Eclectic Approaches of Paul Hindemith as exemplified in his Sonata for Two Pianos
Paul Hindemith'in İki Piyano İçin Sonat'ında örneklenen eklektik yaklaşımları
- Tez No: 896650
- Danışmanlar: DOÇ. DR. JERFİ AJİ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Müzik, Music
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Müzik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Müzik Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 95
Özet
Paul Hindemith, 20. yüzyılın en önemli ve üretken bestecilerinden biri olmanın yanı sıra, müzik tarihinde icracı, orkestra şefi, besteci, teorisyen ve ilham verici bir öğretmen olmayı bir araya getirmeyi başaran ender figürlerden biridir. Hindemith'in hayatı boyunca bestelemiş olduğu eserler neredeyse tüm enstrümanların repertuarına katkıda bulunmuştur. Bunun yanı sıra, Hindemith'in kompozisyon paleti çok geniş bir alanı kaplamaktadır; geç romantik bir dilde yazmaya başlayan Hindemith, daha sonra Neue Sachlichkeit (Yeni Nesnelci Tavır), ardından Gebrauchmusik (İşlevsel Müzik), onu takiben son derece kromatik bir kontrapuantal yazıyla bezenmiş Neo-Barok stilde eserler üretmiş ve son döneminde de kendinin geliştirdiği armoni anlayışıyla Neo- Klasik tarzda yapıtlar bestelemiştir. Her ne kadar Hindemith'in 1922 yılına kadar üretmiş olduğu eserleri birçok müzikolog tarafından eklektik olarak adlandırılsa da daha geç bir dönemini kapsayan 1942 yılında bestelemiş olduğu İki Piyano Sonatı birçok eklektik ögeye sahiptir. Beş bölümden oluşan bu eserde Hindemith, birçok stili biraraya getirmeyi başarmış ve bu eklektik yaklaşımıyla yirminci yüzyıl piyano dağarcığına son derece etkili bir eser bırakmıştır. Tezin ilk bölümü olan giriş kısmında Paul Hindemith'in 1930'ların sonlarında olgunlaştırdığı kendine has armonik anlayışının izdüşümüyle eserlerini yazarken aradığı yeni yollar ve bunlara neden olabilecek sebeplere kısaca değinilmekte ve tezin amacı, literatüre katkısı, orijinalliği ve potansiyel etkisine dair düşüncelere yer verilmektedir. İkinci bölümde Paul Hindemith'in biyografisi altı döneme ayrılarak, bu dönemlerle ilgili öz ve önemli sayılabilecek olaylara yer verilmiştir. Ardından Hindemith'in kompozisyon tarzı genel olarak değerlendirilmiş ve izlediği yöntemlerle bestelemiş olduğu önemli eserler örneklenerek açıklanmaya çalışılmıştır. Paul Hindemith'in yalnızca bir müzisyen değil aynı zamanda da bir düşünür olması fikriyle kendisinin felsefi yaklaşımı ve bu yaklaşımın oluşmasında önemli yere sahip olan iki düşünür Augustine ve Boethius'un yer aldığı bölüm, Hindemith'in müziğe, bestelemek eylemine ve müzisyenliğe bakış açısını anlamak açısından doğru okunması gereken bir bölümdür. Bu bölüm Hindemith'in yazmış olduğu A Composer's World adlı kitabından alıntılar yaparak, bestecinin müzikal düşüncelerinin ve eserlerinin temelini oluşturan sonsuz (ebedi) eser yaratma düşüncesiyle Augustine ve Boethius'un fikirlerinden nasıl yararlandığını anlatmaya çalışmaktadır. Teknik ve ruhani mükemmelliğe erişmeye çalışan bir besteci olarak Hindemith, geçmişin mirasına ve geleneklerine hiçbir zaman sırtını dönmemiştir. Üçüncü bölümde eklektizm kelimesi ve kökeni üzerine öz bir açıklama yapılarak, müzikte eklektizmin anlamı, polistilizmden farkı ve çeşitli müzikologların eklektizm ile ilgili düşüncelerine yer verilmiştir. Hindemith'in eklektik stilde bestelemiş olduğu en önemli eseri sayılan Suite 1922'in bölümleri örneklenerek, birçok stil ile olan etkileşimleri anlatılmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölüm, Hindemith'in İki Piyano Sonat'ının belirli pasajlarına odaklanarak, eserin hem geçmişi hem de geleceğinden teknik ve stilistik paralellikleri ve etkileri örneklemeye çalışmaktadır. Hindemith'in Glockenspiel olarak adlandırdığı ilk bölümün giriş kısmındaki açılış akorlarını izleyen üç sesli kanonu, kromatik xvii yoğunluklu otuz ikilik notalardan oluşmakta ve bu pasaj Barok klavsen, lut ve org müzik yazısını andıran doğaçlama bir yazı stiline sahiptir. Hindemith bu pasajda kullandığı yazı stiliyle Barok Dönem'de yazılmış olan toccata, prelüd ve fantezilere atıfta bulunmaktadır. Aynı bölümün ilerleyen ölçülerinde yine tamamen otuz ikilik notalardan ve tekrarlayan üç sesten oluşup, devam eden pasaj ile Hindemith, hem Minimalist stilde yazılmış, hem de kanon, passacaglia ve chaconne gibi eski formların geleneği sayılan ostinato ve bas melodili eserleri yansıtan bir yazıyla iki farklı stile de gönderme yapmayı başarmıştır. Sonatın ikinci bölümü Allegro, sonat formunun temsil edildiği tek bölümdür; biçimsel yapı olarak sonat formunun tüm gerekliliklerini yerine getirse de formun en önemli özelliklerinden olan tonsal yapıyı karşılamaz. Baştan sona Neo-klasik ögelerle bezeli olan sonatın ikinci bölümünün gelişme kısmında bir füg yer alır. Hindemith'in Kanon adını verdiği üçüncü bölümde, iki piyano aynı melodiyi tüm bölüm boyunca sırayla çalar. Hindemith'in gerek tempo seçimi gerek iki piyanonun yalnızca aynı melodiyi çalarak, bu malzemeden güçlü ve dramatik bir yavaş bölüm bestelemiş olması dikkat çekicidir. Dördüncü bölüm olan Recitative'de Hindemith, Romantik Dönem'de sıklıkla rastlanan, partisyonla birlikte edebi kaynak kullanma yöntemine başvurur. Bu bölümde kullanılan ve 14.yüzyılda yazılmış olan İngilizce şiir, bölümün başında notayla birlikte yer alır. Şiir on beş satırdan, bölüm de on beş ölçüden oluşmaktadır; böylece Hindemith şiirin her satırına müzikal bir anlam yüklemeyi başarmıştır. İki Piyano Sonat'ının son bölümü eseri zirveye ulaştıran üç sesli büyük bir fügdür. Bu bölümde de Hindemith tekrarlayan tam dörtlü atlamaları kullanarak, doğrusal melodik yazıya bir alternatif sunar. Hindemith'in son bölüm olan fügde böylesine modern bir araç kullanması, tarzının hem eski hem de yeniye yaslanan kişisel dengesini ortaya koymaktadır. Bunlara ek olarak, Hindemith'in İki Piyano Sonatı geleneksel formdan sapmalar içerir. Klasik dönemde yazılan sonatlar genelde üç veya dört bölümden oluşurken, Hindemith'in İki Piyano Sonatı beş bölümden oluşur. Bu sonattaki bölümler geleneksel sırayı takip etmediği gibi, birinci bölüm daha çok barok süitlerde rastlanan bir giriş (introduction) veya doğaçlama karakterindedir ve sonat formunda bestelenmemiştir. İkinci bölüm biçimsel olarak sonat formuna uyar, fakat tonsal yapı olarak sonat formunun kurallarını yerine getirmez. Üçüncü bölüm Kanon, geleneksel sonatlardaki yavaş bölüm olarak kurgulanmıştır. Dördüncü bölümde karşımıza çıkan Recitative geleneksel sonat formunda yer almaz ve bu bölüm de son bölüme bir giriş niteliğindedir. Son bölümde de Hindemith bir füg yazmayı tercih etmiştir ki, geleneksel sonatlarda son bölümler rondo, sonata rondo veya varyasyon stilinde yazılır. Ayrıca, bu sonatta gözlemlenen bir diğer öge de tüm sonatın tematik bağlantılarla birleşmiş olmasıdır. İkinci ve dördüncü bölümün temaları ilk bölümün giriş akorlarından türemiştir. Dördüncü bölümün son dört ölçüsünde tema, bu sefer de tersten duyulmaktadır. Son bölüm olan fügde de giriş motifi yine saklı bir şekilde yer alır. Sonatta yer alan bölümler direk tematik bağlantı göstermese de tüm sonat tematik materyalin dönüştürülmesiyle birleştirilmiştir, bu da tüm sonatın tek bir düşünce gibi aktığı izlenimini vermektedir. Hindemith İki Piyano Sonat'ında doğrudan bir alıntı kullanmaz, yerine birçok stilden çeşitli ögeler kullanır. Pek çok stili birleştirerek yeni bir eser yaratma fikri aslında Hindemith'in müziği sanat olarak görme felsefesiyle de örtüşmektedir. Bu tezin yazarı Paul Hindemith'in eserlerinin, eskinin sentezi üzerine yeniyi yaratabilmenin en güzel örnekleri olduğunu düşünmektedir. Bu tez, Paul Hindemith'in İki Piyano için Sonat'ını inceleyecek ve eserdeki eklektik yaklaşımları, teorik ve biçimsel benzerlikleri eserin öncül ve ardıllarından örneklerle açıklamaya çalışacaktır. Eserin öncülü olan örnekler, doğrudan kaynak olmaktan ziyade, daha çok Darwin'in evrimsel hayat ağacında olduğu gibi ortak bir kökene sahip oldukları şeklinde algılanmalı, eserin ardılı olan örnekler ise, onları doğrudan etkilemekten ziyade, zamanı geldiğinde ortaya çıkacak olan belirli kavramların işareti olarak anlaşılmalıdır. Paul Hindemith, 20. yüzyılın en önemli ve üretken bestecilerinden biri olmasına rağmen, eserleri birçok müzikolog ve icracı tarafından çağdaşları kadar ilgi görmemiştir. Bu tezin amacı, piyano repertuarında önemli ve yüksek bir yere sahip olmayı hak eden İki Piyano için Sonat'ına ilgiyi tazelemektir. Paul Hindemith'in İki Piyano için Sonat'ının, piyano resitallerinde daha sık çalınması ve müzikologlar tarafından daha derinlemesine incelenmesi gereken bir eser olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra Hindemith'in eserlerindeki eklektik kompozisyon yaklaşımının da ayrıntılarıyla incelenmesi gerekmektedir. Bu tezde kullanılan yöntemler, nitel analiz, Hindemith'in İki Piyano için Sonatı öncesi ve sonrası eserlerin karşılaştırmalı analizi ve partisyon analizidir.
Özet (Çeviri)
This thesis will focus on Paul Hindemith's Sonata for Two Pianos and attempt to exemplify its eclectic approaches as well as technical and stylistic parallels, and influences, both from the piece's past and future. Examples that predate the piece do not necessarily mean they are direct references, but should be perceived as having common ancestors, much like how Darwinian evolution trees are understood, and examples that postdate the piece do not necessarily mean they have been directly influenced, but rather that the original work foreshadowed certain concepts that were meant to appear in due time. Paul Hindemith is one of the most important and prolific composers of the 20th century along with Stravinsky, Bartok and Schoenberg and a very rare figure in the music history who has succeeded to combine being a performer, conductor, composer, theorist, and an inspiring teacher. His enormous output has contributed to the repertoire of almost every instrument. Although Hindemith was one of the most important and prolific composers of the 20th century, his works did not receive as much attention from many musicologists and performers as his contemporaries. The purpose of this thesis is to renew interest in Sonata for Two Pianos, which deserves to have a significant high standing in the piano repertoire. The Sonata for Two Pianos is the clear evidence of Paul Hindemith's compositional and harmonic language and has the ability to expand the pianists' knowledge of contemporary piano repertory from a different point of view. Paul Hindemith's Sonata for Two Pianos should be considered as a piece that should be played more frequently in piano recitals and studied more deeply by musicologists. In addition, Hindemith's eclectic compositional approach in his works needs to be examined thoroughly. The methods used in this thesis are qualitative analysis and comparative analysis on the works before and after Hindemith's Sonata for Two Pianos in addition to a score analysis.
Benzer Tezler
- Tanzimat'tan Cumhuriyet'e İstanbul'da Latin Katolik yapıları
Latin Catholic buildings in Istanbul (From Tanzimat to Republican era)
SEZİM SEZER SEVİNÇ
Doktora
Türkçe
1997
Sanat TarihiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiArkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMRA GERMANER
- An eclectic approach to James Joyce's Dubliners
James Joyce'un Dublinliler adlı eserine seçmeci bir yaklaşım
HADIAH AL BITAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
İngiliz Dili ve EdebiyatıKarabük Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDUL SERDAR ÖZTÜRK
- Figüratif Türk heykel sanatında postmodern yaklaşımlar
Postmodern approaches in figurative Turkish sculpture art
YETKİN YAĞÇI
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Güzel SanatlarAnkara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiBileşik Sanatlar Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. MELTEM KATIRANCI
- 1980 sonrası Türkiye'deki sanatın dönüşümünde Gülsün Karamustafa'nın yeri
Art of Gülsün Karamustafa in the transformation of art after 1980
ÇİĞDEM SAĞIR
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Sanat Tarihiİstanbul Teknik ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜNKUT AKIN
- Evaluation of the effectiveness of English courses in Sivas Anatolian High Schools
Sivas Anadolu Liselerindeki İngilizce derslerinin etkililiğinin değerlendirilmesi
ARZU YEL
Yüksek Lisans
İngilizce
2009
Eğitim ve ÖğretimOrta Doğu Teknik ÜniversitesiEğitim Bilimleri Bölümü
DOÇ. DR. AYŞEGÜL DALOĞLU