Geri Dön

Kentsel dönüşüm proje iş süreçleri için konumsal veri modelinin geliştirilmesi

Development of spatial data model for urban regeneration project work flow process

  1. Tez No: 901274
  2. Yazar: EZGİ SEZGİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TAHSİN YOMRALIOĞLU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Jeodezi ve Fotogrametri, Geodesy and Photogrammetry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Geomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Geomatik Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 251

Özet

Yaşadığımız kentler ve içinde barındırdıkları yapılar, yıllar içinde değişime uğramakta ve dönüşüme ihtiyaç duymaktadır. Kentlerdeki bu dönüşüm ihtiyacı kentsel dönüşüm başta olmak üzere farklı imar ve şehircilik uygulamaları ile karşılanabilmektedir. Kentsel dönüşüm, kent sakinleri ve yönetimi açısından en önemli şehircilik uygulamalarından biridir. Her yıl yerel ve merkezi yönetimlerin ekonomik ve siyasi gündemlerinde önemli bir yere sahip olan kentsel dönüşüm uygulamaları, teknik olarak da yönetilmesi zor projelerdir. Kentsel dönüşüm uygulamaları gibi çok sayıda yasal ve teknik bileşeni içeren projelerde, birlikte çalışabilirlik daha da önem kazanmaktadır. Bu doğrultuda, tezin amacı kentsel dönüşüm projelerini etkin bir şekilde yönetebilmek için gereken veri modelini tasarlamaktır. Tasarlanan veri modeli ile projenin amaçlarına uygun konumsal veri altyapısının sağlanması mümkün olacaktır. Kentsel dönüşüm (KD); hukuki, sosyal, planlama ve mühendislik gibi bileşenleri kapsayan çok disiplinli bir alandır. Mevcut çalışmalar incelendiğinde kentsel dönüşüm ile ilgili, konunun önemini vurgulayan çok sayıda çalışma yapıldığı görülmektedir. Kent sakinleri yaşam alanlarını konforlu ve sürdürülebilir şekilde oluşturmaya çalışırken, bir yandan da kentlerin doğal ve insan kaynaklı afetlere dayanıklı hale getirilmesi beklentisi içindedir. Kentsel dönüşümün ele alınma biçimi önemli olmaksızın bir mekânın değişimi ve dönüşümü konunun merkezinde olacağından, veri yönetiminin en etkili şekilde yapılması önemlidir. Kentsel Dönüşüm ile ilgili Türkiye'deki en son yasal düzenleme 6306 sayılı Kanun ve bu kanunun uygulama yönetmeliğidir. Bu kanunun amacı afet riski altındaki alanları belirlemek, bu alanlardaki can güvenliği ve sağlıklı yaşam şartlarını sağlamak, bu amaçlarla yapılacak uygulamalardaki usul ve esasları belirlemektir. Bu kanun afet risklerine karşı can ve mal güvenliğini sağlamayı amaçladığından, hak sahiplerine ve uygulayıcılara zamanlama ve ekonomik konular başta olmaz üzere birtakım avantajlar sağlamaktadır. Bu nedenle de yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kentsel dönüşüm çalışmalarının, ağırlıklı olarak bu mevzuat çerçevesinde uygulandığı görülmektedir. Yapılan uygulamaların yoğunluğu göz önüne alındığında sözü edilen mevzuatın değerlendirilmesinin akademik olarak ele alınması gerektiği düşünülmüş, bu tez çalışması kapsamında incelenmesine karar verilmiştir. Benzer şekilde veri modeli tasarımı da politikalar, veri standartları, eğitim, veri paylaşımı, yönetişim gibi pek çok bileşeni içermektedir. Literatürde kentsel dönüşüm ile ilgili farklı çalışmalar olmakla birlikte, konuyu konumsal veri yönetimi açısından ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışma ile aynı zamanda kentsel dönüşüm projelerinde kullanılmak üzere bir konumsal veri modeli tasarlamak için gerekli araştırma ve analizler de yapılmıştır. Bu doğrultuda, tez kapsamında kentsel dönüşüm ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra, kentsel dönüşümün Dünya'daki ve Türkiye'deki gelişimi ve değişimi incelenmiştir. Türkiye'de kentsel dönüşümün gelişimi incelenirken yasal olarak yapılan değişiklikler araştırılmıştır. Özellikle 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında yapılan uygulamalar üzerinde durulmuş, 6306 sayılı kanun kapsamında yapılan mevcut uygulamalar iş süreçleri bağlamında incelenerek, elde edilen bulgular ile çalışma desteklenmiştir. Mevzuat altyapısı araştırmasının devamında, yıllar içinde Kentsel Dönüşüm Mevzuatında meydana gelen değişiklikler ve bazı maddelerin iptal gerekçeleri incelenmiştir. Bu iptal ve değişiklikler arasında konumsal veri kullanımı ile ilgili olanlar tespit edilmiş, konumsal verilerin ve yönetilmelerinin kentsel dönüşüm projeleri açısından ne derece önemli olduğu da farklı bir açıdan irdelenmiştir. Ayrıca, 6306 sayılı kanun ve bu kanunun uygulama yönetmeliği incelenerek detaylı iş adımları belirlenmiştir. İş adımları belirlendikten sonra Unified Modeling Language (UML) Aktivite Diyagramı (Activity Diagram) kullanılarak iş adımları ve süreçleri görsel olarak modellenmiştir. Süreci basitleştirmek ve iyileştirmek amacıyla iş adımları, Aktivite Diyagramı ile modellenmiş ve bu model veri gereksinim analizinde altlık olarak kullanılmıştır. Böylece süreçteki her adım modelde yer alırken, bu iş adımlarının uygulanması sırasında kullanılan/üretilen veri de detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Veri gereksinim analizi ile belirlenen temel veri tiplerine veri sözlüğü oluşturulurken başvurulmuştur. Belirlenen temel veri tiplerinin detaylandırılması ile kentsel dönüşüm projelerinde ihtiyaç duyulacak veri tiplerini ve özniteliklerini detaylı olarak içeren bir veri sözlüğü hazırlanmıştır. Veri sözlüğü tamamlandıktan sonra Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) altyapısında tanımlanmış olan veri temalarından faydalanılarak Kentsel Dönüşüm Konumsal Veri Modeli (KDKVM) ortaya konulmuştur. Veri sözlüğünde yer alan bütün veri tipleri ve özellikleri TUCBS Veri Temalarına uygun olarak Kentsel Dönüşüm Konumsal Veri Modeli içerisinde modellenmiştir. Belirlenen modelin görselleştirilmesi aşamasında UML Sınıf Diyagramı (Class Diagram) kullanılmış, sistem içindeki sınıfların, sınıfların özniteliklerinin ve sınıflar arasındaki ilişkilerin gösterimi sağlanmıştır. TUCBS kapsamında belirlenerek Veri Tanımlama Dokümanları ve UML Şemaları yayınlanan veri temalarından ihtiyaç duyulan 13 adet veri teması KD modeli hazırlanırken kullanılmıştır. Ulusal standartlarda bulunan veri sınıflarının ve detay tiplerinin, proje için belirlenen özellikleri karşılamadığı durumlarda ise uluslararası standartlara başvurulmuştur. Ulusal ve uluslararası standartlarda olmayan ancak modelde olması gereken sınıflar ve detay tipleri yine bu standartlara uygun olacak şekilde modele eklenmiştir. Farklı kurum ve kuruluşlar tarafından üretilen, toplanan ve saklanan çok sayıdaki veri tipini, bir kentsel dönüşüm projesi kapsamında kullanmak üzere bir çatı altında toplayan veri modeli hazırlanmıştır. Konumsal veri modeli hazırlanırken ulusal standartlar ile ortak bir kavramsal şema dili olarak UML kullanılmıştır. Karmaşık sistemleri görselleştirme ve modellemede kullanılan, aynı zamanda da geniş çapta kabul görmüş bir modelleme dili olan UML kullanılırken, karmaşık bir kentsel dönüşüm projesini basitleştirerek modellemek ve birlikte çalışabilirliği desteklemek amaçlanmıştır. KD gibi çok sayıda verinin eş zamanlı olarak yönetilmesini gerektiren ve sıklıkla yasal düzenlemelere uğrayan bir alanda standartlara uygun bir veri modeli ortaya konulması ile iş gücü ve zamandan tasarruf edileceği değerlendirilmiştir. Kentsel Dönüşüm projelerinin uygulanması sırasında, tasarlanmış olan bu konumsal veri modeli kullanıldığı takdirde projede yer alacak tüm kurum, kuruluş ve kişiler birlikte çalışabilecektir. Kentsel dönüşümde proje yönetimi amaçlı bütüncül veri modeli ile sürecin her aşamasında şeffaflık sağlanacağı için projedeki tüm paydaşlar projeye açık bir şekilde katkıda bulunabilecektir. Ayrıca, oluşturulan bu konumsal veri modeli afet risklerine karşı alınacak önlemlerin hızlı ve doğru bir şekilde uygulanabilmesi için karar vericilere kaynak olabilecektir. Bu çalışma ile elde edilen sonuçlardan kentsel dönüşüm projelerinin uygulama aşamasında teknik olarak faydalanılabileceği gibi, uygulamalarda birlik sağlamak amacıyla bu modelden destek alınarak bir takım yasal düzenlemelerde bulunulabilecektir aynı zamanda KD mevzuatı ile KDKVM arasındaki entegrasyonun sağlanması ile uygulamalardaki farklılıkların ortadan kaldırılması sağlanabilecektir.

Özet (Çeviri)

The cities we live in and the structures they contain have been changing over the years. They need transformation as they grow in size and population density or lose their functions. Urban regeneration (UReg) is one of the most important urbanization practices in terms of city residents and management. Urban regeneration applications, which have an important place in the economic and political agendas of local and central governments every year, are technically difficult projects to manage. For this reason, interoperability becomes even more important in projects that include many legal and technical components such as urban regeneration applications. In this respect, the aim of the thesis is to design the spatial data model required to manage urban regeneration projects effectively. With the designed spatial data model, it will be possible to provide a spatial data infrastructure suitable for the purposes of these kinds of projects. Urban regeneration is a multidisciplinary approach that includes components such as legal, social, planning, and engineering. This is also emphasized by many existing studies. While urban residents try to develop their living spaces in a comfortable and sustainable way, they also want to make cities resilient to natural and man-made disasters. Since the change and regeneration of space will be at the center of the subject, regardless of the way urban regeneration is handled, it is important that data management is done in the most effective way. The latest legal regulation in Turkey regarding Urban Regeneration is Law No. 6306 on the Regeneration of Areas Under Disaster Risk, which came into force in 2012 and its implementation regulation. The purpose of this law is to determine the areas under disaster risk, to ensure life safety and healthy living conditions in these areas, and to determine the procedures and principles for the applications to be made for these purposes. Since this law aims to ensure the safety of life and property against disaster risks, it provides some advantages to right holders and implementers, especially in terms of timing and economic aspects. For this reason, urban regeneration studies have been implemented mainly within the framework of this legislation since the date of its entry into force. Considering the intensity of the applications, it was thought that the evaluation of the mentioned legislation should be handled academically, and it was decided to examine it within the scope of this thesis. Similarly, data model design includes many components such as policies, data standards, education, data sharing, and governance. Although there are different studies on urban regeneration in the literature, studies that deal with the subject in terms of spatial data management have not been found. With this study, necessary research and analysis were also carried out to design a spatial data model to be used in urban regeneration projects. After giving general information about urban regeneration within the scope of the thesis, the development and change of urban regeneration in the world and in Turkey have been examined. While examining the development of urban regeneration in Turkey, legal changes were investigated. In particular, applications within the scope of Law No. 6306, were emphasized. The existing applications were examined to determine the basic steps of UReg processes. In addition to research on urban regeneration legislative background changes in the Urban Regeneration Legislation over the years and the reasons for the cancellation of some articles were evaluated. Among these cancellations and changes, those related to the use of spatial data have been identified, and the importance of spatial data and their management for urban regeneration projects have been projected from a different perspective. Moreover, the law numbered 6306 and the implementation regulation of this law were examined and detailed work steps were determined, after the work steps and the process were visually modeled with the help of the UML Activity Diagram. The Activity Diagram was used to simplify and improve the process, in addition to using it as a base for the data requirement analysis. used as a base for the data requirement analysis. Thus, while every step in the process is included in the model, the data used/produced during the implementation of these work steps has been analyzed in detail. The fundamental data types determined by data requirement analysis were applied while creating the data dictionary. A spatial data dictionary has been prepared that includes the data types and attributes that will be needed in urban regeneration projects. After the data dictionary was completed, the 'Urban Regeneration Spatial Data Model (URegSDM)' was put forward by making use of the data themes defined in Türkiye National Geographical Information System (TRGIS). All data types and features in the data dictionary are modeled in the Urban Regeneration Spatial Data Model in accordance with TRGIS Data Themes. During the visualization of the determined model, the UML Class Diagram was used, and the classes in the system, the attributes of the classes, and the relationships between the classes were displayed. 14 data themes, which were determined within the scope of TRGIS and published in Data Description Documents and UML Diagrams, were used while preparing the UR model. In cases where the data classes and detail types in the national standards do not meet the specifications determined for the project, international standards were applied. Classes and detail types that do not exist in national and international standards but should be in the model, have been added to the model in accordance with these standards. A data model has been prepared that collects a large number of data types produced, collected, and stored by different institutions and organizations under one roof to be used within the scope of an urban regeneration project. When preparing the spatial data model, UML was used as a common conceptual schema language with national standards. While using UML as a widely accepted modeling language used to visualize and model complex systems, it was aimed to simplify the modeling and support the interoperability of a complex urban regeneration project. In this way, it is possible to save labor and time by designing a data model in accordance with the standards in a field that requires the simultaneous management of a large number of data and is frequently subject to legal amendment, and if this data model is integrated with the legislation, differences in applications can be eliminated. In a field such as UReg, which requires the simultaneous management of a large number of data and is frequently subject to legal regulations, a data model in accordance with the standards will save labor and time. If this spatial data model is used during the implementation of Urban Regeneration projects, all institutions, organizations, and individuals that will take part in the project will be able to interoperate. Since transparency will be ensured at every stage of the process with the holistic data model for project management in urban regeneration, all stakeholders in the project will be able to contribute to the project openly. In addition, this spatial data model created will be a source for decision-makers to take measures against disaster risks quickly and accurately. The results of this study can be used technically in the implementation phase of urban regeneration projects, and legal regulations can be made by getting support from this model in order to provide consistency in practices. By ensuring the integration between UReg legislation and URegSDM, it will be possible to eliminate the differences in practices.

Benzer Tezler

  1. Parsel ölçeğinde kentsel dönüşüm projelerinde proje risklerinin aktörler üzerinden değerlendirilmesi: Bağdat caddesi örneği

    Evaluation of project risks through actors in urban transformation projects in parcel scale: Case of Bagdat street

    GÖKÇE HANOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    MimarlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ TUĞÇE ERCAN

  2. Kentli deneyimleri üzerinden merkezden çepere Antalya'da kentsel dönüşüm

    Urban transformation in Antalya from center to periphery through urban experiences

    AHMET ÖZASLAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kamu YönetimiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN GÜL

  3. Urban design in education: A flexible computational spatial model

    Eğitimde kentsel tasarım: Esnek bir hesaplamalı uzamsal model

    MİRAY BAŞ YILDIRIM

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Bilişim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MİNE ÖZKAR KABAKÇIOĞLU

  4. Kentsel dönüğşüm- sürdürülebilirlik bağlamında Fener Balat yenileme alanı

    Fener-Balat area in the context of urban renewal-sustainability of renovation

    SEVDA KANCAFER YURDAKUL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET TERCAN

  5. Kentsel dönüşüm projelerinde çok kriterli karar verme yöntemleri ile proje seçimi

    Project selection with multi-criteria decision making methods in urban transformation projects

    DAVUT DİNÇEL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İşletmeAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ESİN SAYIN