Geri Dön

Psöriasis vulgaris tanısıyla biyolojik ajan ve biyolojik ajan dışı tedavi alan hastalar arasında depresyon, anksiyete ve yaşam kalitesi skorlarının kıyaslanması

Comparison of depression, anxiety and quality of life scores between patients diagnosed with psoriasis vulgaris and receiving biological agent and non-biological agent treatment

  1. Tez No: 848237
  2. Yazar: UĞUR AKKAŞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ATIL AVCI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Acil Tıp, Adli Tıp, Emergency Medicine, Forensic Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: psöriasis, depresyon, anksiyete, yaşam kalitesi, biyolojik ajan, psoriasis, depression, anxiety, quality of life, biological agent
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

Amaç: Psöriasis keskin sınırlı eritemli skuamlı plaklarla seyreden hiperinflamatuar bir hastalıktır. Psöriasiste hiperinflamasyon sadece ciltle sınırlı kalmayıp aynı zamanda dolaşımda mevcuttur ki bu açıdan günümüzde kronik inflamatuar sistemik hastalık olarak kabul görmektedir. Psöriasisin sosyal ve fiziksel etkilerinden bağımsız olarak, psöriasiste artmış inflamasyon yüküne bağlı olarak da psikiyatrik komorbiditeler görülebilir. Biyolojik ajanlar, hem hastalığı iyileştirerek hastalığın sosyal ve fiziksel etkilerini azalttığı gibi depresyon ve anksiyete patogenezinde yatan proinflamatuar sitokinleri azaltarak depresyon ve anksiyete üzerinde iyileştirici olduğunu düşünmekteyiz. Bu amaçla biyolojik ajanları diğer tedavi modelleriyle depreyon, anksiyete, yaşam kalitesine olan etkilerini ölçekler üzerinden kıyaslamayı amaçladık. Ayrıca hastalık şiddeti ile anket skorları arasında korelasyonu istatistiksel olarak inceleyerek hastalık şiddetinin rol faktör olup olmadığını saptamaya çalıştık. Biyolojik ajanlar altgruplarında da kıyaslama yaparak tedavi seçiminde psikiyatrik komorbiditenin göz önüne alınmasını amaçladık. Ayrıca psoriasis hastalarında sosyodemografik ve klinik özelliklerin depresyon, anksiyete ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini gözlemlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 200 hasta dahil edilmiştir. Hastalar biyolojik tedavi, konvansiyonel sistemik tedavi ve lokal tedavi almasına göre 3 tedavi grubuna ayrıldı. Her 3 gruba da Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve Dermatoloji Yaşam Kalite İndeksi (DYKİ) anketleri uygulandı. Hastaların sosyodemografik özelliklerini ve hastadaki mevcut klinik özellikleri hakkında bilgi edinmek amacıyla 'Hasta Bilgi Formu' dolduruldu. Hastalık şiddeti Psoriasis Alan Şiddet İndeksi (PAŞİ) ile değerlendirildi. Bulgular: Kadın hastalarda erkeklere göre BDÖ, BAÖ ve DYKİ ölçeklerinde anlamlı olarak daha yüksek skorlar görüldü (p: 0.036, 0.003, 0.009). Çalışmamızda sigara kullanan hastalarda anlamlı olarak daha yüksek BDÖ ortalama skoru tespit ettik (p: 0.017). Çalışan hastalarda anlamlı olarak daha düşük BAÖ ortalama skorları saptadık (p: 0.002). Biyolojik ajan hastalarında diğer tedavi gruplarına göre BDÖ, BAÖ ve DYKİ ölçeklerinde anlamlı olarak daha düşük skorlar görüldü (p: 0.037, 0.019, 0.007). Tedavi gruplarında BAÖ, BDÖ ve DYKİ ölçeklerinin ortalama skorları birbirleri arasında aynı yönde korelasyon gösterdiğini saptadık. Her 3 tedavi grubunda da PAŞİ ile BDÖ ve BAÖ arasında anlamlı korelasyon görülmedi. PAŞİ ile DYKİ arasında biyolojik ajan ve konvansiyonel sistemik tedavi gruplarında aynı yönde korelasyon görülürken, lokal tedavi alan hastalarda korelasyon görülmediğini saptadık. Biyolojik ajan grubundaki ilaçlar arasında BDÖ, BAÖ ve DYKİ ölçeklerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi. Sonuç: Biyolojik tedavi kullanan hastalar, diğer tedavi gruplarındaki hastalara göre hastalık şiddetiyle korelasyon göstermeksizin daha az depresyon ve anksiyete semptomu göstermektedirler. Çalışmamız biyolojik ajanların depresyon ve anksiyete patogenezinde rol alan proinflamatuar sitokinleri düzenleyerek ek fayda sağladığı görüşünü desteklemektedir.

Özet (Çeviri)

Purpose: Psoriasis is a hyperinflammatory disease characterized by sharply demarcated erythematous and scaly plaques. Hyperinflammation in psoriasis is not only limited to the skin but is also present in the circulation, which is why it is now accepted as a chronic inflammatory systemic disease. Regardless of the social and physical effects of psoriasis, psychiatric comorbidities may also occur due to the increased inflammation burden of psoriasis. We think that biological agents improve depression and anxiety by reducing the social and physical effects of the disease by both curing the disease and reducing the pro-inflammatory cytokines underlying the pathogenesis of depression and anxiety. For this purpose, we aimed to compare the effects of biological agents with other treatment models on depression, anxiety, and quality of life across scales. We also tried to determine whether disease severity was a role factor by statistically examining the correlation between disease severity and survey scores. We aimed to take psychiatric comorbidity into consideration in treatment selection by comparing subgroups of biological agents. We also aimed to observe the effects of sociodemographic and clinical characteristics on depression, anxiety and quality of life in psoriasis patients. Materials and Methods: 200 patients were included in the study. Patients were divided into 3 treatment groups according to whether they received biological treatment, conventional systemic treatment and local treatment. Beck Anxiety Scale (BAI), Beck Depression Scale (BDI) and Dermatology Life Quality Index (DYKİ) surveys were applied to all 3 groups. The 'Patient Information Form' was filled out to obtain information about the sociodemographic characteristics of the patients and their current clinical characteristics. Disease severity was evaluated with the Psoriasis Area Severity Index (PASI). Results: Female patients had significantly higher scores on the BDI, BAI and DYKI scales than males. (p: 0.036, 0.003, 0.009) In our study, we found a significantly higher BDI mean score in patients who smoke (p: 0.017). We found significantly lower BAI mean scores in working patients. (p: 0.002) Biological agent patients had significantly lower scores on the BDI, BAI and DLQI scales compared to the other treatment groups. (p: 0.037, 0.019, 0.007) We found that the mean scores of the BAI, BDI and DLQI scales in the treatment groups showed the same correlation with each other. No significant correlation was observed between PASI and BDI and BAI in all 3 treatment groups. We found that while there was a correlation between PASI and DYKI in the biological agent and conventional systemic treatment groups, there was no correlation in patients receiving local treatment. There was no statistically significant difference in the BDI, BAI and DYKI scales between the drugs in the biological agent group. Conclusion: Patients using biological therapy show fewer symptoms of depression and anxiety than patients in other treatment groups, without correlation with disease severity. Our study supports the view that biological agents provide additional benefit by regulating proinflammatory cytokines involved in the pathogenesis of depression and anxiety.

Benzer Tezler

  1. Palmoplantar psöriazis, palmoplantar ekzema ve plak psöriaziste immünohistokimyasal olarak ölçülen IL-17, IL-23, IL-36 ekspresyonlarının ayırıcı tanı ve tedavi seçimine etkisinin belirlenmesi

    Determination of the effect of IL-17, IL-23, IL-36 expressions measured immunhychistocystically in palmoplantar psoriasis, palmoplantar eczema and plate psoriasis on differential diagnosis and treatment selection

    ŞEYMA KAYA BULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DermatolojiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RECEP DURSUN

  2. İmmunsüpresif tedavi alan hastalarda tedavi öncesi demodex yoğunluğu

    Demodex density before and after treatment in patients receiving immunosuppressive treatment

    HACER KELEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    DermatolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA PANCAR YÜKSEL

  3. İnflamatuar dermatozlarda (psöriazis vulgaris, seboreik dermatit, pitriyazis rosea, liken planus) dermoskopik özelliklerin incelenmesi

    A research on dermoscopic features of inflammatory dermatoses (psoriasis vulgaris, seborrheic dermatitis, pityriasis rosea, lichen planus)

    KADİR KÜÇÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    DermatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERCAN ÇALIŞKAN

  4. Atopik dermatitin kontakt dermatit ve psöriazis vulgaris ile ayırıcı tanısında mast hücre sayısının ve periferik sinir miyelin yapısının rolü.

    The role of number of mast cell and structure of myelin of peripheral nerve in differential diagnosis of atopic dermatitis with contact dermatitis and psoriasis

    ZAREMA FERİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    PatolojiUludağ Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞADUMAN BALABAN ADIM

  5. Psoriazis vulgaris hastalarında kontakt duyarlılık

    Başlık çevirisi yok

    MELİHA KISA KUCUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    DermatolojiSelçuk Üniversitesi

    Dermatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. HÜSEYİN ENDEROĞLU