Geri Dön

Kemoterapi alan çocuk hastalarda hipertansiyon sıklığının ABPM ile belirlenmesi

Determination of the frequency of hypertension in pediatric patients undergoing chemotherapy with ABPM

  1. Tez No: 907128
  2. Yazar: NERİMAN ERGÜN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ŞENOL COŞKUN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: ambulatuar kan basıncı monitörizasyonu, hipertansiyon, çocuk, kemoterapi, ambulatory blood pressure monitoring, hypertension, children, chemotherapy
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Manisa Celal Bayar Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 58

Özet

Amaç: Çocukluk çağında hipertansiyonun doğru ve erken tanısı çok önemlidir, ancak kan basıncının ölçülmesi, tekniklerin çeşitliliği ve kan basıncı değerlerindeki biyolojik farklılıklar nedeniyle zordur. Ambulatuar kan basıncı monitörizasyonu hastalar günlük aktivitelerini sürdürmekteyken ayarlanabilen aralıklarla gündüz ve gece kan basıncı ölçümü yapabilen taşınabilir elektronik bir cihazla ölçümdür. Kemoterapi alan hastalarda hipertansiyonun belirlenmesinin ve tedavisinin amacı hedef organ hasarını ve eşlik eden morbidite ile ölüm oranını azaltmaktır. Hipertansiyonun AKBM ile yapılan ölçümler sayesinde tanısının erken koyulması ve tedavisinin erken başlanması ile çocukların ilerleyen yaşlarda hipertansiyon komplikasyonlarından korunması amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Celal Bayar Üniversitesi Çocuk Onkoloji ve Çocuk Hematoloji servisinde aktif kemoterapi alan ve kür arasında olan 4-18 yaş arası, öncesinde hipertansiyon tanısı olmayan 26 hasta, çocuk kardiyoloji polikliniğinde EKG çekimi, tansiyon ölçümü ve AKBM ölçümleri ile dahil edilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 11,07±4,36 yıl olup en düşük yaş 4 yıl, en yüksek yaş 17 yıldır. Hastaların 17'si (%65,4) erkek, 9'u (%34,6) kadındı. Boy uzunlukları 143,61±22,99 cm, nabız sayısı 93,19±17,13/dk olarak bulunmuştur. Hastaların 15'i (%57,7) lenfoproliferatif tümör grubu, 11'i (%42,3) solid tümör grubundandı. AKBM ile ölçüm sonucunda ise normotansif 23 hasta (%88,5), hipertansif 2 hasta (%7,7), hipotansif 1 hasta (%3,8) saptandı. Hastalardan 18'i (%69,2) nondipper, 8'i (%30,8) dipper idi. Solid tümör grubu ve lenfoproliferatif tümör grubunda ambulatuar kan basıncı ölçümleri, nabız değerleri, ölçülen manuel tansiyon değerleri, tansiyon değerlerinde gece düşme oranı istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Sonuç: Çocukluk çağı kanserlerinde; kanserin kendisinden ve kullanılan tedavilerden kaynaklanan hipertansiyon riski yüksektir. Bu çocuklarda HT'nin zamanında teşhis edilmesinde, gelecekteki uzun dönemli kardiyovasküler hastalık riskini azaltmak için AKBM önemli bir tanısal yöntemdir. HT uzun dönemli kardiyovasküler hastalıkların mortalite ve morbiditesinin önemli bir nedenidir. Bu yapılan çalışmada çocukluk çağı kanserlerinde HT riski yüksek olan hastaları erken tanıyıp, mortalite morbiditesini önlemek amaçlanmaktadır.

Özet (Çeviri)

Objective: Early and accurate diagnosis of hypertension in childhood is crucial; however, measuring blood pressure is challenging due to the variety of techniques and biological differences in blood pressure values. Ambulatory blood pressure monitoring (ABPM) is a portable electronic device that can measure blood pressure during the day and night at adjustable intervals, allowing patients to maintain their daily activities. The goal of detecting and treating hypertension in patients receiving chemotherapy is to reduce target organ damage and associated morbidity and mortality rates. Early diagnosis and treatment of hypertension with ABPM aim to protect children from hypertension-related complications in later years. Materials and Methods: The study included 26 patients aged 4-18 years, receiving active chemotherapy and in remission, with no prior hypertension diagnosis, from the Pediatric Oncology and Pediatric Hematology departments of Celal Bayar University. The patients underwent EKG, blood pressure measurement, and AKBM monitoring at the pediatric cardiology clinic. Results: The average age of the patients was 11.07±4.36 years, with the youngest being 4 years old and the oldest being 17 years old. Seventeen patients (65.4%) were male, and 9 (34.6%) were female. The average height was 143.61±22.99 cm, and the average heart rate was 93.19±17.13 bpm. Fifteen patients (57.7%) had lymphoproliferative tumors, and 11 (42.3%) had solid tumors. ABPM results showed that 23 patients (88.5%) were normotensive, 2 patients (7.7%) were hypertensive, and 1 patient (3.8%) was hypotensive. Eighteen patients (69.2%) were non-dippers, and 8 patients (30.8%) were dippers. There was no statistically significant difference in ambulatory blood pressure measurements, pulse values, measured manual blood pressure values, or the rate of nighttime blood pressure decline between the solid tumor and lymphoproliferative tumor groups. Conclusion: In childhood cancers, the risk of hypertension (HT) is high due to both the cancer itself and the treatments used. In these children, the early diagnosis of HT is crucial in reducing the risk of future long-term cardiovascular diseases, and ambulatory blood pressure monitoring (ABPM) is an important diagnostic method. HT is a significant cause of mortality and morbidity in long-term cardiovascular diseases. The aim of this study is to identify patients with high HT risk in childhood cancers early and to prevent mortality and morbidity

Benzer Tezler

  1. Wilms tümorü nedeniyle nefrektomi uygulanan ve kemoterapi alan hastalarda aktif vitamin D konversiyonun ve kemik sağlığı parametrelerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of active vitamin D conversion and bone health parameters in wilms tumor patients treated with nephrectomy and chemotherapy

    ONUR KÜÇÜKÖZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLDAR BAHAR GENÇ

    UZMAN SEMA VURAL

    UZMAN GÜL ÖZÇELİK

  2. Akut lenfoblastik lösemi tanısı ile all IC-BFM 2009 protokolü alan çocuklarda hastalık ve tedavi ilişkili nörolojik toksisitenin değerlendirilmesi

    Evaluation of neurological toxicity in children with acute lymphoblastic leukemia who received the all ic-BFM 2009 treatment protocol

    AHMET SERKAN ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSNİYE NEŞE YARALI

  3. Wilms tümör tanısı alan hastaların demografik ve klinik özellikleri, tedavi sonuçları ve yan etkilerin geriye dönük olarak incelenmesi

    Retrospective examination of demographic and clinical characteristics, treatment results and side effects of patients diagnosed with wilms tumor

    ECENUR KURT AZAKLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ELİF GÜLER

  4. Evre I klasik seminom tanısı ile paraaortik radyoterapi alan hastalarda geç dönem yan etkilerin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    GÜNER İPEK ARSLAN KABALAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    OnkolojiMarmara Üniversitesi

    Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BESTE M. ATASOY