Non-dualist tectonic thinking: Twin-phenomena in Aldo van Eyck's architecture
Non-düalist tektonik düşünce: Aldo van Eyck mimarlığında ikiz-fenomen
- Tez No: 850995
- Danışmanlar: PROF. DR. AYDAN BALAMİR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimarlık Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 205
Özet
Bu tez, on dokuzuncu yüzyılda Alman mimarlık teorilerine girişinden bu yana sosyal ve ideolojik yapılarla etkileşen, bir mimari düşünsel çerçeve olarak tektoniği araştırmaktadır. On dokuzuncu yüzyılın tektonik düşüncesi, mimaride (klasik) sanatsal ve pozitivist olmak üzere birbirine zıt zihniyetlerin bir arada varlığını sürdürmesiyle dikkat çeker. Yirminci yüzyılda, iki savaş arası dönem Avrupa'sında, toplumsal çalkantıların da etkisiyle pozitivist zihniyet hakimiyetiyle mimaride düalist düşünce öne çıkmıştır. Bu çalışma ise tektonik çerçevenin mimaride non-düalist düşünce yoluyla yeniden yorumlanmasını önermektedir. Bu çalışmanın amacı, non-düalist tektonik düşüncenin mimari stratejilerini yirminci yüzyıl Avrupa'sı bağlamındaki teorik ve pratik karşılıklarıyla göstermektir. Hollandalı mimar Aldo van Eyck (1918-1999), mimarisinde zıtlıkların birliğine ve belirsizliğine yaptığı vurguyla öne çıkmaktadır. Van Eyck mimarlığını özgün kılan felsefi zenginlik ve insan refahına odaklı yaklaşım, bu çalışmanın tezini hem söylemsel hem de mekânsal anlamda örnekleyebilmek için uygun kapsamı sunar. Tez,“ikiz-fenomen”kavramının non-düalist düşünceye dayandığını öne sürmekle birlikte, non-düalist tektonik düşüncenin mimari stratejilerini Aldo van Eyck'ın özgün muğlak terminolojisi ve yapıları üzerinden örneklemeye girişir. Tez, Aldo van Eyck mimarlığı üzerinden non-düalist tektonik düşüncenin mimari stratejilerinin söylemsel ve mekânsal karşılıklılığını araştırmaktadır. Bu kapsamda, dörtlü bir kavramsal çerçeve (kompozisyonel, mekânsal, deneyimsel ve metafiziki) aracılığıyla Van Eyck'in mimari terminolojisinin, çalışma için seçilmiş Lahey'deki Pastoor van Ars Roma Katolik Kilisesi, Amsterdam Belediye Yetimhanesi ve Amsterdam'daki Hubertus Evi'ndeki mekânsal karşılıkları aranmıştır. Çalışma sonucunda, Aldo van Eyck'ın mimari felsefesinin temelindeki“ikiz-fenomen”kavramının ve bu kavramdan üreyen terimlerin, sözü geçen yapılardaki mekânsal karşılıklarıyla birbirini tamamlayarak non-düalist tektonik düşüncenin mimari stratejilerini oluşturduğu ortaya koyulmuştur.
Özet (Çeviri)
This thesis explores tectonics as a framework for architectural thinking, examining its interaction with social and ideological structures since its introduction to German architectural theories in the nineteenth century. The tectonic thinking of the nineteenth century is marked by the coexistence of opposite mindsets in architecture: classicist and positivist. In twentieth-century interwar Europe, a positivist mindset prevailed amid societal upheaval, leading to a study argument that suggests a reinterpretation of the tectonic framework through non-dualist thinking instead of perpetuating dualist ideas in architecture. The study's objective is to illustrate non-dualist tectonic thinking's architectural strategies in theoretical and practical correspondence within the context of twentieth-century Europe. Dutch architect Aldo van Eyck (1918-1999) plays a pivotal role in this regard, with his legacy reflecting a philosophical and humanitarian stance, emphasizing the coexistence of opposites and ambiguity in his architecture. Van Eyck's unique architectural philosophy, rooted in the notion of 'twin-phenomena,' forms the basis for asserting that this concept is inherent to non-dualist tectonic thinking. The thesis exemplifies architectural strategies of non-dualist tectonic thinking through a fourfold conceptual framework—compositional, spatial, experiential, and metaphysical—utilizing Van Eyck's authentic terminology and selected existing buildings. Specifically, the interpretation of Pastoor van Ars Roman Catholic Church in The Hague, Amsterdam Municipal Orphanage, and Hubertus House in Amsterdam aligns with Aldo van Eyck's theoretical strategies of non-dualist tectonic thinking, emphasizing the translation of 'twin-phenomena' in his architecture.
Benzer Tezler
- Towards a relational understanding of the state-civil society relation: Deriving insights from realist and gramsion perspectives
İlişkisel bir devlet-sivil toplum anlayışına doğru: Gerçekçi ve gramscigil perspektiflerden çıkarımlar
EBRU DENİZ OZAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2000
Kamu YönetimiOrta Doğu Teknik ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. GALİP YALMAN
- Kurumsal yönetim ilkeleri bakımından halka açık anonim şirketlerde icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri
Non-management directors in publicly held companies from the perspective of corporate governance rules
MAKBULE ASLI KÜÇÜKGÜNGÖR
Doktora
Türkçe
2017
HukukAnkara ÜniversitesiÖzel Hukuk (Ticaret Hukuku) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ASUMAN TURANBOY
- Searle'ün düalist felsefe eleştirisi üzerine bir inceleme
A study on Searle's critique of traditional dualist philosophy
MERVE YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
FelsefeAydın Adnan Menderes ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN
- Erken dönem Hristiyanlığında düalist bir fırka: Markionizm
Dualistic sect in the early christianity: Marcionism
ZAUR ALASGAROV
- Çağdaş zihin felsefesinde bilinç problemi: Bir panpsişizm savunusu
Problem of consciousness in the contemporary philosophy of mind: A defense of panpsychism
FERHAT ONUR