Geri Dön

İzlenimcilik (Resimden fotoğrafa izlenimci akım)

Impressionism

  1. Tez No: 86000
  2. Yazar: NİHAL GÜNDÜZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜLER ERTAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Sahne ve Görüntü Sanatları, Fine Arts, Performing and Visual Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Fotoğraf Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 145

Özet

ÖZET 1789 Fransız ihtilaline kadar sanat; kiliseye, krala yada zengin insanlara hizmet etmiştir. İhtilalden sonra köklü değişiklikler olmaya başlar. Teknolojik gelişmeler, toplum yapısmda değişikliğe yol açar. Toplum sosyal ve ekonomik özgürlüğünü ele alır. Bu dönemden sonra sanat kendi yapısal niteliğini ve düşünce yapısını oluşturmaya başlar. Bu gelişmelerle sanat akımlarımn ortaya çıktığı bir döneme girilir. Ressamlar içinde bulundukları toplumla ilgilenmeye başlarlar. Dolaysıyla resimsel yaklaşımları da farklıdır. Akademik kurallara ayları kabul edilen bu çalışmalar, sergilerde kendilerine yer bulamazlar. Dışlanırlar. Kendileri gruplar kurarlar ve yeni anlayışlarından vazgeçmezler. Resimde izlenimciliğin ortaya çıkışı da böyle karmaşık bir ortamda olmuştur. Bu yeni akımın varlığının asıl sebebi fotoğraf olmuştur. Fotoğraf, kendini dünyaya tanıtınca, fotoğrafın yapabildikleri, resimden para kazanan özellikle portre ressamlarının ekonomisini derinden etkiledi. Bir süre sonra fotoğraf, portre ressamlarının yerini almıştır. Fotoğraf tercih ediliyordu. Çünkü, resme göre daha çok ayrıntı veren ve daha kısa zaman aldığı için halk tarafından da benimsenir. Henüz stüdyodan çıkamayan fotoğrafa tepki olarak ressamlar, fotoğrafın yapamadığı şeyleri yaparak farklılığını ve ayrıcalığını ortaya koymuşlardır. İlk olarak da, açık havada resim yapmaya başlarlar. Böylece doğarım yeni bir anlamını keşfetmiş olurlar. Doğada gördükleri anlık izlenimlerini resmediyorlardı. Işık kısa zamanda değiştiği için bunu yaparken çabuk fırça darbeleriyle resmi kısa sürede bitiliyorlardı, önemli olan görmeyiöğrenme ve bütünün kavranması idi. Bu akımın adım belirleyen Monet, 1874'te Nadar'ın atölyesinde açtıkları sergide“gün doğarken izlenimler ”adlı resmi ile bu akımın çizgisini belirlemiştir. Bu akımın temsilcileri arasında Monet, Manet, Pisarro, Sisley, Degas, Delaxroix, Renoir gibi birçok ressam vardır. Fotoğraf henüz siyah beyaz sonuçlar verdiğinden, resim avantajlıydı. Böylece resim ve fotoğraf birbiriyle yarışır duruma gelir. Fotoğraf 1839'dan itibaren kendini sürekli geliştiren teknik bir röprodüksiyon olmakla beraber kendine özgü estetik anlayışına sahip olması kendi içinde bir ikilem yaratmıştır. Fotoğraf gerçeği yansıttığına göre, bu gerçeği anlayış biçiminin nasıl mükemmel olacağı konusunda arayışlar içine girer. Dönemin ressamlarından oluşmuş Pre-Raphealistler adındaki bir grubun çalışmalarmdan etkilenirler. High Art dönemi adım verdikleri bu dönemde, fotoğrafçılar resim sanatının etkisinde kalarak özellikle Viktorya dönemi İngiliz ressamların ünlü resimlerini fotoğrafta kopyalamaya çalıştılar. Bununla beraber, ahlaki mesajlar veren konular dinsel konular, efsaneler ve öykülerden yararlandılar. Stüdyoda tabloya uygun mekanlar ve giysiler kullanarak o dönem resimlerini yeniden canlandırdılar. Fotoğrafın yaygınlaşması, onun anlam ve biçim sorununu daha da gündeme getirir. Bu fotoğraflar beğeniliyordu fakat fotoğrafin kendi yerini alabilmesi için taklitçilikten çok kendi kurallarıyla var olması gerektiği savunuluyordu. High Art akımı ise konunun anlamından çok görüntünün etkisiyle ilgüeniyorlardı. Gerçekçi olmaktan uzak fotoğraflardı. Çirkinliklerle ilgüenmiyorlardı. Bu çalışmalarını yaparken, gümüş emülsiyonlu collodion bromür baskı yöntemi, birleşik fotoğraf tekniği gibi yöntemler kullanmışlardrr. Bu akınım temsilciler arasında, Oscar Rejlander, Julia Margaret Cameron, H.P.Robinson gibi bir çok fotoğrafçı vardır. Bir süre sonra bu akıma karşı VItepkiler gelmeye başladı. Eleştirmenler, fotoğraf kendi içinde kabul edilir o kadar çok özelliği var iken resim sanatım taklit etmesine gerek olmadığım belirtiliyorlardı. Bu taklitçi anlayışı sürdürürse kendi sanatsal geHşimini engelleyeceğini düşünüyorlardı. Bu eleştirilerin yanı sıra, fotoğrafta teknolojik gelişmelerinde etkisiyle bu akım bir süre sonra geçerliliğini yitirir. High Art'a tepki olarak doğan Pictorial (resimsi) akım fotoğrafçıları da, ressamlardan etkilendiler. Resim tadında fotoğraf çekme isteği ile bu akımın sınırları belirlenmiştir. Duygulara hitap ediliyordu. Softfocus objektifler, iğne deliği kameralar vb. kullanarak ve geliştirilen baskı teknikleri deneyerek fotoğrafta yumuşak etkiler elde etmeye çalıştılar. Bu anlayışta kurulan Linked Ring Brotherhood adındaki grup Pictorialist anlayışta, izlenimci çalışmalar yaparlar. Bu grup içinde fotoğrafçılar arasında, George Davidson, Alexander Keighley, Robert Demachy gibi isimler vardır. High Art'ın anlayışına en çok karşı çıkan fotoğrafçılar arasında Alfred Stieglitz vardı. Fotoğrafın kendi anlatım dili var idi. Gerçekçi anlayışta izlenimci fotoğraflar çekilebileceğini savunuyordu. Bu anlayışta, kurduğu Photo Secession adlı grup bu gerçeği uzun yıllar yaymaya çalıştı. Kendisine katılan fooğrafçılar arasında, Clarance White, Alvin Langdon Couburn vb. vardır, ilk kez bir fotoğraf dergisi çıkartarak fotoğrafçıları daha da bilinçlendirmeye ve kendilerini tanıtmaya çalıştı. Camera Work, fotoğrafı, bir düşünceyi, bakış açışım, fotoğrafı çeken kişi ile fotoğrafı çekilen kişi ya da yer arasındaki duygusal etkileşim sonuncu ortaya çıktığını savunur. Fotoğrafa kendi değerleri dışında müdahale etmenin fotoğrafçının iktidarsızhğından kaynaklandığını açıklamışlardı. Oysa vnfotoğrafçının asıl amacı, fotoğrafçı kendi görsel anlayışına dayanarak ve fotografîk teknikleri kullanarak fotoğraf çekmesi gerektiğini savunmuşlardır. Pictorial anlayışta aynı dönemlerde ortaya çıkan Naturalist akım High Art akımına tepki olarak ortaya çıkarak fotoğrafta gerçekçi yaklaşımlar sergilerler. Bu akımın anlayışını H.P. Emerson belirler. İlk başlarda fotoğrafa bilimsel olarak yaklaşsada fotoğrafın sanatsal bir anlayışa sahip olduğunu sonraları kabul eder. Bu anlayışa dayanarak müdahaleli fotoğrafları reddediyorlardı. Fotoğrafın kendi değerlerinin yeterli olduğunu düşünüyordu. Doğa olduğu gibi yansıtılmalıydı. Çünkü kamera gerçeği yansıtmayabiliyordu. Uzun yıllar High Art akımı anlayışında çalışan H.P.Robinsonda bu anlayışı benimseyerek fotoğraf anlayışım değiştirir. Emersonun'un fotoğrafa gerçekçi yaklaşımı gerçekçi fotoğraf anlayışının temelini oluşturmuştur. Artık yapaylıktan, taklitçilikten ve resim anlayışındaki fotoğraf sanatının yerine gerçekçi fotoğraf etkin hale gelmeye başladı. Fotoğraf estetik değerleri içerirken, konularda önemli bir yer edinmeye başladı. Duygulara hitap eden fakat bir anlatım diline sahip fotoğraflar yer almaya başladı. Artık fotoğraflar toplumu bilinçlendirme ve bilgilendirmeye başlamıştır. Görsel anlatım ön plana çıkarılarak ışık ve kompozisyonunda birinci değerde olduğu, fotoğraflar çekilmektedir. Fotoğraftaki izlenimciliği fotoğrafçıların fotoğrafa yaklaşımlanna göre değerlendirdiğimizde üç farklı yaklaşımdan söz edebiliriz. Fakat, bu fotoğrafçıların çalışmaları yalnızca bir yaklaşımla sınırlı kalmamıştır. Bu doğrultuda fotoğrafçıları kesin çizgilerle belli bir yere yerleştirenleyiz. Düz fotoğraf içinde kurgusal anlamda düzenlemeler yapılmadan fotoğrafın kendi değerleri kullanılarak hayatı, doğayı gerçekçi bir dille anlatan anlayışa sahiptir. Nesne yada doğa olduğu gibi yorumsuz sunulur. Fotoğrafa vmanlık yaklaşım söz konusudur. Andre Kertesz, H.CBresson, Lee Freadlander, Doretha Lange bu anlayışnı en önemli temsilcileri arasındadır. İkinci yaklaşım ise, doğadaki değişimleri gözleyerek onu en iyi ve en vurucu şekilde anlatım diline sahiptir. İçinde kurgusallık yoktur. Doğru zamanı beklemekle ve fotoğrafa etkili bir kompozisyonla yaklaşımı içerir. Yalınlık ve sadelik fotoğrafta anlatılmak istenen konunun daha etkili olması için yapılır. Fotografîk öğelerin büyük bir incelikle kullanıldığı bu anlayışta çalışan fotoğrafçılara arasında Ernst Haas, Eugene Smith, Walker Ewans gibi isimler vardır. Üçüncü yaklaşım ise doğadaki gerçeği değiştirir. Nesnenin formunun farklı algılanması için fotoğraf makinasmm kendi değerlerini kullanılarak (üst üstte çekim, pan, maMnayı çekim sırasında hareket ettirme) ya da fotoğraf karesinin sınırlarına müdahele ederek farklı algılanmasını sağlarlar. Aynı zamanda, çeşitli efeküeri içeren filtreler kullanarak gerçeğin olduğundan farklı algılanmasını sağlarlar. Baskı sırasında ve baskı sonrası müdahaleyi de kapsar, (örneğin Eugene Smit'in baskıda müdahele ettiği fotoğraflar gibi) Bu bölümde belirtmek istediğim önemli bir nokta var. Yapılan müdahaleli fotoğraflar, deneysel fotoğraf gibi algdanabilir. Fakat bu çalışmaları birbirinden ayıran önemli bir nitelik vardır. Fotoğraflar tekrarlanabileceği bir negatife sahiptirler. Ayrıca fotoğrafçılar fotoğrafın niteliklerinden vazgeçmeden bu tür çalışmaları yaparlar. Bu yaklaşımlar, Pictorialistierin çahşmalanna benzetilebilir. Ernst Haas'm aynı zamanda fotoğrafa müdahale ederek çektiği fotoğrafları da vardır.. Aynı zamanda Francisco Hidalgo, Franco Fontana'yı bu yaklaşımda çalışan fotoğrafçılar araşma sokabiliriz. Ülkemize fotoğraf kısa bir süre sonra gelmesine karşın, dini inançların, kültür ve geleneklerin etkisiyle toplum tarafından uzun yıllar DCbenimsenemedi. Cumhuriyet dönemine kadar kayda değer bir gelişme olmamıştır. Atatürk'ün kurtuluş savaşının belgelenmesi isteği, fotoğrafa hareket getirmiştir. Yine de uzun bir süre belgeleyici niteliğinden dışarı çıkamadı. 1950'li yıllarda başlayan gelişmeler fotoğrafa yaklaşımı da değiştirerek sanatsal eğilimler ve kaygıların olduğu bir değişim sergiler. Daha sonraki yıllarda toplumsal sorunlarla da ilgilenmeye başlar. Çünkü fotoğraf, toplumsal işlevini yerine getirdiğinde, tekniğine ve diline bağlı olarak kendi değer yargılarını oluşturmaya başlayacaktır. Türkiye'de fotoğraf, kendi anlatım diline 70'li yıllarda ancak kavuşur. Ara Güler'irı öncülüğünde, fotoğraf daha da biçimsel bir hale gelip, dünyaya açılmıştır. İzlenimcilik Türkiye'de bilinçli yaklaşılan bir akım olmamıştır. Birçok fotoğrafçı da yaklaşımının izlenimci olduğunu bilmeden fotoğraf çekti. Türk fotoğrafçıları, daha önce ayrrdığımız anlayışa göre yorumlarsak Düz fotoğraf anlayışında Ara Güler kabul edilecek bir dehadır. Doğayı izleyerek, değişimleri yakalayan fotoğrafçılar arasında Prof. Dr. Sabit Kalfagil, Nurset Nurdan Eren, Gültekin Çizgen, Ersin Alok, Şahin Kaygun, Sami Güner, Şemsi Güner gibi vardır. Doğayı değişime uğratarak, yeni yaklaşımlar sergileyen fotoğrafçılara arasında, Şakir Eczacıbaşı, Halim Kulaksız gibi isimler vardır. x

Özet (Çeviri)

SUMMARY Until the French Revolution in 1789 art was primacy serving the king and rich people. After the revolution had taken place deep changes started to arise. Technological improvements and developments had an impact on the social structure. The community started to take their social and economical freedom into recognition. As a result art also started to form his own structural and intellectual characteristics. These developments led us to an era where different Art movements started to arise. Artists started to pay attention to the community they live in. As a result their thoughts about the art of painting clanged. Since these kind of works were accepted to be against academic rules they couldn't take par in exhibitions. Although they were pushed into isolation they didn't attempt to step back. They formed groups with people who started the same opinions and didn't change this new style. The Impressionist movement in painting arouse in this environment. The main reason that caused this movement to came out was the presence of the photography. As the photograph became more and more know in the world artists whose nain income was based on portraits started to have economical problems. Since it took less time to take a photograph and the portrait in society. As photos could only be taken in studios artists decided to point out things that couldn't be done with photos. At first, they started to paint outdoors, they painted in stand impressions and so they discovered a different side of nature. Since light could clang raggedly they tried to finish it in time using short and quick brush movements. What was important was the ability to“see”and to understand hat as seen as a whole. XIThe man who gave this movement its name was Monet. On 1874 in an exhibition he formed the outline and set the rules of this movement with his painting“Sunrise”. Among the representatives of this movement are Monet, Manet, Pisarro, Sisley, Degas, Delaxroix and Renoir. As the photograph could only give black white result the painting was more exceptional and advantageous. So the photograph and the painting started to compete with each other. After, 1839 the situation that the photograph had to have an own esthetical style while it was a copy created a conflict in it self. The photograph was a reflection of reality no people started to look for ways to improve the understanding of the reality to the up- most. Ad time a group called“High Art”photographers who were under the influence of the art of painting were concerned to copy famous paintings especially from the Victorian period to the photo. Religions topics giving moral menages myths and stories were used as a source and in studios using the appropriate surrounding and clothes the target time they“reproduced”the paintings of that time. As the photograph became more widespread its meaning and structure became more important Although these photos were liked by everyone it was also claimed mat if photography wanted to have its own special place it had get away from copying by setting its own rules. The High Art movement was not interested in the meaning of the theme but rather in the effect that the vision could make. These were photographs which were faraway from being realistic. They were not uninterested in the uglier parts. For their work they used techniques like the silver emulsion collodion bromide process and the pinhole camera. Among the representatives of this movements we can mention the photographers, Oscar Rejlander, Julia xnMargaret Cameron, H.P.Emerson. After a while criticism against this movement aroused. The main argument which was held was that although photography had so many own special characteristics it as mainly used for copying. According to the critics it didn't need to copy the paintings. It was pointed out that if they went on like before photography would hinder its own developmental process. Because of these criticisms and also because of technological improvement this movement started to vanish after a time. The photographers of the Pictorial movement, which was a reaction to High Art, were also impressed by the artists. The idea to have photographs which give the taste of paintings was overwhelming and was in a way their main purpose. The photos were nerving the feeling; the attraction of the emotions was very important. By using soft focus objectives, Pinhole camera and new printing methods it was aimed to esquire a soft effect in photography. The group“Link Ring Brotherhood”which was formed under the influence of Impressionism based its work on this approach. Among the representatives of mis movement are George Davidson, Alexander Keighley and Robert Demachy. One of photographers who strongly opposed the High Art movement was Alfred Stieglitz. According to him photography had its own expressive language. He proposed that one could take fairly impressionist photos also in a realistic understanding. The group which he formed under this understanding the Photo Secession tried to spread this fact for long years. Among the photographers who joined him was Clarence White, Alvin Langdom Couburn. Fot the first time in its history a magazine of photography was published aiming to acknowledge photographers and also to introduce themselves to the world. Camera Work argued that a photograph is the end result of an idea, a point of view, the result of the emotional interaction that comes out between the one who takes it and the xmthing or one whose photo in being taken. Under this view any intervention to the photo out of its own norms represents the incompetence of the photographer who actually should take photos by using his own visual understanding and the techniques needed The Naturalist Movement that flourished during the same time the Pictorial photograph was actually a reaction to High Art. They represented a naturalistic approach on this fielf. The one who laid the ground basis and send the rules for thin movement was H.P. Emerson. Although in the beginning he treated the photograph in a scientific manner later on he accepted that it also has a side of art. Based on this he refused any intervention to photography claiming that its own norms and virtues were fairly suffices. Nature had to be reflected at it was the camera didn't always reflect reality. H.P.Ernerson who worked for a long time under the influence of high Art accepted this new approach. The Naturalist approach in Emerson's photographs laid the ground of the naturalist movement in photography. Moving away-copied artificial work and photographs reminding famaun paintings natural photos became dominant. Keeping the concern in aesthetic beauty themes and topic's for photos also became important. Photos which were attracting the emotions and which were also having an informative language look the place of the former ones. Photos started to acknowledge and inform people. Highlighting visually, light and scenarid first clam photos were taken. Impressionism in photography can be grouped under three headings based on the different point of views of the photographers. The“straight photograph”which doesn't use any fiction at all tries to represent life and nature as it is, in a realistic way using its own norms. Instant XIVimpressions are very important Andre" Kert?sz, H.C.Bresson, Lee Freadlander, Doretha Lange can be named as the representatives of this group The second approach tries to represent changes in nature after a careful observation in the best and most expressive way. It also doesn't contain any fiction or scenario. Simplicity and plainness is used to express what is aimed. All the components of photograph are used with great care in this approach. Among the representatives of this approach are Ernst Haas, Eugene Smith and Walker Ewans. The tired approach tries to change the reality in nature. By using the properties and functions of the camera or by intervening to the bounders of the shot it self in tried to changes the perception of an object. Also by using filters with various effects they can make people perceive reality different from what it really is. Besides, Erns Haas who took photos under this understanding other representatives are Francisco Hidalgo, Franco Fontana. The art of photography has been known in our country for a long time because of religious reasons, the effects of culture and customs it has not been really accepted for a long time. A significant improvement couldn't been recorded until the Republic. Atattirk's wish to use photos as a prove during our independence war brought some life to photography but still photographs were used for a long time only for documentary purposes. From the 1950's awards developments also had an influence on the treatment of photography. Later a photography became also interested in public problems; since this would help it to from its own values. But until the 1970's it was not panicle for photography became more structural and opened its doors to the world. Impressionism wasn't used in Turkey with awareness. Many photographers lock impressionistic photos without even knowing it XVLooking back to the grouping we made, Ara Güler can be accepted as a genius in the field of straight photograph. Among the photographers who observe nature and try do catch the moments of change we can list ProfDr.Sabit Kalfagil, Nurset Nurdan Bren and among the photographers who try to change the perception of nature we can name Şakır Eczacıbaşı and Halim Kulaksız. XVI

Benzer Tezler

  1. 1950 sonrası Türk resim sanatında kavram ve biçim ilişkisi

    The Relation between concept and shape in Turkish painting art post 1950's

    DENİZ ÇOBANKENT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Güzel SanatlarMarmara Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. KEMAL GÜRBÜZ

  2. Varoluşçuluk felsefesinin görsel yansıması

    Visual reflection of existentialism

    DİLARA GÜRLER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Güzel SanatlarAtatürk Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MEHMET KAVUKÇU

  3. Maurice Merleau-Ponty fenomenolojisi ve resimde izlenimcilik

    Phenomenology of Maurice Merleau-Ponty and impressionism in painting

    NUR ŞAHANKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Felsefeİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÖZCAN YILMAZ SÜTCÜ

  4. Başlangıcından izlenimcilik'e kadar resimde rengin simgesel kullanımı

    Usage of colours in painting as symbolls from the beginning until empressionism

    CEREN YILDIRIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. AYDIN AYAN

  5. İzlenimci (empresyonist) resimde kadın imgesi

    Images of women in impressionist painting

    AYŞEN SARHANLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Güzel SanatlarEge Üniversitesi

    DOÇ. DR. SEMRA DAŞÇI