17. yüzyılda Hassa Mimarlar Ocağı'nın arka planı: Başmimar-bâni-yapı ilişkisi
The background of the Ottoman guild of architects in the 17th century: Relation between chief architect, patron and, building
- Tez No: 854583
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞÜKRÜ SÖNMEZER
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sanat Tarihi, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türk İslam Sanatları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 449
Özet
XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda meydana gelen olumsuz siyasi gelişmeler, devletin yönetim mekanizmasının zarar görmesine yol açmıştır. Yüzyılın başından itibaren“sancağa çıkma”yerine“kafes usulü”yoluyla, deneyimsiz ve küçük yaşta tahta çıkan sultanlar nedeniyle devlet yönetimini belirli aralıklarla, sultanın vekili olarak Mahpeyker Kösem Sultan ve Hadice Turhan Sultan üstlenmiştir. Dolayısıyla harem ağaları başta olmak üzere valide sultanların yakınında bulunan kişiler de saray entrikalarına doğrudan katılmıştır. İlginç olan, bu kişiler arasında yüzyılın Kasım Ağa ve Mustafa Ağa gibi başmimarlarının da bulunmasıdır. Kasım Ağa gibi mimarlar sadrazamların atanmasında etkili olabilecek güce erişerek, zamanla politik mimar figürlerine dönüşmüştür. Bu durum aynı zamanda Osmanlı başmimarının sarayda değişen konumunu da yansıtmaktadır. Osmanlı mimarlarının çağın siyasi oyunlara katılması, doğrudan yönetimde meydana gelen otorite boşluğuyla alakalıdır. Nitekim XVII. yüzyılda Sultan I. Ahmed'in tahtta bulunduğu süreçte (1603-1617) ve Sultan IV. Murad'ın saltanat yıllarının (1623-1640) sonlarında, devlet yönetiminin saltanatta bulunan sultanlar dolayısıyla güçlü olduğu yıllarda mimarların entrikalarından söz edilmez. Mimarların saray yaşamında rol oynaması, özellikle sultanın yönetim gücünün zayıfladığı ve valide sultanların idari bakımdan etkin olduğu döneme rastlar. Yüzyılın başlarında Sultan Ahmed'in hayatını kaybetmesinin (ö. 1617) ardından altı yıl gibi kısa sürede taht değişimleri yaşanmış, Sultan I. Mustafa iki kez tahta çıkarılmış (1617-1618 ve 1622-1623) ve Sultan II. Osman (1618-1622) katledilmiştir. Devlet yönetimindeki istikrarsızlıkla eş zamanlı olarak, yönetimde Sultan I. Ahmed ve mimarbaşılık mevkiinde ise Mimar Sinan'ın yanında yetişen son başmimar Sedefkâr Mehmed Ağa'nın ardından yapı faaliyetlerinin yürütüldüğü Hassa Mimarlar Ocağı da zayıflamaya başlamış ve sıklıkla başmimar değişimleri yaşanmıştır. Özellikle Kasım Ağa'nın göreve getirilmesinin ardından bu değişimler artarak devam etmiştir. Bununla birlikte, mimarlık teşkilâtında Sinan ekolü giderek etkisini kaybetmiş ve Hassa Mimarlar Ocağı'nın ana ilkelerinden biri olan başmimarlıkta“kayd-ı hayat”yani ömür boyu görevde bulunma şartı tümüyle ortadan kalkmıştır. Özellikle yüzyılın sonunda yapılan düzenlemelerde görevde bulunmayan kişilerin ocağa kayıtlı olduğunun anlaşılması üzerine hassa mimarlarının yarısından çoğunun azledilmesi, yüzyıl boyunca artan başmimar sayısı ve sürekli mimar değişimi, Hassa Mimarlar Ocağı'ndaki çözülmeyi açıkça göstermektedir. Osmanlı sarayında sanat ve siyaset ilişkilerinin iç içe geçtiği XVII. yüzyılda başmimar, bâni ve yapı ilişkisi üzerinden Hassa Mimarlar Ocağı'nın ele alındığı çalışmada, mimari üretim sürecine geniş bir perspektiften bakılarak, arka planındaki olaylarla birlikte mimarlık ortamı yansıtılmaya çalışılmıştır. Politik yaşamda etkin olan siyasi kişilikler aynı zamanda çağın önemli bânileridir. Kasım Ağa ve Mustafa Ağa gibi mimarların siyasetle ilgilenmesi dolayısıyla XVII. yüzyıla özgü bir özellik olarak bâniler ile aralarında mimari dışında bağlar da gelişmiştir. Dolayısıyla başmimarlar, bâniler ve yapıların ayrı olarak incelenmesinin ardından aralarındaki sanatsal ve siyasi ilişkiler, siyasal gelişmeler üzerinden çeşitli yönleriyle irdelenmiştir. Ağırlıkla Osmanlı arşiv belgeleri, kadı sicilleri, vakfiyeler ve Osmanlı vakayinamelerinden yararlanılarak hazırlanan çalışma, XVII. yüzyıl ile sınırlandırılmıştır. Hassa Mimarlar Ocağı, başmimarlar, yapı üretimi, mimari eserlerin nitelikleri gibi çağın değişen ortamı incelenirken özellikle“Mimar Sinan Ekolü”ya da“Klasik Dönem”ile birlikte değerlendirilmiştir. Siyaset çerçevesinde başmimar, bâni ve yapı arasındaki ilişkiler ağının irdelendiği çalışmada sonuç olarak, XVII. yüzyıl Osmanlı mimarlık ortamında çağın siyasi koşullarının belirleyici olduğunu, sanat ve siyasetin birbirinden ayrılamayacağını söylemek mümkündür.
Özet (Çeviri)
Negative political developments in the Ottoman Empire in the 17th century caused the state's administrative mechanism to be damaged. Since the beginning of the century, Mahpeyker Kösem Sultan and Hadice Turhan Sultan took over the state administration as the sultan's representatives at certain intervals due to the inexperienced and young sultans. Therefore, people who were close to the queen mother, especially the eunuchs, also directly participated in the palace intrigues. What is interesting is that among these people were the chief architects of the century such as Kasım Agha and Mustafa Agha. Architects such as Kasım Agha gained the power to be influential in the appointment of grand viziers, and in time they turned into political architect figures. This situation also reflects the changing position of the Ottoman chief architect in the palace. The participation of Ottoman architects in the political games of the age is directly related to the authority vacuum that occurred in the administration. As a matter of fact, during the reign of Sultan Ahmed I (1603-1617) and at the end of the reign of Sultan Murad IV (1623-1640), in the years when the state administration was strong due to the sultans in the reign, the intrigues of the architects are not mentioned. The role of architects in the palace life coincides with the period when the sultan's administrative power weakened and the queen mothers were administratively active. At the beginning of the century, after the death of Sultan Ahmed I (d. 1617), throne changes took place in a short period of six years, Sultan Mustafa I was enthroned twice (1617-1618 and 1622-1623), and Sultan Osman II (1618-1622) was murdered. Simultaneously with the instability in the state administration, Ottoman Guild of Architects also started to weaken after Sultan Ahmed I in the administration and Sedefkâr Mehmed Agha as chief architect, and there were frequent chief architect changes. Especially after Kasım Agha was appointed, these changes continued increasingly. Moreover, the Sinan Ecole gradually lost its influence in the architectural organization, and the condition of“life annuity”in the chief architect, which was one of the main principles of the Ottoman Guild of Architects, completely disappeared. The dismissal of more than half of the architects, the increasing number of chief architects throughout the century, the constant change of architects, and those who were not on duty were registered to the organization, clearly show the weakening of the Ottoman Guild of Architects. In the 17th century, when the relations between art and politics in the Ottoman palace were intertwined, Ottoman Guild of Architects discussed the relationship between chief architect, patron, and building. The architectural production process has been examined from a wide perspective, and the architectural environment has been tried to be reflected with the events in the background. Political personalities who are active in political life are also important patrons of the age. As architects such as Kasım Agha and Mustafa Agha were interested in politics, ties with the patrons developed besides architecture, which is a characteristic unique to the 17th century. Therefore, after examining the chief architects, patrons, and buildings separately, the artistic and political relations between them were examined in various aspects through political developments. The study, which was prepared mainly by using Ottoman archive documents, kadi registers, waqfs, and Ottoman chronicles, was limited to the 17th century. While examining the changing environment of the era, such as Ottoman Guild of Architects, chief architects, building products, and the qualities of architectural works, it was especially evaluated together with the“Architect Sinan Ecole”or the“Classical Period”. As a result of the study, in which the relations between the chief architect, the patron, and the building are examined within the framework of politics, it is possible to say that the political conditions of the age were decisive in the 17th century Ottoman architectural environment and that art and politics cannot be separated from each other.
Benzer Tezler
- Trakya Bölgesi I. Ulusal Mimarlık Dönemi yapıları (Edirne, Tekirdağ, Kırklareli)
The First National Architecture Period buildings in Thrace Region (Edirne, Tekirdağ, Kırklareli)
ATAKAN BALCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Sanat TarihiSakarya ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERKAN ATAK
- Modernist mekanın evrimi yüzyıl başı modern mekan düşüncesinin günümüze yansımaları
Evolution of the modernist space
EMİN BALKIŞ
- 17. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde Ehl-i Hiref-i Hâssa teşkilatı birimleri ve yapısal özellikleri
Particulars and structural characteristics of the Ehl-i Hiref-i Hâssa organization in the ottoman state in the 17th century
SAKİNE AKCAN EKİCİ
Doktora
Türkçe
2018
Sanat Tarihiİstanbul ÜniversitesiYeniçağ Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEYNEP TARIM
- 1110 numaralı harc-ı hassa defterinin transkripsiyonu ve değerlendirmesi
Transcription and evaluation of number 1110 harc-i hassa book
SÜMER TEMÜR
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
ArşivKırıkkale ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATMA ÜNYAY AÇIKGÖZ
- Osmanlı Devleti'nde başlık olarak fesin kullanımı ve Feshane-i Amire (1829-1850)
Başlık çevirisi yok
AHSEN ŞAHİN