Geri Dön

Moleküler tanısı olmayan primer siliyer diskinezi ön tanılı hastaların tüm ekzom dizileme analizi verilerinin retrospektif olarak yeniden değerlendirilmesi

Retrospective evaluation of whole exome sequencing data of patients with suspected primary ciliary dyskinesia without molecular diagnosis

  1. Tez No: 904242
  2. Yazar: TİLBE HAKÇIL ÖZ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLSÜM KAYHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genetik, Genetics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 229

Özet

Primer siliyer diskinezi (PSD); tekrarlayan üst ve alt solunum yolu hastalıkları ile seyreden ve hastaların yaklaşık yarısında bir organ lateralite defektinin eşlik ettiği genetik bir hastalıktır. Hastalığın temelinde motil (hareketli) silyanın disfonksiyonu yatmaktadır. Bulgular, silya içeren sistemlerin işlev bozukluğu ile ortaya çıkmaktadır. Günümüzde PSD ile ilişkilendirilmiş 50'yi aşkın gen tanımlanmıştır. Klinik ve laboratuvar bulguları ile PSD tanısı alan hastaların %20-30'unda ilişkili genlerde patojenik varyant saptanamamaktadır; bu durum, PSD fenotipi ile ilişkili olabilecek tüm genlerin henüz tanımlanamadığını düşündürmektedir. Her geçen gün PSD ilişkili yeni genlerin tanımlanması ile tüm ekzom dizileme (WES) analizi, bu hasta grubunda daha avantajlı bir yöntemdir. Moleküler tanı, klinik tanının zorluk teşkil ettiği durumlarda hem hastalığın doğal klinik seyri ve uygun tedaviler hem de ailelerde bu hastalığın tekrarlama riski açısından danışmanlık verebilmek için oldukça önemlidir. Bu çalışmada, PSD ön tanısıyla WES çalışılmış ancak moleküler tanı alamamış hastaların WES verilerinin, ortak genlerdeki varyantlar ve yolak analizi ile yeniden değerlendirilmesiyle olası aday genlerin ve alternatif kalıtım modellerinin (digenik kalıtım) tespiti planlanmıştır. Hastaların WES verilerinin güncel literatür, segregasyon çalışmaları ve algoritmalar ile yeniden değerlendirilmesi sonucunda 35 hastanın 3'ü (%8,6) PSD için kesin bir moleküler tanı almıştır. Sekiz hastada (%22,9) saptanan varyantlar sonucunda; CEP128, RIBC1, DNAH14, NINL, SPMIP2 (c4orf45) genleri PSD için ve USHBP1, CRYBG1, TRIM34 genleri ise enfeksiyon yatkınlığı için aday genler olarak belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, 35 hastanın 2'sinde (%5,7) DNAH6 ile DNAI1 ve RPGR ile NME8 gen çiftlerinde saptanan heterozigot varyantlar sonucunda digenik etkileşimin PSD fenotipi için de geçerli bir kalıtım modeli olabileceğinden şüphelenilmiştir. Bu çalışma sonucunda, moleküler tanısı olmayan hastaların WES verilerinin yeniden analiziyle olası aday gen ve kalıtım modeli önerileri sunulmuş olup, hastaların moleküler tanısına ve literatüre katkı sağlanmıştır.

Özet (Çeviri)

Primary ciliary dyskinesia (PCD) is a genetic disorder characterized by recurrent upper and lower respiratory tract diseases, with approximately half of the patients having a defect in organ laterality. The underlying cause of the disease lies in the dysfunction of motile cilia. The phenotype manifests as a dysfunction in systems containing cilia. Currently, more than 50 genes have been identified in association with PCD. In 20-30% of patients diagnosed with PCD based on clinical and laboratory findings, no pathogenic variants are detected in associated genes. This suggests that not all genes associated with the PCD phenotype have yet been identified. With the identification of new genes associated with PCD on a daily basis, whole exome sequencing (WES) analysis is becoming more advantageous method in this patient group. Molecular diagnosis is crucial in cases where clinical diagnosis is challenging, not only for understanding the natural clinical course of the disease and appropriate treatments but also for counseling families regarding the risk of recurrence of this disease. In this study, it is planned to re-evaluate the WES data of patients who underwent WES with a preliminary diagnosis of PCD but have not received a molecular diagnosis. This re-evaluation will involve analyzing variants in common genes and pathways to identify possible candidate genes and alternative inheritance models (such as digenic inheritance). Through the re-evaluation of the WES data of patients using current literature, segregation studies, and algorithms, 3 out of 35 patients (8.6%) received a definitive molecular diagnosis for PCD. As a result of the variants detected in eight patients (22.9%); the genes CEP128, RIBC1, DNAH14, and NINL, SPMIP2 (c4orf45) have been identified as candidate genes for PCD, while USHBP1, CRYBG1, and TRIM34 have been identified as candidate genes for infection susceptibility. Moreover, in 2 out of 35 patients (5.7%), the presence of heterozygous variants in the gene pairs DNAH6 and DNAI1, as well as the RPGR and NME8 gene pair, raised the possibility that digenic interactions could be a valid inheritance model for the PCD phenotype. As a result of this study, the reanalysis the WES data of patients without a molecular diagnosis has provided potential candidate genes and inheritance model suggestions, thereby contributing to the molecular diagnosis of patients and the literature.

Benzer Tezler

  1. Primer immün yetmezliklerde hematopoetik kök hücre nakli

    Hematopoietic stem cell transplantation for primary immunodeficiency diseases

    AHMET ZÜLFİKAR AKELMA

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Allerji ve İmmünolojiTurgut Özal Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAMİLE AYDAN İKİNCİOĞULLARI

  2. Primer glioblastoma tümörlerinde long non coding RNA MALAT1'in prognostik öneminin araştirilmasi

    Investigation of the prognostic importance of long non coding RNA MALAT1 in primary glioblastoma tumors

    ÖMER GÖKAY ARGADAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    GenetikBursa Uludağ Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN KOCAELİ

  3. Renal parankimal tümörlere genomik yaklaşımlar

    Genomic approach to renal parenchymal tumors

    KUDRET ESEN GÜMÜŞLÜ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    GenetikKocaeli Üniversitesi

    Tıbbi Genetik ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NACİ ÇİNE

  4. Stres hiperglisemisi saptanan çocuklarda yeni nesil dizi analizi yöntemi ile mody nedeni olduğu bilinen genlerin araştırılması

    The investigation of genes that known as the cause of mody by a new generation sequence analysis method in children with stress hyperglysemia

    ESMA ÇİĞDEM AVCI ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAdnan Menderes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TOLGA ÜNÜVAR

  5. Akut myeloid lösemi tanısı ile takip edilen hastaların moleküler ve sitogenetik özelliklerinin prognoz üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of molecular and cytogenetic characteristics effects on prognosis in acute myeloi̇d leukemia patients

    BERKANT USOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OKTAY BİLGİR