Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde masumiyet karinesi
The presumption of innocence in the framework of the European Court of Human Rights decisions
- Tez No: 887783
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA BALKAN DEMİRDAL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Kamu Yönetimi, Law, Public Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 96
Özet
Uluslararası mevzuatta hakları en geniş haliyle ele alması ve AİHM tarafından da yargı ve yaptırım açısından desteklenmesiyle bir rehber görevi gören AİHS'nin amacı da diğer ulusal ve uluslararası birçok metin gibi insan haklarını güvence altına almaktır. Bu nedenledir ki; içeriğinde bireyi çeşitli açılardan korumayı hedefleyen birçok hüküm bulundurarak, süjeyi yalnızca başka kişilerden değil devletin kurum ve kuruluşları karşısında da korunması teminatını vermektedir. Söz konusu hükümlere bir örnek olarak herhangi bir cezai veya idari muhakeme sürecinde adil, bağımsız ve tarafsız olma teminatı veren adli makamlarda sürecin işlemesini öngören Adil yargılanma hakkı verilebilir. AİHS 6.md'de yer alan adil yargılanma hakkı kişiyi muhakeme sürecinde yargı erkleri karşısında korumasının yanı sıra içeriğinde birçok alt ilkeyi de barındırması açısından temel bir hak görevi üstlenmektedir. Adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçası olarak ele alabileceğimiz masumiyet karinesi; kişinin yargılama sürecinde kesin bir mahkeme kararı ile suçu sabit oluncaya kadar suçsuz olarak kabul edilmemesi şeklinde tanımlanabilir. Karine özünde suç isnadı altında bulunan kişinin muhakeme sürecinde başka kamuoyu ve kurumlar karşısında ön yargıya mahal vermeyecek şekilde yargılamasının yapılmasını, süreç sonunda topluma tekrardan karışması durumunda ötekileştirilmemesini güvence altına almaktadır. AİHS md.6/2'de yer alan masumiyet karinesi ilkesi, anayasamızda ise“Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.”ibaresi ile 38. md'de yerini almaktadır. Bu çerçevede uluslararası hukukta adil yargılanma hakkının bir unsuru olarak değerlendirilen karinenin bizim kanunlarımızda bir hüküm olarak yerini alması karinenin bir ilke mi yoksa hak mı olduğu tartışmasını yaratmaktadır. Bu tartışmanın yanı sıra masumiyet karinesinin karine olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, ya da suçsuzluk karinesi olarak terminolojide kullanılıp kullanılamayacağı gibi birçok tartışmanın da konusunu oluşturmaktadır.
Özet (Çeviri)
The purpose of the ECHR, which serves as a guide as it deals with rights in the broadest form in international legislation and is supported by the ECHR in terms of jurisdiction and sanctions, is to secure human rights, like many other national and international texts. This is why; By containing many provisions aiming to protect the individual from various aspects, it guarantees the protection of the subject not only from other people but also from the institutions and organizations of the state. An example of such provisions is the right to a fair trial, which requires that the process be processed by judicial authorities that guarantee fairness, independence and impartiality in any criminal or administrative proceedings. The right to a fair trial, stated in Article 6 of ECHR, not only protects the individual against the judicial powers during the trial process, but also serves as a fundamental right, as it includes many sub-principles. The presumption of innocence, which we can consider as an integral part of the right to a fair trial; It can be defined as the fact that a person is not considered innocent until his guilt is proven by a final court decision during the trial process. In essence, the presumption ensures that the person accused of a crime will be tried in a way that will not cause prejudice against other public opinion and institutions during the trial process, and that he will not be marginalized if he re-enters society at the end of the process. The principle of presumption of innocence in ECHR Article 6/2 is stated in our Constitution as“No one can be considered guilty until proven guilty.”It is also included in Article 38 with the phrase: In this context, the fact that the presumption, which is considered an element of the right to a fair trial in international law, has taken its place as a provision in our laws creates a debate about whether the presumption is a principle or a right. In addition to this debate, it is also the subject of many debates, such as whether the presumption of innocence can be considered as a presumption or whether it can be used in terminology as the presumption of innocence.
Benzer Tezler
- Ceza muhakemesinde tutukluluğun denetimi
Review of detention in criminal procedure
CANSU TÜRKMEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. PINAR MEMİŞ KARTAL
- Bireyin Uluslararası Ceza Hukuku çerçevesinde korunması ve Darfur örneği
Individual protection in the framework of the international criminal law: Darfur case study
YASEIN HASSAN MOHAMMAD OSMAN
- Kitle iletişim özgürlüğünün sınırı olarak Türk Hukukunda adil yargılanma hakkına karşı suçlar
The offences against the right to a fair trial in Turkish Law as the restriction of freedom of mass communication
DİLEK EKMEKÇİ
- Suça sürüklenen çocuklar bakımından ceza adalet sisteminin yüksek yargı kararları çerçevesinde değerlendirilmesi
Evaluation of the criminal justice system in terms of children involved in crime within the framework of high judicial decisions
EMİNE NURLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
HukukTrakya ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKAN SABRİ ÇELİKYAY