Serviksin preinvaziv lezyonlarının prognozunda lenfosit/monosit oranının etkisi
The effect of lymphocyte/monocyte ratio on the prognosis of preinvasive lesions of the cervix
- Tez No: 708226
- Danışmanlar: PROF. DR. NADİ KESKİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: HPV, CIN, preinvaziv servikal lezyon, lenfosit/monosit oranı, nötrofil/lenfosit oranı, platelet/lenfosit oranı, bağışıklık inflamasyon indeksi, HPV, CIN, preinvasive cervical lesion, lymphocyte/monocyte ratio, neutrophil/lymphocyte ratio, platelet/lymphocyte ratio, immune inflammation index
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 70
Özet
Giriş ve Amaç: Serviks kanseri gelişiminde HPV persistansı en önemli faktördür. İmmun yanıtta özellikle periferik differansiyel lökositler çeşitli malignitelerde ve enfeksiyonlarda prognostik önem taşımaktadır. Bu çalışmada lenfosit/ monosit oranı, nötrofil/lenfosit oranı, platelet/lenfosit oranı ve bağışıklık inflamasyon indeksi parametreleri kolposkopik servikal biyopsi sonuçlarına ve HPV DNA persistans durumuna göre farklılık gösterip göstermediği araştırıldı. Gereç ve Yöntem: Bu tez çalışması retrospektif kohort çalışması olarak tasarlandı. 2018 Eylül-2020 Ocak tarihleri arasında T.C Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğine başvuran 25-65 yaş arasında olup, servikal HPV DNA'sı pozitif olan kadın hastalar çalışmaya dahil edildi. 603 HPV DNA pozitif kadın hastaların dahil edildiği bu çalışmada; çalışmaya dahil edilme ve dışlama kriterlerine uygun olarak 325 hasta ile çalışmaya devam edildi. Biyopsi sonuçlarına göre hastalar; preinvaziv lezyon raporlanmayan, düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon (LSIL) olarak ve yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon (HSIL) olmak üzere 3 grupta kategorize edildi. HPV DNA pozitif olup kolposkopik biyopsileri yapılan 325 hastadan 1 yıl sonra kontrol HPV DNA'sı bakılmış olan 152 hasta da ayrıca değerlendirilmiştir. Kontrol HPV DNA'sı olan 152 hasta; HPV persistansı açısından klirens ve persistans grubu olarak 2 grupta incelendi. Bu grupların mevcut durumu ile lenfosit/monosit oranı başta olmak üzere nötrofil/lenfosit, platelet/lenfosit oranı ve bağışıklık inflamasyon indeksi arasındaki ilişki incelendi. Bulgular: Toplam 325 olgunun yaş ortalaması 44,66 ± 8,82 olarak bulundu. Olgular kolposkopik servikal biyopsi sonuçlarına göre karşılaştırıldığında; preinvaziv lezyon raporlanmayan, LSIL ve HSIL olan 3 grubun demografik özellikleri arasında anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,05), yalnızca kolposkopik servikal biyopsi sonucunda preinvaziv lezyon raporlanmayanların yaşı HSIL rapor edilenlerden büyük bulundu (46,00 (25,00- 65,00) vs 40,00 (31,00- 63,00), p=0.017). Çalışmaya dahil edilen hastalardan hastaneye başvuru zamanında HPV DNA pozitif olanların başvurudan 1 yıl sonraki HPV DNA sonucu pozitif olanlar persistans, HPV DNA sonucu negatif olanlar klirens grubu kabul edildiğinde; 152 hastadan oluşan persistans ve klirens grubunun demografik özellikleri arasında anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,050). Kolposkopik biyopsi sonucunda preinvaziv lezyon raporlanmayanlar ile sonucu LSIL, HSIL olarak rapor edilenlerin lenfosit/monosit, nötrofil/ lenfosit, platelet lenfosit oranı ve bağışıklık inflamasyon indeksi parametreleri arasında anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,050). HPV DNA persiste eden olguların lenfosit/ monosit, nötrofil/lenfosit, platelet/lenfosit oranı ve bağışıklık inflamasyon indeksi parametreleri HPV DNA klirens olanlar arasında anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,050). Sonuç: Lenfosit/monosit, nötrofil/lenfosit, platelet/lenfosit oranı ve bağışıklık inflamasyon indeksi parametreleri kolposkopik servikal biyopsi sonuçlarına göre ve HPV DNA persistans durumuna göre farklılık göstermemektedir.
Özet (Çeviri)
Introduction and Aim: HPV persistence is the most important factor in the development of cervical cancer. In the immune response, especially peripheral differential leukocytes are of prognostic importance in various malignancies and infections. In this study, it was investigated whether lymphocyte/monocyte ratio, neutrophil/lymphocyte ratio, platelet/lymphocyte ratio and immune inflammation index parameters differ according to colposcopic cervical biopsy results and HPV DNA persistence status. Materials and Methods: This thesis was designed as a retrospective cohort study. Between September 2018 and January 2020, female patients between the ages of 25-65 who applied to the Gynecology and Obstetrics Clinic of Kütahya Health Sciences University Evliya Çelebi Training and Research Hospital with positive cervical HPV DNA were included in the study. In this study, which included 603 HPV DNA positive female patients; The study was continued with 325 patients in accordance with the inclusion and exclusion criteria. According to the biopsy results, patients; The preinvasive lesion was categorized into 3 groups as low-grade squamous intraepithelial lesion (LSIL) and high-grade squamous intraepithelial lesion (HSIL), which was not reported. Of the 325 patients who were HPV DNA positive and had colposcopic biopsies, 152 patients whose control HPV DNA was examined 1 year later were also evaluated. 152 patients with control HPV DNA; In terms of HPV persistence, it was analyzed in 2 groups as clearance and persistence group. The relationship between the current status of these groups and the lymphocyte/monocyte ratio, neutrophil/lymphocyte, platelet/lymphocyte ratio and immune inflammation index were examined. Results: The mean age of 325 cases was 44.66 ± 8.82. When the cases were compared according to the results of colposcopic cervical biopsy; There was no significant difference between the demographic characteristics of the 3 groups, LSIL and HSIL, in which no preinvasive lesion was reported (p>0.05), the age of those in whom no preinvasive lesion was reported only as a result of colposcopic cervical biopsy was found to be older than those with HSIL (46.00 (25.00-65.00).) vs 40.00 (31.00-63.00), p=0.017). Among the patients included in the study, those who were vi HPV DNA positive at the time of admission to the hospital, those with positive HPV DNA results 1 year after the admission were considered the persistence group, and those with negative HPV DNA results were considered the clearance group; There was no significant difference between the demographic characteristics of the persistence and clearance group consisting of 152 patients (p>0.050). There was no significant difference between lymphocyte/monocyte, neutrophil/lymphocyte, platelet lymphocyte ratio and immune inflammation index parameters of those whose colposcopic biopsy did not report preinvasive lesions and those whose results were reported as LSIL and HSIL (p>0.050). Lymphocyte/monocyte, neutrophil/lymphocyte, platelet/lymphocyte ratio and immune inflammation index parameters of the cases with persistent HPV DNA were not significantly different between those with HPV DNA clearance (p>0.050). Conclusion: Lymphocyte/monocyte, neutrophil/lymphocyte, platelet/lymphocyte ratio and immune inflammation index parameters do not differ according to colposcopic cervical biopsy results and HPV DNA persistence status.
Benzer Tezler
- Serviksin preinvaziv lezyonları nedeniyle opere edilmiş hastaların değerlendirilmesi, cerrahi sınır pozitif gelen olguların retrospektif incelenmesi
Serviksin preinvaziv lezyonları nedeniyle opere edilmiş hastaların değerlendirilmesi, cerrahi sınır pozitif gelen olguların retrospektif incelenmesi
GÜNNUR GÜVEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUFAN ÖGE
- Servikal preinvaziv lezyon riski olan hastalarda kolposkopik biyopsi ve leep sonuçlarının karşılaştırılması
Retrospective comparison of colposcopic biopsy and leep results in patients with cervical preinvasive lesion risks
İBRAHİM ANIL KULAKSIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER TARIK YALÇIN
- Serviksin premaling ve malign lezyonlarının tanısında smear, kolposkopi ve histopatoloji korelasyonu
The corelation of smear colposcopy and histopathology in the diognosis of servica premaling and malign lesions
MERT ULAŞ BARUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Kadın Hastalıkları ve DoğumDicle ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AHMET KALE
- Sitolojileri normal; Tip 16-18 dışı yüksek riskli HPV tip pozitifliği olan hastaların kolposkopiye bağlı çıkan histopatolojik bulgularının, HPV 16-18 tip pozitifliği olan hastaların kolposkopiye bağlı çıkan histopatolojik bulguları ile karşılaştırılması
Citologies normal; Comparison of the histopathological findings of patients with TYPE 16-18 high risk HPV type positivity with cholposcopicity to patients with HPV 16-18 TYPE positivity by the histopathological findings of the patients
EDA ARİFE KILINÇLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR AKBAYIR
- Kolposkopi yapılan hastaların HPV hakkındaki bilgi düzeyleri, kolposkopi öncesi anksiyete skorunun belirlenmesi
The level of knowledge about JPV in patients with colposcopy, determination of anxiety score before colposcopy
SERAP HAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiDOÇ. DR. FULYA KAYIKÇIOĞLU