Geri Dön

İstanbul'da 2000 yılı sonrasında üretilen yüksek konut bloklarının kentsel mekân ve blok planı üzerinden değerlendirilmesi

The evaluation of high-rise housing blocks in İstanbul produced after 2000 through urban space and block plan

  1. Tez No: 902469
  2. Yazar: DİLVİN HAZAL AKKAYA USMAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖZGÜR BİNGÖL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: İstanbul, Yüksek Konut Blokları, Yerleşme Formu, Kentsel Yoğunluk, Kentsel Mekân, Istanbul, High-Rise Housing Blocks, Urban Morphology, Urban Density, Urban Space
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Bina Bilgisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 636

Özet

Kentsel morfoloji ve konut tipolojisi arasındaki ilişki üzerinden kentsel mekânın değişimini anlamaya yönelik hazırlanan bu çalışma, İstanbul'da 2000 yılı sonrasında ekonomik büyümede öncelik verilen inşai üretim bağlamında ivme kazanan ve kitlesel konut stoku içinde yer alan yüksek konut bloklarını ele alır. Çalışma, İstanbul'da 2000 yılı sonrasında özel sektör tarafından üretilen, yerleşim sınırları içerisinde sadece konut işlevli bloklardan oluşan, 500 konut ve üzeri kapasiteye sahip konut yerleşmelerini kapsar. İncelenen her konut yerleşmesinde, bina yüksekliği 51,50 metreyi (17 kat ve üzeri) geçen en az bir ya da birden fazla yüksek konut bloğu bulunur. Tipolojik ve programatik aşamalardan geçerek sınırlandırılan, 48'i Avrupa yakasında, 12'si Anadolu yakasında yer alan 60 konut yerleşmesinden oluşan veri seti, yapılaşma koşulları bağlamında nicel-oransal verilerin tespitini sağlarken, yerleşim planı ve blok planı olmak üzere iki farklı ölçekte yapılan değerlendirmelerle planlama eğilimlerini/tercihlerini tespit eder. Yüksek konut blokları özelinde yerleşme formu üzerinden elde edilen veriler dikkate alındığında, tamamı güvenlikli ve dışa kapalı yerleşmelerin, geleneksel kent içi yapı adası veya parsel büyüklüklerinin çok ötesinde, literatürde süperblok ya da mega-parsel olarak tanımlanan iri yapı adaları üzerinde inşa edildiği görülür. Yatırım, tasarım ve yapım büyüklüklerindeki dikkate değer bir artışın söz konusu olduğu yerleşmelerde, tek defada üretilen konut birimi sayılarının çok yüksek değerlere ulaştığı, yerleşmelerin yüksek yoğunluklarda üretildiği ve yapı ayak izi küçük, çözünük bir yapılaşmanın benimsendiği ortaya çıkar. Çok katlı konut bloklarıyla çevrelenmiş, yüklü peyzaj düzenlemeleri içeren büyük açık alanların yerleşim biçimlerinde baskın öğe olarak öne çıktığı, dolayısıyla konut bloklarının alanın tamamında belli bir düzende bir açık alan (sokak, meydan) tanımlamaya çalışan örüntüler oluşturmadığı ifade edilebilir. Blok planlaması üzerinden elde edilen veriler dikkate alındığında, yerleşmelerde merkezi merdivenli ayrık blok tipolojisinin baskın olarak kullanıldığı, normal kat alanlarının geleneksel kent içi yapı adası veya parsel üzerinde üretilen blok alanlarından çok daha büyük olduğu, ortak kullanım alanlarına yer verilmeyen sirkülasyon alanlarının kat planlarında ortalama %20'lik bir alan işgal ettiği ortaya çıkar. Normal katta çok sayıda konut birimi barındıran çözümlerin tercih edildiği blok planlarında yer alan birim konutların cephe kullanımında karşılıklı 2 ve 3 cepheli konut adedinin düşük, birbirine dik iki cepheli ve tek cephesi bulunan konut birimi adedinin ise fazla olduğu belirlenmiştir. 2000'li yıllardan 2024 yılına gelindiğinde İstanbul'da konut üretiminde yatırım, tasarım ve yapım ölçeğinin ulaştığı noktayı gösteren tez çalışmasından elde edilen bulgular ve tespitler ışığında, sadece yapılaşma oranını niceliksel olarak tanımlayan imar planı mantığıyla üretilen konut yerleşmelerinin bir arada nasıl bir kentsel mekân ürettiği tartışmaya açılmıştır. Bu tez çalışmasıyla, günümüzün parçalanmış kentsel doku üretimini teşvik eden imar koşullarına alternatif olarak, kentlileri bir araya getiren sokak, meydan gibi ortak yaşam alanlarının, konut ve farklı işlevlere sahip doluluklarla bütünleşik olduğu, tipo-morfolojik çeşitliliğe sahip kentleri fiziki anlamda yeniden üretebilmemize imkân sağlayabilecek“bir ortaklık ve çoğulculuk mekânı olarak şehir fikri”ni merkezine alan bir planlama anlayışı savunulmaktadır.

Özet (Çeviri)

This study, which aims to understand the change of urban space through the relationship between urban morphology and housing typology, deals with the high-rise housing blocks which is included in the mass housing stock and has gained momentum in the context of construction production prioritized in economic growth in Istanbul after the year 2000. The thesis covers residential settlements with a capacity of 500 dwellings and above, which are produced by the private sector after the year 2000 in Istanbul, and which consist of blocks with only residential function within the settlement boundaries. In each settlement, there is at least one or more high-rise residential blocks with a building height exceeding 51.50 meters (17 storeys and above). The dataset, which was limited through typological and programmatic stages, includes of 60 residential settlements in total, 48 on the European side and 12 on the Anatolian side of Istanbul. It provides quantitative-proportional data in the context of building conditions and identifies planning trends/preferences through evaluations made at two different scales: layout plan and block plan. Considering the data obtained through layout plan in the case of high-rise residential blocks, it is seen that the fully secured and closed settlements are built on large city blocks, which are defined as super-block or mega-parcel in the literature, far beyond the traditional inner-city city blocks or parcel sizes. In settlements where there is a remarkable increase in the size of investment, design and construction, the number of housing units produced at single time reaches very high values, settlements are produced at high densities, and a small building footprint and a dissolved structuring is adopted. It can be stated that large open spaces surrounded by high-rise housing blocks and containing large decorative landscape areas stand out as the dominant element in layout plans, thus, housing blocks do not form patterns that try to define an open space (street, square) in a certain order throughout the area. Considering the data obtained through block planning, it is revealed that the point block typology with central staircase is predominantly used in the settlements, the normal floor areas are much larger than the block areas produced on the traditional urban building island or parcel, and the circulation areas, which do not include shared areas, occupy an average of 20% of the floor plans. In the façade usage of the housing units in the block plans, where solutions with a large number of housing units on the normal floor are preferred, it is determined that the number of housing units with 2 and 3 orientation is low, while the number of double orientation housing units with perpendicular walls and single orientation housing units are high. In the light of the findings and determinations obtained from the study, which shows the point reached by the scale of investment, design and construction in housing production in Istanbul from the 2000s to 2024, it has been opened to discussion how housing settlements produced an urban space together with the regulations of planning parameters which only defines the construction ratio quantitatively. As an alternative to today's planning regulations that encourage the production of fragmented urban form, this thesis argues for a planning approach focused on the“idea of the city as a place of commonality and pluralism”, where coexistence spaces such as streets and squares that bring urbanites together, are integrated with housing and other fillings with different functions, and which can enable us to physically reproduce cities with typo-morphological diversity.

Benzer Tezler

  1. İstanbul'da 2000 yılı sonrasında özel sektör tarafından üretilen büyük ölçekli konut çevrelerinin yerleşme formu bağlamında değerlendirilmesi

    Evaluation of large-scale housing settlements produced by private sector in Istanbul after 2000 in terms of urban form

    DOĞUKAN ERDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR BİNGÖL

  2. Strategies for seismic risk mitigation by considering economic criteria on a regional basis

    Bölge bazında ekonomik kriterler göz önünde tutularak deprem risklerinin azaltılmasına yönelik stratejiler

    HASAN HÜSEYİN AYDOĞDU

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Deprem Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER İLKİ

  3. Kütahya tarihi kent dokusunun 20. yüzyıldan günümüze değişim süreci ve korunmasına yönelik öneriler

    Transformation of historic urban sites of Kütahya from the beginning of the 20th century to the present and recommendations for its conservations

    BİLGEHAN KARADENİZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEYNEP ERES ÖZDOĞAN

  4. 2000'ler Türkiye sinemasında parçalanan İstanbul imgesi: Mekânın ürettiği ilişkiler ve kimlikler

    The fragmented image of İstanbul in Turkish cinema in the 2000s: Relationships and identities produced by space

    ZEHRA AZADE SOYSAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İletişim BilimleriHacettepe Üniversitesi

    İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞLA KARABAĞ

  5. Treatability of aircraft deicing fluids (ADFs) by high-rate anaerobic systems: An investigation on biogas potential and energy recovery

    Havalimanlarında ortaya çıkan buz çözücü sıvıların yüksek-hızlı anaerobik sistemlerde arıtılabilirliği: Biyogaz potansiyeli ve enerji geri kazanımının araştırılması

    GİZEM ENGİZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇİĞDEM GÖMEÇ