Caydırıcılık teorisi bağlamında 6284 sayılı kanun uygulamaları
Implementation of law no. 6284 in the context of deterrence theory
- Tez No: 883626
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FİLİZ BALOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kriminoloji ve Ceza Adaleti Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 135
Özet
Kadına yönelik şiddet, oldukça ağır sonuçları olan ve toplumda sık rastlanan bir şiddet türü olup yıllardır sürdürülen mücadeleye rağmen varlık göstermektedir. Söz konusu mücadele sürecinde, kadına yönelik şiddeti önlemek ve mağdurları korumak amaçlı pek çok adım atılmıştır. Ulusal hukukta bu anlamda atılmış en geniş kapsamlı adım 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'dur. Kanun'un içeriğinde, kadına yönelik şiddete ilişkin koruyucu ve önleyici tedbirler ile tedbirlerin ihlali hâlinde uygulanacak yaptırımlar yer almaktadır. Kanun'un amacına yönelik olarak yürürlük tarihinden itibaren yüzlerce koruma kararı verilmiştir. Ancak kadına yönelik şiddetin giderek artması ve koruma kararlarına rağmen şiddet uygulanabilmesi, Kanun'un caydırıcılığının sorgulanmasına yol açmaktadır. Caydırıcılık teorisi, suç önleyici politikalara yön vermesi bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bireysel ve toplumsal boyutları olan caydırıcılık, zaman içerisinde farklı etkenlerle karmaşık bir yapıya bürünmüş ve birtakım sınırlılıklar içerisinde ele alınmaya başlanmıştır. Söz konusu sınırlılıklar, ceza adalet sisteminden kaynaklandığı gibi bireysel ya da toplumsal olgulara dayalı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu kapsamda kadına yönelik şiddet, sahip olduğu özellikler nedeniyle caydırıcılığın sınırlı olduğu bir şiddet türüdür. Bu çalışmanın amacı, önleyici tedbir başvurusu yapan şiddet mağdurlarının koruma kararlarına ilişkin şahsi deneyimleri ve Kanun'un şiddet faili üzerindeki etkisinin caydırıcılık ekseninde incelenmesidir. Böylece, Kanun'un yeterliliği test edilerek uygulamadaki sorunlar tespit edilmiş ve caydırıcılığın arttırılması amacına yönelik önerilerde bulunulmuştur. Nitel araştırma yaklaşımıyla yapılan çalışmada, amaca yönelik örnekleme tekniği kullanılmıştır. Veri toplama yöntemi olarak yarı yapılandırılmış form kullanılarak mağdurlarla derinlemesine mülakat yapılmıştır. Elde edilen veriler Kanun'un yeterliliği, mağdurların uğradıkları şiddete ilişkin süreçlerdeki şahsi deneyimleri ve karşılaştıkları problemler temaları altında incelenmiştir.
Özet (Çeviri)
Violence against women is a type of violence that has very serious consequences and is common in society, and it continues to exist despite the struggle that has been going on for years. During this struggle, many steps have been taken to prevent violence against women and protect victims. The most comprehensive step taken in this sense in national law is the Law No. 6284 on the Protection of the Family and Prevention of Violence Against Women. The content of the law includes protective and preventive measures and sanctions regarding violence against women. Since the Law came into force, hundreds of protection orders have been issued for the purpose of the Law. However, the increasing violence against women and the use of violence despite protection orders call into question the deterrence of the Law. Deterrence theory has a very important place in terms of guiding crime prevention policies. Deterrence, which has individual and social dimensions, has taken on a complex structure with different factors over time and has begun to be handled within certain limitations. These limitations may arise from the criminal justice system or may arise based on individual or social facts. In this context, Violence against women appears as a type of violence in which deterrence is limited due to its characteristics. The purpose of this study, the personal experiences of victims of violence who apply for preventive measures regarding protection orders and the effect of the Law on the perpetrators of violence are examined on the axis of deterrence. In this way, the adequacy of the Law was tested, problems in implementation were identified and suggestions were made to increase deterrence. In the study conducted with a qualitative research approach, purposeful sampling technique was used. In-depth interviews were conducted with the victims using a semi-structured form as a data collection method. The data obtained were examined under the themes of the adequacy of the Law, the personal experiences of the victims in the processes related to the violence they experienced and the problems they encountered.
Benzer Tezler
- Yetişkin suçluluğuna neden olan sosyoekonomik faktörler
Socioeconomic factors affecting adult criminality
PÜREN DEMİREL
- Indo-Israeli nuclear posture against Pakistan: A case of deterrence instability
Pakistan'a karşı Hindistan- İsrail'in nükleer duruşu: Caydırıcılık istikrarsizliği örneği
MUHAMMAD YASEEN NASEEM
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Savunma ve Savunma TeknolojileriSakarya ÜniversitesiOrtadoğu Çalışmaları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OSAMA AMOUR
- Extended deterrence in Asia
Asya'da yaygınlaştırılmış caydırıcılık
HAKAN MEHMETCİK
Doktora
İngilizce
2017
Uluslararası İlişkilerYıldız Teknik ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURŞİN A. GÜNEY
- Assessing the effectiveness of aviation security measures in preventing unlawful interferences acts
Havacılık güvenliği önlemlerinin hukuka aykırı müdahale eylemlerini önlemedeki etkinliğinin değerlendirilmesi
HANAN CHINA GAHWITA
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Sivil Havacılıkİbn Haldun ÜniversitesiHavacılık Çalışmaları ve Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EKREM TATOĞLU