Geri Dön

2020-2023 yılları arasında hastanemizde aspirin profilaksisi altındaki preeklampsi hastalarının maternal ve perinatal sonuçlarının profilaksi almamış preeklampsi hastaları ile karşılaştırılması

Comparison of maternal and perinatal outcomes of preeclampsia patients under aspirin prophylaxis with those not receiving prophylaxis at our hospital between 2020-2023

  1. Tez No: 861428
  2. Yazar: HAZAL SAĞKOL KARADUMAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. OYA DEMİRCİ, DR. LÜTFİYE UYGUR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: ​Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 83

Özet

Amaç: Aspirin, preeklampsi profilaksisinde tek etkili tedavidir; ancak aspirin profilaksisi altında preeklampsi gelişen hastalar mevcuttur. Bu çalışmanın amacı, aspirin profilaksisi altındaki preeklampsi hastalarının maternal, perinatal ve neonatal sonuçlarını profilaksi almamış preeklampsi hastaları ile karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya dahil edilen 541 preeklampsi hastası gebeliğinde aspirin kullanma durumuna göre iki gruba ayrılmıştır. Kontrol grubu, gebeliğinde herhangi bir nedenle aspirin kullanmamış 384 hastadan oluşmaktadır. Çalışma grubu, gebeliğinde preeklampsi gelişimi açısından yüksek riskli grupta olduğu düşünülerek aspirin profilaksisi uygulanmış 157 hastadan oluşmaktadır. Hastalarda, maternal demografik özellikler, klinik özellikler, laboratuvar değerleri, obstetrik öykü, peripartum klinik bulgular, maternal komplikasyonlar ve fetal-neonatal özellikler incelenmiştir. İstatiksel anlamlılık düzeyi olarak p< 0.05 değeri kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışma grubunun yaş ortalaması, kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p=.006). Çalışma grubunun VKİ değeri, kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p=.003). Kontrol grubunda yardımcı üreme tekniklerinin oranı, çalışma grubuna göre anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur (p0.05). Kontrol ve çalışma grubu arasında plasenta dekolmanı, transfüzyon ihtiyacı, DİK karşılaştırıldığında istatiksel olarak anlamlı bir fark izlenmemiştir (p=>0.05). Çalışma grubunun doğumda gebelik haftası ortalaması, kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha düşüktür (p

Özet (Çeviri)

Objective: Aspirin is the only effective treatment for the prophylaxis of preeclampsia; however, there are patients who develop preeclampsia despite aspirin prophylaxis. The purpose of this study is to compare the maternal, perinatal, and neonatal outcomes of preeclampsia patients under aspirin prophylaxis with those who have not received prophylaxis. Materials and Methods: The 541 preeclampsia patients included in the study were divided into two groups based on their use of aspirin during pregnancy. The control group consisted of 384 patients who did not use aspirin during pregnancy for any reason. The study group consisted of 157 patients who were considered to be at high risk for the development of preeclampsia and were therefore given aspirin prophylaxis. Maternal demographic characteristics, clinical features, laboratory values, obstetric history, peripartum clinical findings, maternal complications, and fetal-neonatal features were examined in the patients. A p-value of < 0.05 was accepted as statistically significant. Findings: The average age of the study group was significantly higher than that of the control group (p = .006). The BMI value of the study group was significantly higher than that of the control group (p = .003). The rate of assisted reproductive techniques in the control group was significantly lower than that in the study group (p < .001). The presence of diabetes mellitus in the study group was significantly higher than in the control group (p = .012). There was no significant difference in fetal distress, MDF, eclampsia, need for transfusion, placental abruption, or DIC (p => 0.05). No significant difference was observed between the control and study groups in terms of placental abruption, need for transfusion, or DIC (p => 0.05). The average gestational week at birth in the study group was significantly lower than that in the control group (p < .001). The Apgar score at 0 minutes in the study group was significantly lower than that in the control group (p = .008). The average duration of stay in the neonatal intensive care unit for the study group was significantly longer than that for the control group (p = .028). Additionally, the need for intubation was significantly higher in the study group (p = .002). Furthermore, neonatal death was significantly higher in the study group (p = .013). Conclusion: In preeclampsia developed under aspirin; maternal and perinatal outcomes were no different from those in preeclampsia developed without aspirin, contrary to the hypothesis, and neonatal outcomes had a worse prognosis. This is related to the fact that a significant portion of the patients in the study group consisted of patients with high basal risk. Also, the rate of preterm preeclampsia in the study group is higher compared to the control group. This imbalance has directly reflected on the neonatal outcomes of the study.

Benzer Tezler

  1. Apri skoru ve nötrofil/lenfosit oranının preeklampsitahminindeki rolü

    The role of apri score and neutrophil/lymphocyte ratio inpredicting preeclampsia

    TUĞBA ORAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. REYHAN AYAZ BİLİR

  2. Serviks kanserinde cornifelin (CNFN) proteininin immunohistokimyasal olarak ekspresyon düzeylerinin tayini ve ekspresyon düzeylerinin klinik açıdan önemi

    Determination of immunohistochemical expression levels of cornifelin (CNFN) protein in cervical cancer and the clinical importance of expression levels

    FARUK KEMAL BENİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NİLÜFER ÇETİNKAYA KOCADAL

  3. Epitelyal over tümörlerinde MR radiomikleri kullanılarak histopatolojik özelliklerin öngörülmesi

    Prediction of histopathological features using MRI radiomics in epithelial ovarian tumors

    ZEYNEP NİHAN ÇIKIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYTÜL HANDE YARDIMCI

  4. Kan kültüründe üreyen karbapeneme dirençli klebsiella kökenlerinde direnç genleri ve tedavi başarısının değerlendirilmesi

    Evaluation of resistance genes and treatment outcomes in carbapenem-resistant klebsiella strains isolated from blood cultures

    AHMET FURKAN KURT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEŞE SALTOĞLU

  5. Trans obturator tape uygulaması yapılan hastaların uzun dönem sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of the long-term results of the patients who had trans obturator tape application

    EZGİ AYGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NEFİSE TANRIDAN OKCU