Abatement of inter vivos transfers made through the contract of maintenance until death
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında yapılan sağlararası kazandırmaların tenkisi
- Tez No: 903332
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ BERRAK GENÇ GELGEÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
Bu çalışmamızda, Türk Borçlar Kanunu'nun 611-619. maddeleri arasında düzenlenmiş olan ölünceye kadar bakma sözleşmesine karşı, miras hukukuna özgü bir çerçeve kavram olan tenkis incelenecektir. TBK m. 611'e göre ölünceye kadar bakma sözleşmesi,“bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.”şeklinde tanımlanmıştır. Bakım borçlusu, bu sözleşme kapsamında üstlendiği bakıp gözetme yükümlülüğü karşılığında, bakım alacaklısının sözleşme ile üstlendiği edimin yerine getirilmesini talep etme hakkına sahip olur. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım alacaklısının karşı edimini ifa şekline göre miras hukukuna veya borçlar hukukuna özgü şekilde yapılabilecektir. Bakım alacaklısının sağlığında ivazı ödemesi durumunda Borçlar Hukuku nitelikli; bakım alacaklısının, ölümünden sonra hüküm doğurmak üzere bakım borçlusunu mirasçı olarak ataması durumunda ise Miras Hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesinden söz edilir. Tezimizin sağlararası kazandırmaları incelemesi nedeniyle, tezimizin özünü Borçlar Hukukuna özgü ölünceye kadar bakma sözleşmesi oluşturmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 560 ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiş olan tenkis, mirasçıların saklı pay haklarını korumayı amaçlayan bir dava türüdür. Tenkis davası, saklı pay sahibi mirasçıların, miras bırakanın tasarruf edilebilir kısmını aşan tasarruflarına karşı miras paylarının korunması için açtıkları davadır. TMK'nın 565. maddesinde hangi karşılıksız kazandırmaların tenkise tabi olabileceği düzenlenmiştir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ise karşılıklı borç doğuran ivazlı bir sözleşme olduğundan, karşılıksız kazandırmaların tenkise tabi olabileceğini düzenleyen TMK m. 565 kapsamında değerlendirilemeyecek ve kural olarak tenkise tabi olamayacaktır. Bununla birlikte, TMK m. 565/3-4 hükümleri, mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ile ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar ve mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalarının tenkise tabi olabileceğini düzenlemiştir. Dolayısıyla ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bağışlama ya da saklı payı ihlal kastı ile yapılması halinde artık tenkise tabi olabilecektir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesine karşı tenkis isteminin uygulamada sıkça rastlanan örneği, bakım alacaklısının bu sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği kazandırmaların, saklı payı ihlal etme amacıyla yapıldığı iddiasına dayanmaktadır. TMK m. 565/4 maddesinde de işaret edilen bu olguya dayanarak tenkisin ölünceye kadar bakma sözleşmesine karşı uygulanabilmesi için objektif ve sübjektif koşulların bir arada bulunması gerekir. Objektif koşul mirasbırakanın saklı payları ihlal etmesi, sübjektif koşul ise mirasbırakanın bu kazandırmayı saklı payları etkisiz kılmak amacıyla yapmış olmasıdır. Yargıtay kararlarına göre, bakım alacaklısının bakım ihtiyacının olup olmaması, edimler arası dengesizlik, malvarlığının tamamının ya da tamamına yakınının devri, bakım borçlusunun bakım alacaklısının eşi olup olmaması gibi durumlar bakım alacaklısının saklı payı ihlal kastına karine teşkil etmektedir. Saklı payı ihlal kastının varlığına işaret eden önemli bir olgu da tarafların muvazaa anlaşması içerisinde sözleşmeyi gerçekleştirmesidir. Murisin saklı paylı mirasçılarından mal kaçırma amacıyla gerçekleştirdiği, görünüşte farklı bir işlem olarak düzenlenen, fakat taraflar arasındaki muvazaa anlaşması gereğince görünüşteki işlemin hüküm doğurmayacağı yönünde mutabık kalınan işlem uygulamada ve öğretide“muris muvazaası”olarak tanımlanmıştır. Saklı payı ihlal etme amacı taşıyan bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, muvazaa ile ilikşili olup olmadığının belirlenmesi için Yargıtay, sözleşme tarihindeki mirasbırakanın yaşı, fiziksel ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, sahip olduğu varlıkların miktarı, devredilen malın tüm varlıklarına oranı ve bu oranın makul bir sınır içinde olup olmadığı gibi bilgi ve olguları dikkate almıştır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, tarafların anlaşması ile, gerçekten de görünürdeki amacın dışında farklı bir saikle (genellikle saklı payı ihlal kastı ile) yapıldığının anlaşılması halinde sözleşme ile yapılan kazandırmalar artık tenkise konu olabilecektir. Bununla birlikte, tenkis istemi en başta geçerli bir sözleşmeye karşı ileri sürülebilecektir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin payları muvazaalı olarak gerçekleştirilmesi durumunda ise sözleşme geçersiz kabul edilecektir. Bu durumda geçersiz bir sözleşmeye karşı tenkisin nasıl mümkün olabileceği hususu, tezimizin aydınlatmayı amaçladığı bir problemdir. Muvazaalı işlemin, nisbî ve mutlak şeklinde iki çeşidi vardır. Görünürdeki işlemin ardında, tarafların gerçek iradesini yansıtan gizli bir işlemin varlığından bahsedilebiliyorsa nisbî muvazaadan, aksi takdirde mutlak muvazaadan bahsedilir. Dolayısıyla mutlak ve nisbî muvazaayı birbirinden ayıran unsur gizli işlemin varlığıdır. Muvazaalı olarak gerçekleştirilmiş bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tenkisinin istenebilmesi için öncelikle muvazaanın nisbî muvazaa niteliğinde olması gerekmektedir. Zira mutlak muvazaanın sonucu olarak görünürdeki işlem geçersiz olur, bu işleme bağlanan müeyyide de butlandır. Taraflar arasında gizli bir işlemin mevcut olmaması ve gerçek iradelerinin görünürdeki sözleşmenin hukuki sonuç doğurmaması yönünde şekillenmesi nedeniyle, baştan itibaren geçersiz bir sözleşmeden söz edilir. Muvazaalı sözleşme taraflar için olduğu kadar üçüncü kişiler için de hükümsüzdür. Nisbi muvazaada ise durum bundan biraz daha farklıdır. Taraflar ölünceye kadar bakma sözleşmesinin arkasında gerçek ve ortak iradelerini yansıtan gizli bir sözleşme yapmaktadır. İşte bu gizli sözleşme, kanunun aradığı usul şartlarını karşılaması halinde geçerlidir. Zira TBK md. 19 hükmüne göre, bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde tarafların gerçek ve ortak iradeleri esas alınacaktır. Böyle bir durumda saklı payları ihlal edilen mirasçılar, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olarak gerçekleştirildiği iddiasına dayanarak, geçerli olan gizli sözleşmeye karşı tenkis isteminde bulunabilecektir. Tenkis kararı, saklı paylı mirasçıların lehine sonuçlandığında, mirasbırakanın saklı payları ihlal eden tasarrufları, bu payları koruyacak şekilde azaltılır. Bu durumda saklı paylı mirasçılar, mirasbırakanın yaptığı tasarrufların saklı paylarına zarar veren kısmını geri alabilirler. Bu nedenle, tenkis kararı inşai bir karardır. Saklı payı ihlal eden işlemin kısmen veya tamamen indirgenmesiyle, mirasın açıldığı andan itibaren geçerli olmak üzere, saklı pay mirasçısı, tenkisle indirgenmiş olan ve henüz yerine getirilmemiş olan işlemi yerine getirme yükümlülüğünden kurtulur. Daha önce yerine getirilmiş işlemlerle ilgili olarak ise, tenkis kararı, işlemden faydalanan kişiyi indirgenmiş kısmı iade etme yükümlülüğü altına sokar. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında yapılan sağlararası kazandırmaların tenkisi konusunun seçilmesiyle, kural olarak ivazlı sözleşmelerde söz konusu olamayacak tenkis isteminin, ivazlı yapılması şart olan ölünceye kadar bakma sözleşmesine karşı ileri sürülmesinin nasıl mümkün olduğunun irdelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olarak gerçekleştirildiği ve geçersiz sayıldığı durumlarda, geçersiz olan sözleşmeye karşı tenkis talebinin nasıl ileri sürülebileceği probleminin açıklığa kavuşturulması hedeflenmiştir. Karşılıklı borç ve hak doğuran ölünceye kadar bakma sözleşmesindeki edim ile saklı paylı mirasçıların miras hakkı arasında uygulamada sıkça rastlanılan uyuşmazlıklarda, kanun koyucu tarafından hakkaniyetin gözetilmesi için kabul edilmiş kural setleri incelenmiştir. Aynı zamanda bu konuya dair uyuşmazlıkların çözümü, tarafların gerçek ve ortak iradelerine göre şekillendiğinden, hukukumuzda irade teorisinin benimsendiğinin de bir göstergesidir. Bu bakımdan,“ ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında yapılan sağlararası kazandırmalarin tenkisi”, hukuk sistemimize birden fazla yönüyle ışık tutan bir konu olmasından ötürü seçilmiştir. Tezimizde ilk olarak genel olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi, unsurları, hukuki niteliği, tarafları, tarafların yükümlülükleri, şekil şartları, sona ermesi ve üçüncü kişilerin sözleşmeye karşı öne sürebileceği iddialar incelenecektir. Sonrasında genel olarak tenkis davası, unsurları, tarafları, tenkis hükmü ve geri verme yükümlülüğü incelenecektir. Tezimizin süregelen başlıklarında genel olarak muvazaalı işlem, muvazaalı işlemin türleri ve unsurları, muris muvazaası ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olarak gerçekleştirilmesi incelenecektir. Son olarak ise ölünceye kadar bakma sözleşmesi kapsamında yapılan sağlararası kazandırmaların tenkisi incelenecektir.
Özet (Çeviri)
In this study, we will examine the concept of“request for abatement”which is a well-established legal concept in inheritance law, against the contract of maintenance until death regulated in Articles 611- 619 of the Turkish Code of Obligations. In the maintenance until death contract, the caregiver has the right to demand the fulfillment of the obligation undertaken by the care beneficiary through the contract, in exchange for the caregiving and supervision obligation undertaken within the scope of this contract. The contract of maintenance until death can be made according to either inheritance law or obligations law, depending on the manner of performance of the the care beneficiary. If the care beneficiary fulfills their obligation towards the caregiver through a testamentary disposition, the contract is considered to be of an inheritance law nature. However, if the obligation is fulfilled through an inter vivos legal transaction, it is regarded as a contract governed by obligations law. Given that our thesis examines inter vivos transfers, the essence of our thesis is the contract of maintenance until death within the context of obligations law. The abatement action, regulated in Articles 560 and following of the Turkish Civil Code, is a type of lawsuit aimed at protecting the reserved share rights of heirs. An abatement lawsuit is filed by heirs with reserved shares to protect their shares against dispositions that exceed the testator's disposable portion. Article 565 of the TCC specifies which gratuitous transfers may be subject to abatement. Since a contract of maintenance until death is a reciprocal contract that creates mutual obligations, it is not typically subject to abatement under Article 565 of the TCC. However, Articles 565/3-4 of the TCC provide that donations made by the testator while retaining the right to revoke freely, donations made in the last year of life customary gifts, and transfers that are clearly intended to undermine the reserved share rules may be subject to abatement. Therefore, if a contract of maintenance until death is made with the intent to donate or to violate reserved shares, it can be subject to abatement. A frequently encountered example in practice regarding the assertion of an action for abatement against the maintenance until death contract is based on the allegation that the benefits provided by the care recipient under this contract were made with the intention of violating the reserved portion. According to the Court of Cassation decisions, whether or not there is a need for maintenance, imbalance between performances, transfer of the entire or nearly entire estate, and whether the care beneficiary is the spouse of the caregiver are factors that can indicate an intent to violate the reserved share. A key indicator of the intent to violate the reserved share is when the parties execute the contract within the framework of a simulation agreement. Transactions intended to violate the reserved share but disguised as different types of transactions, while actually being agreed upon to have no legal effect under a simulation agreement, are referred to in practice and doctrine as“decedent simulation.”According to the rulings of the Court of Cassation, determining whether the transfer made by the decedent under a contract of maintenance until death is related to simulation requires considering various factors such as the age, physical and general health of the heir at the time of the contract, family conditions and relationships, the amount of assets owned, the proportion of the transferred property to the total assets, and whether this proportion falls within a reasonable limit. If it is understood that a contract of maintenance until death was made with a different motive (usually with the intent to violate the reserved share) rather than the apparent purpose agreed upon by the parties, the transfers made under the contract may then be subject to abatement. However, abatement claims can initially be made against a valid contract. If the contract of maintenance until death was executed with simulation, it will be considered invalid. The issue of how abatement can be applied to an invalid contract is a problem that this thesis aims to clarify. There are two types of simulated transactions: relative and absolute. If there is a concealed agreement behind the apparent transaction that reflects the true intentions of the parties, it is considered a relative simulation; otherwise, it is an absolute simulation. For the abatement of a simulated contract of maintenance until death, the simulation must be relative. In cases of absolute simulation, since there is no concealed transaction between the parties and their true intention is that the apparent contract should not produce legal effects, the contract is deemed null and void from the outset. The simulated agreement holds no validity, not only between the parties but also with respect to third parties. In relative simulation, however, the situation is somewhat different. The parties enter into a concealed agreement behind the contract of maintenance until death, which reflects their true and mutual intentions. This concealed agreement is valid as long as it meets the formal requirements prescribed by law. In such a case, heirs whose reserved shares have been violated can request abatement by arguing that the contract of maintenance until death was simulated and by challenging the valid concealed agreement. This thesis addresses the topic of abatement of inter vivos transfers made through the contract of maintenance until death, focusing on how the abatement claim which is typically not applicable to reciprocal contracts, can be pursued in the context of contracts of maintenance until death, which involve reciprocal obligations. Additionally, the aim is to clarify the issue of how a claim for abatement can be made against a contract of maintenance until death that has been executed with simulation and deemed invalid. The thesis explores the conflicts that arise between the performance of reciprocal obligations under such contracts and the inheritance rights of heirs with reserved portions. Also, the legislative rules designed to ensure fairness in these disputes is examined. At the same time, the resolution of disputes on this matter is shaped by the genuine and mutual intentions of the parties, which also indicates that our legal system embraces the theory of intent. Thus, the topic of“abatement of inter vivos transfers made through the contract of maintenance until death”has been chosen for its relevance in illustrating various facets of our legal framework. In our thesis, we will first examine the contract of maintenance until death, its elements, legal nature, parties, obligations of the parties, formal requirements, termination, and claims that third parties can assert against the contract. Following that, we will analyze the abatement lawsuit, its elements, parties, abatement judgments, and the obligation to return. The ongoing sections of our thesis will cover the concept of simulation, types and elements of simulated transactions, decedent simulation, and the simulation of the contract of maintenance until death. Finally, we will address the abatement of inter vivos transfers made under the contract of maintenance until death.
Benzer Tezler
- Mirasbırakanın saklı payı azaltma kastıyla yaptığı sağlararası geçerli kazandırmalar ve hukuki sonuçları
Valid dispotions inter vivos and legal consequences by the legal league with the intention of reducing the statutory entitlement
MERVE SAYGILI
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
HukukÇankaya ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HATİCE TOLUNAY OZANEMRE YAYLA
- Quantification of the impact of uncertainty in emissions on air quality model estimates
Emisyonlardaki belirsizliğin hava kalitesi model sonuçlarına etkisinin hesaplanması
ÜMMÜGÜLSÜM ALYÜZ ÖZDEMİR
Doktora
İngilizce
2020
Enerjiİstanbul Teknik Üniversitesiİklim ve Deniz Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALPER ÜNAL
- An alternative fuel assessment model for ships and experiments on the effect of methanol on diesel engines
Gemiler için bir alternatif yakıt değerlendirme modeli ve metanolün dizel motorlarda etkileri üzerine deneysel çalışma
BURAK ZİNCİR
Doktora
İngilizce
2019
Denizcilikİstanbul Teknik ÜniversitesiDeniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENGİZ DENİZ
- Ambalajlı gıda ürünlerine yapılan paket küçültmelerine ilişkin farkındalık ve tüketici bilincinin satın alma niyetine etkisi
The effect of awareness and consumer consciousness of package reductions on packaged food products on purchase intention
TUĞÇE EDA KIRCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
İşletmeBalıkesir ÜniversitesiUluslararası Ticaret ve Pazarlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET EMİN AKKILIÇ