Geri Dön

Those are neglected within the framework of anthropocene and their revival on architecture as a new understanding of the aesthetics

Antroposen çerçevesinde göz ardı edilenler ve yeni bir estetik anlayışı olarak mimarlık çerçevesinde yeniden ele alınmaları

  1. Tez No: 887105
  2. Yazar: BUKET SAMANCI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ELMİRA AYŞE GÜR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Mimari Tasarım Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 177

Özet

İnsanoğlu varoluşundan bu yana kendini diğer olarak nitelendirdiklerinden üstün görme eğiliminde olmuştur. İnsan türü, gelişmişliğini dünyaya egemenlik amacı olarak yorumlamış ve kendisini hiyerarşik olarak en üst konumda görmüştür ve görmeye devam etmektedir. İnsan odaklılığı ile dünya üzerinde baskınlığının artmasıyla kendini Antroposen çağında bulmuştur. İnsanın jeolojik güçlerden biri olduğu anlamına gelen bu çağda, kaçınılmaz olarak insan dışındakilere, dünyaya ve dolaylı olarak kendine zarar vermekle birlikte verdiği bu zararı ancak son dönemde farkına varmaktadır. Düşünsel olarak bakış açısı olduğu kadar insanın gerçekleştirdiği eylemler de insan odaklılığı ve insan odaklılığın negatif sonuçlarını doğurmaktadır. Sadece insanın iyiliği ve çıkarları için üretilen mimari uygulamalar ve eylemler Antroposen çağının sonuçlarını arttırmakta oldukça etkilidir. Burada geç fark edilen durum, insanın egosuna yenik düşerek görmezden geldiği şeylerin evren içerisinde en az kendisi kadar öneme sahip olmasıdır. İnsanlık ya da başka bir deyişle insan türü dünya üzerindeki varoluşların yalnızca çok küçük bir kısmıdır. Öyle ki bu düşünceden yola çıkılarak belirtilebilir ki dünyadaki her varlık bir amaca hizmet etmektedir. Hiçbir varoluş bir diğerinden daha önemli değildir ve dünyayı 'önemli görülenin' çerçevesinden kurmayı haklı çıkartmamaktadır. En önemlisi, her eylem bir tepkiyle sonuçlanır. Dünyadaki tüm canlı, cansız, fiziksel ve fiziksel olmayan varlıklar, insan algısının ötesinde birbirine bağlıdır. Dolanık ve birbirinden ayrılamaz olan, her etkinin bir diğerine görünen ya da görünmeyen tepki gösterdiği sistem düşüncesi tezin teorik çerçevesini oluşturmaktadır. Yeryüzünde var olan insan türü kendisi ve yaşamının devamı için yapılar üretmiştir. Ancak insan bunu çoğunlukla kendini kendisi dışında kalan her şeyden soyutlayarak ya da kendisi dışında kalanları himayesi altına alarak gerçekleştirmiştir. İnsanın izolasyonu ve insan dışındakilerin dolaylı yoldan ihmali, Antroposen döneminde dramatik sonuçlara yol açmıştır. İhmalin dramatik olmadığı durumlarda, her ne kadar insan dışı pek çok aktörü bünyesinde barındırsa dahi, mekanı kendisi ve sahip oldukları için ürettiğinden dolayı bakış açısı insandan fazlası (more-than-human) düşüncesine göre kusurlu sayılabilir. Yaşadığı çevredeki her varlığı kendi hakimiyeti ve kontrolü altına almaya çalışan insan, bu eylemiyle kendisi dışındakileri mekandan kovmakta ve onları gezegende istenmeyen bir konuma sokmaktadır. Her aktörün eşit derecede önemli olduğu ve mekânda ihmale maruz kalmadığı bir mimari tasarım hayali, insandan fazlası düşüncesinin mimarlık disiplinine bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu insan odaklılıktan ve antroposen çağından kaçış düşüncesi, insandan fazlası teorisinin eleştirel bir yansımasıdır. Bu tez kapsamında“varlık”, karmaşık dünyaya doğrudan veya dolaylı etkisi olan her aktör için kullanılan bir kelimedir. Havada esen bir rüzgar, toprakta yolunu bulan bir kurtçuk, hiç durmadan akmaya devam eden bir dere ve dünyada görebildiğimiz, bazen de hissedebildiğimiz mevcut durumlar ve bunların birbirlerine olan şiirsel etkileri... Birbirlerine olan kaçınılmaz dokunuşlar ve etkileşimler iç içe geçmiş kurguların bir sonucudur ve tek başına varolmamanın vurgulanmasıyla birinin etkisi diğerinde reaksiyona neden olur. İnsan yapımı mekanlarda çoğu zaman insan dışı varlıklar, tasarlanan mekana insanın izin verdiği ölçüde katılabilmektedir. Genellikle mekânlarda insan dışı varlıklar ya istenmeyen pozisyonundadırlar ya da mekana dahil olabilme potansiyelleri düşünülmemektedir. Bu varlıkların insan üretimi alanlara katılımındaki eksiklik, dünya üzerinde birlikte yaşamayı zorlaştırmakta ve insan merkezli alanların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Görünüşte 'diğer'lerine hakim olan insanın Dünya üzerindeki konumu dikkate alındığında, insanın eylemlerinin önem kazanmaya başladığı bir gerçektir. Özellikle mimari açıdan bakıldığında bu kritik bir öneme sahiptir, çünkü mimarlık yeryüzüne fiziksel bir dokunuş bırakmaktadır. Tez kapsamında bu tür insan merkezli bakış açıları sorunlu görülerek önemseme estetiği (aesthetics of care) aracılığı ile ihmal fikrinin aşılması amaçlanmaktadır. Bu noktada insan dışındakini önemseme eyleminin cazip bir yanı olduğu kabulü ile mimarlık üzerindeki etkisi sorgulanmaktadır. Bazı mimari mekanlar önemseme gayesi ile üretilse de insan dışı katılımının potansiyelinin zayıf olması mekanları kullanışsız hale getirmektedir. Bu şekilde mekan yaratma eylemi zararsız ve özenli görünse de, sonuca bakıldığında amaç insan dışı kapsamında anlamsız hale gelmektedir. Bunun nedeni genellikle mimari üretimlerin hâlâ insanın tepkilerine ve ihtiyaçlarına göre üretilmesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü mekan halen daha insanın algı ve anlayışıyla üretilmektedir. İnsan genel olarak kendine güzel görünen, işlevini karşıladığı müddetçe özellikle estetik açıdan çekici yapılar inşa etmek ister. Bu tez, insanın antroposen çağından kaçışına yol açma potansiyeline sahip birlikte yaşama potansiyellerinin çekici olabileceği düşüncesi çerçevesinde mimarlıkta önemseme estetiğini (aesthetics of care) tetiklemeye çalışmaktadır. Bu bakış açısı insanda ruhani bir cazibe yaratarak mimaride estetiğin değişmesine neden olacaktır; bu nedenle mimari düşünce modelinin insandan fazlası (more-than-human) düşüncesi çerçevesinde yeniden incelenmesi gerekmektedir. İnsandan fazlası tartışmalarının yükselişinin mimari mercekle ortaya konulması gerekmektedir çünkü mimarlık disiplinine yansıması literatürde eksiktir. Tez, literatürdeki boşluğunu insandan fazlası mimarlığı kapsamında yeni söylemler üreterek insandan fazlası estetiği (more-than-human aesthetics) ile mimarlık arasındaki uçuruma bir köprü kurma çabası ile bulmaktadır. İnsan merkezcilik ile insandan fazlası arasındaki ortak anahtar kelime olan estetiğin bu konudaki potansiyeli ve dönüşümü literatürdeki ve araştırma metodolojisindeki tartışmaları daha ileriye taşıyabilecek önemli bir noktada yer almaktadır. Özetle bu araştırma, insandan fazlası düşüncesinin mimarlık disiplinindeki yansımasına dayanmaktadır. İnsan merkezciliğin ortak yaşam üzerindeki olumsuz etkisini mimari üretimler üzerinden sorunsallaştırmakla birlikte mimaride eleştirel düşüncenin potansiyelini ve önemsemenin çerçevelediği olası estetik dönüşümlerini insandan öte bir yaklaşımla tartışmayı amaçlamaktadır. İnsan merkezcilik, Antroposen döneminin gezegen üzerindeki aşırı insan kontrolü nedeniyle ortaya çıkan istenmeyen sonuçları ve ihmalkarlık ile ilişkilendirilmektedir. Bu noktada mimarlık somutlaşması nedeni ile son derece önemli bir noktada durmaktadır. İnsandan fazlası (more-than-human) düşüncesiyle, ihmal edilen insan dışı varlıkların mekansal üretimlere potansiyel katılımı bu araştırmanın odak noktasıdır. Mimarlık disiplini ile yakından ilişkili olan estetik kavramı literatürde insandan fazlası (more-than-human) anlayışı ile bir dönüşüme uğramıştır. Dolayısıyla bu çalışma,“insandan fazlası estetiğinin mekansal tasarıma nasıl yansıtılacağı”ana araştırma sorusu ve“insandan fazlası mimarisinde estetiğin neyi ifade ettiği, insandan fazlası mimarlığının önemseme zamansallığına göre ikiye ayrılıp ayrılamayacağı, estetiğin bu kategorizasyonla nasıl bir ilişkisi olduğu, bir önemseme pratiği olarak tasarımın nasıl yapılabileceği, insandan fazlası mimarisinin avantajları ve dezavantajlarının neler olabileceği”alt soruları çerçevesinde ele alınmıştır. Tez, mimarlığın fiziksel özelliklere indirgenmiş estetik araçlarına meydan okumayı ve potansiyel yaklaşımları sentezlemeyi amaçlamaktadır. Tezin birinci bölümünde araştırmanın amacı, kapsamı ve metodolojisi yer almaktadır. İkinci bölümde okuyucu, insanmerkezcilikten insandan fazlası anlayışına doğru bir yolculuğa çıkartılmaktadır. Bu bölümde, insan merkezciliği ihmalle, insandan fazlasını yeniden canlanmayla ilişkilendirerek her bir alt tema, teori ve mimarlık üzerinden ele alınmıştır. Aynı zamanda her bir alt temanın estetik ile ilişkisine de yer verilmiştir. Üçüncü bölümde önemseme (care) kavramının insandan fazlası düşüncesiyle olan ilişkisi ve insan dışı aktörleri önemseyerek üretilen mimari uygulamaların açıklamaları yer almaktadır. Mekansal uygulamalar her ne kadar insan dışındaki varlıklara yönelik önemsemelerine göre seçilse de önemseme kavramının literatürde insandan fazlası düşüncesi ile ilişkilendirilmesi baz alınarak uygulamalar zamansallıklarına göre ikiye ayrılmıştır. Dördüncü bölümde niteliksel metodolojinin detayları ile birlikte bulgulara yer verilmiştir. Sıklık analizi (frequency analysis) ile literatür taramasından en çok kullanılan anahtar kelimeler elde edilmiştir. Daha sonra, ihmal edilen varlıklara ilişkin ihmal edilen disipliner düşünceleri gündeme getirmek amacıyla önceki iki bölümün içeriğiyle multidisipliner bir odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Odak grup görüşmesi katılımcıları konu ile ilgili çalışmalarını sürdüren akademisyenlerden oluşmaktadır. Araştırmanın yöntemi olarak, odak grup görüşmesinde toplanan söylemler ve atölye çalışmaları üzerinde literatürden, mekansal uygulamalardan ve odak grup tartışmalarından alınan anahtar kelimelerin çakıştırılmasıyla söylem analizi gerçekleştirilmiştir. Böylelikle bu çalışma, önemseyen mimari pratiklerin (caring architectural practices) insandan fazlası estetiğine farklı disiplinlerdeki bilgi birikimini de hesaba katarak genel bir bakış sunmayı mümkün kılmaktadır. Ayrıca önemsemenin zamansallığına göre iki kategoriye ayrılan mimari pratiklerin atölye çalışması aracılığı ile ilişkilendiği kavramlar ortaya çıkarılmaktadır. Ek olarak, söylem analizi ile insandan fazlası mimarisine ait anahtar kavramlar, literatürdeki anahtar kavramlarla ilişkilendirilerek kavramsal bir sözlük üretilmiştir. Son olarak insandan fazlası estetiğinin mimari estetiği dönüştürmesi potansiyeli tartışmaya açılmıştır. Sonuç olarak bu araştırma, ihmal edilen insan dışı varlıkların, özellikle sadece insanların odakta olmadığı ve çeşitli odakların olduğu bağlamlarda, insan yapımı mekanlara potansiyel ve kritik katılımını incelemektedir. İnsan merkezciliğe meydan okumayı amaçlamakla birlikte dünyayı yeryüzünde ortak varoluşun kolektif bir inşası olarak algılamada estetiğin gücünü sorgulamaktadır. Bu bağlamda, bu araştırma mimarlık alanında alternatif düşünce ve uygulamaların gelişimini teşvik etmektedir. Mimari uygulamalardaki önemsemenin iç estetiğinden yararlanmaktadır ve dünyaya ilişkin olağandışı algıların yanı sıra Antroposen döneminden olası çıkışlara ilişkin tartışmaları da ele almaktadır.

Özet (Çeviri)

This research is based on the reflection of more-than-human thinking in the architecture discipline. It problematizes the negative impact of human-centrism on common life through architectural productions and aims to discuss the potential of critical thinking and possible aesthetical shifts framed by care in architecture with a more-than-human approach. Human-centrism is associated with the undesired consequences of the Anthropocene era, which emerged because of excessive human control over the planet where architecture stands on an extremely dominant point. With the more-than-human thinking, the potential involvement of the neglected non-human entities in spatial outcomes is the focus of this research. Keeping in mind that the concept of aesthetics, which is highly related to the architecture discipline, is shifted within the more-than-human understanding. Therefore, this study is framed by the main research question of“how to reflect more-than-human aesthetics on spatial design”and the sub-questions of“what aesthetics refer to on more-than-human architecture, can architectural practices within the scope of more-than-human be divided into two according to the temporality of care, how does aesthetics relate to the categories of more-than-human architecture, how to design as a practice of care for other-than-humans, what are the advantages and disadvantages of architectural spaces on more-than-human understanding.”It aims to challenge the conventional aesthetic means of architecture and synthesize potential approaches. The thesis aims to fill the gap in the literature with an effort to bridge the gap between more-than-human aesthetics and architecture by producing new discourses on more-than-human architecture. The potential and change of aesthetics on this subject, which is the common keyword between anthropocentrism and more than human, is therefore located at an important point that can further the discussions in the literature and research methodology. The first chapter of the thesis includes the purpose, scope, and methodology of the research. In the second chapter, the reader is taken on a journey from anthropocentrism to the more-than-human understanding. In this chapter, each subtheme is reviewed over theory and architecture, by associating humancenterness with neglection and more-than-human with revival as well as the relation of the aesthetics to such concepts. The third chapter includes the concept of care and the architectural practices that has a caring attitude on other-than-human entities. Although spatial practices are selected according to their care for other-than-human entities, such practices are divided into two according to their temporalities with the concept of care. In the fourth chapter, qualitative methodology is described further. With the frequency analysis, the most used keywords are gathered from the literature review. Then, a multidisciplinary focus group interview is carried out with the contents of the previous two chapters in order to bring up not often considered disciplinary thinkings on neglected entities. As a research method discourse analysis are applied on the discourses gathered from and workshops held in the focus group interview, by juxtaposing the keywords from the literature, spatial practices, and focus group discussions. In this manner, this study enables to overview of the more-than-human aesthetics of caring architectural practices through different disciplinary perspectives. Moreover, as the result of temporalities of care, the categorization of more-than-human architecture are revealed with their related conceptual keywords. With the discourse analysis, the keywords of more-than-human architecture revealed as a conceptual vocabulary associated with the keywords from the literature. Lastly, the position of aesthetics has been opened to discussion with the keywords of architectural design as more-than-human aesthetics. Consequently, this research examines the potential and critical participation of the neglected nonhuman entities in human-made spaces, particularly in contexts where humans are not only in focus and where there are various focuses. It questions the power of aesthetics in perceiving the world as a collective construction of shared existence on earth, aiming to challenge anthropocentrism. In this regard, this research encourages the development of alternative thinking and practice within the field of architecture. It draws upon the inner aesthetics of care in architectural practices and explores unusual perceptions of the world, as well as the discussions on possible breakouts from the Anthropocene era.

Benzer Tezler

  1. Homogenizing a nation: Turkish national identity and migration-settlement policies of the Turkish republic (1923-1939)

    Bir ulusu türdeşleştirmek: Türk milli kimliği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin göç-iskan politikaları (1923-1939)

    EROL ÜLKER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2003

    Siyasal BilimlerBoğaziçi Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KEMAL KİRİŞÇİ

  2. Üsküdar'ın vakıf eser kültür mirası ve korunması için öneriler

    Uskudar?s waqf cultural heritage and proposals for it?s conservation

    BETÜL GELENGÜL EKİMCİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE ZEYNEP AHUNBAY

  3. Nanoteknolojide yerel olmayan çubuk teorisinin statik ve dinamik problemleri

    Static and dynamic problems of nonlocal beam theory in nanotechnology

    OLCAY OLDAÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Makine Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EKREM TÜFEKCİ

  4. Anadolu yakasındaki ulaşım aktarma merkezlerinin eribişilebilirlik açısından incelenmesi

    Examination of transportation transfer centers on Anatolian side in terms of handicapped accessibility

    ABDULKADİR DİCLE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Ulaşımİstanbul Ticaret Üniversitesi

    Ulaştırma Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUNCER TOPRAK

  5. Sovyetler Birliği dönemi ile İslam Hukuku mülkiyet anlayışlarının mukayesesi ve günümüz Azerbaycan'ındaki gelişmeler

    The comparison between the Soviet Union period and the concept of proprietorship in Islamic law and the developments in todays Azerbaijan

    MURAD OSMANOV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    HukukMarmara Üniversitesi

    İlahiyat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VECDİ AKYÜZ