Bina cephelerinin yürünebilirlik ile algısının değerlendirilmesi 'Karaköy Mumhane Caddesi – Galataport yürüme yolu'
Evaluation of the perception of building facades with walkability 'Karakoy Mumhane Street - Galataport walkway'
- Tez No: 856592
- Danışmanlar: PROF. DR. ÇİĞDEM TEKİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Yürümek, Yürünebilirlik, Kentsel Mekan, Malzeme Algısı, Cephe, Simgesel Anlam, Galataport, Karaköy, Walking, Walkability, Urban Space, Material Perception, Facade, Symbolic Meaning, Galataport, Karakoy
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yapı Fiziği ve Malzemesi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 168
Özet
Kamusal ve yarı kamusal mekanlar, kentlerde toplum ve birey arasındaki ilişkiyi sağlayan kentsel mekanlardır. Yürüme eylemi, kent içerisinde karşılıklı duyusal etkileşimler sonucu mekansal algının en etkili şekilde deneyimlenmesini sağlamaktadır. İnsan ölçeğine ve fizyolojine en uygun hareket biçimi olan yürüme eylemi bireyin yaşadığı çevre ve mekana dair algısının şekillenmesini sağlar. Bireyin algısı ise kentsel mekandaki bina cephelerinin vermiş olduğu simgesel anlam üzerinden şekillenerek yaya hareketlerini fiziksel ve psikolojik olarak etkilemektedir. Bu bağlamda binaların dış yüzeyleri ile kentsel mekan arasındaki ilişki oldukça önemlidir. Kentleri dış duvarları ile şekillendiren binalar, algısal etkisiyle bireyin elde edeceği kentsel deneyim üzerinde doğrudan etkilidir. Karşılıklı etkileşim ile insanların kentleri, kentlerin de insanları şekillendirdiği düşüncesinden yola çıkarak kent kullanıcısının yürüyerek geçtiği alanları şekillendirdiği gibi kent aracılığıyla her anlamda yeniden şekillendiğini söylemek mümkündür. Bu bağlamda göz hizasında, insan ölçeğinde yaşam dolu kentler oluşturulması, evrensel insan hakkının gereği olarak istekten ziyade zorunluluk olarak ele alınarak kentler kent kullanıcısının talepleri doğrultusunda yeniden tasarlanmalıdır. Bina cepheleri, kentin yüzü olmaları ve tekil değerlerinden ziyade bulunduğu sokağın bir parçası olması yönüyle kentsel tasarımda oldukça önemlidir. Bu kapsamda, bina cephelerinin yürünebilirlik ile birey algısını“Yeni ve Yenilenmiş-Yeniden İşlevlendirilmiş Yapı Stoku”üzerinden karşılaştırmalı olarak nasıl etkilediği ile ilgili çalışmaların olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, konuyu alan çalışması kapsında katılımcılar ile birlikte yürüyerek ele alan bu çalışmanın önemli bir boşluğu doldurması beklenmektedir. Bu çalışma kapsamında kentlerin görsel yüzü olan bina cephelerinin, bireyin algısı üzerine etkisi yürünebilirlik kavramı ile ele alınmıştır. Yeni inşa edilmiş aksı ifade eden Galataport ve yenilenmiş/yeniden işlevlendirilmiş aksı ifade eden Karaköy Mumhane Caddesi üzerinden iki farklı özellikteki aksın karşılaştırmalı olarak katılımcılar ile birlikte yürüyerek bina cepheleri ve buna bağlı malzeme kullanımının birey üzerindeki etkisi irdelenmiştir. Katılımcılarla birlikte yürümeye Karaköy Vapur İskelesinden başlanıp Mumhane Caddesi üzerinden devam ederek Galataport'un sonunda yürüyüş tamamlanmıştır. Yürüyüş sonrası katılımcıların izlenimleri konusunda görüş ve tutumlarının belirlenmesi için likert ölçeğinde sorular yöneltilmiştir. Sorular“yürünebilirlik ve keyif alma”,“mimari bütünlük ve ölçek”ve“sokak bina ilişkisinde simgesel anlam”bölümlerinden oluşmaktadır. Bu kapsamda belirlenen çalışma alanı içerisinde bina-bina ile sokak-bina arasındaki ilişki, sokağın aydınlık hissiyatı, yeni-yenilenmiş binalar arasındaki uyum ve bütünlük, bina cephelerinde kullanılan malzemelerde nitelik-bütünsellik-uyum gibi faktörler ile kullanıcı üzerindeki algısı irdelenmeye çalışılmıştır. Çalışmada kullanılan yöntem sayesinde katılımcı algısı üzerinden yaşanabilir kent kavramı için konunun mimari boyutuna katkı sunulması amaçlanmıştır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; çalışmanın gerekliliği, amacı ve yöntemi ifade edilmiştir. İkinci bölümde; kent, mekan ve insan ilişkisine değinilmiştir. İlk olarak kent ve mekan kavramlarının detaylı tanımı yapılarak insan ölçeğinde kentsel tasarım özellikleri ifade edilmiş ve dünyadan örnekler verilmiştir. Sonrasında yürüme ve yürünebilirlik kavramları ile tez kapsamında değerlendirdiğimiz“Yürüme İhtiyaçları Hiyerarşisi”kavramı detaylı açıklanarak kavramın uyarlandığı diğer çalışmalardan bahsedilmiştir. Bölüm yürüme ve sokak ilişkisi üzerinden devam ederek sokak ve birey algısı ilişkisi ile simgesel anlam kavramlarını ele almıştır. Son olarak bina cephelerin kentsel mekanda önemine değinilerek cephe ve yürüme kavramı ilişkisi üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde; alan çalışması kapsamında çalışmanın yapıldığı yer irdelenmiştir. Yenilenmiş/yeniden işlevlendirilmiş alanı ifade eden Mumhane Caddesi ve yeni inşa edilmiş alanı ifade eden Galataport bölgesinin tarihsel süreci ifade edilerek alanda bulunan mevcut bina cepheleri analiz edilmiştir. Bölüm alan çalışmasının amacının ve yönteminin ifade edildiği kısım ile devam etmektedir. Mimar, iç mimar ve şehir plancılardan oluştan tasarım disiplinine sahip katılımcılar ile birlikte yürüyerek alanın bire bir deneyimlenmesi ve mevcut sahanın tekrardan dikkatli bir şekilde analiz edilmesi amaçlanarak yürüyüş sonrasında katılımcılara yöneltilen ankete ilişkin bulguların değerlendirilmesi ile bölüm son bulmuştur. Dördüncü bölümde ise araştırma konusunda değinilen hususlar ile ilgili olarak alt hipotezleri doğrular nitelikte elde edilen sonuçlar ve öneriler paylaşılmıştır.
Özet (Çeviri)
Public and semi-public spaces are urban spaces that provide the relationship between society and the individual in cities. The act of walking provides the most effective experience of spatial perception as a result of mutual sensory interactions within the city. The act of walking, which is the most appropriate form of movement for human scale and physiology, shapes the individual's perception of the environment and space. The individual's perception is shaped through the symbolic meaning given by the building facades in the urban space, affecting pedestrian movements physically and psychologically. In this context, the relationship between the exterior surfaces of buildings and urban space is very important. The buildings that shape the cities with their exterior walls have a direct impact on the urban experience of the individual with their perceptual effect. Based on the idea that people shape cities and cities shape people through mutual interaction, it is possible to say that the urban user is reshaped in every sense through the city as well as shaping the areas they walk through. In this context, cities should be redesigned in line with the demands of the city user by considering the creation of eye-level, human-scale cities full of life as a necessity rather than a desire as a requirement of universal human rights. Building facades are very important in urban design in terms of being the face of the city and being a part of the street rather than their singular value. In this context, considering that there are no studies on how building facades affect walkability and individual perception comparatively on“New and Renovated-Repurposed Building Stock”, this study, which addresses the issue by walking with the participants in the field study, is expected to fill an important gap. Within the scope of this study, the effect of building facades, which are the visual face of cities, on the perception of the individual is addressed with the concept of walkability. The effects of building facades and the use of related materials on the individual were examined by walking with the participants on Galataport, which refers to the newly built axis, and Karaköy Mumhane Street, which refers to the renovated/refunctionalized axis. The walk with the participants started from Karaköy Ferry Pier, continued on Mumhane Street and ended at the end of Galataport. After the walk, Likert scale questions were asked to determine the opinions and attitudes of the participants about their impressions. The questions consisted of“walkability and enjoyment”,“architectural integrity and scale”and“symbolic meaning in the street-building relationship”. In this context, the relationship between the building-building and the street-building, the brightness of the street, the harmony and integrity between the new and renovated buildings, the quality-integrity-harmony in the materials used in the building facades and the perception of the user on the user were tried to be examined. Thanks to the method used in the study, it is aimed to contribute to the architectural dimension of the subject for the concept of livable city through participant perception. The study consists of four parts. In the first part; the necessity, purpose and method of the study are stated. In the second part; the relationship between city, space and human is mentioned. Firstly, the concepts of city and space are defined in detail and urban design features at human scale are expressed and examples from the world are given. Afterwards, the concepts of walking and walkability and the concept of“Hierarchy of Walking Needs”, which we evaluated within the scope of the thesis, are explained in detail and other studies in which the concept is adapted are mentioned. The chapter continues with the relationship between walking and the street and discusses the relationship between street and individual perception and the concepts of symbolic meaning. Finally, the importance of building facades in urban space is mentioned and the relationship between the facade and the concept of walking is emphasized. In the third chapter; the place where the study was conducted within the scope of the field study was analyzed. The historical process of Mumhane Street, which refers to the renovated/re-functionalized area, and the Galataport area, which refers to the newly constructed area, were expressed and the existing building facades in the area were analyzed. The chapter continues with the purpose and methodology of the field study. The chapter ends with the evaluation of the findings of the questionnaire directed to the participants after the walk, aiming to experience the area one-on-one by walking together with the participants with design disciplines consisting of architects, interior architects and urban planners and to carefully analyze the existing site again. In the fourth section, the results and recommendations obtained in confirmation of the sub-hypotheses in relation to the issues mentioned in the research are shared.
Benzer Tezler
- The evolution and change of building facades: A research for developing alternative composite surface materials
Bina cephelerinin evrimi ve gelişimi: Alternatif kompozit cephe kaplama malzemeleri geliştirmek için bir araştırma
DİLAVER TURGUT ÇIKIŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2007
Mimarlıkİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT GÜNAYDIN
- Bina cephelerinin yenilenmesine karar vermek için kullanılabilecek bir değerlendirme modeli
A method proposal to make decision on the rehabilitatin of building facades
BANU ERTURAN
Doktora
Türkçe
2014
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZLEM EREN
- Bina cephelerinin ses yalıtım performanslarının değerlendirilmesi: Taksim-Beşiktaş örneği
Evaluation of the sound insulation of building facades: A sample of Taksim-Beşiktaş
AYÇE DÖŞEMECİLER
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVTAP YILMAZ DEMİRKALE
- Bina cephelerinin temizlenme ve korunmasında yöntem ve malzeme seçimi için bir inceleme
Başlık çevirisi yok
GÜLER TÜRKER
Yüksek Lisans
Türkçe
1992
MimarlıkKaradeniz Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ASİYE PEHLEVAN
- Akıllı bina cephelerinin sürdürülebilir kalkınma bağlamında irdelenmesi
Studying smart building facades in the context of sustainable development
BİRNUR KARA
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
MimarlıkHaliç ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÖZDE ÇAKIR KIASIF