Geri Dön

Biyopsi kanıtlı alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı olan olgularda lipodistrofi sıklığı

Frequency of lipodystrophy in cases with biopsy-proof non-alcoholic fatty liver disease

  1. Tez No: 874176
  2. Yazar: TACETTİN EGE AKGÜN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ILGIN YILDIRIM ŞİMŞİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Gastroenteroloji, İç Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases, Gastroenterology, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Lipodistrofi, alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı, kaliper, Lipodystrophy, non-alcoholic fatty liver disease, caliper
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 137

Özet

ÖZET Amaç: Lipodistrofi (LD) sendromları, patolojik olarak yağ dokusunda kısmi veya tam yetersizlik, adiposit hücre disfonksiyonu ve ektopik lipid birikiminin temel rolü oynadığı hastalık grubudur. Bu patolojik değişikliklere sekonder olarak kalıtsal LD alt tiplerine sahip hastalarda daha çok olmak üzere LD tanılı hastalarda erken başlangıçlı, insüline dirençli, kontrolü zor diyabet, hipertrigliseridemi ve hepatik steatoz izlenir. LD tanılı hastalarda alkol dışı yağlı karaciğer hastalığının (ADYKH) sık görüldüğü bilinmesine karşın ADYKH tanılı hastaların arasındaki LD prevalansı bilinmemektedir. Çalışmamız, biyopsi ile doğrulanmış NAFLD tanısı almış hastaları fizik muayene ve laboratuvar verileri üzerinden değerlendirerek LD şüphesi olanların sıklığını belirlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, LD şüphesi olan ve olmayan hastaların karşılaştırmalı analizi yapılarak, LD için ayırt edici özellikler araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza, 2014-2022 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı'nda karaciğer biyopsi ile ADYKH tanısı alan 281 hastadan ulaşılabilen ve onay veren 87 kişi dahil edilmiştir. Katılımcılar, hastaneye davet edilmiş, bilgilendirilmiş onam formları imzalatılmış ve fizik muayeneleri yapılmıştır. Muayenede boy, ağırlık, bel çevresi ölçümü, akantozis nigrikans, anormal yağ dağılımı, kaslarda belirgin görünüm, flebomegali, pseudoakromegalik görünüm, Cushingoid ve progeroid görünümler değerlendirilmiştir. Deri kıvrım kalınlıkları Holtain® kaliper ile ölçülmüştür. Bulgular: Çalışmamızda, ADYKH tanısı almış hastalarda LD şüphesi sıklığını incelenmiştir. Toplam 87 hasta üzerinde yapılan araştırmada, hastaların %14.9'unda LD şüphesi tespit edilmiştir. LD şüpheli hastaların demografik, klinik ve biyokimyasal özellikleri arasında belirgin farklar saptanmıştır. LD şüphesi olan hastalar daha yüksek diyabet prevalansı, anormal yağ dağılımı ve belirgin antropometrik farklılıklar göstermiştir. LD şüphesi olan ADYKH tanılı kadın hastalarda çok değişkenli lojistik regresyon analizinde (Backward LR) FLI ve VAİ'nin yüksek saptanması, LD'yi öngördürmede istatiksel olarak anlamlı saptanmıştır. Tartışma: Lipodistrofi şüphesi olan hastalarda; anormal yağ dağılımı, yüksek diyabet oranı ve belirgin antropometrik ölçümler LD'nin ayırt edici özellikleri olarak değerlendirilmiştir. Bu bulgular, klinik pratikte LD tanısının önemini vurgulamaktadır. ADYKH tanılı hastalarda anamnez ve fizik muayeneye ek olarak TG ve HbA1c yüksekliği, HDL düşüklüğü, FLI ve VAİ yüksekliği, hastaları LD değerlendirilmesi için Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları'na yönlendirmek için ön planda değerlendirilmelidir. Sonuç: Alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı tanısı almış hastalar içinde LD şüphesi sıklığının %14.9 olduğu tespit edilmiştir. LD şüphesi olan hastalar, biyokimyasal ve klinik özellikler açısından LD şüphesi olmayanlara göre farklılık göstermektedir. Çalışma sonuçları, ADYKH tanılı hastaların daha etkin yönetimi için LD farkındalığının artırılması gerektiğini göstermektedir. Bu, daha doğru tanı, yönlendirme ve tedavi stratejilerinin geliştirilmesine olanak sağlayabilir.

Özet (Çeviri)

Objective: Lipodystrophy (LD) syndromes are a group of diseases in which partial or complete insufficiency of fat tissue, adipocyte cell dysfunction and ectopic lipid accumulation play the main role pathologically. Secondary to these pathological changes, early-onset, insulin-resistant, difficult-to-control diabetes, hypertriglyceridemia and hepatic steatosis are observed in patients diagnosed with LD, more commonly in patients with hereditary LD subtypes. Although it is known that non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is common in patients diagnosed with LD, the prevalence of LD among patients diagnosed with NAFLD is unknown. Our study aims to determine the frequency of those with suspected LD by evaluating patients diagnosed with biopsy-confirmed NAFLD based on physical examination and laboratory data. In addition, distinguishing features for LD were investigated by comparative analysis of patients with and without suspected LD. Materials and Methods: Our study included 87 people who could be reached and gave consent among 281 patients diagnosed with NAFLD by liver biopsy at Ege University Faculty of Medicine, Department of Gastroenterology between 2014 and 2022. Participants were invited to the hospital, signed informed consent forms, and had a physical examination. During the examination, height, weight, waist circumference measurement, acanthosis nigricans, abnormal fat distribution, prominent appearance in muscles, phlebomegaly, pseudoacromegalic appearance, Cushingoid and progeroid appearances were evaluated. Skinfold thicknesses were measured with a Holtain® caliper. Results: In our study, we examined the frequency of suspicion of LD in patients diagnosed with NAFLD. In the study conducted on a total of 87 patients, LD suspicion was detected in 14.9% of the patients. Significant differences were detected between the demographic, clinical and biochemical characteristics of patients with suspected LD. Patients with suspected LD showed a higher prevalence of diabetes, abnormal fat distribution, and significant anthropometric differences. In multivariate logistic regression analysis (Backward LR) in female patients diagnosed with NAFLD with suspected LD, high levels of FLI and VAI were found to be statistically significant in predicting LD. Discussion: In patients with suspected lipodystrophy; abnormal fat distribution, high rate of diabetes, and distinct anthropometric measurements have been considered hallmarks of LD. These findings highlight the importance of LD diagnosis in clinical practice. In addition to anamnesis and physical examination in patients diagnosed with NAFLD, high TG and HbA1c, low HDL, high FLI and VAI should be evaluated primarily to refer patients to Endocrinology and Metabolic Diseases for evaluation of LD. Conclusion: The frequency of suspicion of LD among patients diagnosed with non-alcoholic fatty liver disease was found to be 14.9%. Patients with suspected LD differ from those without suspected LD in terms of biochemical and clinical characteristics. Study results show that awareness of LD should be increased for more effective management of patients diagnosed with NAFLD. This may allow for the development of more accurate diagnosis, guidance and treatment strategies.

Benzer Tezler

  1. Biyopsi kanıtlı primer glomerülopatili hastalarda klinik, laboratuvar ve histopatolojik bulguların prognoz üzerine etkileri

    Effects of clinical, laboratory and histopathological findings on prognosisin patients with biopsy-proven primary glomerulopathy

    KEMAL CAN BAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İç HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLTEKİN SÜLEYMANLAR

  2. Biyopsi kanıtlı non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı bulunan bireylerde tip 2 diabetes mellitus, metabolik sendrom ve obezite prevalansının değerlendirilmesi

    Evaluation prevalance of type 2 diabetes mellitus, metabolic syndrome and obesity in non-alcoholic fatty liver disease patients

    HALE JAFAROVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GastroenterolojiMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUSUF YILMAZ

  3. Non-alkolik yağlı karaciğerli hastalarda ileri evre fibrozisin saptanmasında non-invaziv fibrozis testlerinin tanısal performansı

    Diagnostic performance of non-i̇nvazi̇ve fibrozis tests in patients have non-alcoholic fatty liver disease

    CEMAL FIRAT SUBAŞI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    GastroenterolojiMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUSUF YILMAZ

  4. Nonalkolik karaciğer yağlanması bulunan hastalarda aterosklerozun ve karaciğer sertliğinin noninvazif değerlendirilmesi

    Arterial stiffness is associated independently with liver stiffness in biopsy-proven nonalcoholic fatty liver disease: A transient elastography study

    BEYZA ÖREN BİLGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GastroenterolojiMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUSUF YILMAZ

  5. Lupus nefritli hastalarda disfonksiyonel HDl ile ilgili biyobelirteçler ve subklinik ateroskleroz ile ilişkisi

    Biomarkers of dysfunctional HDL in SLE nephritis and its association with subclinical atherosclerosis

    SİBEL ZARALI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Romatolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BAHAR ARTIM ESEN