Geç başlangıçlı fetal büyüme kısıtlılığı ile komplike gebeliklerde tanı anında fetal tibial arter doppler ultrasonografisinin olumsuz perinatal sonuçlarla ilişkisi
Association of fetal tibial artery doppler ultrasonography at the time of diagnosis with adverse perinatal outcomes in lanet-onset fetal growth restriction complicated pregnancies
- Tez No: 852175
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HABİBE AYVACI TAŞAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Amaç: Çalışmamızın temel amacı; geç başlangıçlı fetal büyüme kısıtlılığı (FGR) ile komplike gebeliklerde erken dönemde intrauterin hipoksinin tespitinde tibial arter (TA) Doppler ultrasonografisinin olumsuz perinatal sonuçları öngörmedeki yerini ve tanı anındaki diğer Doppler indeksleri (umblikal arter-UA, orta serebral arterMCA, serebroplasental oran-CPR) ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız prospektif kohort çalışması olarak planlanmış olup, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde Kasım 2022- Aralık 2023 tarihleri arasında yürütülmüştür. Çalışmaya 18- 45 yaş arası, tekil gebeliği olan, geç başlangıçlı FGR tanısı alan 92 hasta dahil edilmiştir. Geç başlangıçlı FGR tanısı için kriterler 32. gestasyonel haftanın üzerinde olma ve tanı anında fetal karın çevresi (AC) ölçümünün 10. persentilin altında olması olarak belirlenmiştir. Tanı anında hastaların fetal biyometri ölçümleri ve Doppler ölçümleri (UA, MCA ve TA) yapılarak, elde edilen Doppler ölçümlerinin persentilleri hesaplanarak kaydedilmiştir. Olumsuz perinatal sonuçlar“fetal distress için acil sezaryen, 5. dakika APGAR skorunun < 7 olması, umblikal arter pH'sının < 7.1 olması, yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış”kriterlerinden en az birinin meydana gelmesi olarak tanımlanmıştır. Çalışmada olumsuz perinatal sonuç olan ve olmayan iki gebe grubu oluşturulmuştur. Tibial arter pulsatilite indeksinin (PI) ve diğer değişkenlerin olumsuz perinatal sonuç olma ve olmama durumuna etkisi araştırılmıştır. Ayrıca tibial arter PI >95. persentil olmasının neonatal dönemdeki bulgularla arasındaki ilişki araştırılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 17.0 paket programı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya geç başlangıçlı FGR ile komplike olan 92 gebe dahil edildi. Vakaların %48' inde olumsuz perinatal sonuç meydana geldi. Olumsuz perinatal sonucu olan gebeliklerde, olmayanlarla karşılaştırıldığında, AC (mm) değeri (288,2 ± 13,4 (ortalama ± ss)'e karşı 298,7 ± 14,1, p95. persentil) olması (p=0,001) anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Yapılan lojistik regresyon analizi sonucunda, TA PI'sının patolojik olması yenidoğan yoğun bakım ünitesine giriş (p=0,033), postnatal dönemde“Respiratory Distress Syndrome/Transient Tachypnea of the Newborn”(RDS/TTN) gelişmesi (p=0,035) ve olumsuz perinatal sonuç meydana gelmesi (p=0,001) ile ilişkilendirildi. Sonuç: Çalışmamız geç başlangıçlı FGR ile komplike gebeliklerde hipoksinin erken dönemlerini periferik sistemdeki değişikliklerin daha iyi yansıtabileceğini ve TA PI'sı patolojik olduğunda olumsuz perinatal sonuç gelişme riskinin daha fazla olduğunu göstermiştir. Ancak olumsuz perinatal sonuçların bir öngörücüsü olarak tibial arter ultrasonografisinin klinik pratikte kullanımı için daha fazla araştırma gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
Aims: The main aim of our study is to investigate the role of tibial artery (TA) Doppler ultrasonography in predicting adverse perinatal outcomes in late-onset fetal growth restriction (FGR) complicated pregnancies and its relationship with other Doppler indices (umbilical artery-UA, middle cerebral artery-MCA, cerebroplacental ratio-CPR) at the time of diagnosis. Materials and Methods: Our study was designed as a prospective cohort study and conducted at the Health Sciences University Zeynep Kamil Women and Children's Diseases Training and Research Hospital, Department of Obstetrics and Gynecology, between November 2022 and December 2023. A total of 92 patients with singleton pregnancies,aged between 18-45 years and diagnosed with late-onset FGR were included in the study. The criteria for the diagnosis of late-onset FGR were gestational age above 32 weeks and fetal abdominal circumference (AC) measurement below the 10th percentile at the time of diagnosis. At the time of diagnosis, fetal biometric measurements and Doppler measurements (UA, MCA, and TA) of the patients were performed, and the percentiles of the obtained Doppler measurements were calculated and recorded. Adverse perinatal outcomes were defined as the occurrence of at least one of the criteria: emergency cesarean section for fetal distress, 5-minute APGAR score < 7, umbilical artery pH < 7.1, admission to the neonatal intensive care unit. Two groups of pregnant women were created in the study, one with adverse perinatal outcomes and the other without. The effect of tibial artery pulsatility index (PI) and other variables on the occurrence and non-occurrence of adverse perinatal outcomes was investigated. In addition, the relationship between tibial artery PI >95th percentile and neonatal findings was explored. SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 17.0 package program was used for the statistical analysis of the data. Results: A total of 92 pregnant women with late-onset FGR were included in the study. Adverse perinatal outcomes occurred in 48% of the cases. In pregnancies with adverse perinatal outcomes, compared to those without, the value of AC (mm) (288,2 ± 13,4 (mean±sd) vs. 298,7 ± 14,1, p95th percentile) tibial artery PI (p=0,001) were significantly higher. Logistic regression analysis showed that the pathological TA PI was associated with admission to the neonatal intensive care unit (p=0,033), development of“Respiratory Distress Syndrome/Transient Tachypnea of the Newborn”(RDS/TTN) in the postnatal period (p=0,035), and the occurrence of adverse perinatal outcomes (p=0,001). Conclusion: Our study has shown that in late-onset FGR complicated pregnancies, peripheral system changes may better reflect the early stages of hypoxia, and the risk of developing adverse perinatal outcomes is higher when TA PI is pathological. However, further research is needed for the clinical use of tibial artery ultrasonography as a predictor of adverse perinatal outcomes.
Benzer Tezler
- Geç başlangıçlı fetal büyüme kısıtlılığı olan gebeliklerde serebro-plasental oran ile neonatal sonuçlar arasındaki ilişki
The relationship between cerebro-placental ratio and neonatal outcomes in pregnancies with late-onset fetal growth restriction
MEHRIBAN ZEYNALLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumKocaeli ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ YASEMİN DOĞAN
- İntrauterin büyüme kısıtlılığı olan olgularda metabolik asidozu öngörmede NON-stres test(NST)ve doppler ultrasonografi (USG)'nin tanısal değeri
Diagnostic value of NON-stress test and doppler ultrasound in predicting the metabolic acidosis in cases with intrauterine growth restriction
ZÜHRE AYTAÇ ÖZTURAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN METE TANIR
- İntrauterin gelişim kısıtlılığı olan hastalarda serebroplasental oranın fetal iyilik halinin belirlenmesindeki etkisinin gösterilmesi
The prediction of perinatal outcome by cerebroplasental ratio in pregnancy with fetal growth restriction
HATİCE LAÇİN TUĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Kadın Hastalıkları ve DoğumSakarya ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELÇUK ÖZDEN
DR. KORAY GÖK
- Assessment of some maternal risk factor and fetal growth with some biochemical parameter for pre-eclampsia women in Tikrit city
Tikrit şehrinde preeklampsi kadınlar için bazı anne risk faktörü ve büyüme ile ilgili bazı fötal biyokimyasal parametrelerin değerlendirilmesi
ISRAA FAISAL HASAN HASAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
BiyokimyaÇankırı Karatekin ÜniversitesiKimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEVKİ ADEM
DR. MUHAANA OWEED HUSSEIN
- Anjiojenik faktörlerden vitamin D, soluble endoglin (sEng), soluble fms-like tyrosine kinase 1 (sFlt-1) ve vasküler endotelyal growth faktör (VEGF)'ün preeklampsi patofizyolojisindeki rollerinin araştırılıması
Assessing the role of serum levels of vitamin D, soluble endoglin (sEng), soluble fms-like tyrosine 1 (sFlt-1), vascular endothelial growth factor (VEGF) which are factors related with angiogenesis in pathophysiology of preeclampsia
NUMAN ÇİM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumYüzüncü Yıl ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MERTİHAN KURDOĞLU