Klinik örneklemde internet oyun oynama bozukluğu prevalansının belirlenmesi, eşlik eden psikopatoloji ve ebeveyn tutumlarına yönelik müdahaleler sonrası bozukluk şiddeti değişiminin değerlendirilmesi
Determining the prevalence of internet gaming disorder in a clinical sample, evaluating the change in disorder severity after interventions on comorbid psychopathology and parental attitudes
- Tez No: 861698
- Danışmanlar: PROF. DR. SELMA TURAL HESAPÇIOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 197
Özet
Amaç: Klinik örneklemde internet oyun oynama bozukluğu (İOOB) prevalansının belirlenmesi, 6 aylık izlem süresince psikofarmakolojik tedavi ve ebeveyn tutumlarına yönelik müdahaleler sonrası bozukluk şiddeti değişiminin değerlendirilmesi, İOOB gelişimini yordayan değişkenler ve 6 ay sonunda İOOB tanısının devam etmesini yordayan değişkenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya çocuk ve ergen psikiyatri polikliniğine 12 aylık süre içerisinde ayaktan başvuran DSM-5 temelli görüşme ve çocuk ve ebeveyn İOOB tarama ölçekleri ile değerlendirilmiş 73 İOOB ve 38 İOOB olmayan olgu dahil edilmiştir. Olguların değerlendirilmesi için İnternet Oyun Oynama Bozukluğu Ölçeği-Kısa Formu, Çocuklar İçin Depresyon Değerlendirme Ölçeği (CDI), Çocukluk Çağı Kaygı Tarama Ölçeği, Sosyal Beceri Ölçeği, Ergenler İçin Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği, Aile İnternet Tutum Ölçeği, Aile Değerlendirme Ölçeği ve sosyodemografik form; ebeveynleri için Oyun Oynama Bozukluğu-Ebeveyn Formu, Çocuk ve Ergenlerde Yıkıcı Davranım Bozuklukları İçin DSM IV'e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği (Turgay), Psikolojik Belirti Tarama Testi, Çocukta İnternette Oyun Oynama Bozukluğu İçin Ebeveyn Anketi, İOOB Ebeveyn Tutum Anketi ve sosyodemografik form; öğretmen için Turgay Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda klinik örneklemde İOOB prevalansı %6,9'dur. İOOB prevalansı erkeklerde %14,4, kızlarda ise %1,1'dir. Çocuk ve ergenlerin öz bildirimine dayalı İOOB prevalansı ise %1,5'tir. İOOB tedavi alan grupta görülen en sık komorbiditeler sırasıyla dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, major depresif bozukluk ve özgül öğrenme güçlüğüdür. Aile müdahalesi ve psikofarmakolojik tedavi sonrası İOOB tedavi alan grubun %78,9'u İOOB tanısını kaybetmiş, %10,5'i oyun oynamayı tamamen bırakmış, %21,1'inin İOOB tanısı devam etmiştir. İOOB tedavi alan grupta aile müdahalesi ve psikopatoloji tedavisi sonrasında 6. ayda İOOB şiddetinde azalma, başa çıkma ve sosyal becerilerde iyileşme, çocukların algıladıkları ihmalkar ebeveyn internet tutumlarında azalma, aile işlevselliğinde artış anlamlı düzeydedir. İOOB'ye komorbid DEHB'si olan hastalarda 6 aylık metilfenidat (MPH) tedavisi sonrası çocukların ve ebeveynlerin belirttikleri İOOB şiddeti, oyun süreleri; ebeveynin belirttiği dikkat eksikliği belirti şiddeti ve öğretmenin belirttiği davranım bozukluğu belirti şiddeti anlamlı düzeyde azalmıştır. Çok değişkenli doğrusal regresyon analizleri sonucunda depresif belirti şiddeti ve dikkat eksikliği belirti şiddeti İOOB gelişimini öngörmekte olup İOOB bulunma riskini dikkat eksikliği alt ölçeğinde her bir birimlik artış 1,21 kat, depresif semptom şiddetinde her bir birimlik artış 1,11 kat artırmaktadır; 6 ay sonunda İOOB tanısının devam etme riskini, kendine ait bilgisayar sahibi olmak 5,132 kat, CDI ve ebeveyn Turgay dikkat eksikliği alt ölçeği puanındaki her bir birimlik artış sırasıyla 1,056 ve 1,136 kat artırmaktadır. Sonuç: Çalışmamızda öz bildirime dayalı İOOB prevalansı, klinik görüşme ve ebeveyn bildirimine dayalı prevalanstan çok daha düşüktür. Bu farklılık büyük kısmı öz bildirim ölçekleri ile yapılmış literatürdeki İOOB prevalans çalışmaları oranlarının gerçekte olan oranlardan çok daha azını yansıtmakta olduğunu, daha fazla klinisyen görüşmesine dayalı prevalans çalışmasına ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Çalışmamız uyguladığımız ''Ebeveyn Müdahale Programı''nın İOOB şiddeti, aile işlevselliği ve ebeveyn tutumları üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Yüksek komorbidite oranları olan İOOB'de komorbid durumlarının etkin tedavi edilmesi İOOB klinik sonuçlarını anlamlı düzeyde düzetmektedir. Depresif belirti şiddeti ve dikkat eksiği belirti şiddeti İOOB gelişimini ve 6 aylık takip sonucunda İOOB tanısının devam etmesini anlamlı düzeyde yordayan faktörlerdir.
Özet (Çeviri)
Objective: This study aimed to determine the prevalence of internet gaming disorder (IGD) in a clinical sample, evaluate changes in disorder severity after psychopharmacological treatment and interventions on parental attitudes during a 6-month follow-up period, and identify variables predicting the development and persistence of IGD diagnosis at the end of 6 months. Methods: During the 12-month period, the child and adolescent psychiatry outpatient clinic evaluated 73 cases with IGD and 38 cases without IGD. The evaluation process included DSM-5-based interviews and IGD screening scales for both the child and parent. The study employed a range of assessment tools, including the Internet Gaming Disorder Scale-Short Form, Children's Depression Rating Scale (CDI), Childhood Anxiety Screening Scale, Social Skills Scale, Coping Strategies Scale for Adolescents, Family Internet Attitude Scale, Family Assessment Scale, and sociodemographic form, to comprehensively evaluate the cases with confidence. Gaming Disorder-Parent Form, DSM-IV Based Screening and Assessment Scale for Disruptive Behavior Disorders in Children and Adolescents (TURGAY), Psychological Symptom Screening Test, Parent Questionnaire for Internet Gaming Disorder in Children, IGD Parent Attitude Questionnaire and sociodemographic form for parents; and Turgay Scale for teachers. Results: In this study, the prevalence of IOOB was found to be 6.9% in the clinical sample. The prevalence of IGD was 14.4% in boys and 1.1% in girls. The prevalence of IGD based on self-report of children and adolescents was 1.5%. The most common comorbidities observed in the group receiving treatment for IGD were attention deficit hyperactivity disorder, major depressive disorder and specific learning disabilities. After family intervention and psychopharmacological treatment, 78.9% of the IGD treatment group lost their IGD diagnosis, 10.5% stopped playing games completely and 21.1% continued to have IGD. In the group receiving IGD treatment, after family intervention and psychopathology treatment, decrease in IGD severity, improvement in coping and social skills, decrease in neglectful parental internet attitudes perceived by children, and increase in family functioning were significant at the 6th month. ADHD comorbid to IGD, after 6 months of methylphenidate (MPH) treatment, the severity of IGD reported by children and parents, play time, severity of attention deficit symptoms reported by parents, and severity of conduct disorder symptoms reported by teachers decreased significantly. As a result of multivariate linear regression analyses, depressive symptom severity and attention deficit symptom severity predicted the development of IGD; each unit increase in the attention deficit subscale increases the risk of having IGD by 1.21 times and each unit increase in depressive symptom severity increases the risk of having IGD by 1.11 times; each unit increase in the CDI and parental Turgay attention deficit subscale scores increases the risk of having IGD diagnosis at the end of 6 months by 5.132 times, 1.056 and 1.136 times, Additionally, parents reported a decrease in the severity of attention deficit symptoms, and teachers reported a decrease in the severity of conduct disorder symptoms. As a result of multivariate linear regression analyses, depressive symptom severity and attention deficit symptom severity predict the development of IGD, and each unit increase in the attention deficit subscale increases the risk of having IGD by 1.21 times and each unit increase in depressive symptom severity increases the risk by 1.11 times; at the end of 6 months, having a computer of one's own increases the risk of continuing IGD diagnosis by 5.132 times, and each one-unit increase in CDI and parental Turgay attention deficit subscale scores increases the risk by 1.056 and 1.136 times, respectively. Conclusion: In this study, the prevalence of IGD based on self-report was much lower than the prevalence based on clinical interview and parental report. This difference shows that the rates of IGD prevalence studies in the literature, most of which are based on self-report scales, reflect much less than the actual rates and that more prevalence studies based on clinician interviews are needed. Our study shows that the“Parent Intervention Program”we implemented was effective on IGD severity, family functioning and parental attitudes. Effective treatment of comorbid conditions in IGD with high comorbidity rates significantly improves IGD clinical outcomes. Depressive symptom severity and attention deficit symptom severity are the factors that significantly predict the development of IGD and the continuation of IGD diagnosis at 6-month follow-up.
Benzer Tezler
- Çocuk ve ergen psikiyatri polikliniğine başvuran ergenlerin internet oyun oynama bozukluğu ve sosyal medya bağımlılık oranları ve bunlarla ilişkili faktörler
The prevalence of internet gaming disorder and social media addiction among adolescents presenting to child and adolescent psychiatry outpatient clinic and related factors
FULYA GÜÇLÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜL KARAÇETİN
- İnternet oyun oynama bozukluğunun aleksitimi ve sosyal anksiyete ile ilişkisi
The relationship of internet gaming disorder with alexitimia and social anxiety
EBRU USTA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriManisa Celal Bayar ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ARTUNER DEVECİ
- Ergenlik dönemi internet oyun oynama bozukluğu: Ailesel ve bireysel değişkenler temelinde bir modelleme
Internet gaming disorder in adolescence: A modeling based on family and individual variables
SEZİN ANDİÇ
Doktora
Türkçe
2019
PsikolojiAnkara ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL DURAK BATIGÜN
- Ortaöğretim öğrencilerinde dijital oyun bağımlılığı ve şiddet eğilimi ilişkisi
Relationship between digital gaming addiction and tendency to violence among high school students
BARAN KARABULUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
PsikolojiHasan Kalyoncu ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN TOLGA ARICAK
- Dijital oyun bağımlılığı ile yalnızlık, saldırganlık, mutluluk ve dijital oyun oynama motivasyonları arasındaki ilişkinin incelenmesi
Examining of relationship between digital game addiction with loneliness, aggression, happiness and digital game playing motivations
GÖKTUĞ KILIÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
PsikolojiÜsküdar ÜniversitesiKlinik Psikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. H. NESRİN DİLBAZ