Geri Dön

Meme kanserli hastalarda neoadjuvan kemoterapi sonrası mr incelemede radyolojik ve patolojik yanıtın karşılaştırılması ve patolojik yanıtı etkileyen olası parametreler açısından tedavi öncesi MR inceleme ile değerlendirilmesi

Comparison of radiological and pathological response in breast cancer patients after neoadjuvant chemotherapy on mr imaging and evaluation of pre-treatment MR for potential parameters influencing pathological response

  1. Tez No: 883872
  2. Yazar: MUSTAFA ENES MISIR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA ERKİN ARIBAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Meme kanseri, meme MRG, NAKT, radyoloji – patoloji uyumu, tedavi yanıtı
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 149

Özet

Amaç : Bu retrospektif çalışmada NAKT almış ve ardından opere olmuş meme kanserli hastalarda; pTY' nin NAKT öncesi meme MRG ile öngörülmesi ve radyoloji - patoloji yanıtları arasında uyum izlenen ve izlenmeyen hasta gruplarında NAKT öncesi MRG ile tümörlerin radyolojik özellikleri arasındaki farkların belirlenmesi amaçlanmaktadır. Yöntem: Biyopsi sonrası meme kanseri tanısı almış, ardından NAKT uygulanmış 450 hastanın verileri çalışma için taranmıştır. NAKT öncesi ve/ veya sonrası MRG verilerine ulaşamadığımız 178 hasta çalışmadan dışlanmış olup, kalan 272 hasta çalışmaya dahil edilmiş ve dahil edilen hastaların 259' unun ameliyat sonrası patoloji sonuçlarına ulaşılabilmiştir. Hastaların lezyonları NAKT öncesi MRG incelemesiyle BI-RADS kriterlerleri lezyon özelliklerine göre değerlendirilmiş, ROI (Region of Interest) ile ADC haritasında lezyondan ölçümler yapılmış, hem lezyonların hem de aksiller lenf nodlarının büyük boyutları ölçülmüştür. Biyopsi sonrası patoloji değerlendirmelerinden lezyonların moleküler alt tipleri, histolojik tipleri, Ki-67 proliferasyon indeksi değerleri not edilmiştir. Tedavi sonrasında MRG incelemesi ile radyolojik yanıtlar değerlendirilmiş, operasyon sonrası patoloji yanıtları ile karşılaştırılmıştır. Kategorik veriler arasındaki ilişkiler ki-kare ve oran (proportion) testleri, sayısal verilerin karşılaştırılmasında normal dağılıma uygunluk Shapiro-Wilk testi, normal dağılıma uyan gruplarda t-test, uymayan gruplarda Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Radyolojik ve patolojik yanıtlar arasındaki uyum ise Cohen' s kappa değeri ile değerlendirilmiştir Bulgular: Ameliyat sonrası patoloji sonucuna ulaşılan hastaların 13' ü (% 5,02) tedaviye yanıt vermemiş, 140' ı (% 54,05) tedaviye kısmi yanıt vermiş, 106' sı (%40,93) ise tedaviye tam yanıt vermiştir. Patolojik tam yanıt ile MRG' de kitlesel lezyonların halkasal boyanma tipi (p = 0,0234), lezyonların T2 ağırlıklı sekanslarda hiperintens sinyali (p = 0,0216), küçük kitlesel lezyon boyutları (p = 0,0147), kitlesel lezyonların yüksek ADC değerleri (p = 0,0045) arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmuştur. Kitle içi nekroz, tümör çevresi ödem, kitle dağılımı, APK derecesi , FGD yoğunluğu, lezyonların kontrastlanma kinetikleri ile pTY arasında ilişki saptanmamıştır. Radyoloji ve patoloji yanıtı uyum olan hastalarda tedavi öncesi aksilla negatifliği (p = 0,0138), büyük kitlesel lezyon boyutu (p = 0,0385), tedavi öncesi kitlesel lezyonlarda yüksek ADC değeri (p = 0,0498) ve tedavi sonrası rezidü kitlesel boyanmalar (p = 0,0412) arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki bulunmuştur. Kitle içi nekroz, tümör çevresi ödem, kitle dağılımı, APK derecesi , FGD yoğunluğu, lezyonların kontrastlanma kinetikleri ile radyoloji patoloji yanıtları arası uyum arasında saptanmamıştır. Silik zemin boyanması tespit edilen, lezyon / normal parankim ölçümü >1,705 olan hastalarda, cerrahide rezidü tümör pozitifliği istatistiksel açıdan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p = 0,001). Sonuç: Meme kanserli hastalarda pTY' yi NAKT öncesi MRG' den öngörmede kitlesel lezyonlarda halkasal boyanma tipi, T2 ağırlıklı sekanslarda hiperintens sinyal, DAG' da yüksek ADC değerleri ve küçük lezyon boyutları istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştır. Radyoloji – patoloji yanıtları arasında uyum izlenen hastalarda yüksek ADC değerleri, büyük lezyon boyutları, rezidü lezyonların kitlesel lezyon tipinde boyanma göstermesi ve cerrahi öncesi aksilla negatifliği istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur. Ancak bu parametreler pTY' yi ve radyolojik patolojik yanıtlar arasındaki uyumu öngörmede yardımcı olabilmekle beraber tek başlarına güvenilir bir belirteçler değildir. Tedavi öncesi lezyon lojunda tedavi sonrası normal parankim boyanması paterninden daha belirgin boyanma gösteren alanları silik zemin boyanması olarak tanımlamaktayız Silik zemin boyanmalarında patolojik yanıtı öngörmede 'silik zemin - parankim boyanması oranı' anlamlı bulunmuştur. Ancak daha sağlıklı sonuçlar için daha büyük hasta gruplarında yapılacak çalışmalar faydalı olacaktır.

Özet (Çeviri)

Comparison of Radiological and Pathological Response in Breast Cancer Patients After Neoadjuvant Chemotherapy on MR Imaging and Evaluation of Pre-treatment MR for Potential Parameters Influencing Pathological Response Objective: The aim of this retrospective study is to predict pTY (pathological complete response) in patients with breast cancer who underwent NACT (neoadjuvant chemotherapy) followed by surgery using pre-NACT breast MRI and to determine the differences in radiological features of tumors between patient groups with concordant and discordant radiology-pathology responses. Methods: The data of 450 patients diagnosed with breast cancer after biopsy and treated with NACT were reviewed for the study. A total of 178 patients who did not have pre- and/or post-NACT MRI data were excluded, and the remaining 272 patients were included in the study, with postoperative pathology results available for 259 of them. The lesions of the patients were evaluated based on BI-RADS criteria using pre-NACT MRI, and measurements were taken from the lesions using ROI (Region of Interest) on the ADC map. The sizes of both the lesions and axillary lymph nodes were measured. Molecular subtypes, histological types, and Ki-67 proliferation index values of the lesions were recorded from post-biopsy pathology evaluations. Radiological responses were evaluated using post-NACT MRI and compared with postoperative pathology responses. Chi-square and proportion tests were used to analyze relationships between categorical variables, Shapiro-Wilk test was used to assess normal distribution of numerical data, and t-test was used for normally distributed groups, while Mann-Whitney U test was used for non-normally distributed groups. Concordance between radiological and pathological responses was evaluated using Cohen's kappa coefficient. Results: Among the patients with available postoperative pathology results, 13 (5.02%) showed no response to treatment, 140 (54.05%) showed a partial response, and 106 (40.93%) showed a complete response. Significant associations were found between pathological complete response and the following radiological features on MRI: rim enhancement of mass lesions (p = 0.0234), hyperintense signal on T2-weighted sequences (p = 0.0216), small size of mass lesions (p = 0.0147), and high ADC values of mass lesions (p = 0.0045). No significant associations were found between necrosis within the mass, tumor-associated edema, lesion distribution, APK grade, FGD density, contrast-enhancement kinetics, and pTY. In patients with concordant radiology-pathology responses, significant associations were found between pre-treatment axillary negativity (p = 0.0138), large size of mass lesions (p = 0.0385), high ADC value of pre-treatment mass lesions (p = 0.0498), and post-treatment residual mass enhancements (p = 0.0412). No significant associations were found between necrosis within the mass, tumor-associated edema, lesion distribution, APK grade, FGD density, contrast-enhancement kinetics, and radiology-pathology response concordance. In cases with blurry background enhancement, a higher rate of residual tumor positivity was found in patients with a lesion-to-normal parenchyma ratio >1.705 (p = 0.001). Conclusion: In patients with breast cancer, radiological features including rim enhancement, hyperintense signal on T2-weighted sequences, high ADC values, and small lesion size were found to be statistically significant predictors of pTY based on pre-NACT MRI of mass lesions. In patients with concordant radiology-pathology responses, high ADC values, large lesion size, residual mass enhancements, and pre-treatment axillary negativity were significantly associated. However, these parameters alone are not reliable indicators for predicting pTY and radiological-pathological responses. We define the term“slight background enhancement”as areas showing more distinct enhancement than the surrounding normal parenchyma in the post-treatment lesion site. The“blurry background to parenchymal enhancement ratio”was found to be significant in predicting pathological response. However, larger studies with larger patient cohorts are needed to obtain more robust results.

Benzer Tezler

  1. Lokal ileri invaziv meme kanseri olan hastalarda neoadjuvan kemoterapiye yanıtın dinamik meme MR ile değerlendirilmesi

    Evaluation of neoadjuvant chemotherapy response with dynamic contrast enhanced breast MRI in locally advanced invasive breast cancer

    ÖZGE ORBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Radyoloji ve Nükleer TıpDokuz Eylül Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR BALCI

  2. Lokal ileri meme kanserlerinde tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde difüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntüleme ve adc değerlerinin yeri

    The usage of diffusion weighted mr images and adc values in evaluating the response to the treatment in local advanced breast cancer

    ABDULKERİM SERİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Genel CerrahiDokuz Eylül Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. PINAR BALCI

  3. Neoadjuvan kemoterapi alan meme kanserli hastalarda neoadjuvan kemoterapi sonrasında preoperatif axiller değerlendirmede USG, MR ve pet BT'nin etkinliğinin analizi

    Efficacy of us, MRI and pet CT for detecting axillary lymph node metastasis after neoadjuvant chemotherapy in breast cancer patients

    MURAT AYGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    UZMAN ÜMİT TURAN

  4. Neoadjuvan tedavi alan stage 2-3 meme kanserli hastalarda tedaviye cevabın değerlendirilmesinde görüntüleme yöntemlerinin rolu

    The role of imaging methods in the evaluation of neoadjuvant treatment response in patients with stage 2-3 breast cancer

    İBRAHİM GÜRKAN ERSÖZLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Genel CerrahiErciyes Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH BAHADIR ÖZ

  5. Neoadjuvan kemoterapi sonrası nod negatif hastalarda izosülfan mavisi ve indosiyanin yeşili kullanılarak yapılan sentinel lenf bezi biyopsisinin etkinliği

    Effectiveness of sentinel lymph gland biopsy using isosulfan blue and indosyanine green in nod negative patients after neoadjuvan chemotherapy

    FİKRET ÇALIKOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ATİLLA ÇELİK

    DOÇ. DR. AHMET AKBAŞ