Geri Dön

The epistemic violence experiences of waste pickers in Türkiye

Türkiye'deki atık toplayıcıların epistemik şiddet deneyimleri

  1. Tez No: 890169
  2. Yazar: MELİSA YILMAZ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ PINAR KARABABA DEMİRCAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sosyoloji, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Bilgi Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Programlar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kültürel İncelemeler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kültürel Çalışmalar Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 106

Özet

Bu tez; bilen konumundaki öznelere bilgi sahibi olma kapasiteleri dahilinde verilen zarara atıfta bulunan bir kavram olan epistemik şiddeti, sürdürülebilir atık yönetimindeki kritik rollerine rağmen resmi bilgi sistemlerinden dışlanan Türkiye'deki atık toplayıcılarının yaşanmış deneyimleri aracılığıyla, enformal emek ile sistemik marjinalleşmenin bir kesişimini sunarak incelemeyi amaçlar. Atık toplayıcılarla ön görüşmeleri ve derinlemesine görüşmeleri içeren saha çalışması ile eleştirel söylem analizi yöntemlerini kullanan bu çalışmada, epistemik şiddetin üç formu tanımlanmaktadır: ayrımcı, tanıklığa dayalı ve dağıtıcı. Ayrımcı epistemik şiddet, atık toplayıcıların atık yönetimi konusundaki bilgilerinin ve pratik becerilerinin değersizleştirilmesi; mesleklerinin ve mesleki deneyimlerinin insandışılaştırma ile zedelenmesi biçiminde kendini gösterir. Atık toplayıcıların seslerinin susturulması ve reddedilmesinde tanıklığa dayalı epistemik şiddet açığa çıkmakta, toplayıcıların bilen özneler olarak güvenilirliğini ve bilgi üretimine katılımını zayıflatmaktadır. Dağıtıcı epistemik şiddet; toplayıcıların resmi bilgi sistemlerinden sistematik olarak dışlanmasıyla sürdürülür ve katkılarını kabul etmeyen baskıcı yasal düzenlemeler tarafından pekiştirilir. Buna rağmen atık toplayıcılar epistemik direniş sergilemeyi sürdürmektedir. Bu tez, madun seslerin akademik ve politik tartışmalara dahil edilmesinin önemini vurgulayarak; kentsel madunluk ve yeni yoksulluk teorilerini epistemik şiddetle birlikte bağlamsallaştırarak literatüre katkıda bulunur. Çalışmanın vignette tekniğinden yararlanan metodolojik yaklaşımı, epistemik şiddet teorilerinin sahada çalışmayı güçleştiren doğası göz önüne alındığında, gelecekteki çalışmalar açısından yön gösterici olabilir.

Özet (Çeviri)

This thesis investigates the epistemic violence experienced by waste pickers in Türkiye, focusing on the intersection of informal labor and systemic marginalization. Epistemic violence, which refers to the harm inflicted on individuals in their capacity as knowers, is explored through the lived experiences of waste pickers who are often excluded from formal knowledge systems despite their crucial role in sustainable waste management. By combining fieldwork—including preliminary and in-depth interviews with waste pickers—with critical discourse analysis, this study identifies three primary forms of epistemic violence: discriminatory, testimonial, and distributive. Discriminatory epistemic violence manifests in the devaluation of waste pickers' extensive knowledge and practical skills, alongside the dehumanization of their profession and professional experiences. Testimonial epistemic violence emerges through the silencing and dismissal of waste pickers' voices, undermining their credibility and participation in knowledge production. Distributive epistemic violence is perpetuated by their systematic exclusion from formal knowledge systems, reinforced by oppressive legal regulations that fail to acknowledge their contributions. Despite these, waste pickers exhibit epistemic resistance by subverting formal knowledge systems. This thesis contributes to the literature on epistemic violence by contextualizing it within the frameworks of urban subalternity and new poverty, emphasizing the importance of including subaltern voices in academic and policy discussions. Given the methodological challenges of conducting fieldwork on epistemic violence, the methodological approach of this study, employing vignettes to elicit detailed narratives, offers an important framework for future research.

Benzer Tezler

  1. The subalterns speak: The periphery revolutionizes gender Apartheid Iran

    Madunlar konuşuyor: Çevre cinsiyet Apartheid İran'da devrim yapıyor

    MAHDIS ROSTAM ZADEH

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Felsefeİstanbul Bilgi Üniversitesi

    Kültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEYNEP TALAY TURNER

  2. The representation of trauma and gender-based violence in graphic narratives: Keum Suk Gendry-Kim's Grass, Una's Becoming Unbecoming and Katie Green's Lighter Than My Shadow

    Travma ve cinsel şiddetin grafik anlatılarda temsili: Keum Suk Gendry-Kim'in Grass'i, Una's Becoming Unbecoming'i ve Katie Green'in Lighter Than My Shadow'u

    ŞÜKRAN İLKAY AKARÇAY

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    İngiliz Dili ve EdebiyatıOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    İngiliz Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLYA YILDIZ BAĞÇE

  3. Episteme ve adalet ilişkisine dair bir inceleme

    A review of the relationship episteme and justice

    SEMA CEVİRİCİ ATİLLA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    FelsefeBursa Uludağ Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KASIM KÜÇÜKALP

  4. Covid-19 salgınının göçmenler üzerindeki sosyo-ekonomik etkisi

    The socio-economic impact of the Covid-19 pandemic on migrants

    SEDA NİZAMOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    EkonomiKocaeli Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLTEN DURSUN

  5. Covid-19 pandemisinin kadınlara sosyo-ekonomik yansımaları: Türkiye değerlendirmesi

    Socio-economic reflections of the covid-19 pandemic on women: Turkey assessment

    TÜLAY YELKEN ELDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    EkonomiTrakya Üniversitesi

    Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EBRU ZÜMRÜT BOYACIOĞLU