Geri Dön

Servikal HPV persistansı olan olgularda anal HPV varlığının saptanması

Detection of anal HPV presence in cases with cervical HPV persistence

  1. Tez No: 860670
  2. Yazar: MERT ERDEMİR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER TOLGA GÜLER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

HPV enfeksiyonu günümüzde yaygın olarak görülmektedir. HPV enfeksiyonunun persiste etmesi başta serviks kanseri olmak üzere birçok kanser gelişimine neden olmaktadır. Genellikle skuamöz hücreli kanserlere sebebiyet verir ve vücudun farklı bölgelerinde kansere neden olabilir. Bu bölgelerin başında anal kanal gelmektedir. Anal kanalın intraepitelyal lezyonları ve anal kanal skuamöz hücreli kanserlerin sayısında artış mevcuttur. Her iki patolojinin gelişiminde HPV etkin rol oynar. Serviks kanserinde, HPV bazlı bir tarama programı aktifken anal kanal kanserlerinde böyle bir tarama yapılmamaktadır. Bu sağlık probleminin önümüzdeki yıllarda artacağı ve buna yönelik tedbirlerin alınması gerektiği düşünülmektedir. Belirlenebilecek riskli popülasyon grubunu öncelikli olarak taramak ana hedeflerden biridir. Bu amaca istinaden bu çalışmada, anal HPV varlığı açısından risk grubu belirleyebilmeyi hedefledik. Çalışma kapsamında Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine servikal HPV enfeksiyonuyla başvuran hastalar değerlendirilmiştir. Bu hastaların geçmişte servikal HPV enfeksiyonu nedeniyle kolposkopileri yapılmış ve gerekli hastalardan biyopsiler alınmıştır. Takiplerine kliniğimizde devam edilmiştir. Çalışma kapsamında kliniğimizde servikal HPV enfeksiyonu pozitif saptanan 286 hasta incelenmiş ve bu hastaların geçmişe yönelik histopatoloji sonuçları, servikal HPV enfeksiyon öyküleri değerlendirilmiştir. Hastalar servikal HPV enfeksiyonu persistansı olma durumlarına göre gruplandırılmışlardır. Çalışma kapsamında güncel servikal HPV sonuçları, anal HPV sonuçları ve hastaların demografik verileri incelenmiştir. Ek olarak kriter olarak kabul edilebilecek risk faktörleri açısından da hastalar değerlendirilmiştir. Çalışmaya katılan hastaların anal HPV örnekleriyle birlikte servikal HPV örnekleri de alınmıştır. Hastaların hepsinde HPV öyküsü mevcuttur. 286 hastanın çalışma öncesindeki servikal HPV öykülerine bakıldığında 142 örnekte (%49,7) HPV tip 16 pozitif iken; 36 örnekte (%12,6) HPV tip 18, 176 örnekte (%61,5) other hr-HPV tipleri pozitiftir. Bu hastaların son servikal HPV'leri değerlendirildiğinde 27 örnekte (%9,4) HPV tip 16, 4 örnekte (%1,4) HPV tip 18, 58 örnekte (%20,3) other hr-HPV saptanmıştır. Birden çok HPV tipi saptanan örnekler olduğu için yüzdeler %100 olmamaktadır. Servikal HPV enfeksiyonundaki bu azalmanın hastaların takip ve tedavilerinin düzenli olması ve HPV enfeksiyonunun olağan regresyon seyrinden kaynaklandığı düşünülmektedir. 286 hastanın anal HPV örnekleri değerlendirildiğinde, alınan 9 örnekte (%3,1) alınan örneğin yetersiz gelmesinden dolayı okuma yapılamamıştır. Geri kalan 277 hastanın 70'inde (%24,5) anal HPV varlığı saptanmış olup 207 hastada (%75,5) anal HPV varlığı saptanmamıştır. Anal HPV tiplerine baktığımızda, 21 örnekte (%30) HPV 16; 6 örnekte (%18,6) HPV 18, 51 örnekte (%72,9) other hr-HPV varlığı tespit edilmiştir. Hastaların menopozal durumu, aktif veya pasif sigara içicilikleri, diyabetes mellitus (DM) tanısı olup olmadığı, oral kontraseptif kullanım öyküsü olup olmaması ve servikal intraepitelyal lezyon (CIN) mevcudiyetiyle anal HPV varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Rahim içi araç (RİA) kullanım öyküsü olan hastalarda anal HPV varlığı istatistiki olarak anlamlı bir şekilde yüksek çıkmıştır (p=0,036). Servikal HPV persistansı açısından değerlendirildiğinde ise, servikal HPV persistansı olan hastalarda anal HPV varlığının daha yüksek bir şekilde görüldüğü sonucuna ulaşılmıştır (p

Özet (Çeviri)

HPV infection is common today. Persistence of HPV infection causes the development of many cancers, especially cervical cancer. It usually causes squamous cell cancers and can cause cancer in different parts of the body. One of these areas is the anal canal. There is an increase in the number of intraepithelial lesions of the anal canal and anal canal squamous cell cancers. HPV plays an active role in the development of both pathologies. While an HPV-based screening program is active in cervical cancer, such screening is not performed in anal canal cancers. It is thought that this health problem will increase in the coming years and measures should be taken for this. One of the main goals is to prioritize the risky population group that can be identified. For this purpose, in this study, we aimed to determine the risk group in terms of the presence of anal HPV. Within the scope of the study, patients who applied to Pamukkale University Faculty of Medicine Gynecology and Obstetrics Clinic with cervical HPV infection were evaluated. Colposcopies were performed in these patients in the past due to cervical HPV infection, and biopsies were taken when necessary. Follow-up continued in our clinic. Within the scope of the study, 286 patients with positive cervical HPV infection were examined in our clinic, and the historical histopathology results and cervical HPV infection history of these patients were evaluated. Patients were grouped according to their persistence of cervical HPV infection. Within the scope of the study, current cervical HPV results, anal HPV results and demographic data of the patients were examined. Additionally, patients were evaluated in terms of risk factors that could be considered criteria. Cervical HPV samples were also taken along with anal HPV samples of the patients participating in the study. All patients had a history of HPV. When looking at the cervical HPV history of 286 patients before the study, HPV type 16 was positive in 142 samples (49.7%); HPV type 18 was positive in 36 samples (12.6%), and other hr-HPV types were positive in 176 samples (61.5%). When the final cervical HPVs of these patients were evaluated, HPV type 16 was detected in 27 samples (9.4%), HPV type 18 was detected in 4 samples (1.4%), and other hr-HPV was detected in 58 samples (20.3%). Since there are samples in which more than one HPV type is detected, the percentages are not 100%. It is thought that this decrease in cervical HPV infection is due to regular follow-up and treatment of patients and the normal regression course of HPV infection. When anal HPV samples of 286 patients were evaluated, readings could not be made in 9 samples (3.1%) due to insufficient sample size. The presence of anal HPV was detected in 70 of the remaining 277 patients (24.5%), and the presence of anal HPV was not detected in 207 patients (75.5%). When we look at anal HPV types, HPV 16 in 21 samples (30%); The presence of HPV 18 was detected in 6 samples (18.6%) and other hr-HPV was detected in 51 samples (72.9%). No statistically significant difference was found between the patients' menopausal status, active or passive smoking, whether they were diagnosed with diabetes mellitus (DM), whether they had a history of oral contraceptive use, and the presence of cervical intraepithelial lesion (CIN) and the presence of anal HPV. The presence of anal HPV was statistically significantly higher in patients with a history of intrauterine device (IUD) use (p=0.036). When evaluated in terms of cervical HPV persistence, it was concluded that the presence of anal HPV was more common in patients with cervical HPV persistence (p

Benzer Tezler

  1. Servikal intraepitelyal neoplazi tanılı hastalarda yüksek riskli HPV persistansı olan ve olmayan gruplarda farklı mikroRNA değerlerinin karşılaştırılması

    Comparison of different micrRNA levels in patientsdiagnosed with cervical ntraepithelial neoplasia (CIN)with and without high-risk HPV persistence

    AYŞENUR AKKOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    GenetikPamukkale Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DERYA KILIÇ

  2. Serviksin preinvaziv lezyonlarının prognozunda lenfosit/monosit oranının etkisi

    The effect of lymphocyte/monocyte ratio on the prognosis of preinvasive lesions of the cervix

    HAZAL GÖKTEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumKütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NADİ KESKİN

  3. Servikal ıntraepiteliyal neoplazilerde leep sonrası takipte HPV DNA testinin servikal sitolojik takibe katkısı ve düşük dereceli servikal lezyonlarda (CIN1) LEEP işleminin HPV eradikasyonu üzerine etkisi

    The additional role of HPV DNA test over cytology in the follow-up of cervical intraepithelial neoplasia after LEEP and influence of LEEP on the eradication of HPV for low grade squamous intraepithelial lesions

    NASUH UTKU DOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kadın Hastalıkları ve DoğumHacettepe Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KUNTER YÜCE

  4. Konizasyon olgularında cerrahi sınır pozitifliğine etki eden risk faktörlerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of risk factors affecting surgical marginpositivity in conization cases

    HATİCE ŞULE MAZLOOMYAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSelçuk Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET BİLGİ

  5. The evaluation of cervicovaginal fluid Alpha-actinin-4 (ACTN4) levels in patients with high risk genital HPV infections

    Yüksek riskli genital HPV enfeksiyonu olan hastalarda servikovajinal sıvı Alfa-aktinin-4 (ACTN4) düzeylerinin değerlendirilmesi

    NİLÜFER ÇETİNKAYA KOCADAL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Moleküler TıpYeditepe Üniversitesi

    Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RUKSET ATTAR