Depresif bozukluk hastalarında ağrı semptom şiddeti ile tükürük opiorphin düzeyi ve hedef mikrorna ekspresyonu arasındaki ilişki
The relationship between pain symptom severity, salivary opiorphin levels and target microrna expression in depressive disorder patients
- Tez No: 885119
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NAZAN DOLAPOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Balıkesir Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 106
Özet
AMAÇ: Araştırmamızın amacı sağlıklı gönüllülerde ve kronik ağrı yakınması olan major depresif bozukluk tanılı hastalarda tükürük opiorphin düzeyi, miRNA-138-5p seviyeleri ve ağrı şiddeti arasındaki ilişkiyi belirleyerek, miRNA-138-5p'nin tükürük opiorphin düzeyleri üzerindeki regülasyonunu ortaya koymaktır. Hipotezimiz, kronik ağrı yakınması olan majör depresif bozukluk tanılı hastalarda, miR-138-5p ekspresyon seviyesinin daha yüksek, tükürük opiorphin düzeyinin ise daha düşük olacağı ve tükürük opiorphin düzeyi ile miR-138-5p seviyelerinin depresyon şiddeti ile ağrı semptom şiddeti arasında korelasyon göstereceği yönündedir. YÖNTEM: Araştırmaya Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Polikliniği'ne başvuran, SCID-5-CV uygulanan ve DSM-V ölçütlerine göre majör depresif bozukluk tanısı konulan 48 major depresif bozukluk hastası ve 48 sağlıklı gönüllü dahil edilmiştir. Hastalardan yazılı onam alındıktan sonra yüz yüze görüşme yöntemi ile Sosyodemografik Veri Formu, Hamilton Depresyon Ölçeği (HAM-D), Kısa Ağrı Envanteri Kısa Formu (Brief Pain Inventory), Vizüel Analog Skala (VAS) testleri uygulanmıştır. Kanda miR-138-5p ve tükürükte opiorphin seviyelerinin ölçümleri, RT-PCR ve Elisa yöntemleri kullanılarak genetik ve biyokimya laboratuvarlarında gerçekleştirilmiştir. BULGULAR: Çalışmamızda araştırma kapsamına alınan katılımcıların miR-138-5p düzeyleri karşılaştırıldığında; olgu grubunun miR-138-5p düzeylerinin kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (z:-2,71; p: 0,007). HAM-D depresyon şiddetine göre miR-138-5p düzeyleri karşılaştırıldığında, hafif ve orta şiddette depresyonu olan bireylerin, depresyonu olmayanlara göre miR-138-5p düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlendi (KW: 8,73; p:0,01). miR 138-5p düzeyleri VAS ağrı şiddetine göre karşılaştırıldığında ise; ağrı belirtisi olan kişilerin olmayan kişilere göre miR 138-5p düzeylerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır (KW:10,39; p: 0,02). Katılımcıların tükürükteki opiorphin düzeyleri gruplara göre karşılaştırıldığında; olgu ve kontrol grupları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptanmamıştır (t:0,14; p: 0,88). Olgu grubunun tükürük opiorphin düzeyleri ağrı şiddeti açısından VAS skoruna göre karşılaştırıldığında; istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (F:1,20; p: 0,36). Olgu grubunun tükürük opiorphin düzeyleri HAM-D depresyon şiddetine göre karşılaştırıldığında; istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (F:0,42; p: 0,66). Katılımcılar arasında miR 138-5p düzeyleri ve tükürük opiorphin düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon saptanmamıştır (r:0,11; p:0,43). SONUÇ: Araştırmamızın sonuçları göz önüne alındığında miRNA-138-5p seviyesindeki değişikliklerin ağrı mekanizmasında etkili olduğu, MDB hastalığının etyolojisi ve semptomatolojisinde etkin rol oynadığı hipotezimiz ile uyumlu olarak ortaya konulmuştur. Tükürük opiorphin seviyesi ile depresyon ve ağrı şiddeti arasında anlamlı bir ilişki bulanamamıştır. Araştırmamız miRNA-138-5p'nin MDB hastalarında depresyon şiddeti ve ağrı şiddeti açısıdan tanısal bir araç ve terapötik müdahale hedefi olarak yararlanılabileceğine dikkat çekmekte ve gelecekteki çalışmalara ışık tutmaktadır.
Özet (Çeviri)
AIM: The aim of our research is to determine the relationship between salivary opiorphin levels, miRNA-138-5p levels, and pain severity in healthy volunteers and patients diagnosed with major depressive disorder with chronic pain complaints, and to reveal the regulation of miRNA-138-5p on salivary opiorphin levels. Our hypothesis is that patients diagnosed with major depressive disorder with chronic pain complaints will have higher miR-138-5p expression levels, lower salivary opiorphin levels, and that there will be a correlation between salivary opiorphin levels, miR-138-5p levels, and the severity of depression and pain symptoms. METHODS: The study included 48 patients diagnosed with major depressive disorder according to DSM-V criteria and assessed with SCID-5-CV, who presented to the Psychiatry Outpatient Clinic of Balıkesir University Health Practice and Research Hospital, as well as 48 healthy volunteers. After obtaining written consent from the patients, face-to-face interviews were conducted using the Sociodemographic Data Form, Hamilton Depression Rating Scale (HAM-D), Brief Pain Inventory-Short Form (BPI-SF), and Visual Analog Scale (VAS) tests. Measurements of miR-138-5p levels in blood and opiorphin levels in saliva were performed in genetic and biochemistry laboratories using RT-PCR and ELISA methods. RESULTS: In our study, when comparing the miR-138-5p levels of the participants included in the research, it was found that the miR-138-5p levels of the case group were higher than those of the control group (z: -2.71; p: 0.007). When comparing miR-138-5p levels according to HAM-D depression severity, it was determined that individuals with mild and moderate depression had higher miR-138-5p levels than those without depression (KW: 8.73; p: 0.01). When comparing miR-138-5p levels according to VAS pain severity, it was found that individuals with pain symptoms had higher miR-138-5p levels than those without pain symptoms (KW: 10.39; p: 0.02). When comparing salivary opiorphin levels among the groups, no statistically significant difference was found between the case and control groups (t: 0.14; p: 0.88). When comparing the salivary opiorphin levels of the case group according to VAS scores in terms of pain severity, no statistically significant difference was found (F: 1.20; p: 0.36). When comparing the salivary opiorphin levels of the case group according to HAM-D depression severity, no statistically significant difference was found (F: 0.42; p: 0.66). No statistically significant correlation was found between miR-138-5p levels and salivary opiorphin levels among the participants (r: 0.11; p: 0.43). CONCLUSION: Considering the results of our study, it has been demonstrated that changes in miRNA-138-5p levels are effective in the pain mechanism and play a significant role in the etiology and symptomatology of major depressive disorder (MDD), consistent with our hypothesis. No significant relationship was found between salivary opiorphin levels and the severity of depression and pain. Our research highlights that miRNA-138-5p could be used as a diagnostic tool and a therapeutic intervention target in terms of depression severity and pain severity in MDD patients, and it paves the way for future studies.
Benzer Tezler
- Major depresif bozukluk ve fibromiyalji sendromu hastalarında işlevsel somatik semptomların belirleyicileri
Predictors of functional somatic symptoms in patients with major depressive disorder and fibromyalgia syndrome
NİLÜFER SUBAŞI TEKİNTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriMarmara ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA KEMAL SAYAR
- Kutanöz T hücreli lenfoma hastalarında yaşam kalitesinin, psikolojik distres varlığının ve stresle başa çıkma tarzının değerlendirilmesi
Evaluation of quality of life, psychological distress presence and coping style i̇n patients with cutaneous T-cell lymphoma
CANAN ARI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
DermatolojiAnkara ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE ŞANLI
- Depresif bozukluklarda bedensel belirtilerin önemi
Başlık çevirisi yok
MUSTAFA SERCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1987
Psikiyatriİstanbul ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞAHİKA YÜKSEL
- Distimik bozuklukta kronik ağrı belirtileri
Chronic pain symptoms in dysthymic disorder
BEGÜM ESRA BAYKAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
PsikiyatriUludağ ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SALİH SAYGIN EKER
- Hemodiyaliz hastalarında tedaviye uyum, I. eksen psikiyatrik eş-tanılar ile mizaç ve karakter özelliklerinin tedavi uyumu üzerine etkileri
Compliance in hemodialysis, influence of comorbid axis-I psychiatric disorders and temperament and character features on compliance
ARZU ERKAN ZORLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
NefrolojiEge ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAYRİYE ELBİ