiler

    The relationships among organizational resilience capacity, green innovation, perceived green organizational behavior, environmental uncertainty, sustainability performance

    ŞERİFE KUZGUN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İşletmeİstanbul Arel Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EBRU GÖZÜKARA

  2. Çevresel belirsizliğin organizasyonel yapı üzerindeki etkileri

    Effects of environmental changes on organizational design

    CEMİL AKDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    YRD. DOÇ. DR. AYBERK SOYER

  3. Strategic management in developing countries: A case study on Iran's SMEs-after sanctions lift

    Gelişmekte olan ülkelerde stratejik yönetim: İran KOBİ'lerinde bir araştırma, ambargonun kaldırılmasından sonra

    ABBAS SAMADI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesi

    İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LUTFİHAK ALPKAN

  4. A dynamic risk assessment model proposal in chemical tanker ship

    Kimyasal tanker gemilerinde dinamik bir risk değerlendirme modeli önerisi

    ŞÜKRÜ İLKE SEZER

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Denizcilikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Deniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMRE AKYÜZ

  5. Stratejik bilincin karar verme stilleri üzerindeki etkisinde risk alma algısı ve çevresel belirsizliğin rolü

    The role of risk taking and environmental uncertainty in the impact of strategi̇c consciousness on decision making styles

    TAHA YUSUF ÇAKAREL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İşletmeMarmara Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELİHA DENİZ BÖRÜ