Geri Dön

II. Abdülhamit döneminde tıbbi buluşların Osmanlı tıbbına yansıması

Reflection of medical inventions on Ottoman medicine during the reign of Abdülhamit II

  1. Tez No: 888349
  2. Yazar: ABDURRAHMAN FATİH ŞENDİL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BAŞAK OCAK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Deontoloji ve Tıp Tarihi, Tarih, Medical History and Ethics, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 302

Özet

İnsanlık tarihinin dönüm noktalarından birisi olan Sanayi Devrimi ile beraber 19. yüzyıl boyunca insanoğlunun yaşantısını derinden etkileyecek yeni buluşlara imza atılmıştır. Özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında tıp ve mikrobiyoloji alanında Fransız bilim adamı Louis Pasteur ve Alman bilim adamı Robert Koch'un öncülüğünde bir devrim yaşanmıştır. Mikroorganizmaların keşfedilmesi ve mikrop teorisinin ispatlanmasıyla modern tıbbın temelleri atılmıştır. Hastalıklara sebep olan patojenlerin keşfedilmesiyle Avrupa'da bilim adamları arasında bu hastalıklara karşı aşı ve serum geliştirmek için bir yarış başlamıştır. Kolera, tüberküloz, çiçek gibi bulaşıcı hastalıkların yayılma şekilleri anlaşılmış ve salgınlara karşı antisepsi ve sterilizasyon alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Öte yandan Viyana bozgunundan beri gerilemekte olan Osmanlı İmparatorluğu da yaşadığı gerilemeyi ve bozulmayı durdurmak amacıyla Batılılaşma yönünde önemli adımlar atmıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısında tıp ve mikrobiyoloji alanında Avrupa'da yaşanan bilimsel devrim II. Abdülhamit'in iktidar yıllarına denk düşmüştür. Osmanlı Batılılaşmasında bir katalizör görevi gören ülkenin en seçkin kurumu Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin hocaları Batı'da yaşanan tüm bu gelişmeleri yakından takip etmişlerdir. Dönemin padişahı II. Abdülhamit'in Batı'da ortaya çıkan teknik gelişmeler hakkındaki kişisel merakı da bu süreci hızlandırmıştır. II. Abdülhamit döneminde Avrupa'da tıp alanında yeni buluşlar gerçekleştiren bilim adamları ile Osmanlı bilim çevreleri arasında yoğun bir etkileşim yaşanmıştır. Osmanlı doktorları, Pasteur ve Koch başta olmak üzere Avrupalı bilim adamlarının yanına giderek mülakatlar yapmış, çalışmalarda bulunarak uzmanlık kazanmış ve yeni buluşları kendi ülkesine taşımışlardır. Öte yandan yabancı bilim adamları da Osmanlı'da açılan modern kurumlarda istihdam edilmişlerdir. Dr. Maurice Nicolle, Dr. Paul Ambroise Remlinger, Dr. Andre Chantemesse, Dr. Paul Simond gibi isimler söz konusu bilim adamları arasında ilk akla gelenlerdendir. Genel olarak Osmanlı bürokrasisinin ve bilim adamlarının yaşanan teknik gelişmeleri hızla ülkede uygulamaya çalıştıkları gözlemlenmektedir. Dünyada kuduz aşısı üreten üçüncü kurumun İstanbul'da açılması, difteri serumunun keşfedildikten birkaç gün sonra İstanbul'a getirilmesi, dünyada x-ışınlarının savaş alanında ilk kez 1897 Osmanlı-Yunan Harbi'nde kullanılması ilk akla gelen örneklerdendir. Çalışmamızda II. Abdülhamit döneminde Batı'da gerçekleştirilen tıbbi buluşların Osmanlı tıbbına yansıması, Osmanlı Devleti'nin sağlık politikaları doğrultusunda hizmet sunan kurumlar ve bu kurumların işleyişi ele alınmıştır. Tez, temel olarak Osmanlı arşiv belgelerine dayanmakla beraber, konu ile ilgili süreli yayınlar, kitaplar, makaleler ve kısmen de anılar incelenerek oluşturulmuştur.

Özet (Çeviri)

With the Industrial Revolution, which is a turning point in the history of mankind, new inventions were made that have deeply affected human life throughout the 19th century. Particularly in the second half of the 19th century, there was a scientific revolution pioneered by French scientist Louis Pasteur and German scientist Robert Koch in the field of medicine and microbiology. The fundamentals of modern medicine were laid after the germ theory and the discovery of microorganisms. With the discovery of pathogens related to illnesses, a competition began among the scientists in Europe to develop vaccines and serums against these illnesses. The way that contagious illnesses such as cholera, smallpox, tuberculosis spread is understood and significant developments were occurred in the field of antisepsis and sterilization. On the other hand, Ottoman Empire that was falling back since the defeat of Vienna, took important steps on the way of Westernization in order to prevent its decline and impairment. The scientific revolution which took place at the second half of the 19th century in the field of medicine and microbiology came across the reign of II. Abdulhamid. The professors of Royal Medical School (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane) which played and amplifying role in Ottoman Westernization and was the most distinguished institution of the country, followed all these developments precisely. Personal interest of the II. Abdulhamid on the technical developments occurred in West accelerated the process as he was the Sultan of the time. An intense interaction occurred between Ottoman science society and scientists who made new inventions in the field of medicine in Europe at the reign of II. Abdulhamid. Ottoman doctors visited European scientists, notably Pasteur and Koch, made interviews with them, gained proficiency by conducting researches and carried these new inventions in their home country. On the other side, foreign scientists were also employed in these modern institutes which started to emerge in late Ottoman period. Dr. Maurice Nicolle, Dr. Paul Ambroise Remlinger, Dr. Andre Chantemesse, Dr. Paul Simond are the remarkable names among these foreign scientists. In general, it is observed that Ottoman bureaucracy and scientists tried to apply these new technics in a short time. Establishing the third rabies institute in Istanbul, exporting diphtheria serum to Istanbul only few days later than its discovery, the first use of x-rays on the battlefield in the world during 1897 Turkish-Greco War are some events that can be shown as examples. In this study, the reflection of medical discoveries which were made in the West during the reign of II. Abdulhamid, on the Ottoman medicine, the institutions providing service in the direction of Ottoman health policy and the function of these institutions are examined. The thesis is primarily built on Ottoman archive documents but periodicals of the time, books, essays and some of the memoirs are also utilized and examined.

Benzer Tezler

  1. Şanlıurfa'da Geç Osmanlı Dönemi kamu yapıları (Mektepler ve hastaneler)

    Late Ottoman Period Public buildings at Şanlıurfa (Schools and hospi̇tals)

    ELİF CEYLAN EROL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Sanat TarihiHacettepe Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. M. FATİH MÜDERRİSOĞLU

    YRD. DOÇ. DR. BİRGÜL AÇIKYILDIZ ŞENGÜL

  2. Medicine and politics in the late Ottoman Empire (1876-1909)

    Osmanlı son döneminde tıp ve siyaset (1876-1909)

    İBRAHİM HALİL KALKAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2004

    Siyasal BilimlerBoğaziçi Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NADİR ÖZBEK

  3. Şam Mekteb-i Tıbbiyesi

    Damascus School of Medicine

    ASLI TUNA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Deontoloji ve Tıp Tarihiİstanbul Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ARZU TERZİ

  4. II. Meşrutiyet Döneminde İttihat Terakki ve Yahudi ilişkisi (1909?1918)

    Relation between the Communities of Union nd Progress and the Jewish in the Second Constitutional Era (1909-1918)

    KEZBAN BATMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    TarihNevşehir Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EMİN ÖZDEMİR

  5. İstanbul'da bulaşıcı hastalıklarla mücadele (1880-1910)

    Struggling with contagious diseases in Istanbul (1880-1910)

    DOĞAN İLKAY AKPINAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Deontoloji ve Tıp Tarihiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADEM ÖLMEZ