Karotis DSA görüntülemede karotis arter darlığı olan ve olmayan hastalarda ultrasonografik kantitatif karaciğer yağ içeriği ölçümlerinin karşılaştırılması
Comparison of ultrasonographic quantitative liver fat content mesaurements in patients with and without carotid artery stenosis on carotid DSA imaging
- Tez No: 905609
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HALİT NAHİT ŞENDUR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 103
Özet
Çalışmamızda, supraaortik ve serebral anjiografi incelemesi gerçekleştirilen hastalarda, karotis arterde anlamlı darlığı (≥%50) olan ve olmayan hastaların ultrason cihazı ile gerçekleştirilmiş kantitatif karaciğer yağ içeriği ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığını değerlendirmeyi amaçladık. Temmuz 2023 ile Aralık 2023 tarihleri arasında bölümümüzde 'Vasküler Girişimsel Radyoloji' ünitesinde, klinik endikasyon dahilinde supraaortik ve serebral DSA görüntülemesi gerçekleştirilecek hastalardan yazılı onam vererek çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden hastalara ultrason ünitemizde abdomen ultrason incelemesi gerçekleştirilmiştir. Geçirilmiş karotis endarterektomi ameliyat öyküsü olanlar, alkol bağımlılığı olanlar (>20 gram/gün), hepatit B/C enfeksiyonu olan hastalar, karaciğer operasyon öyküsü olanlar, Wilson hastalığı ya da hemokromatozis tanısı olan hastalar, tamoksifen, metotreksat, kortikosteroid gibi steatojenik ilaç kullananlar, on sekiz yaş altı olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Çalışma grubunu toplam 279 olgu oluşturmaktadır. Kantitatif karaciğer yağ ölçümleri (TAI, TSI, yağ fraksiyonu) abdomen radyolojisi konusunda deneyimli akademisyen radyolog gözetiminde gerçekleştirilmiştir. Karotis arter darlık yüzdesi 2 deneyimli akademisyen girişimsel radyolog gözetiminde NASCET kriterleri kullanılarak hesaplanmıştır. Tüm veriler kaydedildikten sonra karotis arter darlık derecesi ile karaciğer kantitatif yağ içeriği ölçümleri arasında anlamlı ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Veriler istatistiksel olarak değerlendirildiğinde, TAI tekniği ve TSI tekniği ile ölçülmüş karaciğer yağ içeriği değerlerinin ve yağ fraksiyonu yüzdelerinin karotis arter darlığı olan olgularda istatistiksel açıdan anlamlı olacak şekilde daha yüksek olduğunu saptadık (p˂0,001). Yaptığımız ROC analizinde, özellikle KAD olmayan ve ≥%50 darlığı olan olguları ayırt etmede, TAI, TSI ve yağ fraksiyonu ölçümlerine ilişkin ROC eğrisi altında kalan alan değerlerinin kabul edilebilir bir ayırım gücüne sahip olduğunu tespit ettik. Karotis arter hastalığı ve NAYKH için örtüşebilecek risk faktörlerini (diyabet, hipertansiyon, yaş, cinsiyet, VKİ, sigara içme durumu, lipid değerleri gibi) göz önünde bulundurup bu risk faktörlerinden, karotis arter hastalığı ile aralarında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptadığımız risk faktörlerinin (yaş, VKİ, diyabet, sigara içme durumu) düzeltildiği Backward lojistik regresyon analizinde, NAYKH'nın karotis arter hastalığı için bağımsız risk faktörü olduğunu tespit ettik. Sonuç olarak, karaciğer yağlanmasının ultrason temelli kantitatif ölçüm teknikleri olan TAI, TSI ve yağ fraksiyonu değerleri, karotis arter hastalığı açısından riskli bireyleri belirlemeye ve hastaları asemptomatik dönemde karotis arter hastalığı için taramaya yönlendirmeye katkı sağlayabilir. Ancak bu konuda, farklı karaciğer yağ ölçüm araçlarını da içeren, olgu sayısı daha fazla olan, çok merkezli yeni çalışmalara gereksinim vardır.
Özet (Çeviri)
In our study, we aimed to determine whether there is a statistically significant difference between quantitative liver fat content measurements performed with ultrasound in patients with and without significant stenosis (≥50%) of the carotid artery in patients who underwent supraaortic and cerebral angiography. Between July 2023 and December 2023, in the 'Vascular Interventional Radiology' unit of our department, abdominal ultrasound examinations were performed in our ultrasound unit in patients who voluntarily agreed to participate in the study by providing written informed consent from patients who would undergo supraaortic and cerebral DSA imaging within clinical indication. Patients with a history of previous carotid endarterectomy surgery, alcohol addiction (>20 grams/day), hepatitis B/C infection, history of liver surgery, Wilson's disease or hemochromatosis, use of steatogenic drugs such as tamoxifen, methotrexate, corticosteroids, and patients under the age of eighteen were excluded. A total of 279 patients constituted the study group. Quantitative liver fat measurements (TAI, TSI, fat fraction) were performed under the supervision of an academic radiologist experienced in abdominal radiology. Carotid artery stenosis percentage was calculated using NASCET criteria under the supervision of 2 experienced academic interventional radiologists. After all data were recorded, it was investigated whether there was a significant relationship between the degree of carotid artery stenosis and liver quantitative fat content measurements. When the data were evaluated statistically, we found that liver fat content values measured with the TAI technique and TSI technique and fat fraction percentages were statistically significantly higher in cases with carotid artery stenosis (p˂0.001). In our ROC analysis, we found that the area under the ROC curve values for TAI, TSI and fat fraction measurements had an acceptable discrimination power, especially in distinguishing cases without carotid artery stenosis and those with ≥50% stenosis. In the Backward logistic regression analysis, in which risk factors (such as diabetes, hypertension, age, gender, BMI, smoking status, lipid values) that may overlap for carotid artery disease and NAFLD were taken into consideration and risk factors (such as age, BMI, diabetes, smoking status) with which we found a statistically significant association with carotid artery disease were adjusted, we detected that NAFLD was an independent risk factor for carotid artery disease. In conclusion, TAI, TSI and fat fraction values, which are ultrasound-based quantitative measurement techniques of fatty liver disease, may contribute to identify individuals at risk for carotid artery disease and direct patients to screening for carotid artery disease in the asymptomatic period. However, further multicenter studies including different liver fat content measurement tools and with a larger number of subjects are needed.
Benzer Tezler
- Karotid arter darlıklarının menyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirlmesi: Konvansiyonel anjiyiografi ve ultrasonografi ile karşılaştırma
Evaluation of carotid artery stenosis with magnetic resonance imaging: Comparison with conventional anjiyography and ultrasonography
EBRU UYSAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Radyoloji ve Nükleer TıpAdnan Menderes ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER FARUK KUTSİ KÖSEOĞLU
- Karotis endarterektomi yapılan hastalarda plak karakteriyle semptomatolojinin ilişkisi
The relationship of plate character and symptomatology in patients with carotis endarterectomy
AYŞE GÜL BAYAZIT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiMersin ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAT ÖZEREN
- Ekstrakraniyal karotis ve vertebral arter darlıklarında 64 kesitliBTA ile DSA bulgularının karşılaştırılması
Extracranial carotid and vertebral arteries? stenosis measurement; comparison of 64 slice computerized tomographic angiography and digital subtraction angiography
YÜKSEL BALCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Radyoloji ve Nükleer TıpMersin ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALTAN YILDIZ
- Time-resolved kontrastlı manyetik rezonans anjiografi tekniğinin karotid arter stenozlarının değerlendirilmesinde dijital substraksion anjiografi ile karşılaştırılması
Time resolved contrast enhanced mr angiography versus digital subtraction angiography in internal carotid artery stenosis
SAFİYE TOPALOĞLU AŞÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Radyoloji ve Nükleer TıpGaziosmanpaşa ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ERKAN GÖKÇE
- Serebral anevrizmalı hastalarda 3 boyutlu DSA görüntülemenin tedaviyi yönlendirmedeki rolü
The role of the 3-dimensional DSA imaging in determining the treatment strategies in patients with cerebral aneurysms
İSMAİL YARDIMCIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT VELİOĞLU