Antikçağ ve Ortaçağ filolojik kaynaklarında Avrupa Hunlarının temsili
The representation of the European Huns in Ancient and Medieval philological sources
- Tez No: 853039
- Danışmanlar: PROF. DR. AHMET TAŞAĞIL
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 277
Özet
Avrupa Hunlarına dair birincil kaynaklar, ağırlıklı olarak Yunanca ve Latince kaleme alınmış yapıtlardan oluşmaktadır, ancak bunlarla sınırlı değildir. Bu kaynakların tamamı tarih çalışmaları olmayıp, edebi yapıtları, coğrafya kitapları, dinsel metinleri, siyasi ve askeri metinleri kapsamaktadır. Bu nedenle, birbirinden farklı tüm bu alanları kapsayacak yegâne kavram olan“filolojik kaynak”ifadesi kullanılmıştır. Bu yapıtlar içinde“erken kaynaklar”kategorisinde ağırlıklı olarak antikçağ coğrafi ve tarihi yapıtları yer almaktadır. Erken dönem kaynaklarında genellikle Hunlar ile ilgili ötekileştirme yapılmaksızın bilgi aktarılmıştır. Bu kaynaklar haricinde kalan kaynakların büyük bir kısmı Geç Antikçağ dönemine, bir diğer kısmı da Erken Ortaçağ dönemine aittir. Bu yapıtların yazarları, büyük bir tarihsel krizin ve çöküş sürecinin içinde yaşamışlardır. Avrupa Hunlarına dair birincil kaynakların büyük kısmı,“Tarihyazımı”başlığı altında incelenmiştir. Ancak tarihsel yapıtların kaleme alınış tarzları ve yazarların perspektifleri temelinde bir ayrıma gidilmiştir. Bu bağlamda,“Klasik Tarihyazımı”,“Kilise Tarihçiliği”,“Kronik Yazıcılığı”ile“Yerel ve Kavmi Tarihçilik”olarak tasnif yapılarak, Avrupa Hunlarına dair birincil tarihsel kaynaklar bu kategorilerde ele alınmıştır. Bu farklı tarih yazıcılığı ekolleri, farklı bilinç gerektirdiği gibi, ele alınan bir kavmin temsilinde de farklılıklar göstermektedir. Klasik Tarihyazımı, Herodotos'tan başlayan bir tarihyazımı ekolünü temsil ederken, Hıristiyan Kilise Tarihlerinde ve bu anlayışa yakın yapıtlarda Avrupa Hunlarını“ilahi bir ceza”gibi görülmekte, metafizik anlatıya başvurulmaktadır. Belirtmemiz gerekir ki, işbu dini yaklaşımdaki tarihçilik, sonraki dönemlerde Attilâ'yı“flagellum dei”(Tanrı'nın kırbacı) olarak tanımlayan imgenin kökenini teşkil edecektir. Kronik yazıcılığı, genellikle dünyanın yaratılışından başlayıp müellifin kendi dönemine kadar süren konuları ele alan nitelikte eserlerdir. Yerel ve kavmi tarihçilik olarak tasnif ettiğimiz tür, Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküş döneminde ortaya çıkan bir tarihçilik türüdür. Bu tür tarihçilik sadece muayyen bir coğrafya veya kavim ile ilgili bir anlatı ile sınırlıdır. Avrupa Hunlarının temsil ediliş biçimleri, tarihçinin hangi ekolden olduğu ve hangi yaklaşımı benimsediğine göre farklılık göstermektedir. Tarihyazımı dışında kalan kaynaklar,“Edebiyat”,“Hıristiyan Dini Literatürü”ve“Siyasi ve Askeri Metinler”şeklindeki bir ayrım içinde kategorize edilmişlerdir. Ancak bu grup içinde yer alan yazarların da pagan veya Hıristiyan olmaları, onların Avrupa Hunlarına dair yaklaşımını, ne şekilde ötekileştirildiğini de belirlemektedir. Dolayısıyla bu kaynaklar içinde de tek bir ötekileştirme tarzı söz konusu değildir. Ötekileştirme olgusunun, Avrupa Hunlarına dair bilgi veren yazarların dünya tasavvuruna bağlı değiştiği gibi, bu yapıtların kaleme alındığı tarihsel bağlama göre de değişiklik gösterdiği anlaşılmaktadır.
Özet (Çeviri)
The primary sources on the European Huns are mainly, but not exclusively, works written in Greek and Latin. These sources are not all historical works, but include literary works, geographical books, religious, political and military texts. For this reason, the term“philological sources”is used, which is the only concept that covers all these different fields. Among these works, the category of“early sources”includes mainly geographical and historical works of antiquity. In the early sources, information about the Huns was generally conveyed without marginalisation. Apart from these sources, majority of the remaining sources belong to the Late Antiquity and some to the Early Medieval period. The authors of these works lived through a period of a great historical crisis and decline. Most of the primary sources on the European Huns are analysed under the heading“Historiography”. However, a distinction has been made on the basis of the writing styles of the historical works and the perspectives of the authors. In this context,“Classical Historiography”,“Ecclesiastical Historiography”,“Chronicle Writing”and“Local and Tribal Historiography”were classified and primary historical sources on the European Huns were analysed under these categories. These different schools of historiography require different consciousness and also show differences in the representation of a tribe. While Classical Historiography represents a school of historiography starting from Herodotus, the Ecclesiastical Histories and works close to this understanding see the European Huns as a“divine punishment”and resort to metaphysical narrative. It should be noted that this religious approach to historiography would be the origin of the later image of Attila the Hun as“flagellum dei”(the scourge of God). Chronicles are usually works that deal with topics ranging from the creation of the world to the author's own time. The genre we classify as local and tribal historiography is a type of historiography that emerged during the decline of the Western Roman Empire. This type of historiography is limited to a narrative about a specific geography or tribe. The way in which the European Huns are represented varies according to which school the historian belongs to and which approach he adopts. The non-historical sources are categorised as“Literature”,“Christian Religious Literature”and“Political and Military Texts”. However, the fact that the authors in this group were pagan or Christian also determines their approach to the European Huns and how they were marginalised. Therefore, there is no single style of otherization within these sources. The phenomenon of otherization varies according to the historical context in which these works were written, as well as the world imagination of the authors who provide information on the European Huns.
Benzer Tezler
- Periplus, Periegesis ve denizcilik yasaları özelinde Antikçağdan Ortaçağa Akdeniz denizcilik yazım geleneğine örnekler
Examples of the literary tradition in Mediterranean navigation from Antiquity to the Middle Ages, specific to the Periplus, Periegesis and sea laws
ERKAN KURUL
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
DenizcilikAkdeniz ÜniversitesiAkdeniz Eski Çağ Araştırmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAT ARSLAN
- Aristoteles'e atfedilen Kitâb'ul-Ahcâr; Giriş-çeviri-değerlendirme
Kitab al-Ahjar attributed to Aristotle; Introduction-translation-commentary
GÜRSEL AKSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Bilim ve TeknolojiFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiBilim Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. PETER STARR
- XI. yüzyıl batı filozoflarından Bingenli Hildegard'ın Akdeniz Ortaçağ Batı dünyasına toplumsal cinsiyet bağlamında etkisi
The effect of XI. cent. western philosopher Hildegard Von Bingen to the Medieval world of Mediterranean in the context of gender
NİLAY BAYRAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
FelsefeAkdeniz ÜniversitesiAkdeniz Ortaçağ Araştırmaları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ EKİN KAYNAK ILTAR
- Ortaçağ batı siyasal düşüncesinde teknoloji doğa insan ilişkileri
Başlık çevirisi yok
UFUK AYHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
Kamu YönetimiGazi ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KEMAL GÖRMEZ