Geri Dön

Geçişken mekan arayışı ' James Turrell örneği'

Exploration of transient space ' a case study of James Turrell '

  1. Tez No: 856351
  2. Yazar: ECE DOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYLA FATMA ANTEL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Mimarlık, Sanat Tarihi, Fine Arts, Architecture, Art History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Mimarlık Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 127

Özet

Bir an için, sonsuza dek; mekanda genleşerek; tüm benliğiniz ile sarmaladığınızı, zamanı moleküllerine ayırarak; hemhal olduğunuzu, biricik, yalın ve sonsuz içsel mekanınızı keşfettiğinizde; kalbinizin ve zihninizin, evrendeki tüm mekanlar ve zamanlar ile aynı ritimi paylaşarak çarptığını hayal edebilir misiniz? Günümüzde, gerçek dünya ve sanal evren arasında kendine yer edinmeye çabalayan toplum, sınırsız ve sonsuz olarak; gerçek dünyadaki varlığına kanalize olacak kadar yalıtılmış olmadığı gibi, çağın izinde dönüşen ihtiyaçları ve ona ayak uyduran teknolojinin pozitif katkıları dahilinde, bütünüyle sanal evrende var olmak dürtüsünde değildir. Diğer yandan ise insanlığın, kâr ve zarar dengesinin ötesinde; yaşamının devam etmesi amacıyla, içgüdüsel olarak, çağa ayak uydurma gayesinin olduğu çıkarımı yapılabilmektedir.Gelecek mekana içkin gündelik yaşam senaryolarının algısal yoksunluğu, mekansızlığın yarattığı duyusal aşinalık özlemi, bireysel yok oluş korkusu, ruh ve bedenin ayrışması, duyusal olanın reddi ve gerçek dünyanın kaçınılmaz rasyonalitesi, mekan ve zaman karşısındaki sıkışmışlık ve bunlara rağmen insan bedenine içkin duyusal baskınlık hali arasında birey, bugün nasıl var olmaktadır ve yarın nasıl var olacaktır? Araştırmanın amacı, sıralanan sorular eşliğinde yol alarak; insanlığın ilk tohumlarından bugüne dek süren, devinimsel mekan arayışı sorunsalının; bugünün zamansallığı içerisinde izinde; gelecek öngörüsü üzerinden üretilen mekansal varoluşa ait tasarım girdisi olarak ortaya atılan“Geçişken Mekan”kavramının avcılığını yapmaktadır. Kümülatif ilerleyen dört ana başlıkta bir araya gelen araştırmanın izleği; mimarlık, psikoloji, sinema, edebiyat, plastik sanatlar gibi farklı araştırma alanlarında köklenilerek oluşturulmuştur. Bahsi geçen tutum, okuyucunun araştırma dürtüsünü aktif kılarak; eleştirel bakış açısını bırakmaksızın bilgi verilmesine olanak tanımaktadır. Böylelikle araştırmanın sürdürülebilirliğinin, okuyucu ilişkisi sayesinde zamansız hale gelmesi kurgulanmaktadır. Bahsi geçen araştırma alanlarına ilişkin yapılan seçki, araştırmanın omurgasını besleyecek şekilde oluşturulmaktadır. Araştırma, duyu, duyum ve duyumsama kavramları ile algı fenomeni ve ona içkin algılama hali üzerinden açtığı tartışma üzerinden başlangıç noktasını tanımlamaktadır. Yeryüzüne içkin sonsuz çeperdeki varoluş, deneyimleyicinin algılama hali kadar var olacaktır. Bu bağlamda, deneyimleyicinin duyunun ilk iletiminden algılama sürecinin sonuna dek geçirdiği başkalaşım üzerinden türettikleri fenomenolojik yaklaşımlar ve kendilerine içkin kavram şemaları nedeniyle Psikiyatrist Carl Gustav Jung ve Psikolog Doğan Cüceloğlu karşılaştırmalı örneklem düşünürleri olarak ele alınarak; bahsi geçen kavram ve oluşlar eleştirel bakış açısı ile ortaya konulmaktadır. Öncül kavramların ardışığı olarak; algısal manipülasyon, algı bozumu ve yaratımı kavramları irdelenmekte; James Turrell eserleri üzerinde sorgulamayı mümkün kılacak ölçüde konuya ilişkin içgörü sağlanmaktadır. Mekan algısının, bireyin varoluşuna içkin varlık algısını temellendirme amacıyla kullandığı ilk dayanak olması görüşünün savunulması sebebiyle mekan ve ilişikleri araştırması; duyu, duyumsama ve algı üzerinden açılan tartışmanın tamamlayıcısı olarak yerini almaktadır. Mimarlıktan türeyen bir fenomen veya mimarlığı oluşturan bir fenomen olarak irdelenen mimari mekan kavramı, Bülent Özer ve Bruno Zevi gibi mimarlık tarihi eleştirmenlerinin görüşleri etrafında tartışmacı tutum ile ele alınmaktadır. Mimarlığın, meydana geldiği toplumun çeşitli faaliyetlerine ek olarak duygusal dürtü ve arayışlarına yanıt veren, imkan tanıyan ve öyle ki, bahsi geçen sorguyu ortaya koyan mekan oluşturma becerisi olduğu kabulü üzerinden; mimari mekan kavramını oluşturan etmenlerin irdelenerek; ilgili kavramın özümsenmesinin ardından karşılaştırmalı yapı anlatısına içkin Mimarlık Tarihi üslup dönüşümleri gözetilerek yapı örneklemi seçkisi ortaya konmuştur. Bahsi geçen yapı seçkisi, ışık fenomenine dayalı algı yaratımı süzgecinde bir araya getirilmiştir. Araştırmanın devamlılığını sağlayacak konulara içkin izdüşümlerin yakalanması, ilgili eleğin ortaya konmasının nirengi noktasını oluşturmaktadır. Ardışık olarak kuramsal altyapı ile irdelenen mekan kavramı; eleştirel bakış açısı sunmak amacıyla yaşadıkları dönem ve sonrasına ürettikleri kuramsal metinler ile iz bırakan Henri Lefebvre, David Harvey, Karl Marx, Michel Foucault...gibi düşünür ve filozofların görüşleri çeperinde sorgulanarak; Gaston Bachelard özelinde temellendirilmektedir. Mekan kavramının tüm ilişiklerinden arınarak salt varoluşa erişmesi ile içsel mekana epriyen dönüşümü ile derinleştirilen araştırma; içsel mekanın, bahsi geçen görüş göz önüne alındığında ise kapsayıcı tekil bir kavram olarak mekanın; tüm sınırlardan bağımsızlaşarak genleşen, kucaklayan ve böylelikle dönüşken olan algısal fenomen olması savı ile devam etmektedir. Mekan kavramının içsel bir fenomen olması doğrultusunda uzanan araştırma; benzerlik ilkesi ile sanal mekan kavramına ulaşmaktadır. Bir diğer deyiş ile mekan kavramının sonsuz ve bireye içkin bir fenomen olduğu kanısının, sanal mekanın uçsuz bucaksızlığı ile yakaladığı izdüşümün peşine düşülmektedir. Bu bağlamda, geçmiş sorgusu ve eşzamanlılık arayışı üzerinde derinleştirilerek; sanal mekana varana dek rasyonel mekan deneyiminin dönüşümü gözler önüne serilmektedir. Araştırmada ortaya atılan“Geçişken Mekan”kavramı; içsel mekan, özümseyen bakış açısıyla, bir mekan metaforudur. Gerçek mekan ve sanal mekan arasında köprü tanımlamaktadır. Bu ara mekanın, bireyin içsel mekan keşfini sağlayacak ve böylelikle sanal mekan pratiğinin gerçek evren ile ilişkisini sağlamlaştıracak misyona sahip olması önerilmektedir. Bu bağlamda bahsi geçen kurmaca mekan ile bireyi kendine içkin mekansal anlayışın farkındalığını sağlayacak deneyim nasıl olmalıdır sorusu ortaya atılmaktadır. Amerikalı ışık ve mekan sanatçısı James Turrell, eserlerinin kuramsal ve kavramsal alt metinleri ve önerdiği bireysel ve dolayısıyla biricik deneyim temelli performans sebebiyle örneklem olarak araştırmada yerini almaktadır. James Turrell'ın yaşam öyküsü, eserleri ile kurulan nedensellik ilişkisi bağlamında incelenerek rafine bir derleme olarak sunulmaktadır. Sanatçının düşünsel altyapısı ve esin kaynakları, mimarlık ve sanat tarihi, toplum tarihi, astronomi, tıp bilimleri gibi pek çok farklı alanın kapsayıcılığı eşliğinde izdüşümler yakalanarak gözler önüne serilmektedir. Algı yaratımı ve manipülasyonu üzerinden saptanan başlangıç ve varış noktaları, geçişken mekan arayışına ışık tutması amacıyla notlandırılmaktadır. James Turrell retrospektifinin düşünsel geçmişi üzerine söylemler ile irdelenmesinin ardından açık, kapalı ve yarı kapalı mekanın sunulan deneyimleri örnekleyecek şekilde üç esere ilişkin seçki yapılarak detaylandırılmaktadır. Eser anlatılarında, içsel mekan fenomeni ve uçsuz bucaksızlık hali üzerine yapılan gönderme ve işaretler yakalanmakta; algı yaratım ve manipülasyonu üzerinden sorgu açılmaktadır. Mekanın yarattığı öğretilerin, deneyim sunma hali olmasına dikkat çekilerek önerilen geçişken mekanın ortaya koyacağı etmenler masaya yatırılmaktadır. Geçişken mekan fenomeninin, James Turrell eserleri örneklemi üzerinden tanımlanmasına ilişkin bağı güçlendirmek amacıyla gelecek mekan senaryoları ve James Turrell etkisindeki geçişken mekan olma hali irdelenmektedir. İlgili deneyim mekanının, çeşitlendirilmesi sayesinde insanlığın, dayatılan sanal mekan ve kaçınılamaz gerçek mekan var oluşu arasında algısal bütünlüğünü sağlayabileceği ve mekan türetimi yapılabileceği yer haline gelmesi önerilmektedir.Sonuç bölümünde, araştırmanın amacı bölümüne dönülerek; yapılan karşılaştırmalı araştırma kapsamında geçişken mekan kavramına içkin neden ve sonuç ilişkisi bütüncül olarak gözler önüne serilmekte; önerilen tasarım girdisine yoğunlaşılmaktadır. Geçişken Mekan kavramı ve ortaya atılan gelecek öngörüsüne ilişkin sav ve önerinin çerçevesi netleştirilerek tartışma sonlandırılmaktadır.

Özet (Çeviri)

For a fleeting moment, stretching into eternity; As you expand into space; Enveloping it with your entirety; Dividing time into its smallest components; Feeling at one with it all; When you discover your singular, pure, and boundless inner space; Could you imagine your heart and mind, Beating in harmony with every space and time in the universe? In today's society, striving to carve out a place for itself between the real world and the virtual universe, the community is not entirely driven by the impulse to exist solely in the virtual realm, despite its boundless and infinite nature, and is not isolated enough to channel its existence solely into the real world. Furthermore, beyond the balance of profit and loss, it can be inferred that humanity, driven by instinct, aims to keep pace with the age for the continuation of life. Amidst the perceptual deprivation of everyday life scenarios inherent to future space, the longing for sensory familiarity created by the absence of space, the fear of individual extinction, the separation of spirit and body, the rejection of the sensory, and the inevitable rationality of the real world, as well as the individual's intrinsic sensory dominance in the face of space and time, how does the individual exist today and how will they exist tomorrow? The purpose of the research is to pursue the concept of“Transient Space,”which is generated as a design input for spatial existence produced through future foresight, by traversing through the temporality of today alongside the dilemma of the dynamic quest for space that has persisted from the earliest seeds of humanity to the present. The trajectory of the research, which culminates cumulatively in four main headings, is rooted in various research fields such as architecture, psychology, cinema, literature, and plastic arts. The approach mentioned actively engages the reader's research impulse, enabling the provision of information without forsaking a critical perspective. Thus, the sustainability of the research is envisioned to become timeless through reader engagement. The selection made concerning the aforementioned research fields is structured to nourish the backbone of the research. The research defines its starting point through the debate opened up by the concepts of sense, sensation, and perception, as well as the phenomenon of perception inherent in them. The existence inherent in the infinite boundary of the earth will exist as much as the perception of the experiencer. In this context, the transformations experienced by the experiencer from the initial transmission of the senses to the end of the perception process are scrutinized through phenomenological approaches derived from basic concepts, and the thinkers Carl Gustav Jung and Psychologist Doğan Cüceloğlu are considered as comparative exemplary thinkers due to the phenomenological approaches and concept schemas they derived. Following the primary concepts, the concepts of perceptual manipulation, distortion, and creation are examined, and insights into the subject matter are provided to enable questioning based on James Turrell's works. The investigation into space and its relations, as a complementary discussion opened up through sense, sensation, and perception, takes its place. The architectural space concept, examined as either a phenomenon derived from architecture or constituting architecture, is discussed with a controversial approach around the views of architectural historians such as Bülent Özer and Bruno Zevi. Accepting architecture as the skill of creating space that responds to various activities and emotional impulses of the society in which it occurs, and even places the space that poses the aforementioned inquiry is the discussion point. Following the examination of factors constituting the architectural space concept and the assimilation of the relevant concept, a selection of architectural examples is presented, taking into account the transformations of architectural history in a comparative narrative style. The space concept, analyzed sequentially with theoretical infrastructure, is grounded primarily in the views of thinkers and philosophers who left their mark with theoretical texts produced during their period and beyond, such as Henri Lefebvre, David Harvey, Karl Marx, Michel Foucault, and Gaston Bachelard is based. The research, which is deepened with the intrinsic transformation of space into inner space as it rids itself of all its relations and thus reaches pure existence, continues with the assertion that inner space, when considered from the view mentioned above, becomes an inclusive singular concept of space, expanding from all boundaries, embracing, and thus becoming a mutable perceptual phenomenon. The research extending in the direction of the inner space being an intrinsic phenomenon reaches the concept of virtual space with the principle of similarity. In other words, the research delves into the projection captured by the infinity of virtual space with the conviction that the notion of space being an infinite and intrinsic phenomenon corresponds to virtual space. In this context, the transformation of rational spatial experience until virtual space is reached is brought to light by deepening the past inquiry and simultaneous quest. The concept of“Transient Space”put forward in the research is a metaphorical space with an assimilating perspective on inner space. It defines a bridge between real space and virtual space. It is proposed that this intermediate space should have a mission to enable the discovery of the individual's inner space and thus strengthen the relationship between virtual space practice and the real universe. In this context, the question of what kind of experience should be provided to make the individual aware of their intrinsic spatial understanding is raised. American light and space artist James Turrell takes his place in the research as an example due to the theoretical and conceptual subtexts of his works and the individual and thus unique experience-based performance he proposes. James Turrell's life story is examined in the context of the causality relationship established with his works and presented as a refined compilation. The artist's conceptual infrastructure and sources of inspiration are brought to light, revealing insights through the inclusiveness of various fields such as architectural and art history, social history, astronomy, and medical sciences. Starting and ending points detected through perception creation and manipulation are noted to shed light on the quest for transient space. After analyzing the retrospective of James Turrell's intellectual background, selections from three works, open, closed, and semi-closed spaces, are detailed in a way that exemplifies the experiences offered. References and signs related to the inner space phenomenon and the state of infinity are captured in the narratives of the works, and questioning is opened up through perception creation and manipulation. The research proceeds to discuss the factors that the teachings of space will reveal, considering the proposed transient space. To strengthen the bond between the concept of transient space and the sample presented through James Turrell's works, scenarios of future spaces and the state of transient space influenced by James Turrell are examined. It is proposed that the relevant experiential space can become a place where humanity can maintain its perceptual integrity between the imposed virtual space and the inevitable real space existence and where space creation can be carried out. In the conclusion section, returning to the purpose section of the research, the comprehensive cause and effect relationship inherent in the transient space concept within the scope of the comparative research is presented, and the discussion is focused on the proposed design input. The framework of the assertion and proposal regarding the transient space concept and the foresight for the future is clarified, thus concluding the discussion.

Benzer Tezler

  1. Design studio learning for developing creative skills in children: Insights from Arkki Türkiye

    Çocuklarda yaratıcı becerilerin geliştirilmesi için tasarım stüdyosu modeli: Arkki Türkiye'den içgörüler

    LARA DİVRİŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Endüstri Ürünleri Tasarımıİstanbul Teknik Üniversitesi

    Endüstriyel Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DENİZ LEBLEBİCİ BAŞAR

  2. Neo-liberal yapılanmanın kentsel mekana yansıması: Gaziantep örneği

    The reflection of neoliberal restructuring on urban space: Example of Gaziantep

    YÜCEL KAÇAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kamu YönetimiMersin Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. BEDİZ YILMAZ BAYRAKTAR

  3. Çağdaş Türk Plastik Sanatları'nda mekan olgusu ve kırılma noktaları

    Concept of space and it's breaking points in Contemporary Turkish Plastic Arts

    BURCU AYAN ERGEN

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Güzel SanatlarMarmara Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DEVABİL KARA

  4. Taktik, strateji ve temsil bağlamında kentsel iç mekanın üretiminde işgal ve çelişki durumları: 2016 İmiad Nicosia çalıştayı değerlendirmesi

    Occupation and contradiction in the production of urban interior within the context of tactic, strategy and representation: Evaluation of İmiad Nicosia, 2016 workshop

    FATİH MEHMET ALHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    İç Mimari Tasarım Ana Bilim Dalı

    ÖĞR. GÖR. BAHADIR NUMAN

  5. Gündelik hayat pratikleri ve mekânın yeniden üretimi: Moda Aile Çay Bahçesi

    Everyday life practices and the reproduction of space: Moda Family Tea Garden

    DİLEK ŞAHİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç Mimari ve DekorasyonHacettepe Üniversitesi

    İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE DEMİREL