Soğuk Savaş'tan 2000'li yıllara Bağlantısızlar Hareketi ve Avrasyacılık
The Non-Aligned Movement and Eurasianism: From Cold War to the 2000s
- Tez No: 855793
- Danışmanlar: PROF. DR. BETÜL KARAGÖZ YERDELEN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Giresun Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Avrasya Araştırmaları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 182
Özet
II. Dünya Savaşı sonrası iki kutuplu bir sistem ortaya çıkmıştır. İdeolojik olarak komünizm ve kapitalizm biçiminde gerçekleşen bu bölünme, Rusya ve ABD öncülüğünde Doğu-Batı tanımlamasıyla ayrışmıştır. Ardından yaşanan Ulusal Kurtuluş Hareketleri ve sömürgeciliğin süreç içerisinde ortadan kalkması, birçok yeni devletin doğuşunu sağlamıştır. Siyasal bağımsızlıklarını kazanan bu ülkeler, tekrar sömürge durumuna düşmemek için, iki tarafa da mesafeli davranmış ve dengeli bir ilişki kurmaya çalışmıştır. Bu ülkeler tek başlarına etki edemediklerini anladıklarında, birlikte hareket etmeye başlamış ve üçüncü bir grup oluşturup özellikle Birleşmiş Milletler içerisinde etkili olmuştur. Üçüncü Dünya ülkeleri barış içinde birlikte yaşama düşüncesiyle hareket ederek silahlanmaya karşı çıkmış, sorunlarını müzakere yöntemiyle çözmeye çalışmıştır. Bununla birlikte bu ülkeler, gelişmemiş/azgelişmiş kategorisi içerisinde yer almıştır. Geçmişte sömürge durumuna düşürülmeleri birçok yer altı-yer üstü kaynaklarından mahrum kalmalarına yol açmıştır. Doğu Bloku ülkeleri, bu ülkelerin kalkınması konusunda olumlu bir çaba gösterirken; Batı Bloku bu ülkeleri sömürmenin yollarını aramaya devam etmiştir. Üçüncü Dünya ülkeleri ise; milliyetçi, bağımsızlık konusunda hassas, anti-emperyalist ve anti-kapitalist kalkınma yolları aramıştır. Bu gerekçelerle, bir kısmı da milliyetçiliği sosyalizmle eşdeğer görmüştür. Bağlantısızlar Hareketi de Üçüncü Dünya ülkelerinin bir arada hareket etme ihtiyacı hissetmelerinden doğmuştur. Günümüzde Bağlantısızlar Hareketi varlığını sürdürmekle beraber, Soğuk Savaş sonrası dönemde önemini ve etkisini kaybetmiştir. Son konferans 14-15 Haziran 2019 tarihinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de toplanmıştır. Avrasyacılık ise; Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Soğuk Savaş'ın bitmesiyle birlikte Rusya'nın eski Sovyet coğrafyasında nüfuzunu korumak, bölgede oluşabilecek boşluğa ABD'nin sızmasını önlemek ve Rusya'yı tekrar eski gücüne kavuşturmak amacıyla Yeni Avrasyacılık olarak gündeme gelmiştir. Aleksandr Dugin'in bakış açısıyla Avrasyacılık; anti küreselleşmeci olup, içerisindeki bazı otoriter bölgelerin birtakım özerklikleri olmasına rağmen, Rusya merkezli demokratik bir imparatorluk olarak tanımlanmıştır. Avrasyacılık ile bağlantısızlık arasında önemli farklılıklar göze çarpmaktadır. En temel farklılık olarak şunu söyleyebiliriz: Bağlantısızlar Hareketi yatay olarak örgütlenmiş ve eşit egemen devletlerin bir araya gelmesiyle oluşturulmuşken; Avrasyacılık, dikey bir örgütlenme sunmuş ve Rusya merkezli bir yapı ortaya çıkarmıştır. Bağlantısız ülkeler içeride egemenliklerini, dışarıda bağımsızlıklarını korumuştur. Ancak Avrasyacı modelde önemli oranda egemenlik ve bağımsızlık merkezî devlete devredilmiştir. Dolayısıyla çok kutuplu bir sistem öngörmeleri gibi, bazı benzerlikleri olsa da farklılıkları daha fazladır. Bu sebeple aralarında öncelik-sonralık ya da devamlılık şeklinde bir ilişki öne sürmek doğru değildir.
Özet (Çeviri)
After World War II, a bipolar system emerged. This division, which occurred ideologically as communism and capitalism, was divided into East and West under the leadership of Russia and the USA. The subsequent National Liberation Movements and the disappearance of colonialism in the process led to the birth of many new states. These countries, which gained their political independence, kept a distance from both sides and tried to establish a balanced relationship in order not to fall into a colonial situation again. When these countries realized that they could not influence alone, they started to act together and formed a third group and became effective especially within the United Nations. The Third World countries, acting with the idea of living together in peace, opposed armament and tried to solve their problems through negotiations. However, these countries were included in the under developed/less developed category. In the past, their colonial status caused them to be deprived of many underground and above-ground resources. While the Eastern Bloc countries were making a positive effort for the development of these countries; The Western Bloc countries continued to seek ways to exploit these countries. Third World Countries, on the other hand, sought nationalist, sensitive about independence, anti-imperialist and anti-capitalist development paths. For these reasons, some of them saw nationalism as equated with socialism. The Non-Aligned Movement arose from the need of Third World countries to act together. Although the Non-Aligned Movement continues to exist today, it lost its importance and influence in the post-Cold War period. The last conference was held on 14-15 June 2019 in Baku, the capital of Azerbaijan. Eurasianism is; with the collapse of the Soviet Union and the end of the Cold War, it came to the fore as New Eurasianism in order to protect Russia's influence in the former Soviet geography, to prevent the US from in filtrating the gap that may occur in the region, and to restore Russia to its former power. Eurasianism from the perspective of Alexander Dugin; it has been defined as an anti-globalist, non-secular, authoritarian, democratic empire based in Russia, although the regions within it have some autonomy. There are significant differences between Non-Alignment and Eurasianism. As the most fundamental difference, we can say that the Non-Aligned Movement was organized horizontally and was formed by the coming together of equal sovereign states; Eurasianism presented a vertical organization and created a Russia-centered structure. Non-aligned countries have maintained their sovereignty at home and their independence abroad. However, in the Eurasian model, a significant amount of sovereignty and independence was transferred to the central state. Therefore, although they have some similarities, such as predicting a multipolar system, their differences are more. For this reason, there was no relationship between them in the form of priority-afteror continuity.
Benzer Tezler
- Türkiye'nin Kürt sorununa yaklaşımında değişim (1990-2010)
Change in the Turkey's approach to Kurdish issue (1990-2010)
ESRA KIYMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Siyasal BilimlerSakarya ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Bölümü
DOÇ. DR. ERTAN EFEGİL
- The outer space as a domain of competition and cooperation from the Cold War to today
Soğuk Savaş'tan günümüze rekabet ve işbirliği alanı olarak uzay
BİLGESU TETİK
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA TÜRKEŞ
- NATO'nun değişen Rusya tehdit algısı: Rusya'nın 2008 sonrası askeri müdahaleleri ile Ukrayna Savaşının etkileri
NATO's changing threat perception of Russia: Russia's post-2008 military interventions and the impact of the Ukraine
MEHMET CANBAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Uluslararası İlişkilerAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiKafkasya Çalışmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERVE SEREN YEŞİLTAŞ
- Türk dış politikasında Doğu Akdeniz ve enerji meseleleri (1945-2022)
Eastern Mediterranean and energy issues in Turkish foreign policy (1945-2022)
ZEYNEP PARALI
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
EnerjiAydın Adnan Menderes ÜniversitesiUluslararası İlişkiler ve Güvenlik Çalışmaları Anabilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT NECİP ARMAN
- 1960'tan günümüzü Türkiye'deki politik düşüncenin sinematografik sunumu
Cinematografic presentation of political thinking in Turkey from 1960 to present
ONUR KEŞAPLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Güzel SanatlarDokuz Eylül ÜniversitesiFilm Tasarımı Ana Sanat Dalı
PROF. DR. OĞUZ ADANIR