Anksiyete bozuklukları ve depresif bozuklukta şema modları, erken dönem uyumlu şemalar ve semptom şiddeti arasındaki ilişkinin incelenmesi
Investigation of the relationship between schema modes, early adaptive schemas and symptom severity in anxiety disorders and depressive disorder.
- Tez No: 863008
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET GÜL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Depresif Bozukluk, Anksiyete Bozuklukları, Uyumlu Şemalar, Pozitif Şemalar, Şema Modları, Şema Terapi, Depressive Disorder, Anxiety Disorders, Adaptive Schemas, Positive Schemas, Schema Modes, Schema Therapy
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ufuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 204
Özet
Giriş ve Amaç: Depresif bozukluk ve anksiyete bozuklukları, etyolojisinde biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin rol oynadığı, tekrarlama ve süreğenleşme ihtimali yüksek olan ve işlevsellikte belirgin bozulmalara yol açabilen ve klinik olarak en sık görülen ruhsal bozukluklardır. Etyolojiye dair farklı yaklaşımlar geliştirilmekle birlikte bunlardan birisi de şema odaklı psikoterapidir. Şema terapide uyumsuz şemaların, depresif bozukluk ve anksiyete bozuklukları da dahil olmak üzere birçok ruhsal hastalık için bilişsel yatkınlık oluşturabileceği öne sürülmüş ve aralarındaki ilişki incelenmiştir. Ancak literatürde depresif bozukluk ve anksiyete bozuklukları semptomlarının ayrı ayrı olarak şema modları ve pozitif şemalarla ilişkisini inceleyen çalışmalara rastlanmamıştır. Tanı ve tedavi sürecindeki zorluklar, tekrarlama ve süreğenleşme eğilimleri gösterebilmeleri nedeniyle yeni modellere ihtiyaç duyulmaktadır. Çalışmamızda, depresif bozukluk ve anksiyete bozukluklarında depresyon, anksiyete ve stres semptomları ile şema modları ve pozitif şemalar arasındaki ilişkiyi incelemek ve bu semptomlar üzerindeki öngörücü etkisi olan modlar ve pozitif şemaları tespit etmek amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya, Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine başvuran ve DSM-5 için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-5CV) aracı ile değerlendirme yapılmıştır. Değişen kriterler açısından DSM-5-TR kriterleri ile tanılar tekrar değerlendirilmiştir. Depresif bozukluk tanısı alan 59 hasta, anksiyete bozuklukları (yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal fobi, panik bozukluk) tanısı alan 51 hasta ve halihazırda psikiyatrik tanı ve tedavisi olmayan 54 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. Katılımcılara, Sosyodemografik Veri Formu, Depresyon-Anksiyete-Stres Ölçeği (DASS-21), Şema Mod Envanteri-Kısa Form (SME) ve Young Pozitif Şema Ölçeği (YPŞÖ) uygulanmıştır. Elde edilen verilerle uygun istatistiki analizler uygulanmıştır. Bulgular: Yapılan değerlendirmeler sonucunda depresyon grubu, anksiyete grubu ve kontrol grupları arasında büyüklenmeci mod haricinde tüm şema modları ve tüm pozitif şema alt ölçekleri arasında anlamlı farklar bulunmuştur. Gruplar arasındaki bu farklılık, işlevsel olmayan şema modlarının daha çok depresyon daha sonra ise anksiyete grubunun işlevsel olmayan şema modlarıyla ilişkilidir. Pozitif şemaların tüm alt ölçekleri ve işlevsel modlar tüm gruplar arasında anlamlı farklılık göstermektedir. En yüksek puanların kontrol grubunda, en düşük puanların ise depresyon grubunda olduğu tespit edilmiştir. Anksiyete grubunda ise kontrol grubundan daha düşük puanlar saptanmıştır. Bununla birlikte anksiyete grubunun, depresyon grubu ile farklılık göstermediği modlar ve pozitif şemalar da bulunmaktadır. Ayrıca her üç grubun depresyon, anksiyete ve stres semptom şiddetinin, farklı şema modları ve pozitif şemalarla farklı düzeylerde korelasyon gösterdiği görülmüştür. Depresyon grubunda depresif semptom şiddetinin mutlu çocuk modu, uyumlu teslimci mod, büyüklenmeci mod, duygusal açıklık ve kendiliğindenlik pozitif şeması ve sağlıklı öz kontrol öz disiplin pozitif şeması tarafından öngörüldüğü tespit edilmiştir. Depresyon grubunda stres semptom şiddetinin ise mutlu çocuk modu, kopuk korungan mod ve öfkeli çocuk modu tarafından öngörüldüğü görülmüştür. Son olarak, anksiyete grubunda depresyon semptom şiddetinin kopuk korungan mod, cezalandırıcı ebeveyn modu ve sosyal aidiyet pozitif şeması tarafından öngörüldüğü tespit edilmiştir. Tartışma ve Sonuç: Bulgularımız ışığında, belirli pozitif şemaların ve şema modlarının depresif bozukluk ve anksiyete bozukluklarıyla ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca her üç grupta da depresyon, anksiyete ve stres ilişkili semptom şiddetinin belirli pozitif şema ve şema modlarıyla ilişkili olduğu; belirli şema modları ve pozitif şemaların ise semptom ve şiddeti üzerinde öngörücü faktör olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda bazı pozitif şemaların ve modların psikopatoloji ve semptom şiddeti açısından risk faktörü olabileceği, bazılarının ise koruyuculuğunun olabileceği öne sürülebilir. Nedensellik ilişkisinin kurulabilmesi için uzunlamasına çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Introduction and objective: Depressive disorder and anxiety disorders are the most common clinical mental disorders in which biological, psychological and social factors play a role in the etiology, have a high risk of recurrence and persistence, and can lead to significant impairment in functioning. Although different approaches to etiology have been developed, one of them is schema-focused psychotherapy. In schema therapy, it has been suggested that maladaptive schemas may constitute a cognitive predisposition for many mental disorders, including depressive disorder and anxiety disorders, and the relationship between them has been examined. However, there are no studies in the literature examining the relationship between the symptoms of depressive disorder and anxiety disorders with schema modes and positive schemas separately. New models are needed due to the difficulties in the diagnosis and treatment process and their tendency to recur and persist. In our study, we aimed to examine the relationship between depression, anxiety and stress symptoms and schema modes and positive schemas in depressive and anxiety disorders and to identify the modes and positive schemas that have a predictive effect on these symptoms. Method: The study included patients who applied to the Psychiatry Outpatient Clinic of Ufuk University Dr. Rıdvan Ege Hospital and were evaluated with the Structured Clinical Interview for DSM-5 Clinician Version (SCID-5 CV). Diagnoses were re-evaluated with DSM-5-TR criteria in terms of changed criteria. The study included 59 patients diagnosed with depressive disorder, 51 patients diagnosed with anxiety disorders (generalized anxiety disorder, social phobia, panic disorder), and 54 healthy controls with no current psychiatric diagnosis or treatment. Sociodemographic Data Form, Depression-Anxiety-Stress Scale (DASS-21), Short Schema Mode Inventory (SMI) and Young Positive Schema Questionnaire (YPSQ) were administered to the participants. Appropriate statistical analyzes were applied with the data obtained. Results: As a result of the evaluations, significant differences were found between the depression group, anxiety group and control groups in all schema modes and all positive schema subscales except self-aggrandizer mode. This difference between the groups is related to mostly the dysfunctional schema modes of the depression group and also the dysfunctional schema modes of the anxiety group. All subscales of positive schemas and functional modes showed significant differences between all groups. The highest scores were found in the control group and the lowest scores were found in the depression group. The anxiety group had lower scores than the control group. However, there were also modes and positive schemas in which the anxiety group did not differ from the depression group. In addition, depression, anxiety and stress symptom severity of all three groups were correlated with different schema modes and positive schemas at different levels. In the depression group, depressive symptom severity was predicted by happy child mode, compliant surrenderer mode, self-aggrandizer mode, emotional openness and spontaneity positive schema and healthy self-control/self-discipline positive schema. Stress symptom severity in the depression group was predicted by the happy child mode, detached protector mode and angry child mode. Finally, in the anxiety group, depression symptom severity was predicted by detached protector mode, punitive parent mode and social belonging positive schema. Discussion and Conclusion: In the light of our findings, specific positive schemas and schema modes were found to be associated with depressive disorder and anxiety disorders. In addition, in all three groups, the severity of depression, anxiety and stress-related symptoms was found to be associated with certain positive schemas and schema modes, and certain schema modes and positive schemas were found to be predictive factors for symptom type and severity. In this context, it can be suggested that some positive schemas and modes may be risk factors for psychopathology and symptom severity, while others may be protective. Longer studies are needed to establish the causality relationship.
Benzer Tezler
- Karma belirtili olan ve olmayan majör depresif bozukluk hastalarında duygusal şemalar ve metakognisyonların karşılaştırılması
Comparison of emotional schemas and metacognitions in major depressive disorder patients with and without mixed symptoms
FATMA NUR KARAKAYA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER ŞENORMANCI
- Bir üniversite hastanesi çocuk-ergen ruh sağlığı ve hastalıkları polikliniğine başvuran ve dikkat eksikliği -hiperaktivite bozukluğu tanısı konulan çocukların sosyodemografik özellikleri ve komorbid psikiyatrik tanılar
The sociodemographic features and comorbid psychiatric diagnosis of children diagnosed attention deficit and hyperactivity disorder who applied to child and adolescent psychiatry policlinics of A university hospital
SERKAN KARADENİZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
PsikiyatriKaradeniz Teknik ÜniversitesiÇocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA KANDİL
- Tik bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde yaşam kalitesi ve eşlik eden bozukluklar
Quality of life and comorbid disorders in children and adolescents with tic disorders
EMİRHAN ASLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PsikiyatriKaradeniz Teknik ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA KANDİL
- Çocukluk çağı depresyonunda duygusal ve davranışsal özelliklerin evlilik çatışması ile ilişkisi
The relationship between marital conflict with behavioral and emotional characteristics of childhood depression
SAMİYE ÇİLEM BİLGİNER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
PsikiyatriKaradeniz Teknik ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA KANDİL
- Obsesif-kompulsif bozukluk ve majör depresif bozuklukta ortak yatkınlık faktörlerinin incelenmesi: Tanılar üstü hiyerarşik bir model önerisi
Investigation of common vulnerability factors in obsessive-compulsive disorder and major depressive disorder: A transdiagnostic hierarchical model suggestion
SERVET KAÇAR BAŞARAN