Bölgesel güvenlik kompleksi teorisi kapsamında sahel bölgesi'nde aşırılık ve boko haram: Çad cumhuriyeti örneği
Extremism and boko haram in the sahel region within the framework of regional security complex theory: The case of the Republic of Chad
- Tez No: 897921
- Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA YAYLA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Boko Haram, Chad, Extremism, ISWAP, Regional Security Complex Theory (RSCT), Radicalization, Sahel Region
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Polis Akademisi
- Enstitü: Güvenlik Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası Güvenlik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 289
Özet
Bu çalışma, Sahel bölgesinde bulunan Çad Cumhuriyeti'nde aşırılığın içkin motivasyon unsurlarını, Bölgesel Güvenlik Kompleksleri Teorisi (BGKT) bağlamında incelemeyi hedeflemiştir. Saha çalışması ve kabile mülakatları, eleştirel bir yaklaşım ile ele alınmış; Çad Cumhuriyeti'nde aşırılığın, dinî motivasyondan ziyade bölgenin yapısal ve kronik sorunlarının bir çıktısı olduğu iddia edilmiştir. Bunun yanı sıra Sahel bölgesi içerisinde bir güvenlik kompleksi oluşturan Çad Gölü Havzası (ÇGH) çalışmanın analiz seviyesini oluşturmuştur. Afrika Sahel bölgesi kolonyal ve neokolonyal dönemde sömürgeci güçlerin siyasi, iktisadi ve sosyal asimilasyon politikasına maruz kalmıştır. Bölgenin etnik yapısı ve yerel dinamikleri dikkate alınmadan çizilen suni sınırlar, bölgenin en büyük güvenlik sorunlarından biri haline dönüşmüştür. Bu süreç, Sahel kuşağında yer alan ülkeleri, radikal örgütlerin saldırısına karşı savunmasız bırakmıştır. Sahel ülkeleri 1960 sonrası hukuksal olarak bağımsızlığını kazananmış olmasına rağmen kleptokrasi hâkim olmaya başlamış ve bölgede devlet inşa süreci önemli ölçüde sekteye uğramıştır. Özellikle 1990 sonrası askerî darbe ile Çad'da idarenin başına geçen Déby ailesi ve Zagawa kabilesi bu kleptograsinin devam eden örneğini teşkil etmiştir. Uzun yıllar sömürge yönetim sistemine (Frankofon) maruz kalan Çad, zaman içerisinde yönetimdeki kabile anlayışı, iklimin etkisi ve bölgesel çatışmalar ile daha kırılgan ve gözenekli bir yapıya bürünmüştür. Bu kırılgan yapı Çad'ın kompleks içi askerî operasyonları neticesinde, Boko Haram ve ISWAP gibi örgütlerin hedefi olması ile daha da genişlemiştir. Örgütün Çad'ı hedef aldığı 2015 tarihine kadar Çad topraklarında Boko Haram ve aynı ideolojiye sahip bir başka örgütün yapılanmasına rastlanmamıştır. Çevre ülkelere kıyasla düzenli bir ordu geleneğine sahip olması ve örgütün ideolojik olarak beslenebileceği argümanların bulunmaması, Çad'ı çevre ülkelerden ayırmıştır. Ancak, Ticanilik gibi bir Sufi geleneğe sahip olan bu ülke, zamanla paradoksal bir şekilde Çad Gölü Havzası bölgesinde Boko Haram gibi örgütlerin yapılanmasına ev sahipliği yapmıştır. Bölgede yapılan araştırmalar sonucunda, Çad toplumunda aşırılığı tetikleyebilecek dinî dinamiklerin ve ideologların etkisinin sınırlı olduğu anlaşılmıştır. Destek veren kabilelerin, Boko Haram'ın ideolojisinden uzak olup Ticani geleneğe yakın olduğu; dolayısıyla desteğin ideolojik ve teolojik bağlamdan ziyade, dışlanmışlığın ekonomik ve politik yorumundan kaynaklandığı belirlenmiştir. Sınır bölgesinde destek vermekle itham edilen Borno ve Buduma kabileleri ise daha çok örgütün tehdit ve şantaj yoluyla eleman devşirme stratejisine maruz kalarak, bir bakıma kazara (accidental) destek vermek zorunda kaldığı anlaşılmıştır. Anahtar Kelime: Aşırılık, Boko Haram, Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi (BGKT), Çad ISWAP, Radikalleşme, Sahel Bölgesi
Özet (Çeviri)
This study aims to examine the intrinsic motivational factors of extremism in the Republic of Chad, located in the Sahel region, within the context of the Regional Security Complex Theory (RSCT). Fieldwork and tribal interviews were approached critically, suggesting that extremism in Chad is more a result of the region's structural and chronic issues rather than religious motivation. Additionally, the Lake Chad Basin, which forms a security complex within the Sahel region, constitutes the level of analysis for this study. The African Sahel region has been exposed to the political, economic and social assimilation policies of the colonial powers during the colonial and neo-colonial period: Artificial borders drawn without considering the region's ethnic composition and local dynamics have become one of the region's major security issue: This process has left the countries in the Sahel belt vulnerable to attacks by radical organization: Although Sahel countries gained legal independence after 1960, kleptocracy began to dominate, significantly hindering the state-building process in the region. Notably, the Déby family and the Zagawa tribe, which came to power in Chad through a military coup after 1990, exemplified the ongoing kleptocracy. Over the years, Chad, subjected to the colonial administrative system (Francophone), has become more fragile and porous due to tribal governance, the negative impact of climate on the economy, and regional conflict: This fragile structure has expanded as a result of Chad's internal military operations, making it a target for organizations like Boko Haram and ISWAP. Until 2015, when the group targeted Chad, there had been no presence of Boko Haram or any other organization with similar ideology in Chad's territory. Compared to neighboring countries, Chad's tradition of maintaining a regular army and the lack of ideological arguments to sustain extremist groups distinguish it from its neighbor: However, despite its Sufi tradition, particularly Ticanilik, Chad paradoxically became a host for the structuring of groups like Boko Haram in the Lake Chad Basin. Research in the region has shown that religious dynamics and ideologues that could incite extremism have limited influence in Chadian society. The tribes supporting these groups are found to be ideologically distant from Boko Haram and closer to Ticani teachings, indicating that the support stems more from an economic and political sense of marginalization rather than an ideological or theological context. The Borno and Buduma tribes, accused of supporting the groups in the border region, were mostly compelled to support, unintentionally (accidentally), due to the organization's strategy of recruitment through threats and blackmail.
Benzer Tezler
- Bölgesel güvenlik kompleksi teorisi kapsamında 2011-2016 yılları arası Türkiye'nin Suriye politikası
Turkey's Syria policy between 2011-2016 in the context of the regional security complex theory
ŞEHNAZ FINDIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Uluslararası İlişkilerMilli Savunma ÜniversitesiUluslararası İlişkiler ve Bölgesel Çalışmalar Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜNGÖR ŞAHİN
- Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin Balkanlar'ın toplumsal güvenliği çerçevesinde incelenmesi: Mülteci krizi örneği
The study of Turkey-European Union relations within the scope of Balkans' societal security: The case of the refugee crisis
MUSA PALTA
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Uluslararası İlişkilerMilli Savunma ÜniversitesiUluslararası İlişkiler ve Bölgesel Çalışmalar Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BARIŞ ÖZDAL
- Bölgesel güvenlik kompleksi olarak Kafkasya'nın değerlendirilmesi ve 'Bir Kuşak Bir Yol' projesinin bölgeye etkileri
The evaluation of Caucasus as a regional security complex and the effect of 'One Belt, One Road' project on the area
OĞUZHAN ATAMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Uluslararası İlişkilerPolis AkademisiUluslararası Güvenlik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUHAMMET FARUK ÇAKIR
- 21. yüzyılda Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi kapsamında Türkiye'nin İsrail'e yönelik dış politikası
Turkey's foreign policy toward Israel in 21st century in the context of Regional Security Complex Theory
BERNA ÖZKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Uluslararası İlişkilerİstanbul Gelişim ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YAVUZ ÇİLLİLER
- Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi çerçevesinde bölgesel ekonomik entegrasyonların değerlendirilmesi
Evaluation of regional economic integrations within the framework of Regional Security Complex Theory
SALİH OKUR