Hyperreality in atonement and Gone Girl through the lenses of distortion of reality
Atonement ve Gone Girl'de gerçekliğin çarpıtılması yönünden hipergerçeklik
- Tez No: 886772
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. DİLEK TÜFEKÇİ CAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
Hipergerçeklik, gerçek ile uydurulmuş olan arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak hipergerçeklik yaratmanın bireyler için çarpıtılmış bir gerçeklik algısına yol açabileceğini öne sürmektedir. Jean Baudrillard, bu çarpıtılmış gerçeklikte yaşamanın mümkün olduğunu ve bireylerin algılarını ve ilişkilerini değiştirebilecek ulaşılamaz hedefler peşinde koşmalarına izin verdiğini iddia etmektedir. Edebi eserlerde hipergerçeklik birçok şekilde kendini gösterir; karakterler kendilerini hipergerçek bir dünyada somutlaştırır, dünya anlayışlarını yeniden şekillendirir ve gerçek ile kurgu arasında karmaşık bir ilişki yaratır. Bu çalışma, Jean Baudrillard'ın hipergerçeklik kavramını kuramsal bir çerçeve etrafında kullanarak Ian McEwan'ın Atonement ve Gillian Flynn'ın Gone Girl romanlarındaki gerçekliğin çarpıtılmasına odaklanmaktadır. Atonement'da McEwan, genç bir kızın yanlışlıkla suçlanmasının ardından yaşananları anlatarak hipergerçekliğin hayatlar ve ilişkiler üzerindeki geri döndürülemez etkilerini anlatmaktadır. Flynn ise, Gone Girl'de hipergerçeklik üzerine kurulu bir anlatının karakterin gerçekliği üzerindeki yıkıcı etkilerini incelemektedir. Bu çalışma, her iki romandaki kahramanların ulaşılmaz hedeflere ulaşmak için hipergerçekliği nasıl kullandıklarını ve böylece hem kendileri hem de diğerleri açısından nasıl kötü sonuçlar doğurduklarını tartışmaktadır. Çalışma ayrıca, her iki romandaki hipergerçekliği ortaya çıkarmak amacıyla metinlerarasılık ve manipülasyon kavramlarını kullanmaktadır. Son olarak, çalışma, kahramanların kendi gerçekliklerini reddettiklerini ve kendi hedeflerine ulaşmak için ideal bir çözüm sağlayan hipergerçeklikte teselli aradıklarını ileri sürmektedir. Bu çalışma karakterlerin hem kendi gerçekliklerini ve kişiliklerini hem de ulaşılamaz hedeflerine ulaşma arayışına dahil olan diğer karakterlerin gerçekliklerini ve kimliklerini çarpıttıkları sonucuna ulaşmaktadır.
Özet (Çeviri)
Hyperreality blurs the lines between the real and the fabricated, suggesting that creating a hyper-world can lead to a distorted perception of reality for individuals. Jean Baudrillard reveals that living in this distorted reality is possible and allows individuals to pursue unattainable goals, which could alter perceptions and relationships. In literary works, hyperreality mainly shows itself in many ways; characters embody themselves in a hyperreal world, reshape their understanding of the world, and create a complex relation between fact and fiction. This study focuses on the distortion of reality in Ian McEwan's Atonement and Gillian Flynn's Gone Girl by utilizing Jean Baudrillard's concept of hyperreality as a theoretical framework. In Atonement, McEwan narrates the aftermath of a young girl's false accusation, illustrating the irreversible impacts of hyperreality on lives and relationships. In Gone Girl, Flynn examines the shattering effects of a hyperreal narrative on the character's reality. The study explores how the protagonists in both novels employ hyperreality to achieve unattainable goals, thereby engendering catastrophic consequences for themselves and others. The study further uses the concepts of intertextuality and manipulation to explore hyperreality in each novel. Finally, the study posits that the protagonists reject their reality and seek solace in a hyperreality that provides an ideal solution to achieve their goals. However, the study concludes that the characters, by doing so, distort their own reality and identity, as well as the reality of others involved in their pursuit of achieving their unattainable goals.
Benzer Tezler
- Yeni medya çağında hipergerçeklik olgusu: İnstagram örneği
Hyperreality in new media age: İnstagram case
FİLİZ GÜNDÜZ ÇAV
Doktora
Türkçe
2023
İletişim BilimleriMarmara ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE BİLGE GÜRSOY
- Halkla ilişkilerde hipergerçeklik ve internet ilişkisi: Sosyal medya üzerine bir araştırma
The relationship between hyperreality in public relations and internet: A research on social media
ZÜHAL AKBAYIR
Doktora
Türkçe
2014
Halkla İlişkilerMarmara ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEYNEP FİLİZ PELTEKOĞLU
- An analysis of hyperreality in John Fowles's the Magus and Paul Auster's Moon Palace
John Fowles'ın Büyücü ve Paul Auster'in Ay Sarayı romanlarında hipergerçeklik kuramının incelenmesi
ÖZLEM ÖNAL
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DÜRRİN ALPAKIN MARTINEZ CARO
- Simulacra and hyperreality in Neil Gaiman's American Gods
Neil Gaiman'ın American Gods adlı romanında simülakrlar ve hipergerçeklik
NESLİHAN ATCAN ALTAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Amerikan Kültürü ve EdebiyatıÇankaya Üniversitesiİngiliz Edebiyatı ve Kültür İncelemeleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM UZUNDEMİR
- Technoculture and hyperreality in Don Delillo's Americana, Great Jones Street, and White Noise
Don Delillo'nun Americana, Great Jones Street ve White Noise adlı romanlarında teknokültür ve hipergerçeklik
MUHSİN YANAR
Doktora
İngilizce
2018
Amerikan Kültürü ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FERMA LEKESİZALIN