Geri Dön

Çocuk sağlığı ve hastalıkları, aile hekimleri ve pratisyen hekimlerin inek sütü alerjisi hakkındaki algıları ve bilgi seviyeleri

Perceptions and knowledge levels of pediatric health practitioners, family physicians, and general practitioners regarding cow's milk allergy

  1. Tez No: 859407
  2. Yazar: DİLARA ERTAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. RECEP SANCAK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 121

Özet

Amaç: Besin alerji ve intoleransı giderek daha sık karşılaşılan bir sağlık problemi haline gelmiştir. Ülkemiz doktora başvuru sebeplerinden önde gelen büyüme gelişme geriliği ve kabızlık gibi semptomların mevcudiyetinde ilk akla gelen tanılar arasında yerini almaya başlamıştır. İnek sütü protein alerjisi ise çocukluk çağının en sık gıda alerjisi olarak her alandan hekimin ilk aklına gelen tanı olmaktadır. Bu çalışmada başlangıçta hastanemize dış merkezden yönlendirilen inek sütü protein alerjisi ön tanılı hastaların semptomatolojisi, laboratuvar bulguları, klinik, eliminasyon ve provokasyon yanıtları değerlendirilmiştir. Tanı doğruluğunun tartışmalı olması üzerine akla gelen ilk düşünce olan ''İnek sütü protein alerjisini yeterince tanıyor muyuz'' sorusunun cevaplanması amacıyla aktif çalışan aile hekimlerine ve çocuk sağlığı ve hastalıkları hekimlerine ve pratisyen hekimlere düzenlenen anketle devam etmiştir. Gereç ve Yöntem: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji ve Çocuk Gastroenteroloji Polikliniklerimizde 1 Ocak 2015 – 31 Aralık 2022 tarihleri arasında inek sütü protein alerjisi ön tasıyla yönlendirilen 1 yaş altı hastalar çalışmaya alındı. Hastaların demografik özellikleri, semptomları, laboratuvar bulguları, beslenme parametreleri ve eliminasyon provokasyon yanıtlarına dair veriler kaydedildi. Online veya telefonla ulaşılabilen şehir hastanelerinde ve üniversite hastanelerinde görev yapmakta olan pratisyen, aile hekimleri ve pediatristlerinden oluşan doktor grubunu içeren çalışma grubuna oluşturulan inek sütü protein alerjisi semptomatolojisi formu uygulandı. Bulgular: Çalışma kapsamında 80 hasta (41 kız, 39 erkek) incelendi. Kız/erkek oranı 1,0.5 idi. Hastaların tanı yaşı ortalama 3 (min-maks: 15 gün- 11 ay) ay olarak bulundu. Hastaların 33'ünde (%41.2) geliş semptomu kanlı gaita olup en sık başvuru sebebiydi; 32'sinde (%40.0) atopik dermatit ikinci sıklıkta başvuru nedeniydi; 15'inde (%18.75) huzursuzluk ve kusma başvuru nedeniydi. Deri prick testi hastaların 55'ine (%68,75) uygulandı: 13'ünde (%23.63) süt pozitif reaksiyon saptandı. Spesifik IgE hastaların 44'üne (%55.0) bakıldı 7'sinde (%15.9) pozitif 3'ünde (%6.81) düşük pozitif saptandı. Çalışmaya alınan 80 hekim (53 kız, 27 erkek) anket formunu doldurdu. Hekimlerin 19'u (%23.75) çocuk sağlığı hastalıkları uzmanı, 17'si(%21.25) çocuk sağlığı hastalıkları asistanı, 4'ü(%5.0) aile hekimi uzmanı, 32'si(%40.0) aile hekimi asistanı ve 8'i(%10.0) pratisyen olduklarını beyan ettiler. Formu dolduran hekimlerin 53'ü (%66.25) kadın, 27'si(%33.75) erkek olup tecrübe yılları ortalama 5.68 idi. Daha önce çocuk allerji immünoloji bölümünde daha önce çalışanlar 29 (%36.25) hekim olarak saptandı. Çalışma yerleri: üniversite hastanesi 50(%62.50) hekim, eğitim araştıma hastanesi:14 (%17.50)vhekim, aile sağlığı merkezi: 9 (%11.25)hekim ve devlet hastanesi:7 (%8.75) hekim idi. Tartışma ve Sonuç: Uygulanan anket formu ile görüldüğü üzere tıp eğitiminde usta- çırak ilişkisi ve tecrübe çok kıymetlidir. Besin alerjileri tanı konması ve tedavisi açısından gerek aileler gerek hekimler açısından zor bir süreçtir. Bu süreci en iyi şekilde yönetebilmek için özellikle pratisyen hekimler olmak üzere aile hekimlerinin tanı da rehber kullanması ya da ileri basamak tedavi için hastayı yönlendirmesi gereksiz eliminasyon diyetlerinden ve hidrolize mama kullanımından koruyabilir. Tıp eğitiminin tüm basamaklarında eğitimin ve araştırma merağının artması temenni edilebilir. Hekimlerin güncel bilgilere en rahat ulaşımı olan kongrelerin sayısı ve katılımın kolaylaştırılması önerilebilir.

Özet (Çeviri)

Objective: Food allergy and intolerance have become increasingly prevalent health issues. In our country, they have begun to take a prominent place among the leading reasons for doctor visits, especially in the presence of symptoms such as growth retardation and constipation. Cow's milk protein allergy is the most common food allergy in childhood, being the first diagnosis that comes to mind for physicians in various fields. In this study, the symptoms, laboratory findings, clinical aspects, and responses to elimination and provocation of patients initially referred to our hospital with a preliminary diagnosis of cow's milk protein allergy from external centers have been evaluated. Considering the controversial nature of the diagnostic accuracy, an active survey has been conducted with family physicians, pediatricians, and general practitioners to answer the question,“Do we know cow's milk protein allergy well enough?”Materials and Methods: Between January 1, 2015, and December 31, 2022, infants under the age of one, who were referred with a preliminary diagnosis of cow's milk protein allergy, were included in the study conducted at the Pediatric Allergy and Immunology and Pediatric Gastroenterology Polyclinics of Ondokuz Mayıs University. Demographic characteristics, symptoms, laboratory findings, nutritional parameters, and elimination-provocation responses of the patients were recorded. A cow's milk protein allergy symptomatology form was applied to the study group, consisting of practitioners, family physicians, and pediatricians working in city hospitals and university hospitals, who could be reached online or by phone. Results: Within the scope of the study, 80 patients (41 females, 39 males) were examined, with a female-to-male ratio of 1.05:1. The average age at diagnosis was found to be 3 months (min-max: 15 days - 11 months). Rectal bleeding was the most common presenting symptom in 33 patients (41.2%), followed by atopic dermatitis in 32 patients (40%), and restlessness and vomiting in 15 patients (18.75%). Skin prick tests were conducted on 55 patients (68.7%), with positive reactions to milk identified in 13 patients (16.2%). Specific IgE tests were performed on 44 patients (55%), with 7 patients (8%) showing positive results and 3 patients (3.75%) having low positive results. The study included 80 physicians (53 females, 27 males) who completed the survey form. Among them, 19 (23.75%) were pediatric health specialists, 17 (21.25%) were pediatric health residents, 4 (5%) were family medicine specialists, 32 (40%) were family medicine residents, and 8 (10%) were general practitioners. Of the physicians who filled out the form, 53 (66.25%) were female, 27 (33.75%) were male, with an average experience of 5.68 years. Among them, 29 (36.25%) had previous experience working in the pediatric allergy and immunology department. Their workplaces were distributed as follows: university hospital (50 physicians, 62.5%), training and research hospital (14 physicians, 17.5%), family health center (9 physicians, 11.25%), and state hospital (7 physicians, 8.75%) Discussion and Conclusion: As seen from the administered survey form, mentorship and experience are highly valued in medical education. Diagnosing and treating food allergies can be a challenging process for both families and physicians. To manage this process effectively, especially for general practitioners and family physicians, it may be beneficial for them to use diagnostic guides or refer patients for advanced treatment, thus preventing unnecessary elimination diets and the use of hydrolyzed formulas. Encouraging an increase in education and research curiosity at all levels of medical education can be recommended. Increasing the number of congresses and facilitating participation for physicians, providing them with the easiest access to current information, can also be suggested

Benzer Tezler

  1. Aile hekimliği pratiğinde çocuklardaki hiperglisemiye yaklaşım ve birinci basamak sağlık kurumlarında tip 1 diyabet tanı tedavi izlem rehberinin yeri

    Approach to hyperglycemia in children in family medicine practice and the place of type 1 diabetes diagnostic treatment follow-up guide in primary healthcare

    SELAMİ BAYRAKDAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıYeditepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MELTEM UĞRAŞ

    DOÇ. DR. BELMA HALİLOĞLU

  2. Farklı hekim gruplarının akut rinosinüzite yaklaşımları

    Acute rhinosinusitis approach of different physician groups

    KENAN DOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKocaeli Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELİM ÖNCEL

  3. Çocuk doktoru, aile hekimi ve pratisyen hekimlerin çocuklarda ayaktan antibiyotik reçete etmelerini etkileyen faktörler

    Başlık çevirisi yok

    ÖZGE SERÇE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA BAKIR

  4. İstanbuldaki pratisyen hekimler,aile hekimleri ve pediatristlerin çocukluk çağı kanserlerini tanımadaki farkındalıklarının araştırılması

    Physicians,family physicians and pediatrist' knowledge about pediatric cancers in istanbul

    MEHTAP EZEL ÇELAKIL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    OnkolojiMarmara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SU GÜLSUN BERRAK

    PROF. DR. CENGİZ CANPOLAT

  5. Akut faranjitlerde değişik hekim gruplarının yaklaşımları

    Başlık çevirisi yok

    SELİM ÖNCEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLTEN TANYER