Geri Dön

Meme lezyonlarında mikroakım görüntülemenin tanıya katkısı

Contribution of microflow imaging to diagnosis in breast lesions

  1. Tez No: 862020
  2. Yazar: SAKİNE SARMAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT BEYHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Meme kanseri, mikroakım görüntüleme, renkli Doppler US, power Doppler US, Breast cancer, microflow imaging, color Doppler US, power Doppler US
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Amaç: Kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanseri cinsiyet ayrımı olmadığında dünya çapında en sık görülen ikinci kanserdir. Günümüzde yapılan biyopsilerde kanser için pozitiflik oranı %10-31 arasında değişmektedir. Diğer bir ifadeyle yapılan biyopsilerin %70-90'ı iyi huylu lezyonlara yapılmaktadır. Bu nedenle meme lezyonlarının uygun şekilde sınıflandırılması ve gereksiz biyopsilerin önlenmesi önemlidir. Çalışmamızın amacı yeni bir yöntem olan mikroakım görüntülemenin (MAG) meme lezyonlarında benign-malign ayrımında tanıya katkısını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Kurumumuzda etik kurul onayı alındıktan sonra Kasım 2021- Kasım 2023 tarihleri arasında meme biyopsisi için kliniğimize yönlendirilen 104 hastanın 109 lezyonu çalışmaya dahil edilmiş olup çalışma prospektif olarak yapılmıştır. Tüm lezyonlara B mod ultrasonografi (US), renkli Doppler ultrasonografi (RDUS), power Doppler ultrasonografi (PDUS) ve MAG incelemeleri yapılmış olup B mod US bulguları BI-RADS kategorisine göre sınıflandırılmıştır. RDUS, PDUS ve MAG bulguları ise ADLER metoduna göre sınıflandırılmıştır. Çalışmamızda Doppler US görüntüleme yöntemlerinin duyarlılık, özgüllük, negatif prediktif değerleri ve pozitif prediktif değerleri hesaplanmıştır. Bulgular: Çalışmamıza on sekiz yaşından büyük 104 kadın hastanın 109 lezyonu dahil edildi. Lezyonların 68'i benign, 41'i malign olarak tespit edildi. B mod US bulgularından lezyonların sınır özellikleri, oryantasyon özellikleri ve posterior akustik özellikleri malign ve benign lezyonlar arasında anlamlı derecede farklıydı. Doppler inceleme yöntemleri RDUS, PDUS ve MAG bulguları ADLER sınıflamasına göre kategorize edilip malign ve benign lezyonlar arasında karşılaştırma yapıldığında; PDUS ve MAG bulgularında benign ve malign meme lezyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık mevcuttu. Doppler testleri için tanı performansını değerlendirmedeki sonuçlar PDUS ve MAG incelemeler ile istatistiksel olarak anlamlı olarak tanı değerlendirmesi yapılabileceğini gösterdi. Pozitif ve negatif prediktif değerler incelendiğinde üç Doppler US inceleme yönteminde de negatif prediktif vi değerler pozitif prediktif değerlerden daha yüksekti. Bu inceleme yöntemlerinin benign lezyonları tanımlama olasılığı daha yüksek olarak bulundu. Sonuç: MAG ve PDUS ile yapılan vasküler değerlendirme bulgularında malign ve benign lezyonlar arasında istatistiksel olarak anlamlı derecede farklılık olması nedeniyle PDUS ve MAG, meme lezyonlarının benign- malign ayrımında bir kriter olarak kullanılabilir. Bu kriterlerle benign meme lezyonlarının takip edilmesiyle gereksiz biyopsiler önlenip, tedavi maliyetleri ile hasta tedavi süresi ve hastaların kaygısı azaltılabilir.

Özet (Çeviri)

Purpose: Breast cancer, which is the most common cancer in women, is the second most common cancer worldwide, regardless of gender. The positivity rate for the cancer in biopsies performed today varies between 10-31%. In other words, 70-90% of biopsies are performed on benign lesions. Therefore, it is important to classify breast lesions appropriately and avoid unnecessary biopsies. The aim of our study is to investigate the contribution of a new method imaging, microflow imaging (MFI), to the distinction of benign-malignant breast lesions. Materials and Methods: After obtaining ethics committee approval from our institution, 109 lesions of 104 patients who were referred to our clinic for breast biopsy between November 2021 and November 2023 were included in the study and the study was conducted prospectively. B-mode ultrasonography (US), color Doppler ultrasonography (CDUS), power Doppler ultrasonography (PDUS) and MFI examinations were performed on all lesions and B-mode US findings were classified according to the BI-RADS category. CDUS, PDUS and MFI findings were classified according to the ADLER method. In our study; sensitivity, specificity, negative predictive values and positive predictive values of Doppler US imaging methods were calculated. Results: 109 lesions of 104 female patients over the age of eighteen were included in our study. 68 of the lesions were determined as benign and 41 as malignant. From Bmode US findings, the border features, orientation features and posterior acoustic features of the lesions were significantly different between malignant and benign lesions. When Doppler examination methods, CDUS, PDUS and MFI findings are categorized according to the ADLER classification and compared between malignant and benign lesions; there was a statistically significant difference in PDUS and MFI findings between benign and malignant breast lesions. The results evaluating the diagnostic performance for Doppler tests showed that statistically significant diagnostic evaluation could be made with PDUS and MFI examinations. When positive and negative predictive values were examined, negative predictive values were higher than positive predictive values in all three Doppler US examination viii methods. These examination methods were found to be more likely to identify benign lesions. Conclusion: Since there is a statistically significant difference between malignant and benign lesions in the vascular evaluation findings made with MFI and PDUS, PDUS and MFI can be used as a criterion in the distinction between benign and malignant breast lesions. By monitoring benign breast lesions with these criteria, unnecessary biopsies can be prevented, treatment costs, patient treatment time and patient anxiety can be reduced.

Benzer Tezler

  1. Meme lezyonlarında dinamik kontrastlı MR'ın tanıya katkısı

    Contribution of dynamic contrast enhanced MRI to the diagnosis breast lesions

    SEVİYE BORA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bakanlığı

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA FAZIL GELAL

  2. Meme lezyonlarında ince iğne aspirasyon biyopsisinin diğer tanı yöntemleriyle karşılaştırılması

    The Comparison of fine needle biopsy with the other diagnostic methods at breast lesions

    NAZMİ İBİŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Genel CerrahiDicle Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BİLSEL BAÇ

  3. Meme lezyonlarında ultrasonografi eşliğinde uygulanan ince iğne aspirasyon ve kesici iğne biopsilerinin tanı değeri

    Diagnosis value of US-guided fine needle aspiration and large-core needle biopsy of breast lesions

    NİLGÜN GÜLDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALTUĞ AYÇA

  4. Meme lezyonlarında doppler ultrasonografi bulgularının meme mr ve patoloji sonuçları ile korelasyonu

    Başlık çevirisi yok

    HAKAN YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bakanlığı

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT SERHAT AYGÜN

  5. Meme lezyonlarında ultrasonografi eşliğinde uygulanan ince iğne aspirasyon ve kesici iğne biopsilerinin tanı değeri

    Diagnosis value of US-guided fine needle aspiration and large-core needle biopsy of breast lesions

    NİLGÜN GÜLDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP AYÇA ALTUĞ