Hipertansiyonlu hastalarda yüksek yoğunluklu interval egzersiz ile orta yoğunluklu sürekli egzersizin kardiyopulmoner parametrelere ve klinik bulgulara etkisi
The effect of high intensity interval training and moderate intensity continuous training on cardiopulmonary parameters and clinical findings in patients with hypertension
- Tez No: 860154
- Danışmanlar: PROF. DR. NİLÜFER KUTAY ORDU GÖKKAYA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Physical Medicine and Rehabilitation
- Anahtar Kelimeler: Aerobik Egzersiz, Fonksiyonel Kapasite, Hipertansiyon, Aerobic Exercise, Functional Capacity, Hypertension
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 142
Özet
Amaç: Hipertansiyon (HT) tüm dünyada prevelansı giderek artan ve sebep olduğu morbidite ve mortalite nedenli önemli bir sağlık problemi haline gelmiş olan bir hastalıktır. Çok çeşitli farmokolojik ajanlar HT tedavisinde kullanılmasına rağmen kan basıncı kontrolündeki zorluklar ve ilaçların yan etki profili nedeniyle yaşam tarzı değişiklikleri hastalar için ön plan çıkarılması gereken tedavi yöntemleri olarak önem kazanmıştır. Bu çalışmada aerobik egzersiz programına dahil edilen HT hastalarında aerobik egzersizin aerobik kapasite, kan basıncı düzeyi, anksiyete ve depresyon skorları, yaşam kalitesi, kinezyofobi düzeyleri ve uyku kalitesi üzerine etkilerinin gösterilmesi ve yüksek yoğunluklu interval (aralıklı) egzersiz (YYAE) ile orta yoğunluklu sürekli aerobik egzersiz (OYSE)'in bu parametreler üzerindeki etkileri arasında fark olup olmadığının gösterilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Bu çalışma prospektif, randomize, karşılaştırmalı bir çalışmadır. Farklı yoğunluktaki aerobik egzersizin kardiyopulmoner parametreler, aerobik kapasite, kan basıncı düzeyi, anksiyete ve depresyon skorları, yaşam kalitesi, kinezyofobi düzeyi ve uyku kalitesi üzerine etkisini değerlendirmek amacıyla primer HT'lu toplam 38 hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalar randomize şekilde OYSE (n=19) ve YYAE (n=19) grubu olmak üzere iki gruba ayrıldı. Tüm hastalar rehabilitasyon programına başlamadan önce BDÖ (Beck Depresyon ölçeği), BAÖ (Beck Anksiyete Ölçeği), SF-36 (Kısa form-36), KNÖ (Kinezyofobi Nedenleri Ölçeği), PUKİ (Pittsburg Uyku Kalite İndeksi) ile değerlendirildi. Hastaların egzersiz kapasitesini belirlemek ve kardiyopulmoner parametreleri analiz etmek için KPET (kardiyopulmoner egzersiz testi) yapıldı. Egzersiz reçetesi hastaların VO2 max (maksimum oksijen tüketimi) değerlerine göre iki farklı yoğunlukta düzenlendi. Orta yoğunluk KPET esnasında analiz edilen VO2 max'ın %50-60'ındaki yüke (watt) göre, yüksek yoğunluk ise KPET esnasında analiz edilen VO2 max'ın %75-85'indeki yüke (watt) göre hesaplandı. Aerobik egzersiz programı kardiyopulmoner rehabilitasyon laboratuvarında yatay ergometrik bisiklet ile haftada 3 seans, her seans 30 dakika olmak üzere 4 hafta boyunca toplam 12 seans uygulandı. Rehabilitasyon programı sonunda tüm bu parametreler iki grupta yeniden değerlendirilerek analiz edildi ve iki grup bu parametreler açısından karşılaştırıldı. Bulgular: YYAE grubunda tedavi öncesi ve sonrası ölçümlerden BDÖ, BAÖ, SF-36'nın alt ölçeklerinden fiziksel fonksiyon, enerji /canlılık, ağrı ve genel sağlık algısı ölçümleri arasında anlamlı farklılık elde edildi (sırasıyla p=0,021, p=0,033, p=0,019, p= 0,009, p=0,007, p=0,02). OYSE grubunda tedavi öncesi ve sonrası ölçümlerden BAÖ, SF-36'nın alt ölçeklerinden fiziksel fonksiyon ve fiziksel rol güçlüğü ölçümleri arasında anlamlı farklılık saptandı (sırasıyla p=0,007, p=0,019, p=0,026). YYAE grubunda tedavi öncesi ve sonrası VO2 max, VO2 max yüzde tahmini, maksimum iş yükü, HRR (kalp hızı rezervi), oksijen nabzı, istirahat SKB (sistolik kan basıncı), RER (solunum değişim oranı) ve toplam egzersiz süresi ölçümleri arasında anlamlı farklılık saptandı (sırasıyla p=0,001, p=0,001, p=0,001, p=0,035, p=0,006, p=0,009, p=0,038, p=0,001). OYSE grubunda tedavi öncesi ve sonrası VO2 max, VO2 max yüzde tahmini, maksimum iş yükü, maksimum kalp hızı, HRR, VO2slo ve toplam egzersiz süresi ölçümleri arasında anlamlı farklılık saptandı (sırasıyla p=0,003, p=0,003, p=0,008, p=0,005, p=0,004, p=0,036, p=0,004). Esansiyel HT hastalarında yapılan bu çalışmada iki egzersiz tedavi grubu arasında tüm değerlendirme parametrelerinin delta fark ölçümlerinde anlamlı farklılık saptanmadı. Bunun yanında iki grupta farklı olarak YYAE'de istirahat SKB, oksijen nabzı ve RER ölçümünde anlamlı iyileşme varken OYSE'de VO2slo ve maksimum kalp hızında anlamlı iyileşme vardı. Sonuç: YYAE ve OYSE HT'lu hastalarda fonksiyonel kapasitede (VO2 max) belirgin düzelme sağlayan farmakolojik olmayan etkili ve güvenli bir tedavi yöntemidir. Bunun yanında YYAE'nin istirahat sistolik kan basıncına, OYSE'nin maksimum kalp hızına olumlu etki ettiği söylenebilir. Bu sonuçlar ışığında HT yönetiminde ilaç tedavisiyle birlikte aerobik egzersiz programının reçetelenmesi daha faydalı olabilir. Gelecekte HT'u olan hastalarda YYAE ve OYSE'nin karşılaştırılacağı çalışmalar daha fazla hasta sayısı ile daha uzun süren egzersiz programları ile yapılmalıdır.
Özet (Çeviri)
Objective: Hypertension (HT) is a disease whose prevalence is increasing all over the World and has become an important health problem due to the morbidity and mortality it causes. Although a wide variety of pharmacological agents are used in the treatment of hypertension, lifestyle changes have gained importance as treatment methods that should be prioritized for patients due to difficulties in blood pressure control and the side effect profile of drugs. This study aimed to show the effects of aerobic exercise on aerobic capacity, blood pressure level, anxiety and depression scores, quality of life, kinesiophobia levels, and sleep quality in hypertension patients who were included in an tailored aerobic exercise program, and to show whether there is a difference between the effects of high intensity interval training (HIIT) and moderate intensity continuous training (MICT) on these parameters. Materials and Methods: This trial is a prospective, randomized, comparative trial. A total of 38 patients with primary hypertension were included in the study to evaluate the effect of different intensities of aerobic exercise on cardiopulmonary parameters, aerobic capacity, blood pressure level, anxiety and depression scores, quality of life, kinesiophobia levels and sleep quality. All patients were randomly divided into two groups as MICT (n=19) and HIIT (n=19) group. All patients were evaluated with BDI (Beck Depression Inventory), BAI (Beck Anxiety Inventory), SF-36 (Short Form-36), KCS (Kinesiophobia Causes Scalae), PSQI (Pittsburg Sleep Quality İndex) before starting the rehabilitation program.. CPET (cardiopulmonary exercise test) was performed to analyze the cardiopulmonary parameters and determine exercise capacity of the patients. The exercise prescription was tailored according to the VO2 max (maximum oxygen uptake) of the patients with two different intensities (HIIT and MICT). Moderate intensity was calculated based on load (watt) at % 50-60 of VO2 max, higher intensity was calculated based on load (watt) at % 75-85 of VO2 max analyzed during the CPET. The aerobic exercise program was held with an horizontal ergometric bike for 3 sessions a week, each session lasting 30 minutes, for a total of 12 sessions for 4 weeks at the cardiopulmonary rehabilitation laboratory. All these parameters were re-evaluated and analyzed in the two groups at the end of the rehabilitation program and the two groups were compared in terms of these parameters. Results: A significant difference was obtained between pre- and post-treatment measurements of BDI, BAI, physical function, energy/vitality, pain and general health perception subscales of the SF-36 in the high-intensity interval exercise group (p=0,021, p=0,033, p=0,019, p= 0,009, p=0,007, p=0,02, respectively). A significant difference was detected between pre- and post-treatment measurements of BAI, physical function and physical role difficulty, which are subscales of SF-36, in the moderate-intensity continuous exercise group ( p=0,007, p=0,019, p=0,026 ,respectively). A significant difference was detected between pre-treatment and post-treatment VO2 max, VO2 max predicted percentage, maximum load, HRR (heart rate reserve), oxygen pulse, resting SBP (systolic blood pressure), RER (respiratory exchange rate) and total exercise time measurements in the HIIT group (p=0,001, p=0,001, p=0,001, p=0,035, p=0,006, p=0,009, p=0,038, p=0,001, respectively). A significant difference was detected between pre-treatment and post-treatment VO2 max, VO2 max predicted percentage, maximum load, maximum heart rate, HRR, VO2slo and total exercise time measurements in the MICT group (p=0,003, p=0,003, p=0,008, p=0,005, p=0,004, p=0,036, p=0,004, respectively). In this study conducted in patients with essential hypertension, no significant difference was detected in the delta difference measurements of all evaluation parameters between the two exercise treatment groups. In addition, unlike the two groups, there was a significant improvement in resting SBP, oxygen pulse and RER measurement in HIIT, while there was a significant improvement in VO2slo and maximum heart rate in MICT. Conclusion: HIIT and MICT are non-pharmacological, effective and safe treatment methods that provide significant improvement in functional capasity (VO2 max) in patients with hypertension. In addition, we can say that HIIT has a more positive effect on resting systolic blood pressure and MICT has a more positive effect on maximum heart rate. In the light of these results, it could be more constructive to prescribe an aerobic exercise program with drug therapy in management of HT. Future studies should be conducted with larger numbers of patients and longer exercise programs comparing HIIT and MICT in patients with hypertension.
Benzer Tezler
- Türk toplumunda diyabet risk skorlarının karşılaştırılması
Comparison of diabetic risk scores in Turkish society
HAVVA TUĞBA KİPER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE ÇARLIOĞLU
- Kronik venöz yetmezlikli hastalarda visseral adipozite indeksinin venöz klinik şiddet skoru üzerine etkisinin araştırılması
Investigation the effect of visceral adiposity index on venous clinical severity score i̇n patients with chronic venous insufficiency
HACI ESKİCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CÜNEYT ERİŞ
- Koroner bypass cerrahisinde kullanılan internal mammarian arter,radial arter ve safen ven greftlerinde endotelyal ox-ldl reseptör miktarlarının karşılaştırılması
Comparison of the OX LDL receptor quantities in internal mammarian artery, radial artery and safen vein grafts in coronary bypass surgery
OĞUZ ARSLANTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiHacettepe ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. MURAT GÜVENER
- Obezitede asprosin düzeyinin önemi
The significance of asprosin level in obesity
ALPAY DÜŞGÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZÜBEYDE ŞEBNEM AKTARAN
- Dispepsiyle başvuran hastalarda metabolik disfonksiyon ilişkili yağlı karaciğer hastalığı (MaFLD) sıklığının araştırılması
The frequency research of metabolic dysfunction-associated fatty liver disease (MAFLD) in patients presenting with dyspepsia
MEDİHA NUR KARAKÖSE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
GastroenterolojiAtatürk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAKAN DURSUN