Geri Dön

Demir eksikliği anemisi ile başvuran reprodüktif dönem kadın hastalarda çölyak prevalansı

Celiac prevalence in female patients in the reproductive period presenting with iron deficiency anemia

  1. Tez No: 862141
  2. Yazar: OZAN PALAK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYHAN HİLMİ ÇEKİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Çölyak hastalığı, anemi, demir eksikliği anemisi, Celiac disease, anemia, iron deficiency anemia
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi​
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 38

Özet

Amaç: Kronik, inflamatuar, otoimmun bir hastalık olan Çölyak hastalığı multisistemik bir hastalıktır. Çölyak hastalığının global seroprevalansı %1,4, biyopsi ile tanı almış Çölyak hastası prevalansı ise %0,7 olarak bildirilmiştir. Tipik malabsorsiyon bulguları dışında birçok farklı klinik tablo ile hastalar karşımıza gelebilir. Bunlardan en sık görülen durum demir eksikliği anemisidir. Reprodüktif çağ kadın hastalardaki demir eksikliği anemisi klinik pratikte sıklıkla menstrüel siklus ilişkili kronik demir ve kan kaybına bağlanmaktadır. Bu tezde özellikle nedeni belirlenmemiş olan 18 yaş üzeri reprodüktif dönem kadın hastalarda Çölyak prevalansını değerlendirilmiştir. Bununla birlikte bu hasta grubunda Çölyak hastalığı tanısının akla gelmesinin önemi vurgulanmaya çalışılmıştır. Yöntem: Bu tez Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tek merkezli, hastane tabanlı, retrospektif olarak planlanmıştır ve Helsinki Bildirgesi kararlarına, etik kurallara uygun olarak yürütülmüştür. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji polikliniklerine demir eksikliği anemisi ile başvuran doğurganlık çağı kadınlardan 467 kadın hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların hepsi 18 yaş üzeri ve premenopozal kadınlardan seçilmiştir. Belirgin kan kaybı, kronik hastalığı, hematolojik hastalığı, düzenli kan bağışı yapan, demir eksikliği anemisinin gastrointestinal etiyolojisi olan hastalar dahil edilmemiştir. Hastaların rutin olarak biyokimya, hemogram ve Çölyak hastalığı seroloji tetkik sonuçları incelenmiştir. Seroloji pozitifliği olan hastalarda ise üst gastrointestinal sistem endoskopik değerlendirmesi patoloji raporları incelenmiştir. Bulgular: Seçilmiş olan popülasyonun yaş ortalaması 34,39±8,96 olarak izlenmiştir. Hastaların 41 tanesinde (%8,77) en az bir antikor (anti-tTG IgA, anti-EMA IgA) pozitifliği görülmüştür. Hastaların 15 tanesine (%3,21) biyopsi yapılmış; 10 tanesinde (%2,14) Çölyak hastalığı uyumlu histopatolojik değişiklikler saptanmış olduğu izlenmiştir. Bu 10 hastada 1 hasta Tip-2, 4 hasta Tip-3A, 4 hasta Tip-3B, 1 hasta ise Tip-3C olarak değerlendirilmiştir. Verilerin istatiki analizi sonucunda serum demirinin Çölyak hastalığı tanısı konmuş olan hasta grubunda Çölyak hastalığı olmayan hastalara göre daha düşük olduğu (p=0,045) serum total IgA düzeyinin ise Çölyak hastalığı olanlarda Çölyak hastalığı olmayanlara göre daha yüksek seviyede (p=0,023) seyrettiği tespit edilmiştir. Sonuç: Çölyak hastalığı kronik, inflamatuvar, otoimmun bir hastalıktır ve multisistemik semptom ve bulgular ile karşımıza gelebilmektedir. Demir eksikliği anemisi dünyada aneminin en sık rastlanan nedenlerinden birisidir ve hastaların hayat kalitesi ve toplumsal olarak ortaya çıkan iş gücü kaybı da düşünüldüğünde önemli bir sağlık sorunudur. Çalışmamızda Çölyak hastalığı seroprevalansı literatür ile kıyaslandığında daha yüksek saptanmıştır. Reprodüktif çağ kadın hastalar sıklıkla demir eksikliği anemisi teşhisi almaktadır ve reprodüktif dönem kadınlarda demir eksikliği anemisi saptandığında etiyoloji olarak Çölyak hastalığı akla gelmelidir. Özellikle nedeni saptanmamış ve replasman tedavilerine yanıtsız vakalarda Çölyak hastalığı ihtimalinin atlanmaması gerekliliği bu tez sonuçlarınca önerilmiştir.

Özet (Çeviri)

Aim: Celiac disease is a chronic, inflammatory, autoimmune, multisystemic disease. Global seroprevelance of the Celiac disease is reported as 1.4%, and seroprevelance of biopsy-diagnosed celiac disease reported as 0.7%. Patients may present with various clinical manifestations beyond the typical malabsorption symptoms. The most common condition is iron deficiency anemia. Iron deficiency anemia in women of reproductive age is frequently attributed in clinical practice to menstrual cycle-related chronic iron and blood loss. In this thesis, we evaluated the prevalence of celiac disease in reproductive period female patients over 18 years of age, especially those with undetermined etiology, and tried to emphasize the importance of considering the diagnosis of celiac disease in this patient group. Material and Method: This thesis was planned as a single-center, hospital-based, retrospective study at the University of Health Sciences Antalya Training and Research Hospital. This thesis was conducted in accordance with the Declaration of Helsinki and ethical rules. Women of childbearing age who presented with iron deficiency anemia to the Internal Medicine and Gastroenterology outpatient clinics of Health Sciences University Antalya Training and Research Hospital were included in the study. 467 female patients were included in the study. All patients were selected as premenopausal women over 18 years of age. Patients with significant blood loss, chronic disease, hematologic disease, regular blood donation, gastrointestinal etiology of iron deficiency anemia were excluded. Patients' biochemistry, hemogram and Celiac disease serology results were routinely analyzed. Pathology reports of endoscopic evaluation of the upper gastrointestinal tract were analyzed in patients with serology positivity. Results: The mean age of the selected population was 34.39±8.96 years. At least one antibody (anti-tTG IgA, anti-EMA IgA) positivity was observed in 41 patients (8.77%). Biopsies were performed in 15 patients (3.21%) and histopathologic changes compatible with celiac disease were found in 10 patients (2.14%). Among these 10 patients, 1 patient was classified as Type-2, 4 patients as Type-3A, 4 patients as Type-3B and 1 patient as Type-3C. Statistical analysis of the data showed that serum iron levels were lower in patients with celiac disease than in patients without celiac disease (p=0.045) and serum total IgA levels were higher in patients with celiac disease than in patients without celiac disease (p=0.023). Conclusion: Celiac disease is a chronic, inflammatory, autoimmune disease. It may present with multisystemic symptoms and signs. Iron deficiency anemia is the most common cause of anemia in the world. It is an important health problem considering the quality of life of the patients and the social loss of labor force. In our study, the seroprevalence of Celiac disease was found to be higher compared to the literature. Female patients of reproductive age are frequently diagnosed with iron deficiency anemia. When iron deficiency anemia is detected in reproductive women, celiac disease should be considered as the etiology. Celiac disease should not be overlooked, especially in cases where the cause is not identified and does not respond to replacement therapies.

Benzer Tezler

  1. Anormal uterin kanamalarda levonorgestrel salgılayan rahim içi sistem (mirena) ile tedavi etkinliğinin ve yan etkilerinin araştırılması

    Investigating the treatment efficiency and side effects of the levonorgestrel intrauterine device (mirena) for abnormal uterine bleeding

    TÜLAY AYSAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Kadın Hastalıkları ve DoğumGaziosmanpaşa Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FAZLI DEMİRTÜRK

  2. Demir eksikliği anemisi ile başvuran erkek ve kadın hastaların endoskopik verilerinin retrospektif değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    FATİME DEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    GastroenterolojiBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MÜJGAN GÜRLER

  3. Demir eksikliği anemisi ile iştahsızlık arasındaki ilişki

    The relationship between iron deficiency anemia and appetite

    ŞEREF ETCİBAŞI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Aile HekimliğiMustafa Kemal Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CAHİT ÖZER

  4. Demir eksikliği anemisi ile uyku bozuklukları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the relationship between iron deficiency anemia and SLEEP disorders

    GÖKHAN ERDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiDüzce Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZERRİN GAMSIZKAN

  5. Dispeptik şikayetler ile başvuran hastalarda demir eksikliği anemisi ile endoskopik bulguların klinik, laboratuvar ve patolojik olarak ilişkilerinin karşılaştırılması

    Clinical, laboratory and pathologicalcomparison of iron deficiency and endoscopic findings in patients presenting with dyspeptic complaints

    ZAKIR GULIYEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GastroenterolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ITIR ŞİRİNOĞLU DEMİRİZ