Sünnet inkarcılığının oryantalizmle bağlantısı
The relationship between orientalism and rejection of sunnah
- Tez No: 874666
- Danışmanlar: DR. SALİM SANCAKLI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Religion
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yalova Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 185
Özet
Oryantalistler İslâm dininin yayılışını durdurma misyonunu aldıktan sonra en etkili hücumlarını 18.yy. sonlarında yaptılar. Hindistan, Mısır ve Afrika, Hicaz ve Anadolu'da İngiliz işgal faaliyetleriyle birlikte aynı anda harekete geçtiler. Oryantalistlerin, müslümanların batı karşısındaki yenilgisinin İslâm anlayışlarındaki bozukluk ve hurafeler sebebiyle gerçekleştiği tespitleri bir kısım Müslümanlar arasında kabul gördü. Oryantalistler işgal ettikleri ülkelerdeki temsilcileri vasıtasıyla bir kısım Müslüman şahsiyetleri etkilediler ve Müslümanların kurtuluşu için İslâm'da ıslah ve modernize gerektiği fikrini ortaya attılar. Sonrasında ihyâ ve ıslah hareketleri ortaya çıktı. Sömürge yönetimleri bunlardan bazılarına baskı uygulayıp bazılarını serbest bıraktı. Bazılarıyla üstü örtülü anlaştı. Neticede İslâm âleminin üç büyük coğrafyasında Kur'ân İslâm'ı ve sünnet inkârı yönelişi doğdu. Bu anlayış Hindistan'da Seyyid Ahmed Han (ö.1898) ve takipçileri arasında; Mısır'da Avrupa'ya eğitim için gönderilip dönen edebiyatçı ve hukukçular topluluğuyla, Cemaleddin Afgani (ö. 1897) ve öğrencileri Muhammed Abduh (ö. 1905), Reşid Rıza (ö. 1935) ve Mahmud Şeltut (ö. 1963) gibi Ezher mezunu öğrenciler arasında taraftar bulmuştur. Osmanlı coğrafyasında da Mısır'dan yansıyan Kur'ân İslâmcılığı ve meâlcilik hareketleri ortaya çıktı. Cumhuriyet döneminde Hint, Mısır ve Avrupa oryantalist kültürü Türkiye coğrafyasına geldi. Oryantalistler, İbn Sina (ö. 1037) ve Farabi (ö. 950), Tabiatçı inanca sahip Hint ve Mısır Kur'ân'cıları (sünnet inkârcıları) peygamberliği kesbî kabul edip aldıkları vahyi kendilerindeki yüksek yaratılışa ve riyazetle ortaya çıkan vahiy melekesine bağladıkları noktada deist Yunan filozoflarının anlayışlarıyla ortak paydada buluşmaktadırlar. Kur'âncılar levh-i mahfuzun, arşın, âhiret hayatının, meleklerin, cin, şeytan, cennet, cehennem gibi kavramların hakikî değil temsilî olması (dolayısıyla gerçekliklerinin olmaması inancında da) paralel düşünmektedirler. Mucizeler Hint Kur'âncıları tarafından açıkça, Mısır Kur'âncı'ları tarafından ise tabiat kanunlarına uygunlaştırarak inkâr edilmiştir. Kur'ân İslâmcılarına göre sünnet metinleri devre dışıdır ve yereldir. Bu da İslam'ın çizdiği sınırlar içinde peygamberliğin inkarı manasına gelmektedir. Kur'âniyyun Peygamberi kabul ettiğini söyleyip onun teşrîlerini, mucizelerini, haberlerini inkâr etmektedirler. Kur'âncılar sünneti açıkça veya dolaylı olarak inkâr ettikten sonra Kur'ân'ın tarihsel bir metin olduğu ve evrensel insânî erdemleri içeren bir metin olduğu inançlarıyla Kur'ân'ı beşerî yasalar haline getirmektedirler. Çalışmamız bu Oryantalist faaliyetin İslâm'la ve Kur'ân'la çelişen konularını konu alacaktır. Söylemin İslâmî ilimler kaynaklarındaki bilgilerle çelişen görüşleri ve delillerini ele alacaktır.
Özet (Çeviri)
After undertaking the mission to halt the spread of Islam, Orientalists launched their most effective attacks in the late 18th century. They initiated their efforts simultaneously with British occupation activities in India, Egypt, Africa, the Hijaz, and Anatolia. The assertions by Orientalists that the Muslims' defeat against the West was due to distortions and superstitions in their understanding of Islam were accepted by some Muslims. Through their representatives in the occupied countries, the Orientalists influenced certain Muslim figures and proposed that reform and modernization in Islam were necessary for the salvation of Muslims. Consequently, revival and reform movements emerged. Colonial administrations exerted pressure on some of these movements, allowed others to operate freely, and covertly agreed with some. As a result, a tendency towards the denial of the Qur'anic Islam and the Sunna emerged in three major regions of the Islamic world. This understanding found supporters among Sayyid Ahmed Khan (d. 1898) and his followers in India, among the group of writers and jurists who were sent to Europe for education and returned, and among students of Jamal al-Din al-Afghani (d. 1897) such as Muhammad Abduh (d. 1905), Rashid Rida (d. 1935), and Mahmud Shaltut (d. 1963) in Egypt. In the Ottoman territories, the Qur'anic Islamism and translation movements that reflected from Egypt emerged. During the Republican era, the culture of Indian, Egyptian, and European Orientalism reached the Turkish geography. Orientalists, including Ibn Sina (d. 1037) and Farabi (d. 950), share common ground with the deistic Greek philosophers in that the naturalistic belief-oriented Qur'anists of India and Egypt (deniers of the Sunna) considered prophethood as something acquired, attributing the revelations they received to their high creation and the prophetic faculty that emerged through asceticism. Qur'anists similarly think about the concepts of the preserved tablet, the throne, the afterlife, angels, jinn, Satan, heaven, and hell as being symbolic rather than real (and thus not having real existence). Miracles were explicitly denied by Indian Qur'anists and denied by Egyptian Qur'anists by aligning them with natural laws. According to Qur'anic Islamists, the texts of the Sunna are out of context and local. This implies the denial of prophethood within the boundaries drawn by Islam. The Qur'aniyyun claim to accept the Prophet but deny his legislations, miracles, and reports. After openly or indirectly denying the Sunna, the Qur'anists transform the Qur'an into human laws with their belief that the Qur'an is a historical text and contains universal human virtues. This study will address the aspects of this Orientalist activity that conflict with Islam and the Qur'an. It will discuss the views and evidence of this discourse that contradict the information found in Islamic science sources.
Benzer Tezler
- Sünnet ve hadisi değerlendirme ve anlamada ehl-i rey - ehl-i hadis yaklaşımları ve İmam Şeybani
Ahlu'r-ra'y and ahlu'l-hadith approaches to authantication and understanding of sunnah and hadith with special reference to Imam Shaibani
MEHMET ÖZŞENEL
Doktora
Türkçe
1999
DinMarmara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF.DR. İSMAİL LÜTFİ ÇAKAN
- Sünnet'in teşrî değeri açısından hac ile ilgili hadislerin değerlendirilmesi
Evaluation of hadiths related to hajj in terms of the legislative value of sunnah
ABDULHAKİM AY
- Hadislerde güven ve sevginin hikmet boyutu ve güncel değeri
The wisdom dimension and contemporary value of trust and love in hadiths
BETÜL ALTINDAĞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
DinSüleyman Demirel ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YUSUF AÇIKEL
- Sünnet sonrası analjezi amacı ile kaudal blok, dorsal penil bloğu, topikal analjezi ve sistemik analjezinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
AYŞE KARATAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonMarmara ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEYNEP ETİ
- 10 yaş altı erkek sünnet çocuklarının sünneti algılayışlarının, bu durum karşısında yaşadıkları güçlüklerin ve anksiyete düzeylerinin incelenmesi
The perception of circumcision the difficulties they feel and the level of anxiety in this situation under the age of ten boys
SUNA NİL KURŞUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
PsikolojiHaliç ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. PERVİN SEVDA BIKMAZ