Türkiye'den Arnavutluk'a Bektaşilik (1912-1960)
Bektashism from Turkey to Albania (1912-1960)
- Tez No: 852056
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET MEHMETEFENDİOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Din, Siyasal Bilimler, Tarih, Religion, Political Science, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 436
Özet
Bektaşilik 13. yüzyılda Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'da başlattığı Türk halk İslam anlayışının bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan 1826 yılında Yeniçeri ordusu ile braber yasaklandığı döneme kadar Osmanlı Devleti'nin topraklarının uzandığı yerlere tekke geleneği üzerinden yayılmıştır. 1826 yılında meydana gelen Osmanlı Devleti'nde devletin en nüfuzlu tarikatı Bektaşiliğin yasaklanmasından sonra gayriresmî duruma düşmüştür. Bektaşilik yeniden resmî haklarına kavuşmak için üç ayrı yöntem denemiştir. İlk olarak kırsal yapıda olan Arnavutluk'a sığınarak yeniden örgütlenmek, ikinci olarak Osmanlı'daki demokratikleşme hareketlerine destek vermek ve son olarak Nakşibendi tarikatından icazet alarak Osmanlı Devleti'nin resmî dini anlayışına uyumlu gözükerek yeniden resmiyet kazanmak şeklinde olmuştur. 19. yüzyıldan itibaren Arnavutluk'ta sığınak bulan Bektaşilik milliyetçi hareketlerde yer almış, Osmanlı'dan kopan Arnavutluk'ta 1921 yılından itibaren resmî haklarına kavuşmuştur. Osmanlı'nın yıkılması sonra Türkiye'nin kuruluş mücadelesinde yer alan Bektaşiler devletin düzenini bozmak isteyen irtica isyanlarına katılmadığı halde 1925 yılında Tekkeler ve Zaviyeler Kanunu kapsamında yasaklanmıştır. Türkiye'de bulunan Bektaşilerin lideri Salih Niyazi Dedebaba 1931 yılında Arnavutluk'a yerleşmiştir. Ayrıca Türkiye, Arnavutluk'tan farklı olarak Çelebi Bektaşiliği ve Alevi inançlarının bulunmasıyla ayrı bir toplum yapısına sahip olmuştur. Türkiye'de Bektaşiler tarikat yasağını çiğnemekten dolayı tutuklanırken Arnavutluk'ta Bektaşilik II. Dünya Savaşı'na kadar hızla gelişim göstermiştir. Salih Niyazi Dedebaba'nın 1941 yılında ölmesinin ardından hem Türkiye'de hem de Arnavutluk'ta Bektaşilerin liderliği konumunda iki ayrı dedebaba ortaya çıkmıştır. Nihayetinde 1944 yılında Arnavutluk'ta komünist yönetim kurulmuş ve 1967 yılında Enver Hoca tarafından Bektaşilik Arnavutluk'ta yasaklanmıştır. Türkiye'de ise laik devlet düzenine uyumlu hâlde sadece kültürel açıdan varlığını sürdüren Bektaşilik, 1950 yılında Demokrat Parti hükümeti zamanında yeniden resmiyet kazanmak istemiştir. Bu girişim 1953'te Ahmet Sırrı Baba'nın tutuklanarak sınır dışı edilmesi ile son bulmuştur. 1960 yılı Türkiye'deki Bektaşilik için bir dönüm noktası olmuş ve Bedri Noyan'ın dedebaba seçilmesiyle birlikte Türkiye, birkaç yıl içerisinde Arnavutluk karşısında yeniden Bektaşiliğin tek merkezi olma konumuna ulaşmıştır. Mısır Bektaşiliği, Arnavut milliyetçisi Recep Baba'nın ABD'nin Detroit şehrinde tekke açması ile varlığını korumuştur. Recep ve Kazım Balkalli babaların Bedri Noyan Dedebaba'ya bağlanması ile tüm dünya genelinde Türkiye Bektaşiliğin liderliğini devam ettirmiştir.
Özet (Çeviri)
Bektashism emerged as a manifestation of the Turkish folk understanding of Islam initiated by Hacı Bektaş Veli in Anatolia in the 13th century. From the foundation of the Ottoman Empire until the prohibition of the Janissary army in 1826, it spread through the tekke tradition to the places where the territory of the Ottoman Empire extended. In 1826, after the banning of Bektashism, the most influential sect of the Ottoman Empire, it became unofficial. Bektashism tried three different methods to regain its official rights. The first was to reorganize by taking refuge in rural Albania, the second was to support the democratization movements in the Ottoman Empire, and the last was to obtain an Ijazat from the Naqshbandi order and regain official status by appearing to be compatible with the official religious understanding of the Ottoman State. From the 19th century onwards, Bektashism found refuge in Albania, took part in nationalist movements and gained official rights in Albania, which broke away from the Ottoman Empire in 1921. After the collapse of the Ottoman Empire, Bektashis who took part in the struggle for the establishment of Turkey were banned under the Law on Dervish Lodges and Zawiyahs in 1925, even though they did not take part in the reactionary revolts that wanted to disrupt the order of the state. Salih Niyazi Dedebaba, the leader of the Bektashis in Turkey, moved to Albania in 1931. In addition, unlike Albania, Turkey has a separate social structure with the presence of Çelebi Bektashism and Alevis. While in Turkey Bektashis were arrested for violating the ban on sects, in Albania Bektashism developed rapidly until World War II. After the death of Salih Niyazi Dedebaba in 1941, two different dedebaba emerged as the leader of Bektashis in both Turkey and Albania. Eventually, communist rule was established in Albania in 1944 and Bektashism was banned in Albania by Enver Hoxha in 1967. In Turkey, Bektashism, which had existed only culturally in accordance with the secular state order, tried to gain official status again in 1950 during the Democrat Party government. This attempt ended with the arrest and deportation of Ahmet Sırrı Baba in 1953. 1960 was a turning point for Bektashism in Turkey, and with the election of Bedri Noyan as dedebaba, Turkey became the center of Bektashism again in the face of Albania within a few years. Egyptian Bektashism survived when Recep Baba, an Albanian nationalist, opened a tekke in Detroit, USA. With the connection of Recep and Kazım Balkalli to Bedri Noyan Dedebaba, Turkey continued to be the leader of Bektashism all over the world.
Benzer Tezler
- 1930- 1938 dönemi Türkiye Yunanistan ilişkileri
1930-1938 relations between Turkey and Greece
MEHMET UYSAL
Doktora
Türkçe
2007
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SABAHATTİN ÖZEL
- Kosova'nın Türkiye açısından stratejik önemi
Kosovo's strategical importance for Turkey
FUAT ZAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Uluslararası İlişkilerGebze Yüksek Teknoloji EnstitüsüStrateji Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SALİH AYNURAL
- Marksist ideolojinin topluma uygulanması (Enver Hoca örneği)
The application of ideolojogy to society in the context of the Marksist tradition (Enver Hoxha example)
TANER SÜLEYMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
SosyolojiSakarya ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HACI MUSA TAŞDELEN
- Turkish foreign direct investments (FDI)in western balkan countries- motives, risks and effects
Batı balkan ülkelerinde Türk doğrudan yabancı yatırımlar (DYY)- sebepler, riskler ve etkiler -
GAMZE AKGÜL
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Uluslararası İlişkilerInternational Balkan UniversityPROF. DR. VIOLETA MADZOVA
- İkinci Dünya Savaşı sonrasında gerginleşen Türkiye-Sovyetler Birliği ilişkilerinin Türk kamuoyundaki tepkileri (1945-1952)
The reactions of the public opinion's of Turkish people because of the tension between soviet union and Turkey after the Second World War (1945-1952)
SÜLEYMAN ÜNLÜSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Türk İnkılap Tarihiİstanbul ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SABAHATTİN ÖZEL