The production and transformation of space: Dismantling the space of artistic production
Mekânın üretimi ve dönüşümü: Sanatsal üretim mekânının sökümü
- Tez No: 894321
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İFFET HÜLYA ARI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Sanat Tarihi, Architecture, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimari Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 121
Özet
Bu tez çalışması, mekânın sanat tarafından üretilmesi ve sanatın mekân tarafından üretilmesi ikiliğini şu soruları sorarak açmayı amaçlamaktadır: Mekân sanatsal üretim sürecine nasıl dâhil olmaktadır? Sanat, mekân içerisinde/tarafından üretilirken aynı zamanda mekânı da üretmekte ve dönüştürmekte midir? Bu kapsamda, sanat ve mekân arası bu ikili ilişkiyi incelemek üzere sanatsal üretimin mekânı olan sanatçı stüdyosu tezin odak noktasına konumlandırılmıştır. Kökeni 16. yüzyıl sanatçı envanterlerine kadar uzanan ve yüzyıllardır sanatçının yaşam ve çalışma mekânı olarak ilgi görmekte olan stüdyo, basitçe bir ressamın ya da sanatçının çalıştığı oda ya da mekân olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu kısa tanımlama sanatçı tarafından işgal edilen karmaşık bir üretim ve dönüşüm alanı olan stüdyonun özünü ortaya koymakta yetersiz kalmaktadır. Stüdyo bir keşif mekânıdır, sanatçının düşünme ve yansıtma mekânıdır, bazı durumlarda sanatçının mabedi ve mahrem mekânı iken bazı durumlarda ise bir sosyal merkezdir. Stüdyo miti, sanatçıların otoportreleri ve stüdyoya dair kendi temsilleriyle başlar ve daha sonra fotoğrafçıların sanatçıları stüdyolarında ziyaret ederek eylem halinde yakalamalarıyla devam eder. Yaratılan bu mit, stüdyoyu sanatçının yaratıcı eylemin seyriyle yüzleştiği özel ve gizemli bir sahne olarak benimser ve sanatçının yaratıcı bir deha olduğuna dair romantize edilmiş fikrini ortaya koyar. Stüdyo, zaman içinde muazzam bir dönüşüm geçiren sanatsal pratiğinin merkezinde yer alır. Stüdyo mekânı da bu pratiğe paralel olarak üretilmiş ve dönüştürülmüştür ve halen de bu sürekli dönüşüme tabidir. Modernden postmoderne, sanatçının stüdyosu mahremiyetten kamusallığa, yalnızlıktan kolektiviteye doğru evrilmiş ve dönüşmüştür. Bu tez, sanatsal üretimin merkezinde yer alan stüdyo mekânının bu üretim ve dönüşümünün izini sürmeyi ve stüdyodaki mekânsal ilişkilerin izini sürmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda tezin amacı, stüdyo mekânının atmosferini söküme uğratmak ve sanatçı stüdyosundaki mekânsal ilişkiler üzerine bir tartışma başlatmaktır. Burada sökmek kelimesi bileşenlerine ayırmak, dekonstürkte etmek anlamında kullanılmıştır. Nitekim, stüdyo mekânını esas oluşturan etkenlerin mekâna ait bu bileşenler yani mekânsal ilişkiler olduğu savunulmaktadır. Bu noktada, sanatçı stüdyoları üzerine halihazırda çok sayıda ve genişleyen bir literatür olduğunu hatırlatmak gerekir. Ancak, bu yayınların çoğu konuya sanat, sanat tarihi ve sanat teorisi disiplinlerinin perspektifinden yaklaşmakta ve sanat disiplini mimarlık disiplininden daha ağır basmaktadır. Bu tez kapsamında, stüdyo mekânı hem sanat hem de mimarlıkla ilgili kesişen interdisipliner bir alan olarak görülmektedir. Stüdyo mekânının mekânsal ilişkiler açısından oldukça potansiyelli olduğu ve sanat üretim mekânının mimarlık kuramı perspektifinden mekân bağlamında incelenmesinin sanat, mimarlık ve mekân arasındaki ilişkilere dair yeni söylemler ve konuya ilginç açılımlar üreteceği öngörülmüştür. Stüdyo mekânını bu disiplinlerarası odakta konumlandırarak, tezin birincil amacı mekânın sanatsal üretim sürecine nasıl dâhil olduğunu sorgulamak olmuştur. Bu disiplinlerarası bakış açısı, sanatsal üretimin, düşünmenin, sergilemenin, sanatçı imgesinin dönüşümünü ve mekânın tüm bunlara nasıl dâhil olduğunu anlamaya olanak tanır. Tezin Stüdyoda Mekânsal İlişkiler başlıklı bölümü, sosyoloji alanında tartışılan mekânsal kuramların mimarlık kuramı alanına aktarıldığı ve tartışıldığı yer olması nedeniyle kritik önem taşımaktadır. Bu bölümde mekânsal ilişkiler, Mekân ve Pratik, Mekân ve Kimlik ve Mekân ve Zaman olmak üzere üç odak noktası olarak ele alınmıştır. De Certeau'nun mekân tanımlamasında mekânı tek anlamlı ve sabit olmamasıyla yerden ayırır ve altını çizer,“Mekân pratik edilen bir yerdir”. Lefebvre ise mekânın üretimi üzerine olan üçlü teoreminde algılanan, tasarlanan ve yaşanan mekân üçlüsünü önerir ve mekânın algılanması, yaşanması ve üretilmesinin beden aracılığıyla olduğunu savunur. Lefebvre'in teorisinde mekânın üretilebilmesi için önce işgal edilmesi gerekir ve onu işgal eden de mekândaki öznenin bedenidir. Mekânı ürettiği öne sürülen bu sanatsal pratiğin tanımını da yapmak gerekir. Sanatsal üretim, bu alandaki malzemelerle keşif ve etkileşimi beraberinde getiren keşifsel ve açık uçlu bir süreç olarak tanımlanır. Mekânı üretiminde rol oynayan bu sanatsal üretim pratiği stüdyo tarafından çerçevelenir. Bu pratik, sanatçının mekânda bıraktığı izleri aracılığıyla mekânın her yerinde görünür ve belirgindir. Mekân, içinde yaşayanın pratiğiyle önce üretilir sonra da dönüşür. Mekân sakini diğer bir deyişle o mekânı işgal eden bireydir. Stüdyo örneğinde, yaratıcı bir birey olan sanatçı mekânın sakini/işgalcisi konumundadır. Mekânın sakini olarak görülen sanatçı, atölyenin içinde nefes alır, hareket eder, yaşar ve çalışır. Stüdyo mekânının sanatçı için son derece özel ve kişisel bir alan olması nedeniyle stüdyo içindeki özne-mekân-nesne ilişkilerini kavramaya yönelik bir bakış açısı sunmak önem taşır. Stüdyo, sanatçının sanatsal kimliği ve sanat eserinin bağlamına ilişkin bilgi verir. Sanatçının sanatını ürettiği mekân da sanat eserini biçimlendirmekte, bir parçasını oluşturmakta ve sanatçı öznesi- kimliğiyle bütünleşmektedir. Sanat eseri yaratılırken hem sanatçının hem de mekânın kimlikleri de eş zamanlı olarak inşa edilmektedir. Führ; özne-mekân ilişkisine Perrault'ın tanımlamasında öznenin yalnızca üreterek değil fakat aynı zamanda algılayarak, düzenleyerek ve içinde ikamet ederek, otorite ya da yaratıcı olduğuna dikkat çeker. Grosz, mekânı sakinleri tarafından işgal edilen ve sürekli dönüşüm halinde olan, nesnelerin, öznelerin ve aralarındaki ilişkilerin yapılandırıldığı ve konumlandırıldığı yer olarak açıklar. Stüdyo mekânının öznesi olan sanatçı, içinde ikamet ederek ve sanatsal üretim yaparak mekânın da üreticisi konumuna düşer. Bu noktada mekân ve sanat eserinin eşzamanlı olarak birbirlerini üretmesiyle sonuçlanan bu ikili ilişki, mekân ve sanat eseri arasındaki sınırların bulanıklaşmasına ve mekânın sanat eseri konumuna düşmesine yol açar. Bu mekânsal ilişkileri sonuca bağlarken mekânın zaman boyutu vurgulanmaktadır, çünkü stüdyo pratikleri sanatçının bir zaman dilimine yayılmış bedensel karşılaşmalarıdır ve zaman-mekân ilişkileri tezde kritik bir pozisyona sahiptir. Mekân ve zaman arasındaki ilişki iki farklı olgu üzerinden incelenir: mekânsal yerleşim ve mekânsal dönüşüm. Mekânın sakini, içinde bulunduğu zaman aracılığıyla matematiksel mekânı yaşanılan mekâna dönüştürür. Geometrik mekân, zaman ve onun yarattığı ilişkilerle yaşanılan mekân haline gelir. Sanatçının stüdyosuna farklı bir açıdan bakıldığında, zamansal sürekliliğinin ve sanatsal dönemler boyunca nasıl dönüştüğünün izini sürmemize izin verir. Bu nedenle; sanatçılar ve mekânları arasındaki özgün mekânsal ilişkilerin mimari mekân ölçeğinden yakından incelenmesi, sanatçılar ve stüdyolarından somut örnekler vererek bu dönüşümü daha okunabilir kılmak kritik önem taşır. Stüdyodaki bu mekânsal ilişkilere değindikten sonra, bu mekânsal ilişkilerin geniş bir zaman dilimindeki evrimini örnekler üzerinden incelemek için sırasıyla modernist, postmodern ve çağdaş sanatçıların stüdyoları incelenmiştir. Sanatçılar ve stüdyolarından oluşan bu seçki, modernizmden günümüze sanatsal üretim mekânlarını kapsamaktadır ve her bir örnek sanatçının o mekânla olan özgün ilişkisini anlatmak üzere seçilmiştir. Amédée Ozenfant, Georgia O'Keeffe ve Piet Mondrian'ın stüdyoları modernist stüdyo örnekleri olarak, sanatçı Antony Gormley'in ve Anish Kapoor'un stüdyoları çağdaş stüdyo örneği olarak sunulmuş, Jackson Pollock ve Kurt Schwitters gibi daha birçok sanatçının stüdyoları da çalışma boyunca sergilenmiştir. Tezin post-stüdyo bölümünde ise postmodern ve çağdaş sanatçılar olarak, çalışmaları enstalasyon sanatı, kavramsal sanat ya da çağdaş sanat olarak kategorize edilen alanlarda üretim yapan sanatçılar örnek olarak verilmiştir. 1960'larda sanatta post-stüdyo pratiklerinin ortaya çıkmasıyla birlikte sanat ve mekân arasındaki ilişkinin oldukça farklı bir doğrultuda ilerlemesiyle birlikte sanatçıların stüdyo mekânlarıyla kurdukları ilişkileri ve haliyle stüdyodaki mekânsal ilişkiler bir devrim niteliğinde dönüşümler geçirmiştir. Son olarak çağdaş sanatçı stüdyosu, sanatçı Antony Gormley'in ve Anish Kapoor'un stüdyoları üzerinden tanıtılmış ve stüdyonun modernden postmoderne ve son olarak da çağdaş zamana olan dönüşümü tamamlanmıştır. Çağdaş sanat üretim ortamına bakıldığında, mekândaki yalnız yaratıcı aktörün dış dünyaya kapılarını kapattığı gizemli ve romantize edilmiş bir stüdyo mekânının aksine kollektif çalışmanın ve kamusal mekânların hakim olduğu stüdyo mekânları doğmuştur. Bununla birlikte, stüdyo olgusu çağdaş sanat üretim ortamında hala geçerliliğini devam ettirmektedir. Sanatçıların günümüzde sanatsal üretim için bir stüdyoyu işgal etmesi devam etmekle birlikte, çağdaş sanatla birlikte stüdyo mekânı çok daha akışkan ve ucu açık bir fikre evrilmiş ve mekân-özne arası ilişkiler biçim değiştirmiştir.
Özet (Çeviri)
This thesis explores the duality of the production of space by art and the production of art by space by asking the following questions: How is space involved in the process of artistic production? Does art also produce and transform space while being produced in/by it? Studio, which can be traced back to 16th-century artist inventories, originates from the Latin word studium and is defined as a room or a space where a painter or an artist works. However, this simple definition is insufficient to deliver the essence of the studio: a complex space of production and transformation occupied by the artist. A studio is a space of discovery, a space artist gets to reflect, a microcosm of an artist's work, a sanctuary, a revelatory, a laboratory, a social hub… The myth of the studio begins with the artist's self-portraits and their representations of the studio and later continues with photographers capturing artists in action in their studio. The aim of this thesis is to dismantle the atmosphere of the studio space and to raise a discussion on the spatial relations in the artist's studio. In this pursuit, an interdisciplinary approach to literature research has been followed comprehensively. Resources such as art history and art theory books, photographs, artist biographies, and autobiographies have been used very effectively, in addition to essential architectural theory and sociology publications which lay the foundation of this thesis, to gain more insight into the cosmos of the artist. As De Certeau states,“Space is a practiced place”. Lefebvre declares that the perception, living, and production of space are through the body. Grosz explains space as being occupied by its inhabitants and how it is constantly in transformation, where objects, subjects, and their relations are structured and positioned. In the space of artistic production, also known as the artist's studio, space is produced as a result of the artist's actions and body movements while practicing art. The artist is the subject, and the artwork is the object which carries traces of its space and time. The artist's studio consists of many complex spatial relations that have been broken down into three focuses: Space and Practice, Space and Identity, and Space and Time. The section on space and practice focuses on the two far ends of the creative process, the dialectics of thinking and making. In some cases, while the studio is the space of absorption, an intellectual site, it is also the space for taking action and participating in craftsmanship. How this tension is reflected in the architectural space is found to be exciting and worthy of investigation. Secondly, the relations of space with the subject and the object within the studio require immense attention since it is an artist's highly private and personal space. As the artwork is being created, the identities of both the artist and the space are also being created and transformed simultaneously. Thirdly, the time aspect of space is highlighted as studio practices are the bodily encounters of the artist expanded into a timeframe, and time-space relations are essential for this subject. Finally, post-studio practices are introduced as a shift in the comprehension of the spaces that artists work in. The studio space undergoes changes over time, from modernism to postmodernism, eventually to the contemporary era. What it means to be in the studio has profoundly evolved and changed with the appearance of post-studio practices in art in the 1960s. As for contemporary studios, with many artists escaping their studios today, there are many variations of a studio and a more comprehensive selection of examples. Nevertheless, it is to be seen that the studio space is still a relevant topos and an essential space for contemporary artists. The spatial relations of the studio are revisited, this time encompassing contemporary studios and their extensions.
Benzer Tezler
- Geçici kamusal mekanın dönüşümü: Semt pazarları üzerine ritimanalitik bir değerlendirme
Transformation of temporary public space: A rhythmanalitic evaluation on district bazaars
ENES KELEŞMEHMET
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NESİP ÖMER EREM
- Socio-spatial disparities: The production of marginality within urban space of Tehran (1963-1979)
Sosyo-mekansal eşitsizlikler: Tahran kentsel mekanı içinde marjinallik üretımı (1963-1979)
PARIA VALIZADEH
Doktora
İngilizce
2018
MimarlıkOrta Doğu Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜVEN ARİF SARGIN
- Kolektif hafıza bağlamında kamusal mekan ve gündelik yaşamın değişimi üzerine bir değerlendirme: İzmir Konak Atatürk Meydanı
An evaluation on the change of public space and daily life in the context of collective memory: İzmir Konak Atatürk Square
BETÜL AYBÜKE MERAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLDEN DEMET ORUÇ ERTEKİN
- Rethinking urban transformation and contested spaces: The case of Diyarbakir
Kentsel dönüşümü ve mücadele alanlarını yeniden düşünmek: Diyarbakır örneği
RONAY BAKAN
- Erken Cumhuriyet Dönemi(1923-1950) meydanlarının form, estetik ve işlev bağlamında değerlendirilmesi
Evalution of Early Republic Period squares(1923-1950) in terms of form, aesthetics and function
ELİF AĞAOĞLU YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiKentsel Tasarım Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HANDAN TÜRKOĞLU