Geri Dön

Alt konka hipertrofisinde tedavi amaçlı kullanılan inferior türbinoplasti ve alt konka elektrokoterizasyonu yöntemlerinin yaşam kalitesi ölçekleri ile karşılaştırılması

Comparative analysis of inferior turbinoplasty and inferior turbinate electrocauterization in the treatment of inferior turbinate hypertrophy using quality of life scales

  1. Tez No: 908112
  2. Yazar: HATİCE ÇELİK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET ASLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İnönü Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Giriş: Burun tıkanıklığı burundan rahat nefes alamama sorununa yol açmakta ve hastaların yaşam kalitesini etkilemektedir. Burun tıkanıklığının en yaygın şekli mekanik tıkanıklıktır. Septum deviasyonu ve alt konka hipertrofisi en yaygın mekanik obstrüksiyon nedenidir. Konka hipertrofisi birçok nedene bağlı gelişebilmektedir; alerjik rinit, vazomotor rinit, enfeksiyöz rinit ve kompansatuar mekanizmalar en sık nedenlerindendir. Alt konka hipertrofisinin tedavisinde çok sayıda medikal ve cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Medikal tedaviye dirençli hastalarda cerrahi tedavi alternatif efektif bir seçenektir. Alt konka hipertrofisinin cerrahisinden beklenen ideal sonuç, burnun doğal fizyolojisini koruyarak, komplikasyonlara neden olmadan semptomlara optimum çözümü sağlayıp obstrüksiyonun ortadan kaldırılmasıdır. Amaç: Alt konka hipertrofisinde tedavi amaçlı kullanılan klasik inferior türbinoplasti cerrahi tekniğinin ve alt konka koterizasyonu yönteminin sonuçlarının hastalığa özgü burun tıkanıklığı şikayet değerlendirme formları(NOSE formu ve sinonazal sonuç testi-22(Snot-22)) ve genel yaşam kalitesi ölçeği vizüel anolog skala(Eq-5d-3l-VAS) ile karşılaştırılması ve istatistiksel olarak değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Gereç ve Yöntem: Kliniğimize(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi kulak burun boğaz hastalıkları anabilim dalı) burun tıkanıklığı ve burundan rahat nefes alamama şikayeti ile başvuran 17-65 yaş aralığında hastalara anterior rinoskopik muayene ve endoskopik değerlendirme yapıldı. Muayenede septum deviasyonu ve alt konka hipertrofisi saptanan hastalar çalışmaya alındı. Çalışmamıza 17 yaş altı pediatrik hastalar, 65 yaş üstü geriatrik hastalar, nazal polipli hastalar, sinonazal malignitesi olan hastalar, komorbit hastalığı olan hastalar ve revizyon cerrahi gerektiren hastalar, dahil edilmedi. Alt konka hipertrofisi ve nazal septum deviasyonu bulunan 59 hastanın 28'ine tedavi amacıyla septoplasti+klasik inferior türbinoplasti uygulandı, 31'ine septoplasti+alt konka elektrokoterizasyonu uygulandı. Hastaların yaş ve cinsiyet yönünden homojen dağılmasına özen gösterildi. Bütün hastalara tedavi öncesi ve tedavi sonrasını takiben 1. ay ve 3. ayda hastalığa özgü burun tıkanıklığı şikayet değerlendirme formları(NOSE formu ve sinonazal sonuç testi-22(Snot-22)) ve genel yaşam kalitesi ölçeği vizüel anolog skala(Eq-5d-3l-VAS)form ve ölçekleri uygulandı. Araştırmaya alınan verilerin analizleri SPSS (Statistical Program in Social Sciences) 25 programı ile gerçekleştirildi. Bulgular: Septoplasti+klasik inferior türbinoplasti yapılan 28 hasta(10 kadın-18 erkek) yaş ortalaması 31,39 ± 10,97 ve septoplasti+alt konka elektrokoterizasyonu uygulanan 31 hasta(5 kadın-26 erkek) yaş ortalaması 27,65 ± 8,38 toplam 59 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya alınan hastalarda yaş ve cinsiyete göre gruplar arasında (Türbinoplasti ve konka koterizasyonu) istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Çalışmaya alınan hastalarda NOSE formuna göre gruplar (Türbinoplasti ve konka koterizasyonu) arasında preop, postop birinci ve ikinci kontrol değişimlerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0.05). Türbinoplasti grubunda ve konka koterizasyonu grubunda tedavi sürecindeki NOSE formu değişimi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p0.05). Türbinoplasti ve konka koterizasyonu grubunda tedavi sürecindeki EQ-5D-3L VAS ölçeği değişimi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Türbinoplasti grubunda preop EQ-5D-3L VAS değeri 39,29 ± 13,31' den postop 3. ay EQ-5D-3L VAS değeri 86,07 ± 13,15'e yükselmiş, konka koterizasyonu grubunda preop EQ-5D-3L VAS değeri 40,65 ± 15,9 'dan postop 3. ay EQ-5D-3L VAS değeri 81,94 ± 16,21' e yükselmiştir. EQ-5D-3L VAS anket sonuçlarına göre hastalar kullanılan iki yöntemden de fayda görmüş olup artan puan değerleri hastaların postop dönemde kendilerini daha iyi hissettiklerini göstermiştir. Kullanılan yöntemlerin birbirlerine üstünlüğü görülmemiştir. Çalışmaya alınan hastalarda EQ-5D-3L ölçeğine göre preop, postop birinci ve ikinci kontrol değişimlerinde gruplar (Türbinoplasti ve konka koterizasyonu) arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p

Özet (Çeviri)

Introduction: Nasal obstruction, a hindrance to comfortable breathing through the nose, significantly impacts patients' quality of life. The most common form of nasal obstruction is mechanical blockage, with septum deviation and inferior turbinate hypertrophy being the primary causes. Turbinate hypertrophy can arise from various etiologies, such as allergic rhinitis, vasomotor rhinitis, infectious rhinitis, and compensatory mechanisms. Numerous medical and surgical interventions are employed in the treatment of inferior turbinate hypertrophy, especially when medical treatment proves ineffective. The ideal outcome of surgery for inferior turbinate hypertrophy is to alleviate symptoms and obstructions without complications while preserving the nose's natural physiology. Objective: This study aims to compare the outcomes of the classical inferior turbinoplasty surgical technique and inferior turbinate electrocauterization method in treating inferior turbinate hypertrophy. This comparison utilizes specific nasal obstruction symptom evaluation forms (NOSE form and Sino-Nasal Outcome Test-22 (SNOT-22)) and the general quality of life visual analog scale (Eq-5d-3l-VAS), statistically analyzing the results. Materials and Methods: Patients aged 17-65 presenting with nasal obstruction and difficulty breathing at the Otolaryngology Department of İnönü University Faculty of Medicine underwent anterior rhinoscopic examination and endoscopic evaluation. Patients diagnosed with septum deviation and inferior turbinate hypertrophy were included in the study. Exclusion criteria encompassed patients under 17 or over 65 years, those with nasal polyps, sinonasal malignancies, comorbid diseases, and those requiring revision surgery. 59 patients with inferior turbinate hypertrophy and nasal septum deviation were treated with either septoplasty combined with classical inferior turbinoplasty (28 patients) or septoplasty combined with inferior turbinate electrocauterization (31 patients), ensuring homogeneity in age and gender. All patients were evaluated before and after treatment at 1 and 3 months using the NOSE form, SNOT-22, and Eq-5d-3l-VAS scale and forms. Data analysis was performed using SPSS (Statistical Program for Social Sciences) version 25. Findings: The study included 59 patients, 28 in the septoplasty with classical inferior turbinoplasty group (10 females, 18 males; average age 31.39 ± 10.97) and 31 in the septoplasty with inferior turbinate electrocauterization group (5 females, 26 males; average age 27.65 ± 8.38). No significant statistical difference was found between the groups in terms of age and gender (p>0.05). No significant difference was observed between the groups (turbinoplasty and electrocauterization) in the NOSE form evaluations preoperatively, postoperatively, and at first and second follow-ups (p>0.05). Both groups showed statistically significant improvements in NOSE form scores during the treatment process (p0.05). However, a statistically significant change was observed in both groups over the treatment process. The turbinoplasty group showed an increase in the EQ-5D-3L VAS score from 39.29 ± 13.31 preoperatively to 86.07 ± 13.15 at 3 months postoperatively, while the electrocauterization group increased from 40.65 ± 15.9 to 81.94 ± 16.21. The EQ-5D-3L VAS questionnaire results indicated that patients benefited from both methods, as reflected in increased scores, indicating improved postoperative well-being. No superiority was observed in either method. In the EQ-5D-3L scale evaluation, a significant difference was observed between the groups preoperatively and at the first and second postoperative controls (p

Benzer Tezler

  1. Picibanil enjeksiyonunun nazal konkalar üzerine histopatolojik etkileri

    Histopathological effects of picibanil injection to thenazal turbinates

    SERDAR ŞENGÜL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Kulak Burun ve BoğazFırat Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İRFAN KAYGUSUZ

  2. Alt konka radyofrekans cerrahisinin akustik rinometri ile değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    HANDE KARADENİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Kulak Burun ve BoğazGATA

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. MUSTAFA GEREK

  3. Alt konka hipertrofisi nedeniyle uygulanan radyofrekans ablasyon yönteminin nazal mukosilyer aktivite üzerine olan etkisi

    Effects of radiofrequency ablation method due to inferior turbinate hypertrophy on the nasal mucociliary activity

    ALİ OSMAN UZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kulak Burun ve BoğazAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH AYÇİÇEK

  4. Septum deviasyonu ve kontralateral alt konka hipertrofisi olan hastalarda uygulanan konka submuköz rezeksiyonunun nazal hava yolu üzerine etkisi (prospektif klinik çalışma)

    The effect of submucous resecti on nasal patency applied on the patients with septal deviation and contralateral inferior turbinate hypertrophy: a randomized clinical trial

    NİMET ÖZALP DEVSEREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Kulak Burun ve BoğazDokuz Eylül Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KERİM CERYAN

  5. Alt konka hipertrofisi olan hastalarda radyofrekans tekniğinin etkinliği

    Başlık çevirisi yok

    BAYAZIT YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Kulak Burun ve BoğazCumhuriyet Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. TANFER KUNT