Geri Dön

Kalıcı kalp pili ve antiaritmik sistem implante edilen hastaların kardiyak cihaz ilişkili enfeksiyon oranları ve risk faktörleri

Cardiac device-associated infection rates and risk factors in patients with implanted permanent pacemaker and intracardi̇ac defibrillator

  1. Tez No: 892056
  2. Yazar: BİLGE NAZAR ATEŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER AKYÜREK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: İmplante edilebilir kardiyak cihaz enfeksiyonu, Cihaz enfeksiyonu insidansı, Cihaz enfeksiyonu risk faktörleri, Implantable cardiac device infection, Incidence of device infection, Risk factors for device infection
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

Kalıcı Kalp Pili İmplante Edilen Hastaların Kardiyak Cihaz İlişkili Enfeksiyon Oranları ve Risk Faktörleri Giriş: Kalıcı kalp pili ve implante edilebilir defibrilatörlerin tarihçesi ve teknolojik gelişmeleri, 1958'de ilk kez uygulanan kalıcı kalp pili implantasyonuyla başlamıştır. Bu teknoloji, zamanla antiaritmik cihaz implantasyonlarıyla birlikte 1980'lerde önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Günümüzde dünya çapında yılda 1,2-1,4 milyon adet kalp içi cihazın implant edildiği bilinmektedir. Bu artış, cihazların endikasyonlarının genişlemesiyle ve tekniklerin gelişmesiyle birlikte gerçekleşmiştir, ancak beraberinde çeşitli komplikasyonları da getirmiştir. Kalp içi cihaz ilişkili enfeksiyonlar, uzun dönem antibiyotik tedavisi gerektirebilir ve ciddi morbidite ve mortalite riski taşıyabilir. Bu enfeksiyonların önlenmesi, hastaların sağlığı için kritik öneme sahiptir. Çalışmamızın amacı, kliniğimizde implante edilen kalıcı kalp pilleri ve implante edilebilir defibrilatörlerin enfeksiyon oranını belirlemek, enfeksiyon geçiren hastalar üzerinde retrospektif bir analiz yaparak risk faktörlerini ve ilişkili etkenleri incelemektir. Metot: Ocak 2014 ile Aralık 2023 tarihleri arasında merkezimizde PM ve İKD implante edilen veya jeneratör veya lead replasmanı yapılan 2237 hastanın kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Dahil edilme kriterlerine uyan 2202 hasta ile analizler gerçekleştirildi. Hastaların karakteristik özellikleri (cinsiyet, yaş, eşlik eden hastalıkları, düzenli kullandıkları ilaçlar, geçirilmiş CABG veya kapak operasyonu), preoperatif biyokimyasal tetkikleri (açlık kan şekeri, glomerüler filtrasyon (GFR), C-reaktif protein (CRP)), tam kan sayımı, işlem öncesi uygulanan profilaktik antibiyotik çeşidi, geçici pacemaker gereksinimi, implante edilen cihazların özellikleri, işlem mevsimi, işlem ve radyasyon süresi, cilt kapama prosedürü, hematom gelişimi, erken yeniden girişim ihtiyacı, enfekte olan hastaların kan, sürüntü ve doku kültür sonuçları, görüntüleme verileri, hastalara uygulanan tedavi yöntemleri ve hastaların takiplerindeki klinik durumları arşivden hasta kayıtları taranarak kaydedildi. Bulgular: Hastaların %4,8'inde (113 hasta) cihaz ilişkili lokalize veya sistemik enfeksiyon tespit edilmiştir. Hastaların %66,7'si erkek, %33,3'ü kadındır. Yaş dağılımı ise %12,8'i 50 yaş ve altı, %19,2'si 51-60 yaş, %30,6'sı 61-70 yaş, %25,7'si 71-80 yaş, %11,7'si ise 81 yaş ve üstü şeklindedir. Cihaz ilişkili enfeksiyonlarla ilgili olarak yapılan analizlerde, önemli risk faktörleri belirlenmiştir. Tek faktörlü analizde yaş, pil türü, implante edilen lead sayısı, erken yeniden girişim, hematom ve işlem süresi gibi faktörlerin enfeksiyon riskini artırdığı bulunmuştur. Özellikle implante edilen cihazın KRT olması durumunda enfeksiyon riskinin 2.8 kat arttığı, implante edilen lead sayısının 3 olması durumunda 2.9 kat arttığı, erken yeniden girişim ihtiyacı olduğunda 3.6 kat arttığı ve hematom varlığında 5.4 kat daha fazla enfeksiyon görüldüğü saptanmıştır. Çok faktörlü analizde ise, hematom ve uzun işlem süresinin cihaz ilişkili enfeksiyon üzerinde bağımsız risk faktörleri olduğu belirlenmiştir. Redo vakalar için yapılan COX regresyon analizinde ise, implante edilen lead sayısı, erken yeniden girişim ihtiyacı, hematom, işlem süresi uzunluğu ve düşük EF (ejeksiyon fraksiyonu) değerinin cihaz ilişkili enfeksiyon riskini artırdığı gözlemlenmiştir. Sonuç: Cihaz ilişkili enfeksiyonların azaltılmasında ilk adım, uygun hasta seçimi ve uygun cihaz seçimidir. Mümkünse hasta için uygun olan en basit cihaz tercih edilmeli ve implantasyon mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilmelidir. İmplantasyon sırasında kanama kontrolü her aşamada titizlikle yapılmalı, yeniden girişim ihtiyacını azaltmak için elektrodların yerleşimi ve diyafragma stimülasyonu detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.

Özet (Çeviri)

Cardiac Device Associated Infection Rates and Risk Factors in Patients Implanted with Permanent Pacemaker and Antiarrhythmic System Background: The first permanent pacemaker was implanted in 1958, marking the beginning of the historical and technological advancements of implantable defibrillators and permanent pacemakers. The 1980s saw a major advancement in this technique with the implantation of antiarrhythmic devices. Approximately 1.2–1.4 million intracardiac devices are implanted globally each year, as of right now. Along with the growth of procedures and an expansion of the devices' indications, this increase has also brought with it a number of problems. Intracardiac device-associated infections pose a significant risk of morbidity and mortality and may necessitate long-term antibiotic therapy. The patients' health depends on the prevention of these infections. Our study's objectives were to ascertain the infection rate among patients who had implanted defibrillators and permanent pacemakers in our clinic, as well as to investigate risk factors and related variables through a retrospective analysis of patients who had infections. Method: From 2014 and 2023, we retrospectively analyzed the records of 2202 patients who had permanent pacemakers, antiarrhythmic devices, or generator and lead replacements at our center. The study included patients with specific characteristics, such as their gender, age, comorbidities, regular medications, and history of previous CABG or valve operation. Preoperative biochemical investigations were conducted, including measurements of fasting blood glucose, glomerular filtration rate (GFR), and C-reactive protein (CRP). Complete blood count was also performed. The type of prophylactic antibiotics administered before the procedure and the need for temporary pacemaker were also recorded. The attributes of the implanted devices, timing of the procedure, duration of the procedure and radiation exposure, method of closing the skin, occurrence of hematoma, necessity for early re-intervention, results of blood, swab, and tissue cultures from infected patients, imaging data, treatment approaches used for patients, and clinical condition of patients during follow-up were documented by reviewing the patient records stored in the archive. Results: All of 113 patients, accounting for 4.8% of the sample, were found to have either a localized or systemic infection associated to the device. The male patients accounted for 66.7% of the total, while the female patients accounted for 33.3%. The age distribution consisted of 12.8% of individuals aged 50 years or younger, 19.2% aged between 51 and 60 years, 30.6% aged between 61 and 70 years, 25.7% aged between 71 and 80 years, and 11.7% aged 81 years or more. Significant risk variables were observed in the analyses regarding device-related infections. The univariate analysis revealed that variables such as age, battery type, number of implanted leads, early re-intervention, haematoma, and procedure time were identified as factors that contribute to an increased risk of infection. Specifically, the likelihood of infection was 2.8 times higher when the implanted device was a CRT, 2.9 times higher when there were 3 implanted leads, 3.6 times higher when early re-intervention was necessary, and 5.4 times higher in the presence of a haematoma. Haematoma and raised procedure time were identified as independent risk variables for device-related infection in the multivariate analysis. The COX regression analysis for redo patients revealed that several factors, including the number of implanted leads, the requirement for early reintervention, the presence of haematoma, the duration of the procedure, and a low ejection fraction (EF), were associated with an elevated risk of device-related infection. Conclusion: Appropriate patient and device selection are the first steps in reducing device-related infections. The simplest device that is appropriate for the patient should be chosen whenever possible, and implantation should be performed as soon as possible. The placement of electrodes and diaphragmatic stimulation should be carefully evaluated to reduce the need for re-intervention, and bleeding control should be performed at every stage during implantation.

Benzer Tezler

  1. Kalıcı kalp pili bulunan diyabetik hastalarda pil ölçüm parametrelerinin zamana bağlı değerlendirilmesi

    Evaluation of time dependent of pacemaker measurements in diabetic patients with permanent cardiac pacemaker

    ATİKE NAZLI AKCİĞER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiMersin Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. AHMET ÇAMSARI

  2. Kalıcı kalp pili takılan hastalarda psikolojik dayanıklılığın yaşam kalitesine etkisi

    The effect of psychological resilience on quality of life in patients with permanent pacemaker

    ÜLKÜ GÜNER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HemşirelikÇukurova Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞAH KUMAŞ

  3. Kalıcı kalp pili implante edilmiş hastalarda gelişen atriyal fibrilasyon ile epikardiyal yağ arasındaki ilişki

    Relationship between epicardial fat and atrial fibrillation development in patients with permanent pacemaker

    YUSUF HOŞOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    KardiyolojiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULKADİR KIRIŞ

  4. Biküspit aort kapağı olan ciddi aort darlığı nedeni ile transkakater aortik kapak implantasyonu (tavi) yapılan hastalarda kalıcı kalp pili prediktörleri ve insidansı

    Incidence and predictors of permanent pacemaker after transcathater aortic valve implantion (tavi) in patients with severe aortic stenosis due to bicuspid aortic valve

    HAKAN SÜYGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    KardiyolojiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HACI AHMET KASAPKARA