Geri Dön

Usability of mobile applications: A conceptualization and instrument development study based on Apple human interface guidelines

Mobil uygulamaların kullanılabilirliği: Apple insan arayüzü yönergelerine dayalı bir kavramsallaştırma ve enstrüman geliştirme çalışması

  1. Tez No: 894735
  2. Yazar: KÜBRA ÇETİN YILDIZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ÇİĞDEM ALTIN GÜMÜŞSOY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Endüstri ve Endüstri Mühendisliği, Industrial and Industrial Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Endüstri Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 117

Özet

Gelişen teknoloji ile birlikte akıllı telefonlar da insanların hayatının vazgeçilmez bir parçası durumuna gelmiştir. Öyle ki akıllı telefon kullanıcı sayısı sürekli olarak artış göstermektedir. Akıllı telefonlarda sunulan ve insanların günlük hayatını önemli ölçüde kolaylaştıran mobil uygulamaların da bu hızlı gelişimdeki payı oldukça büyüktür. Akıllı telefonların ilk kullanılmaya başlandığı zamanlarda arama yapma, yazılı veya görsel ileti gibi kısıtlı kabiliyeti vardı. Fakat teknolojideki ilerleme ile birlikte akıllı telefonların kabiliyetleri de artmış, çok çeşitli mobil uygulamalar geliştirilmiştir. Bu mobil uygulamalar sayesinde insanlar birçok günlük hayat aktivitesini gerçekleştirebilmekte ve yönetebilmektedir. Mobil uygulamalar aracılığıyla akıllı telefonlar, hastane randevusu almaktan finansal işlemlere, iletişimden haberleşmeye, eğitim öğretim faaliyetlerinden müzik dinleme ve oyun oynama gibi hedonik faaliyetlere kadar çok geniş bir hizmet yelpazesi sunmaktadırlar. Mobil uygulamalar insanların hayatını kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda kısıtlı kaynaklarını da daha verimli bir şekilde kullanabilmelerine yardımcı olur. Örneğin e-devlet mobil uygulamaları çalışan bir bireyin iş yerindeyken çeşitli kamu hizmetlerini daha az fiziksel çaba ve zaman harcayarak gerçekleştirebilmesine olanak sağlar. Akıllı cihazların ve dolayısıyla mobil uygulamaların en önemli avantajlarından biri de bütün kullanım koşullarında ve sürekli olarak erişilebilir olmalarıdır. Böylelikle taşınabilir bir aygıt olan akıllı telefonların sunmuş olduğu mobil uygulamalara da kullanıcıların erişimi bilgisayar gibi cihazlar ve onların sunmuş olduğu hizmetlere ulaşmaktan daha kolaydır. Fakat mobil uygulamaların çok çeşitli kullanım ortamlarında kullanılması mobil uygulamalara yönelik kullanılabilirlik çalışmalarını zorlaştırabilmektedir. Kullanıcılar nerede ve ne zaman olursa olsun bir mobil uygulamanın sunmayı taahhüt ettiği hizmetten sorunsuz bir şekilde yararlanabilmeyi bekler. Eğer başarısız olurlarsa mobil uygulama kullanım deneyimine yönelik memnuniyet hissi ve hatta kullanıma devam etme niyeti olumsuz yönde etkilenebilir. Ayrıca mobil cihazların küçük ekran boyutuna sahip olması taşınabilir olması yönüyle avantajlı olsa da mobil uygulama arayüz tasarımcıları açısından zorlayıcı olabilmektedir. Kısacası mobil uygulamaların taşınabilir bir yapıya sahip olması ve çok çeşitli bağlamlarda kullanılabilmesi kullanıcılar açısından faydalı ve hatta kullanıcıları mobil uygulamalara bağlayan özelliklerdir. Fakat bu özellikler aynı zamanda mobil uygulama geliştiricilerini zorlayan ve mobil uygulama kullanılabilirliği açısından dikkatli bir şekilde üzerinden durulması gereken hususlardır. Mobil uygulamaların kullanımının giderek yaygınlaşması ve akıllı telefonların teknoloji ile paralel olarak sürekli gelişen yapısı da mobil uygulamaların tasarımını karmaşık hale getirmektedir. Tüm bu zorluklar ve mobil uygulamaların sunduğu hizmetlerin kullanıcılar tarafından verimli bir şekilde kullanılabilmesi kaygısı mobil uygulamaların kullanılabilirliğine yönelik çalışmaları hızlandırmıştır. Başlangıçta, mobil uygulama kullanılabilirliği ile ilgili çalışmalar, web sitesi kullanılabilirliği ile ilgili önceki çalışmalardan evrilmiştir. Ancak web siteleri hem fiziksel olarak hem de kullanım bağlamı açısından mobil uygulamalardan oldukça farklı olduğu için mobil uygulamaların kullanılabilirliği ayrıca ele alınmalıdır. Mobil uygulama kullanılabilirliğine yönelik literatürdeki çalışmaların önemli bir kısmının da ya tek bir kullanılabilirlik kriterine ya da mobil sağlık, mobil ticaret, mobil öğrenme, mobil seyahat, mobil alışveriş, mobil bankacılık ve mobil reklamcılık gibi yalnızca tek bir mobil uygulama türüne yönelik çalışmalar olduğu görülmüştür. Bu çalışmalar belirli bir tür mobil uygulamaya yönelik kullanılabilirliğin değerlendirilmesinde faydalı olmasına rağmen tüm mobil uygulama geliştiricilerine hitap etmemektedir. Bu nedenle, mobil uygulamaların kullanılabilirliğini etkileyen öznitelikleri spesifik olarak araştıran ve ortaya koyan, tüm mobil uygulama türlerine uygulanabilecek kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Kapsamlı bir kavramsallaştırma ve anket aracı geliştirmenin avantajı, mobil uygulamanın kullanılabilirliğine ilişkin bütüncül bir bakış açısı sağlamasıdır. Bu tez çalışması, pazara liderlik eden iki mobil uygulama sağlayıcısından biri olan Apple'ın insan arayüzü yönergelerine dayalı bir kavramsallaştırma ve anket aracı geliştirme çalışmasıdır. Bu çalışmada, kavramsallaştırma ve anket aracı geliştirme için üç adımlı bir metodoloji takip edilmiştir: yapıların kavramsallaştırılması, ölçeğin geliştirilmesi ve geliştirilen ölçeğin ölçüm özelliklerini değerlendirmesi. İlk aşamada, yapıların kavramsallaştırılması için Apple'ın insan arayüzü yönergeleri açık ve eksenel kodlama prosedürünün temel kaynağı olarak alınmış ve satır satır incelenerek açık kodlardan oluşan ilk matris oluşturulmuştur. Tamamen nitel verilerden oluşan bu açık kod matrisi daha sonra sekiz kez daha incelenmiş ve açık ve eksenel kodlama prosedürleri uygulanmıştır. Açık kodlar benzerlik ve farklılıklarına göre gruplandırılmış böylece kategoriler ve alt kategoriler oluşturulmuş, oluşturulan kategoriler kendi alt kategorileri ile eksenel olarak ilişkilendirilmiş ve matris nihai halini almıştır. Son haline getirilen matris 16 eksenel kod, 29 alt kategori ve 92 açık koddan oluşmaktadır. Kavramsallaştırılan yapılar hızlı başlatma, markalaşma, yönlendirme, iş birliği, içerik, arama, gizlilik, grafikler ve animasyonlar, realizm, kontrollerin açıklığı ve güvenilirliği, efor minimizasyonu, tutarlılık ve standardizasyon, özlü ve kullanıcı merkezli dil, geri bildirim, navigasyon ve geçişler olmak üzere 16 adettir. Daha sonra kavramsallaştırılan yapıların literatür ile ilişkisi incelenmiştir. Metodolojinin ikinci aşaması olan ölçeğin geliştirmesi aşaması kendi içerisinde alt bölümlere ayrılmaktadır. Öncelikle bir önceki bölümde oluşturulan açık kodlardan ve ilgili literatürden yararlanılarak 16 kavramsal yapıyı ölçen ve 113 kriterden oluşan bir başlangıç kriter havuzu oluşturulmuştur. Sonrasında oluşturulan bu ilk kriter havuzunun katılımcılar tarafından kolayca cevaplanabilir olması, belirsiz ve anlaşılması güç kriterlerin elimine edilebilmesi ve toplanan verideki hatanın en aza indirilebilmesi için sırasıyla görünüş geçerlilik kontrolü, pilot çalışma ve içerik geçerlilik analizleri gerçekleştirilmiştir. Görünüş geçerlilik kontrolüne 5 akademik personel ve 4 yüksek lisans/doktora öğrencisinden oluşan 9 kişi katılım göstermiştir. Bu aşamada katılımcılardan belirsiz buldukları, anket aracından çıkarılması gerektiğini düşündükleri veya yeniden ifade edilmesi gerektiğini düşündükleri kriterleri belirtmeleri istenmiştir. Ayrıca kriterlerin yeniden ifade edilmesi konusundaki önerileri de alınmıştır. Görünüş geçerlilik kontrolü aşamasından sonra güncellenen kriter havuzu kullanılarak hedef kitleyi temsil eden bir grup katılımcı ile pilot çalışmaya geçilmiştir. Pilot çalışma anket aracının bir ön değerlendirmesi olarak, ana popülasyonu temsil eden 39 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Bu ön çalışma ile anket aracındaki kriterlerin tüm katılımcılar tarafından anlaşılabilmesi adına nasıl düzenlenmesi gerektiği ve anket aracının tasarımı konusunda faydalı geri bildirimler alınması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda kullanıcılardan anketi doldururken kendilerine sunulan bazı sorulara cevap aramaları ve kriterler ve anket aracı ile ilgili geri bildirimlerde bulunmaları istenmiştir. Pilot çalışma aşamasında güncellenen kriter havuzu ile son aşama olan içerik geçerlilik kontrolüne geçilmiştir. Bu aşamada, görünüş geçerlilik kontrolünün aksine katılımcıların uzman olması gerekli değildir ve daha fazla katılımcı ile gerçekleştirilir. İçerik geçerliliği, ölçülmek istenen yapının kriterler ile ne derece iyi ölçüldüğünün istatistiksel olarak gösterilmesini sağlar. Son olarak içerik geçerlilik kontrolü için literatürde sıklıkla kullanılan ve her bir kriterin yalnızca bir kavramsal yapıya atanması ile gerçekleştirilen bir yöntem kullanılmıştır. Bunun için 40 katılımcıdan veri toplanmış ve toplanan veriler ile her bir kritere yönelik iki indeks hesaplanmıştır. Her bir kriterin indeks değerlerinin literatürde önerilen eşik değeri geçip geçmediği incelenmiş ve bu inceleme sonucunda eşik değerin altında olan kriterlerin anket aracında çıkarılması veya yeniden ifade edilmesi hususu titizlikle incelenmiştir. Tüm analizler sonucunda nihai kriter havuzunda16 kavramsal yapıyı temsil eden 69 kriter bulunmaktadır. Metodolojinin son aşamasında geliştirilen anket aracının ölçüm özellikleri keşfedici ve doğrulayıcı analizler ile değerlendirilmiştir. Bunun için iki aşamalı bir veri toplama süreci olmuştur. İlk toplanan veri ile faktör yapısı keşfedilmiş, ikinci veri ile de keşfedilen faktör yapısı doğrulanmıştır. Anketler en yaygın kullanılan mobil uygulama türlerinden biri olan ve toplumun geniş bir bölümüne hitap eden sosyal medya kullanıcılarına yönelik toplanmıştır. Bu doğrultuda, Türkiye'de son yıllarda sıklıkla kullanılan sosyal medya uygulamalarından Facebook, Instagram, Twitter ve YouTube kullanıcılara seçenek olarak sunulmuş ve en çok kullandıkları sosyal medya uygulamasını seçmeleri istenmiştir. Anket soruları katılımcıların en çok kullandıkları sosyal medya uygulamasına göre revize edilerek katılımcıların önüne sunulmuştur. İlk aşamada 476 kullanılabilir anket verisi ile açıklayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiş ve sonuçta metodolojinin ilk aşamasında kavramsallaştırıldığı gibi 16 faktör yapısı keşfedilmiştir. Ayrıca kavramsal yapıların iç güvenilirlikleri de test edilmiştir. Bu aşamada 2 kriter ait oldukları düşünülen faktöre atanmadıkları için anket aracından çıkarılmıştır ve doğrulayıcı analizlere 16 kavramsal yapıyı temsil eden 67 kriter ile geçilmiştir. Keşfedici analizde toplanan veriden farklı katılımcılarla gerçekleştirilen ikinci anket çalışması sonucu 583 kullanılabilir anket verisi elde edilmiştir ve doğrulayıcı analizlere geçilmiştir. Doğrulayıcı analizlerde öncelikle ilk aşamada keşfedilen faktör yapısı doğrulanmıştır. Sonrasında sırasıyla kavramsal yapıların iç güvenilirliği, tek boyutluluğu, ayırt edici geçerliliği ve ölçüm modelinin uyum indeksleri incelenmiştir. Ölçme aracında yer alan kavramsal yapıların geçerliğinin kanıtlanmasındaki son aşama nomolojik geçerlilik aşamasıdır. Bu aşamada geliştirilen araçla teorik olarak ilişkili olduğu düşünülen değişkenler ile ölçme aracındaki kavramsal yapılar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olup olmadığını incelenir. Bu doğrultuda, yapısal modelin uyum indeksleri ve ölçekteki kavramsal yapıların memnuniyet ve kullanıma devam etme niyeti üzerindeki etkileri incelenmiştir. Sonuçlar incelendiğinde mobil uygulamaların kullanılabilirliğine dair geliştirilen ölçeğin, memnuniyet yapısındaki değişkenliğin yönlendirme, iş birliği, içerik, arama, grafikler ve animasyonlar ne navigasyon kavramsal yapıları tarafından %49,3 açıklanabildiğini; kullanıma devam etme niyeti yapısındaki değişkenliğin de hızlı başlatma, markalaşma, kontrollerin açıklığı ve güvenilirliği, efor minimizasyonu, özlü ve kullanıcı merkezli dil, navigasyon ve geçişler kavramsal yapıları tarafından %57,7 açıklanabildiğini göstermektedir. Mobil uygulama kullanılabilirliği kavramsal yapıları ile memnuniyet ve kullanıma devam etme niyeti yapıları arasındaki anlamlı ilişkiler, geliştirilen anket aracının uygulanabilirliğine dair kanıt sağlamaktadır.

Özet (Çeviri)

Smartphones and their services make people's lives much more accessible and enable them to use their limited resources more effectively. With the advancement in technology, the capabilities of smartphones have also increased, and several mobile applications have been developed. Through these mobile applications, people can perform and manage many activities, from making hospital appointments to financial transactions, communication, and educational activities. For instance, mobile e-government applications enable various public services to be performed with a single click with less physical effort. Being available at any time and from any location is one of the most important advantages of mobile applications. The portability of mobile devices and their suitability for a variety of user settings are important features for users. Users always expect to be able to seamlessly enjoy the service a mobile application promises to deliver. However, the use of mobile applications in a wide range of usage environments and some physical constraints, such as small screen sizes, are the factors that complicate usability studies for mobile applications. The ever-evolving nature of smartphones, in parallel with developed technology, also complicates the design of mobile application interfaces. All these difficulties and the continued widespread use of mobile applications have accelerated the studies related to mobile application usability. Initial studies on mobile application usability were derived from previous studies on website usability. However, the characteristics of websites differ from mobile applications in terms of the devices they are used and the usage environment. Therefore, the usability of mobile applications should be handled individually. In the literature, an essential part of the studies on mobile application usability focus on only one type of mobile application, such as mobile health, mobile commerce, and mobile learning. These studies are helpful in evaluating usability for a particular type of mobile application. On the other hand, this study provides a comprehensive usability model that may be used in the design and evaluation phases of any kind of mobile application by software developers. Furthermore, the developed survey instrument based on the mobile application usability concepts evolved may be used to understand the significant factors in the usability assessment of mobile applications from the users' perspective. In this study, a three-step formal methodology was used to conceptualize and develop a survey instrument: conceptualizing the constructs, developing the scale, and evaluating the measurement properties. In the first stage, the first matrix of open codes was created by examining Apple's human interface guidelines line by line, which was taken as the main source of the open and axial coding procedure for the conceptualization of constructs. This open code matrix, consisting entirely of qualitative data, was then examined eight more times and open and axial coding procedures were applied. The finalized matrix consists of 16 axial codes, 29 subcategories, and 92 open codes. Sixteen constructs are conceptualized, namely instant start, branding, orientation, collaboration, content, search, privacy, graphics & animations, realism, control obviousness & reliability, effort minimization, consistency & standardization, concise & user-driven language, feedback, navigation, and transition. In the second stage, an initial item pool consisting of 113 items measuring 16 constructs was created by making use of the open codes created in the previous section and the relevant literature. The initial version of the items was screened with a procedure. First, a face validity check was performed to eliminate vague items. Then the survey items were applied to real users with a pilot study, and a content validity check was performed to validate the items. As a result of analyses, 69 items representing 16 constructs were revealed to evaluate the measurement properties of the scale. At the final stage, the measurement properties of the developed survey instrument were evaluated with exploratory and confirmatory analyses. The factor structure was discovered with the first collected data (n1=476), and the discovered factor structure was confirmed with the second data collected with different participants(n2=583). The target audience of these survey studies is social media mobile application users, which is one of the most widely used mobile application types and appeals to a large part of society. In the exploratory analysis, two items with factor loadings lower than the threshold value were excluded from the item pool. Confirmatory analysis was performed with 67 items representing 16 constructs to validate the constructs and their corresponding items revealed with explanatory analysis. The internal reliability, convergent validity, discriminant validity and fit indices of the measurement model were examined, respectively. Finally, for the nomological validity of the developed scale, the fit indices of the structural model and the effects of constructs on satisfaction and continued intention to use were examined. The results show that the scale developed for mobile application usability explains a significant part of the variability in satisfaction and continued intention to use. In addition, the significant relationships between mobile application usability constructs and satisfaction and continued intention to use provide evidence for the applicability of the developed survey instrument.

Benzer Tezler

  1. Conceptualisation and instrument development for mobile application usability based on android operating system

    Androıd işletim sistemi bazında mobil uygulama kullanılabilirliği için kavramsallaştırma ve enstrüman geliştirme

    ABDULLAH EMİN KAZDALOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇİĞDEM ALTIN GÜMÜŞSOY

  2. Mobil haber uygulamalarının kullanılabilirliği ve tercih sebeplerinde kullanılabilirliğin etkisi

    The usability of mobile news applications and the impact of reasons for preference

    BURCU UTKU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Bilim ve TeknolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Enformatik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEHER BAŞLIK

  3. Mobil uygulamaların kullanılabilirliği ve kullanıcı deneyimi

    Usability of mobile applications and user experience

    EZGİ ÇATORİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiYıldız Teknik Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELÇUK ÇEBİ

  4. Usability of mobile application: The comparison of the user satisfaction based on the task completion time

    Mobil uygulama kullanılabiliriği: Görev tamamlama süresine göre kullanıcı memnuniyeti karşılaştırılması

    EMRE YILMAZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Yönetim Bilişim Sistemleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMÜR AKDEMİR

  5. Examining usability of the money transfer flow in mobile banking: Initial reflections of literate users

    Mobil bankacılıkta para transferi sürecinin kullanılabilirliğinin incelenmesi: Okuryazar kullanıcıların ilk değerlendirmeleri

    MUHAMMED MURAT ÇETİN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    BankacılıkYaşar Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SELEN DEVRİM ÜLKEBAŞ TÜZEN