İntihar olgularında LRRTM4 gen ekspresyon profilinin belirlenmesi
Determining expression profile of LRRTM4 in suicide cases
- Tez No: 872661
- Danışmanlar: PROF. DR. KEMALETTİN ACAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Adli Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 133
Özet
İntihar, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kişinin kasıtlı olarak kendini öldürme eylemi şeklinde tanımlanmıştır. Adli Tıp uygulamalarında intihar olguları önemli bir yere sahip olup, bu olgulara tıbbi ve hukuki yaklaşım gereklidir. Tamamlanmış intihar olguları ve intihar girişimlerinde kişiyi intihara sevk eden nedenlerin araştırılması ve aydınlatılması adli açıdan önem taşımaktadır. Aile içi problemler, düşük sosyoekonomik ortam ve stresli yaşam tarzı intihar nedenlerinden bazıları olup; major depresyon, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi psikiyatrik hastalıklar da intihar riskini arttırmaktadır. İntihar etiyolojisini belirlemeye yönelik yapılan çalışmalar, beyinde meydana gelen nöroendokrin değişikliklerle birlikte genetik faktörlerin de etiyolojide önemli bir yere sahip olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda, intihar orijinli 38 olgu (ası, oral ilaç alımı, parenteral ilaç alımı, ateşli silah yaralanması, boğma ve yüksekten atlama) çalışma grubuna seçilmiştir. Kontrol grubuna ise, kardiyak nedenli doğal ölüm olguları ile orijini intihar olmayan ateşli silah yaralanmaları ve trafik kazası olgularından oluşan 30 olgu dahil edilmiştir. Otopsi işlemi sırasında olgulardan, beyinde dorsolateral prefrontal korteks (BA9 ve BA46) lokalizasyonundan örnek alınmıştır. Alınan doku örneğinde, kantitatif PCR ve western blot yöntemleri kullanılarak LRRTM4 gen ekspresyonları mRNA ve protein düzeyinde analiz edilmiştir. Orijini intihar olan ölümler ile intihar olmayan ölümler arasında LRRTM4 gen ekspresyonu değerleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Ayrıca olguların sosyodemografik özellikleri de incelenmiştir. Sonuç olarak; intihar davranışı ile LRRTM4 geni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Çalışmamız intihara yatkın bireylerde risk faktörlerinin önceden tespit edilmesine, tedavi-koruma protokollerinin oluşturulmasına ve adli-tıbbi değerlendirme sürecine olumlu katkı sağlayacaktır. Ayrıca genetik faktörlerin intihar etiyolojisindeki yerine dair yapılacak olan diğer çalışmalara yol gösterici olacaktır.
Özet (Çeviri)
Suicide is the deliberate act of killing oneself, World Health Organization (WHO) reports. Suicide cases are important in Forensic Medicine, and a medical and legal approach is required to these cases. It is forensically significant to investigate and clarify the reasons that lead to suicide in completed suicides and suicide attempts. Family problems, low socioeconomic environment, stressful lifestyle are some of the reasons for suicide; psychiatric diseases such as major depression, bipolar disorder, and schizophrenia also increase the risk of suicide. Studies determining the etiology of suicide have shown that genetic factors are also important in the etiology, along with neuroendocrine changes in the brain. In our study, there were 38 suicide cases (hanging, oral drug intake, IV drug intake, gunshot wounds, strangulation, and jumping from a height) in the study group. In the control group, there were 30 nonsuicidal cases consisting of cardiac-related deaths, gunshot wounds, and traffic accidents. Samples were taken from the dorsolateral prefrontal cortex (BA9 ve BA46) in the brain from these cases at autopsy. LRRTM4 gene expressions were analyzed at the mRNA and protein levels in the tissue sample, using quantitative PCR and western blot methods. When LRRTM4 gene expression was compared between suicidal and non-suicidal cases, there was a statistically significant difference. In addition, the cases were analyzed in terms of their sociodemographic characteristics. As a result, a statistically significant relationship was found between suicide and the LRRTM4 gene. Our study will contribute positively to the pre-detection of risk factors in people with suicidal tendencies, the creation of treatment-protection protocols, and the forensic-medical evaluation process. It will also guide other studies investigating the role of genetic factors in the etiology of suicide.
Benzer Tezler
- İntihar olgularında serotonin-ilişkili gen varyasyonlarının değerlendirilmesi
Serotonin-related gene variations in suicide cases
GÜVEN KOYUNCU
- İntihar Olgularında Bağırsak Bakterilerinin Adli Bilimler Açısından Araştırılması
Investigation of Gut Bacteria in Suicidal Cases for Forensic Sciences
MURAT ÖĞDÜR
Doktora
Türkçe
2019
Adli Tıpİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaFen Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜSEYİN ÇAKAN
- Tamamlanmış intihar olgularında D2 dopamin reseptör polimorfizmi
Başlık çevirisi yok
MOHAMMAD ALİ SHİRİZADEH GHEZELJEH
Doktora
Türkçe
2005
Psikiyatriİstanbul ÜniversitesiFen Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERSİ ABACI KALFOĞLU
- Otopsisi yapılan intihar olgularında kan kortizol seviyesi üzerine bir çalışma
Başlık çevirisi yok
İ.HAMİT HANCI
- SlC6A4, TPH-1, TPH-2 genlerine ait polimorfik varyantların tamamlanmış intihar olgularında araştırılması
Investigation of polymorphic variants of SLC6A4, TPH-1, TPH-2 genes in completed suicide
DUYGU YAVUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Adli TıpAnkara ÜniversitesiDisiplinlerarası Adli Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NACİYE LALE TUFAN