Geri Dön

Asemptomatik demir eksikliği olan vakalarda endoskopik malignite araştırılması

Endoscopic malignancy investigation in asymptomatic iron deficiency cases

  1. Tez No: 875416
  2. Yazar: ABDULLAH ÜZEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET ALİ KÖSEKLİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

Giriş: Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre anemi, hemoglobin düzeyinin yetişkin erkeklerde 13 g/dL, gebe olmayan kadınlarda 12 g/dL, gebe olan kadınlarda 11 g/dL'nin altında olmasıdır. DSÖ Küresel Anemi Veri Tabanına göre anemi vakalarının %50'si demir eksikliği anemisidir. Anemi olmadan demir eksikliğinin küresel prevalansı tam bilinmemekle beraber tahmin edilen rakam demir eksikliği anemisinin iki katıdır. Demir eksikliği (DE) veya demir eksikliği anemisinin (DEA) en yaygın sebepleri arasında gastrointestinal sistem (GİS) kanamaları yer almaktadır. Kanama yapan sebeplerden biri de GİS maligniteleridir. Bu çalışmamızda anemisiz DE veya DEA olan vakalarda malignite sıklığını araştırmayı amaçladık. Materyal-Metod: Çalışmamıza Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Gastroenteroloji Polikliniğinde Ocak 2018-Aralık 2022 tarihleri arasında DE veya DEA açısından tetkik edilen, üst ve/veya alt GİS endoskopi yapılan hastalar alındı. Demir eksikliğini açıklayabilecek karaciğer sirozu, ileri evre kronik böbrek yetmezliği (KBY), GİS malignitesi, bariz üst veya alt GİS kanama, geçirilmiş mide veya ince bağırsak rezeksiyonu, hematolojik hastalık, çölyak hastalığı tanısı olanlar ile premenapozal kadınlar çalışmadan dışlandı. Olguların yaş, cinsiyet, komorbidite, rutin kullandıkları ilaçlar, kan tetkik sonuçları dökümante edildi. Demir eksikliği olan vakalar kan sonuçlarına göre anemisi olan ve anemisi olmayan alt gruplarına ayrılarak parametrelerin malignite ile ilişkisi değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamıza 190 kadın, 177 erkek olmak üzere 367 olgu dahil edildi. 20 olguda GİS malignitesi, 3 olguda ise GİS dışı malignite saptandı. GİS malignitesi saptananların yaşı istatistiksel anlamlı düzeyde yüksek hesaplandı. GİS malignitesi sıklığı erkeklerde (%8,42) kadınlara (%2,26) göre anlamlı yüksek bulundu. GİS malignitesi sıklığı anemisi olanlarda (%7,09, 18/254) anemisi olmayanlara göre (%1,77, 2/113) anlamlı yüksek bulundu. Gaitada gizli kan (GGK) testi pozitif olan vakalarda GİS malignitesi sıklığı (%11,69) GGK testi negatif olanlara göre (%2,52) anlamlı yüksek görüldü. Sonuçlar: Çalışmamızda ortaya çıkan sonuçlar, hastanın anemi durumu, yaş, cinsiyet ve GGK sonucunun GİS malignitesi riski açısından önemli faktörler olduğunu gösterdi. Bu nedenle demir eksikliği olan kişilerin endoskopik değerlendirme açısından aciliyet durumunun belirlenmesinde aile öyküsü ve alarm semptomları ile beraber yaş, cinsiyet, anemi olup olmaması ve GGK sonucunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyoruz. ANAHTAR KELİMELER: Demir Eksikliği, Demir Eksikliği Anemisi, Endoskopi, Gastrointestinal Malignite

Özet (Çeviri)

Introduction: According to the World Health Organisation (WHO), anaemia is a haemoglobin level below 13 g/dL in adult men, 12 g/dL in non-pregnant women and 11 g/dL in pregnant women. According to the WHO Global Anaemia Database, 50% of anaemia cases are iron deficiency anaemia. The global prevalence of iron deficiency without anaemia is unknown, but the estimated figure is twice that of iron deficiency anaemia. Gastrointestinal tract (GI) bleeding is one of the most common causes of iron deficiency (ID) or iron deficiency anaemia (IDA). One of the causes of bleeding is GI malignancies. In this study, we aimed to investigate the frequency of malignancy in patients ID without anemia or IDA. Material-Method: Patients who were examined for ID without anemia or IDA and who underwent upper and/or lower GI endoscopy between January 2018 and December 2022 at Bolu Abant İzzet Baysal University Faculty of Medicine Hospital Internal Medicine Gastroenterology Outpatient Clinic were included in our study. Patients with liver cirrhosis, advanced chronic renal failure (CRF), GI malignancy, overt upper or lower GI bleeding, previous gastric or small bowel operation, haematological disease, celiac disease, and premenopausal women were excluded from the study. Age, gender, comorbidity, routine medications, blood test results were documented. Cases with iron deficiency were divided into subgroups with and without anaemia according to blood test results and the relation of the parameters with malignancy was evaluated. Results: 367 cases, 190 women and 177 men, were included in our study. GIS malignancy was detected in 20 cases, and non-GI malignancy was detected in 3 cases. The age of those diagnosed with GI malignancy was calculated to be statistically significantly higher. The frequency of GI malignancy was found to be significantly higher in men (8.42%) than in women (2.26%). The frequency of GI malignancy was found to be significantly higher in those with anemia (7.09%, 18/254) than in those without anemia (1.77%, 2/113). The frequency of GI malignancy in cases with a positive fecal occult blood test (FOBt) was significantly higher (11.69%) than in cases with a negative FOBt (2.52%). Conclusions: The results of our study showed that anaemia status, age, gender, and the result of the FOBt were important factors in terms of the risk of GI malignancy. Therefore, we think that age, gender, whether has anaemia or not, and the result of FOBt should be taken into consideration in addition to family history and alarm symptoms in determining the urgency status of patients with iron deficiency for endoscopic evaluation. KEYWORDS: Iron Deficiency, Iron Deficiency Anaemia, Endoscopy, Gastrointestinal Malignancy

Benzer Tezler

  1. Cytotoxın-assocıated gene-antıgen pozitif helıcobacter pylorı ile enfekte non ülser dispepsili vakalarda,'hıgh sensıtıve' c-reaktif protein ve prokalsitonin düzeyleri

    Serum hscrp and procalcitonin levels in dyspeptic patients infected with caga‐positive helicobacter pylori

    OKTAY BULUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    İç HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAŞAR NAZLIGÜL

  2. The role of oxidative stress factors in the pathophysiology of Ocular Rosacea, analysis of tears and other materials

    Oküler Rosacea patofizyolojisinde oksidatif stres faktörlerinin rolü, gözyaşı ve diğer materyallerin analizi

    NİLÜFER YEŞİLIRMAK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    BiyokimyaGazi Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NESLİHAN BUKAN

    PROF. DR. JEAN-LOUIS BOURGES

  3. Demir eksikliği anemisi olan çocuklarda kalp yetersizliği tanısında ve tedaviye yanıtın izleminde serum nt-probnp düzeyinin klinik önemi

    Heart failure in the diagnosis and treatment in children with iron deficiency anemia response follow the clinical significance of the level of serum nt-probnp

    SERAP TEKİN NAS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kardiyolojiİnönü Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLENDAM KOÇAK

  4. Hashimoto tiroiditli ve demir eksikliği anemisi bulunan hastalarda asemptomatik çölyak hastalığının prevelansının araştırılması

    The prevelance of asemptomatic celiac disease in the patients with hashimato throiditis and iron defincy anemia

    ELİF ÇİFCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSelçuk Üniversitesi

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERTUĞRUL KAYAÇETİN