The impact of scientific paradigm shifts on human-nature relationship in the structure of world history
Dünya tarihinin yapısında insan-doğa ilişkisi bağlamında bilimsel paradigma değişiminin etkisi
- Tez No: 904730
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ SİNEM ERAY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Philosophy, Political Science, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Bahçeşehir Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Küresel İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Küresel İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 97
Özet
İnsan-doğa ilişkileri, dünya tarihinin yapısını şekillendiren en temel faktörlerden biri olarak toplumsal hayatımızı şekillendiren paradigmaların özünü oluşturmaktadır. Günümüzde baskın olan Mekanikçi Paradigma'nın fragmantasyona dayalı yaklaşımıyla beraber, disiplinler dünya tarihinin yapısını analiz ederken paradigmaları kendi kavramsal çerçevesi ve tarihsel anlatımı çerçevesinde sınıflandırarak ele almaktadır. Ancak paradigmalar; siyasi, hukuki ve ekonomik hayat ile bilim ve felsefe arasında gerçekleşen diyalektik ilişki bağlamında şekillenmektedir. İçerisinde yaşamakta olduğumuz küresel kapitalist dünya düzeni; ekonomik ve sosyal eşitsizlikler üzerine kurulan siyasi ve hukuki paradigmanın bilimsel ve felsefi sentezi olan; insanlığın gelişimi için doğayı fethetmesini öne süren ve doğayı bir makine olarak gören mekanikçi paradigmanın etkisiyle şekillenmektedir. İnsanın doğa üzerinde kurduğu hakimiyet bilimsel ve teknik yöntemleri sayesinde doğayı tahrip ederek Dünya'nın insan müdahalesi sonucunda ekolojik bir felakete sürüklendiği“Antroposen”çağını ortaya çıkarmıştır. Ekolojik kaygılarla oluşan teori ve sivil toplum hareketleri, devlet-özel sermaye ekseni etrafında dönerek halkı yok sayan düzenden rahatsızlıklarını daha vurucu şekilde ortaya koymayı başlasa dahi mekanikçi paradigmanın doğa üzerindeki tahribatına son verebilmek adına siyasi ve hukuki direniş ile beraber, bilimsel ve felsefi bir sentezle doğanın yeniden anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Mekanikçi paradigmanın bilimsel yaklaşımını ortaya çıkaran Bacon, Descartes ve Newton'ın yöntemleri geçtiğimiz yüzyıldan beri geçerliliğini yitirmekte ve doğanın organik bir yapı olarak görüldüğü, yaşamı sömürmeye değil üretmeye yönelik bir dizi ekolojik ilkeyle ayakta tuttuğu gerçeği kabul edilerek insan ve doğa arasındaki karşılıklı ilişki vurgulayan“Sistemci Paradigma”doğanın yeniden anlaşılmasının bilimsel yöntemini temsil etmektedir. Dolayısıyla; ekolojik ve eşitlikçi bir toplum için siyasi ve hukuki değişim ile beraber, doğaya bilimsel ve felsefi yaklaşımımızı“Sistemci Paradigma”yla tamamlayarak gerekli dönüşümü sağlayabiliriz.
Özet (Çeviri)
Human-nature relationship is a fundamental factor in shaping the structure of world history and forming the essence of the paradigms that shape human life. The global capitalist world order, shaped largely by the Mechanistic Paradigm, has long been rooted in political and legal systems that create economic and social inequality. At its core, this paradigm views nature as something to be conquered—a resource to be controlled and exploited in the name of human progress, much like a machine that needs to be dominated. The dominance established by humans over nature, through scientific and technical methods, has led to the ecological disaster of the“Anthropocene”era. Although theories and civil society movements born from ecological concerns have begun to articulate their discomfort with this state and corporate-centric order more strikingly, ending the destruction of nature by the Mechanistic Paradigm requires a combination of political and legal resistance with a scientific and philosophical synthesis for reinterpreting nature. The once-dominant scientific methods of Bacon, Descartes, and Newton, which laid the groundwork for the Mechanistic Paradigm, have been losing validity in recent times. In contrast, the nascent“Systemic Paradigm”recognizes nature as an organically interconnected entity, maintained by life-sustaining ecological principles. This paradigm emphasizes a symbiotic relationship between humans and nature. Therefore, achieving an ecologically balanced and equitable society requires a synthesis of our political and legal resistance with a shift in scientific and philosophical approaches to nature, guided by principles of Systemic Paradigm.
Benzer Tezler
- İmalat sistemlerinin tasarlanması ve öncelik kurallarının belirlenmesinde yapay sinir ağlarının kullanılması
Başlık çevirisi yok
TARIK ÇAKAR
Doktora
Türkçe
1997
Mühendislik Bilimleriİstanbul Teknik Üniversitesiİşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYHAN TORAMAN
- Istanbul walkabouts: A critical walking research of Northern Istanbul
İstanbul seferleri: Kuzey İstanbul'un eleştirel yürüme araştırması
NAZLI TÜMERDEM MEDARİC
Doktora
İngilizce
2018
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ARZU ERDEM
PROF. DR. SİBEL BOZDOĞAN
- Kamusal sanat aktivizmi: Stüdyo 21 Lefkoşa
Public art activism: Studio 21
İDİL TAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEYNEP GÜNAY
- Bilim felsefesi bağlamında bilim-sahte bilim ve aşı-aşı karşıtlığı tartışması
The debate between science and pseudoscience and vaccine and anti-vaccine within the context of philosophy of science
ÖZNUR BAYRAK TEKİN
Doktora
Türkçe
2024
Bilim ve TeknolojiSivas Cumhuriyet ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ TAŞKIN
- Tanzimat Devri Türk şiirinde bir paradigma olarak batı felsefesi (1839-1885)
Western philosophy as a paradigm on Turkish poetry in Tanzimat Reform Era
ÜMMÜHAN GÖKMEN
Doktora
Türkçe
2018
Türk Dili ve EdebiyatıMarmara ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET GÜNEŞ